-
51.
+2Beyler simdi telefondan yazıp kaydedecem yarın baya uzun anlatıcam bu gece beklemeyin
-
-
1.
0Reserved
-
2.
0hadi emuğa goyduğum hadi
-
1.
-
52.
+11 -1Çocuğun hali aklımdan bir türlü çıkmıyordu, hoca da bana bişey demeyi bırakmıştı artık kendi halimde oturuyordum. Saat iyice geç olmuştu dayım geldi hızlı hızlı kapıyı açtı içeri girdi. Nasıl olduğumu sordu kötüyüm dayı çocuk ne halde dedim hastaneye yatırdılar ama merak etme 1 haftaya bişeyi kalmaz inşallah hastaneden çıkınca bizde tedavi uygulayacağız ona dedi. inşallah dayı çok üzülüyorum dedim. Üzülme ruh halin bunalıma girdikçe sana hükmetmeleri kolaylaşır daha kolay bi hedef olursun onlar için , dik dur allaha güven sadece dedi. Bende laf sokmak babında zaten ondan başka güvenilecek kimse kalmadı dayı diyip kafamı eydim. Uyu istersen bugün yapılacak bişey kalmadı çok yorgunuz hepimizde dedi. Dayı çocuğa ne oldu su neden kaynadı içerde ateş falan yoktu nasıl o şekilde haşlandı o çocuk çığlık atarken hiç mi vicdanınız sızlamadı çıkarmadınız çocuğu sudan dedim. Çığlık atıp ağlayan çocuk değildi matkap merak etme çocuk hiç bişeyi hissetmedi bile dedi, nasıl yani dayı çocuk kaynayan suyun içindeydi ve hissetmedi mi dedim, evet hissetmedi çünkü çocuk üzerinden rituel yapmıştık , sana musallat olan kabileden bir sözcü girdi çocuğun içine, suyu da o kaynatmaya başladı. Çocuğun acı çekmeyeceğini bile bile niye kaynatsın ki dayı hemde kendi de çığlık atıyordu dedim. Çocuğa zarar vermek için değil bize mesaj vermek için kaynattı suyu, attıkları çığlıklarda suyun sıcaklığından değil, gitmesini istediğimiz halde hala kaldığı için yakma ayetlerini okuyorduk canı yandığı için çığlık atıyordu dedi. Söyledikleri yüzünden demesi kafama takıldı ne söylemiş olabilirdi ki ifrit ? dayıma sordum simdi yat uyu yarın sabah konuşuruz bunları çok zor bi gün oldu hepimiz için dedi. Eyvallah dayı son birşey sorabilir miyim dedim , bıkmış bi tavırla sor haydi dedi. Çocuğa ne gibi bi tedavi uygulayacaksınız ve işe yarayacak mı dedim. Bio enerji uygulayacağız ve 24 saat geçmeden birşeyi kalmayacak inşallah dedi. inşallah dayı , 2 dakika dışarı çıkabilir miyim dedim. Hiç bişey demeden evde iç dışarı çıkma dedi tamam dayı dedim çıkardım yaktım sigaramı uzandım koltuğa. O sıra da dayım bi muska getirdi onun fotoğrafını bu entry de atacağım. Bunu sakın çıkarma sabaha kadar seni koruyabilecek en iyi şey bu dedi. Bu nedir ki dayı ne ara yazdın dedim. Bunu dedene şeyhi vermişti üzerinde bir kaç değişiklik yapıp senin için olacak hale getirdim, seni korumaya bi süre yeter ama kesinlikle içini açma ne olursa olsun tamam mı dedi. Tamam dayı dedim , hadi sende yat uyu dedi. Uzandım hava hafif serindi ve ev pis kokmaya başlamıştı. Hem ritüel yapılırken kullanılan nesnelerden hemde dayım daha önce ki entryde dediğim gibi evin girişlerine sirke suyu dökmüştü onların kokusu geliyordu.Tümünü Göster
-
53.
+8 -1Kafamı yastığa koyduktan bi süre sonra uykuya dalmıştım ve günlerdir güzel bir rüya görmüyordum, onun hasreti bitmişti sanki. Rüyam da küçükken her zaman gittiğimiz bi ilçe de denize giriyordum akdenizde küçük bi ilçenin deniziydi söylersem zaten herkes bilir.Tümünü Göster
Önceleri sığ yerlerde yüzerken biraz derin yerlere açılıyım dedim ve kulaç atmaya başladım uzaklaştıkça uzaklaşıyordum her zaman yüzmeyi çok sevmişimdir ve rüyamda da çok mutluydum tabi ki her güzel şeyin bi sonu vardır. Bi süre daha açıldıktan sonra deniz yavaş yavaş ısınmaya başladı, bilenler bilir denizde işeyince hafif bi ılıklık gelir ya ilk başta bu da öyleydi umursamadım o kısımda ki sular sıcaktır dedim biraz daha açıldım ama su iyice ısınmaya başladı ve artık canım yanıyordu geri dönmeyi düşündüm kıyıya doğru kulaç atmaya başladım ama sanki ben kulaç attıkça kıyı bana uzaklaşıyordu, bir girdabın içinde miyim yoksa diye düşündüm. Ufak bi bilgi vermiş oluyum eğer denizde girdaba girdiğinizi düşünüyorsanız kıyıya doğru yüzmeye çalışıp enerjinizi boşa tüketmeyin, kıyıya paralel yüzün çıkarsınız girdaptan. Bende öyle yaptım kıyıya paralel yüzmeye başlamıştım ama su felaket ısınmıştı bacaklarım sıcaktan hareket edemiyordu. Birden karşımda bi şerli ortaya çıkıverdi deniz dalgalanmaya başladı dalgalar boyumu aşıyordu ve su yutmaya başlamıştım, su yuttukça ağzımın içi de yanıyordu canımın acısından şerli dikkatimi bile çekmiyordu. Sonra deniz sakinleşti suyun sıcaklığı gitti bende yuttuğum suları kusmaya başladım. Artık şerli varlıkla karşı karşıyaydım yüzü o kadar çirkindi ki sadece suya bakma hissiyatı oluşturuyordu içim de. Kafası kocamandı sanki bi öküzün kafası gibiydi vücüduysa kıllardan görünmüyordu. Elleri yok gibiydi ya da ben dikkat etmedim bilmiyorum ama korkmamaya çalışıyordum. Gözlerinin içine bakınca duman çıktığını görüyordum sanki gözleri yanıyor gibiydi sadece bana bakıyordu bense nas suresini hatırlamaya çalışıyordum ama beynim durmuştu sanki hiç birşey konuşamıyordum. Sonunda sessizliğini bozdu ve yine o kelimeyi söyledi , taailuun ya miskiin dedi. Ben size ne yaptım diyebildim, sadece yaktın dedi. artık benimle aynı dili kullanıyordu. Ben kimseyi bilerek yakmadım dedim. Öleceksin dedi artık daha rahat düşünebiliyordum cevap olarak şöyle dedim
; Nahnu kaddernâ beynekumul mevte ve mâ nahnu bi mes- bûkîn
Vakia suresi 60.ayet beyler okumaktan korkmayın meali ise şöyledir ;
Sizin aranızda ölümü Biz, Biz takdir ettik. Ve Biz, önüne geçilmiş (veya geçilebilecek) olan değiliz (bu takdirimizi kimse bozamaz). -
54.
+7Bu ayeti okuyunca acı acı bağırmaya başladı ve bende ardından ekledim. Canımı yalnızca benim rabbim alır ey kafir . O acı cektikçe benim gücüm yerime geliyordu dilim daha çok dönmeye başlamıştı. Yine ekledim ;Ben size isteyerek hiç birşey yapmadım ve bana olan zulmünüze devam edersiniz sizi cezalandıracağım. Böyle diyince gülmeye başladı aciiz diyerek gülüyordu ve güldükçe sinirim bozulmaya başlamıştı aniden Bismillahirrahmanirrahim diye bağırarak gözlerinin içine baktım ve yine acı çekmeye başladı o acı çektikte deniz dalgalanmaya başladı ama bi sıcaklık yoktu sanki rüya da değil gibiydim sanki ruhlar aleminde beni oraya çekmiş gibilerdi. Birden yüzümde bi tokat hissettim herşey karardı sanki gözlerimi açtığımda dayım bana sarılarak hem gülüyor hemde ağlıyordu. Hoca ise okumaya devam ediyordu.Tümünü Göster
Gözümü açtım ne oldu dayı dedim rüya görüyordun iletişim mi kurdun dedi evet dayı türkçe konuşuyorlardı dedim. Türkçe konuşmuyorlardı sen öyle sanıyordun , vakia 60. Ayeti isteyerek mi okudun dedi evet dayı lise2 de vakia suresi ödevimdi dedim dayım gülümseyip bi bardak su getirdi
Detaylıca anlatmamı istedi herşeyi anlattım ve artık korkmadığımı söylediğim. Oğlum ruhlar aleminde olduğun için insani duygularını pek gösteremezsin, yani maddi alemde görürsen korkabilirsin fazla cesur olma dedi. Tamam dayı dedim. Bana karşımda ki şerlinin bidaha ki sefere adını öğrenmemi ve kabilesini sormamı istedi. Kabilesini bilmiyor musun dayı o kadar ritüel yaptınız dedim, biliyoruz oğlum ama emin olmak istiyoruz dedi. Sonra abdestlerimizi alıp hep beraber kur’an-ı kerim okuduk sabah namazını kılıp uyuduk. Rüyamda anormal birşey görmedim sadece aşık olduğum kızı gördüm onla da normal geziyor dolaşıyorduk. Saat 10 gibi dayım uyandırdı. Gel biraz dışalı çıkalım rahatlarsın dedi. Ben hemen ayaklarına baktım çünkü artık paranoya olmuştum gerçekten dayım mı değil mi emin olamıyordum , o da bunu anlamış olacak ki gülümsedi sor istediğini cevaplıyım hadi dedi. Rabbin kim dedim Allah dedi peygamberin kim dedim sağ elini kalbine zütürüp muhafazid (s.a.v) dedi. inşallah sensindir dayı diyip güldüm. Dışarı çıktık nereye gideceğiz dayı dedim. Buralardayız biyere gitmeyecez köyü gezelim sohbet edelim biraz normale dönmeni istiyorum dedi. Peki dayı dedim, istersen sigara içebilirsin yanımda rahat ol dedi. Bu olayların iyi yönleri de varmış dayı diyip güldüm , dayım da güldü ama garip adamdı dayım. Hiç dişlerini görmedim gülerken, sessizce gülerdi az yerdi az uyurdu. Dayı ne zamandır doğru düzgün birşey yemedik bugün iyi birşeyler yiyelim dedim olur dedi. Biraz daha yürüdükten sonra köyü üstten gören manzarası muhteşem olan biryere çıktık köyü kuş bakışı görüyordu bu etrynin sonun da içine düştüğüm ırmağın fotoğrafını ve köyün de uzaktan fotoğrafını atacağım. -
55.
+7
-
-
1.
0birkaç kişide dns problemi yüzünden imgimler açılmıyor panpa bidahakine hızlıresimden yüklersen daha cici olur.. şimdiden teşekkürler
-
2.
0çözümü yokmu ya çok merak ettim
-
1.
-
56.
+4Beyler yazdıklarımı biriktirip attım. şimdi işim var yine biriktirip atacam kimseyi bekletmemek adına. iyi günler
-
57.
+7bura da olanlar belli etsin bir saate devam edeceğim
-
58.
+6Tepeye çıktığımız da köye bakıp gerçekten güzel bi köy olduğunu düşündüm, dayım telefonda biriyle konuşuyordu sanırım yengemdi. Bi sigara yakıp oturdum dertli dertli içmeye başladım. Rüyamda gördüklerimden sonra kendime güvenim gelmişti biraz, en azından ifrite acı çektirmeyi başarmıştım kendi başıma. Dayım neler yapmazdı kim bilir diyordum içimden o sırada dayım seslendi matkap hadi gidelim yemek yiyelim diye peki dayım dedim kalktık sallana sallana geliyorduk ama aklıma takılan sorular vardı. Dayı dedim bu kabile beni ne şekilde öldürmek istiyor yani bi fantezileri var mı dedim gülerek. Sanırım yakarak öldürmek istiyorlar dedi, peki dedim o zaman beni neden buz gibi ırmaga attılar, nasıl yanacaktım ki ırmakta dedim. Bunca olana şaşırmıyorsunda ırmağın kaynarlaşacağına mı inanmıyorsun matkap, eğer o gün okumasaydın gücünjü toplamasaydın o ırmak kazan gibi kaynayıp seni de içinde haşlayacaktı dedi. Tüğlerim diken diken oldu öyle söyleyince. Doğru diyordu işin tek ilginç yanı ırmağın kaynaması diye düşünmek aptallık olurdu. Peki dayı anlatsana biraz dedim şu annemden aldığın kitabı neden aldın ve nasıl bi kitap dedim. Oğlum o kitap orjinal el yazması hamaylı dedi içinde havas ilmi yazılıdır ve herkeste bulunacak bir kitap değildir, ayrıca eğer kullanmayı bilirsen en iyisi de olursun en rezili de olursun yani kitap annenin kaldırabileceği bi kitap değildi onda kalması sakıncalı olurdu. Küçükken yaptığı 1-2 ritüel haricinde bi ilmi bilgisi yok annenin o yüzden onda kalması da artık bişeye yaramazdı. Kitap bende duruyordu o yüzden ama annene vasiyet edildiği için onun izni olmadan kullanamıyorum dedi . söyledikleri beni iyice şaşırtıyordu. Peki dayı senin tövbe etmene sebep olan şeyler neydi , bende az çok biliyorum bu işleri teorik olarak benden saklama dedim. Oğlum senin bildiklerin derya da damla dedi sen yine de söyle dayı dedim. Bak dedi bu işlerde gerçekten allah dostu değilsen ve bu işlerle uğraşıyorsan kibrine kapılırsın önce kendini ilah sanarsın. Sana bir iki iyilik yaparlar emrini gerçekleştirirler , sonra onların kölesi olursun. Ben ufak tefek işlerimi hallettirirken kalbimde küçük bi kibir hissettim. O gün bıraktım böyle şeyleri , ne hayra kullandım ne şerre. Yapmak isteseydim yapmaz mıydım , elbette yapardım belki türkiye de en iyisi olur paraya para demezdim ama ahiretim yanardı hatta belki dünya hayatım bile yanardı dedi ve rica etti kesinlikle ritüel yapmamamı istedi. Zaten meraklı değildim kendi başıma ritüel yapmaya tamam dayı dedim.Tümünü Göster
-
59.
+9Bu sırada köye gelmiştik muhtarın evine gittik annemde ordaydı köyün kadınlarıyla iyice arkadaş olmuş gibiydi ama yine de köylünün bizi pek istemediği belliydi. Hocanın hatrına kalıyorduk belkide. Sıkma börek birşeyler yapmışlardı onları yedik içtik karnımızı doyurduk ben cok uzaklaşmadan sigaramı içtim sonra akşam ezanı okunmaya başladı , dayım hadi abdestini al akşamı kılalım sonra geçen oku dediklerimizi bir daha oku ardından yatsıyı kılıp yeniden başlayacağız dedi. Tamam dayı dedim akşamı kıldık ardından söylenilenleri okudum ardından da yatsıyı kılıp eve geldik. Anladığım kadarıyla bu sefer bu ritüele bende katılacaktım çünkü sürekli sakin olmamı güçlü olmamı istiyorlardı. Eve gelirken aynalar almıştı dayım hala ne işe yarayacağını anlamadım. Yatsıdan döndükten sonra içeri odaya önce dayım sonra hoca girdi ardından da beni çağırdılar. Gördüğüm şeyleri anlatıyım ilk olarak oda hiç ışık almıyordu yerde 16 ayrı mum şeklini söylemeyeceğim geometrik şekilde dizilmiş her mumun arasında tütsü yakılmıştı dayıma doğru bakan küçükte bir ayna vardı. Dayıma ne olacağını sordum. Oğlum sana besmele çek dediğimizde besmeleyi çekip alem değiştireceksin yanında bir de seni koruyacak olan müslüman cin olacak, onunla gerekmedikçe muhattap olma boş sorular sorma o cin seni musallat olan kabileye zütürecek korkmamanı istiyoruz biz burdan müdahele edeceğiz birşey olduğunda seni uyandıracağız dedi peki dayı dedim, elime bir kağıt verdi bu kağıttakileri ezberlemeni ardından da önünde ki kapta ki suya atıp besmele çekmeni istiyorum dedi verdiği kağıdı dikkatle okudum derin bi nefes alıp kağıdı önümde duran suya attıktan sonra besmele çektim ve gözlerim karardı, vücudum kaskatı kesilmişti tekrar gözlerimi açtığımda vakit gece değildi güneş batmaya yakın kızıl bi hava vardı etrafa bakarken arkamı dönüp baktığımda 2 metre civarında boyu olan yüzü görünmeyen sadece gözleri görünen ayakları tekenin ayağı gibi kolları kalın ve elleri insan eli gibi olan bi varlık belirdi. Bu beni koruyacak olan müslüman cindi
-
60.
+7Esselamu aleyküm dedi ve aleyküm selam dedim nerede olduğumu sordum mana alemindesin dedi ismin nedir dedim muhzeyni diye seslenebilirsin dedi yine de güvenemiyordum zira daha önce de müslüman çağırmıştık ama yerine kafir ifrit gelmişti. Rabbin kimdir dedim Allah dedi daha da sorguya çekecek halim yoktu bu sırada beni bilmediğim bi yere zütürüyordu, sesi titreşim gibiydi yani sanki manen yoktu ama iletişim kurabiliyorduk. Çok yürüyecek miyiz diye sordum az kaldı dedi beni koruyacak mısın dedim evet dedi, beni rabbim korur muhzeyni dedim karşılık vermedi. Bi süre daha yürüdükten sonra bir topluluk gördüm muhzeyni bana mecbur kalmadıkça ayet okumamamı dua etmemi istedi çünkü bu onlara zarar veriyordu ve sanırım biz zarar vermeye değil anlaşmaya gelmiştik. Beyler size komik gelebilir ama benim babam milli görüşçüydü ve o dönemler sürekli ak partiye kızardı kafir amerika ile anlaşmamı olur kafir sözünde mi durur diye, benimde bilinçaltıma kazınmış muhzeyni öyle diyince içimden direk kafirle anlaşmamı olurmuş diye geçirdim. Daha sonra muhzeyni beklememi istedi , seni öldürmesinler dedim tedirgin bi şekilde bu sefer o bana vakia 60.ayeti okudu bende gülümsedim. Muhzeyni topluluğa doğru yaklaşmaya başladıkça o topluluktan yükselen sesler çoğalıyordu, suretlerini göremiyordum uzaktım ama sesler artmaya başladı muhzeyni iyice yaklaşınca yere bir çizgi çekti ve bağırmaya başladı onun bağırmasıyla orda ki yüzlerce cin dönerek bize baktılar gözleri muhzeyniyi görmüyordu hepsi çok sinirli bir şekilde bana bakıyordu ve birden bana doğru gelmeye başladılar. Ayet okumak ve okumamak arasında kalmıştım ama muhzeyni onlara çok yakın olduğu için okumak istemedim zarar verirler ona diye. Hepsi üzerime geliyorlardı ama muhzeyninin çektiği çizgiyi geçemiyorlardı galiba muhzeyni de güçlü bir cindi. Ardından muhzeyniye 3 adet çok uzun boylu şerli yönlendi , kalabalık olduğu yerde bekliyordu. 3 tane şerli muhzeyni ile birşeyler konuşuyorlardı ve konuşmanın harareti çok fazlaydı muhzeyni hiç istifini bozmadan sadece la ( hayır ) diyordu. Sanırım bi konu da anlaşmaya çalışıyorlardı. O sırada muhzeyni bana yöneldi hızlıca yanıma geldi , seninle konuşmak istiyorlar sakın korkma dedi zaten çok aşırı korktuğum da söylenemezdi. Ne konuşacaklar dedim ya seni içlerine çekmek isteyecekler ya da bedel isteyecekler dedi. Tamam nasıl konuşucam dedim çektiğim çizgiye doğru git ve onlara istediğini sor onlar seninle anlaşır ama sakın ola ki çizgiyi geçme ve sakın ayet okuma dedi. Bu ayet okumama işi canımı sıkmaya başlasa da çizgiye doğru yürümeye başladım, çizgiye yaklaştıkça uzun boylu ifritlerin suretleri belli oluyordu, anladığım kadarıyla birtanesi kadın ifrit diğer ikisi de erkek ifritti. Kadın ifritin suratında bir peçe ve örülmüş gibi görünen iğrenç yağlı gibi saçları vardı. Erkek ifritler ise yine rüyamda gördüğüm gibi öküz kafası gibi kafaları ve dumanlı gözleri vardı. Birinin kolları maymun kolu gibiydi diğerinin kolu ise incecik ve tüysüzdü.Tümünü Göster
Onlara yaklaştıkça öfkeyle beni bekliyorlardı, çizgiyi geçmemeye özen gösteriyordum ve çizgiye yaklaştım. Artık iletişim kurabilecek yakınlığa gelmiştim ve ilk olarak söze girdim. isminiz nedir ? sadece kolları maymun kolu gibi olan ifrit cevap verdi ismini burda yazmayacağım kendisinden sözcü ifrit diye bahsedeceğim. Sözcü ifrite kabilesinin adını sordum ve kabileyi de söyledi kabilenin adını karışıklık olmasın diye sallama bi kelimeyle belirteceğim , kelam kabilesiydi. Bunlar dayımın merak ettiği şeylerdi , kendisi neden muhzeyniye sormadı neden bana sordurttu bilmiyordum. -
61.
+5Beni neden rahatsız ediyorsunuz dedim, yine sadece öleceksin dedi. Sinirli ve alaycı bi şekilde günlerdir öleceksin öleceksin diyorsunuz ama bana birşey yapabildiğiniz yok, ancak bu böyle devam ederse ben sizi öldüreceğim dedim. 3 ifrit gülmeye başladılar istifimi hiç bir şekilde bozmak istemiyordum. Ben size ne yaptım dedim sözcü cin bana , kabilemizden bir cini yaktın dedi. Nasıl yakmışım dedim. Üzerine kızgınlık döktün dedi, ben zaten tahmin ediyordum yoksa hangi cini nasıl yakacaktım. Bilerek yapmadım beni rahatsız ediyordu , haneme benim iznim olmadan gelmişti dedim. Seni rahatsız eden bizim kabilemizden değildi, seni rahatsız edenler senin dininden olanlardı dedi. Çok şaşırmıştım benim dinimden olanlar beni neden rahatsız etsinler ki, aynı zamanda da elim zayıflamıştı. Benim dinimden olanlar beni rahatsız etmişlerse sizin kabilenizden birinin ora da ne işi vardı dedim. Ağaç dibi eviydi dedi. O zaman yapacak birşey yok dedim bunu der demez sinirlenmeye başladılar yerde ki kumlar fırtına çıkarmış gibiydi üzerime resmen kum yağıyordu gözlerimi kapatmıştım her ihtimale karşı geri adımlar atıyordum çizgiyi geçmemek için muhzeyni arka da beni bekliyordu sesini çıkarmıyordu. Kum fırtınası durduktan sonra geri onlara doğru yürüdüm çok kızmışlardı galiba. Seni bu gece alacağız dedi korkmaya başlamıştım içimde ki özgüven kaybolmuştu resmen. O sırada muhzeyni bana doğru gelmişti ve o da gitmek istiyordu ilerde ki kalabalık ikimze doğru bakıyorlardı ama ben gitmek istemiyordum durdum içimden bana güç ver allahım diyerek dua ettim yeniden çizgiye doğru yaklaştım ve başka yolu var mıdır diye sordum. Ya bize katılacaksın ya da seni alacağız dediler. Size katılmam nasıl olacak dedim, ilerde ki kalabalık açıldı ortalarında bi koltuk vardı sözcü ifrit koltuğu gosterip oraya gideceksin dedi. Gidince ne olacak dedim bu alemde kalacaksın dedi öyle bir şey olmayak tüm kabilenizi yakacağım dedim 3 ifrit birden yine gülmeye başladılar artık dayanamadım euzu besmele çekerek şu ayetleri okudum ;
Lekad halaknel insâne fî ahseni takvîm
Biz, gerçekten insanı en güzel bir biçimde yarattık. -
62.
+9Ben yaratışmış mahluklar içersinde ki en mükemmelim, sizden üstünüm , bana hiçbirşey yapamayacaksınız diyerek bağırdım. Bu bağırışımın üzerine topluluk içersinde ki şerlilerde benimle konuşmaya gelen 3 şerlide acı içinde bağırmaya başladılar, büyük bir azap duyuyorlardı o sırada muhzeyni benim kolumdan tutarak çekiştirmeye başladı ve hızlı birşekilde orayı terkettik , ilk geldiğimiz yere tekrar ulaşmıştık. Ben ayeti okuduktan sonra onlara bir azap inmişti sanki bizi takip bile edemediler , muhzeyni kızgın gibiydi. Ayet okuma demiştim sana dedi öyle söyleyince çok sinirlendim ne yapmamı bekliyordun beni almalarına izin mi verecektim ya da onlara mı katılacaktım dedim. Bu gece çok zor geçecek dedi neden dedim tüm güçleriyle seni almaya gelecekler dedi. Kendimden emin bi şekilde alamayacaklar dedim inşallah dedi şimdi sana söyleyeceklerimi tekrar et dedi ama benim ona sormam gerekenler vardı, neden müslüman cinler beni rahatsız etmişlerdi merak ediyordum ve ona sordum. Maddi alemde söyleyeceğim dedi yani muhzeyni de bizim alemimize gelcekti. Bana söyleteceği şeylerden önce kelime i şahadet getirmesini istedim çünkü o kum fırtınasında onu hiç görmemiştim , belki kendisini yok edip onun şekline gireceklerdi , bundan süphelendiğimi anlamıştı kelime i şahadet getirdi ve ekledi : benim şeklime giremezler ve bu benim gerçek suretim değil dedi. Söylediklerini tekrar ettim ve yine vücudum kaskatı kesilmişti gözlerim kapandı ve kolum da bi acı ile uyandım. Tekrar maddi alemdeydim dayım uyanmam için koluma kibrit yakıp basıyordu. Kalktığımda çok fazla yorulduğumu hissettim dayımdan su istedim bi sürahi su getirdi tamdıbını içtikten sonra herşeyi anlatmamı istedi ben dayıma anlatırken hoca da bir yandan not tutuyordu söylediklerimi sonra dayım gözlerimin içine baktı ve gözlerini kapat dedi kapattım dayım bişeyler okuyup üzerime üflüyordu , gözlerini açtığında arkana bak ve korkma dedi gözlerimi açıp arkama baktığımda birden çığlık atıp kendimi yerde sürüklemeye başladım kapıya doğru. Arkamda muhzeyni vardı dediği gibi o da gelmişti mana aleminde hiç korkmamıştım onunla hatta ufaktan dalga bile geçmiştim ama gerçek dünya da beynim onu algılayamadığı için korkmuştum. Dayım hemen tuttu korkma diye bi bardak su daha verdiler.
-
63.
+15beyler iki kişi mi okuyor hikayeyi belli edin kendinizi , yoksa daha yoğun saatlerde devam edeceğim
-
-
1.
0devam pnp
-
2.
0Devam matkap
-
1.
-
64.
+9Kafamda bir sürü soru işareti vardı , özellikle müslüman cinler beni neden korkutmaya çalışmışlardı ve yaktığım cin ne tesadüf orayı kendine ev bellemişti. Bu soruların cevapları muhzeynideydi. Oda bizimleydi, bunları dayıma söyledim iletişim kurabilir miyim onunla dedim yanımızda olduğu halde , evet kurabilirsin ama şimdi daha önemli işlerimiz var diye lafa girdi hoca. Evet doğru söylüyor gece beni almaya geleceklerini söyledi, ayet okuyarakta oldukça kızdırmıştım ifritleri. Hocanın yüzünde endişe ve evham vardı ama korkmadığı belliydi belki daha büyük badireler atlatmıştı kim bilir. Bu iş burda olmaz şu dağın ardında benim küçük bir evim daha var oraya gitmemiz gerek malzemeleride alıp acilen oraya gitmeliyiz dedi dayım tamam dedi nedenini sorduğumda çok güçlü bi şekilde geleceklerini bunun da köylüye ve hayvanlarına zarar vereceğini söyledi. Doğru diyorlardı benim yüzümden kimse zarar görsün istemiyordum. Malzemeleri dayımın arabaya yükledik yalnız muhzeyni tabi ki arabaya binemeyecek bi yapıya sahip olduğu için o artık kendi imkanlarıyla gelecekti. Zaten binmesin arabaya korkuyorum o kılıktan. Biz arabaya binerken muhzeyni çıktığımız evin etrafında dolanıyor birşeyler mi arıyordu birşeyler mi yapıyordu anlamadım ama hoca muhzeniye 2 tane koç getir dedi ve biz yola çıktık saat yarıma yaklaşmak üzereydi hocanın dağ evi çok uzakta değil zaten ama gece olduğu içinde gözükmüyordu arabayla gidebileceğimiz en hızlı şekilde gidiyorduk ben sürekli ayetel kürsi nas ve felak okuyordum dayım arabayı kullanıyordu ve hoca da elinde ki not defterine mürekkep ile birşeyler yazıp çiziyordu. Çok geçmeden dağ evi göründü ve evin dibinde de iki adet koçla bekleyen muhzeyni vardı. Tabi ki bizden hızlı gelecekti ama koçları nerden aldığını bilmiyordum muhtemelen hocanın koçları falandır çalacak değildir diye düşündüm. Eve yaklaşınca arabadan indik aceleyle eşyaları kapıp eve doğru koşmaya başladık muhzeyni koçları tutuyordu bu arada. Eşyaları taşıma işi bitmeden ilk sortide hoca bi çuvaldan keskin büyük bi biçak ve kitap aldı bende ona bakıyordum dayım vakit kaybetme haydi diye beni hareketlendirdi biz dayımla hemen eve girdik ama bi durum vardı, ritüelden sonra cenabet olmuştum ve bu evde bi banyo yoktu malesef. Dayıma cünüp olmuşum dedim hay allah nasıl atladık bunu dedi ev iki odalıydı ve alt katta da bi bodrum vardı dayım bi hortum buldu o sırada değişik bi ses geldi sanırım muhzeyni ve hoca koçları kesiyorlardı dayım hemen hortumu muslağa bağlayıp bodruma indirdi bana buraya gel diye bağırdı. Anlayacağınız üzere dayım bodrumda gusül almamı istiyordu. Korkuyordum ama yapacak birşey yoktu dayım seni bekliyorum ben hemen kapının önünde korkma hemen al iç çamaşırsız şekilde pantolonunu giy çık dedi tamam dayı dedim hemen soyunup hortumu elime aldım aceleyle abdestimi alıp kirli iç çamaşırını da suyla ıslatıp dışarı çıktım.Tümünü Göster
-
65.
+8sigara molası beyler biriktirdiklerimi hep attım şimdi canlı yazıcam
-
-
1.
0Baba sirf entry gitmek icin kayit oldum muskuman cin nasil biri biz irtibat kutabilirmiyiz
-
-
1.
+5iddaa yada altılı sonuçlarını isteyecen demi bin
-
2.
0Panpa merak ettim unrunda degil iddaa sadece ondan yardim isticektim depresyondayim diye
-
3.
0Müslüman kumar oynamaz
diğerleri 1 -
1.
-
2.
0Hadi lo yarım saat oldu
-
3.
+1 -1Ne sigaraymış amk tütün mü topluyon da içiyon
diğerleri 1 -
1.
-
66.
+10Çıktığımda dayım kapı da beklemiyordu orda ufaktan bi küfür ettim dayıma hemen üst kata çıktımTümünü Göster
Dayım anneme bırakılan kitaptan bazı şekiller çizip birşeyler yazıyordu ve önünde ki kan dolu bakır kaba yazdıklarını atıyordu. Tahmin ettiğiniz gibi koçun kanıydı bu , anladığım kadarıyla bi işlemden geçirdikten sonra kanı evin etrafına dökeceklerdi o sırada hoca girdi içeri elinde bi sürü muska vardı evin girişinde ki eşiği çekti çıkardı elini içeri doğru attı bir sürü muska yazılıydı onları çıkardı yeni yazdıklarını koydu , çıkardığı muskaları bana verdi diğer oda da kutu var onun içine at gel dedi. Bahsettiği odaya girdiğimde içeri pis kokuyordu belli ki bu evde daha önce de birşeyler olmuştu söylediği kovaya muskaları bıraktıktan sonra dikkatimi birşey çekti oda da ışığın tuşunu arayıp buldum ışığı açar açmaz çığlık attım oda da bir sürü koç kafası vardı gözleri çıkarılmış derileri soyulmuştu ben çığlık atınca odaya biri geldi kafamı çevirince bi çığlık daha attım çünkü beni sakinleştirmeye gelen muhzeyniydi bağırıp çağırmaya başladım kafayı mı yedirteceksiniz bana diye , hocaya kızıyordum hem söylememişti odada olan şeyleri hemde beni sakinleştirsin diye daha çok korkacağım birşeyi göndermişti aklımla mı oynuyorsunuz diye bağırdım muhzeyni hiç sallamadı dışarı çıktı dayım da kanlı kaba birşeyler yazıp atmaya devam ediyordu. hoca da başka birşeyler yazıyordu kimse beni umursamıyordu hala birşeyler yazıyordu galiba. Bu gece geleceğiz demişlerdi ama henüz gelip giden yoktu , bu düşüncelerle otururken annem geldi aklıma tamamen unutmuştum zaten onu neden getirmiştik hala bilmiyordum annemi aramam gerek diye düşündüm telefonu aldım elime şebeke yoktu. Sesli şekilde küfür ettim. Dayım boş boş durma da sana oku dediğimiz şeyleri oku dedi tamam dedim bende oturup okumaya başladım, okumaya başladıktan bi süre sonra dışardan bir bağırtı koptu çok rahatsız edici tiz bir sesti ardından dış kapı açıldı gelen muhzeyniydi hocayla bakıştılar sanırım onlar iletişim kurmak için dillerini kullanmıyorlardı çünkü hoca hazır olun geliyorlar dedi. Dayım muhzeyniye ne kadar varlar dedi muhzeyni cevap vermedi hoca tüm kabile geliyorlar diyince dayımın beti benzi attı bembeyaz kesildi. Onlar korkunca ben daha çok korkuyordum, sesim titreyerek okumaya devam ediyordum birden evin cdıbına birşey yapıştı hoca gitti perdeyi çekince bismillaah diye bağırdı kafamı çevirip bakınca atılan şeye baktım bi et parçasıydı dışarıyı göremiyordum sadece et parçasını görüyordum galiba koçun etiydi bu diye düşündüm. O sırada muhzeyni geri geldi tahmin ettiğimizden çok daha fazlalar dedi bu sefer ben girdim söze, muhzeyni sende kendi kabileni çağırsana yetim misin sen diye kızdım dayım bi tokat patlattı yüzüme, muhzeyni derin nefes alır gibi sesler çıkarmaya başladı ve değişik bir sesle hepsi burada zaten dedi. O öyle diyince benim elim ayağım boşaldı saatlerdir zaten birlelermiş ama sadece onu görebiliyormuşuz meğer. Hoca muhzeyniye bi işaret yaptı bi süre bakıştılar ardından hoca kafa sallayıp matkap buraya gel dedi yanına gittim oğlum besmele çek ardından camı açıcam artık görme vaktin geldi dedi tamam hocam dedim besemele çektim hoca perdeyi çekti gördüklerim karşısında resmen şok olmuştum. Binlerce göz binlerce suret vardı, gözler kırmızı kırmızıydı kimin boyu dev gibiyken kiminin boyu kısacıktı ve hepsi eve doğru yaklaşıyordu. O sırada dayım kanlı kabı muhzeyniye verdi al bu sonuncuydu dedi muhzeyni dışarı çıktı ve kanı evin etrafına dökmeye başladı eve 10 metre kalacak şekilde koç kanı çember şeklinde heryere döküldü. Kanı döküp çember yaptıkça daha çok hayrete düşüyordum çünkü çemberin içinde de varlıklar oluşmaya başlıyordu bunlar muhzeyninin kabilesindendi ve anladığım kadarıyla evi koruyorlardı. Birden eve bir taş yağmuru başladı, allahım yağmur gibi taş geliyordu eve gözlerime inanamıyordum taşlarla birlikte et parçaları ve pislik atıyorlardı. O sıra da hoca camı çekti ve dayımla birlikte bi tasın içine ateş yakıp okumaya başladılar ritmik bir şekilde okuyorlardı benim dilim bağlanmıştı elim ayağım hareket ettiremiyordum , her okumanın sonunda estauzu billah diyip ateşe kağıt atıyorlardı üzerinde birşeyler yazılmış çizilmiş ayetlerdi kağıtlar atılınca ateş parlıyordu dışarda sanki bi harp oluyordu ben ağlamaya başlamıştım çoktan kendimi kaybetmiştim dayım sarstı kendime geldim dayımlar okuyup kağıda ateş attıkça çığlık sesleri yükseliyordu ve çok acayip bi gürültü geliyordu dışardan. Evin camları atılan et ve taşlara dayanamamış kırılmıştı artık etler ve taşlar üzerimize gelmeye başladı. Hoca aşşa inelim dedi ve bodruma indik burası üst kata göre daha güvenliydi içeri girdiğimizde üstüm başım kan olmuştu hem atılan etlerin kanları hemde taşlardan dolayı kafam yarılmıştı ama adrenalinden hissedememişim. Dayım ve hoca da aynı şekildelerdi , hocanın kaşına taş isabet etmişti ve kaşı açılmıştı. Bunlar yaşanırken ben iyiden iyiye kendimi kaybettim ve bayılmışım. -
-
1.
+17yetim misin ne ammına koyim ahahjaşshdfaklsdfhlkhlghkjlfh
-
1.
-
67.
+4 -4Beyler 12 de devam edeceğim hepinize iyi geceler
-
-
1.
+1Rez almaktan çiğerim soldu daha ne kadar var
-
1.
-
68.
+5Uyandığımda hala bodrum katındaydım dayım başımda okuyordu ancak içimde karşı koyamadığım bi amaç vardı , dışarı çıkmak. Ayağa kalktım dayım nereye gidiyorsun diye sordu dışarı gidiyorum dedim kolumdan tuttu saçmalama gel şuraya diyip beni oturtmaya çalıştı ama içimde dayıma karşı acayip bi kin vardı elimden gelse onu öldürürdüm hatta öldürsem mi diye düşündüm bir an sonra elimi elinden kurtarıp kapıya doğru koştum yeniden dayım bacaklarıma vurup düşürdü beni tokat vurmaya ve okumaya çalışıyordu içimde ki öfke okyanuslar gibi büyüktü ve dayımın elini kırdım. Evet kırdım elini hemde tek hamlede öyle güçlü hissediyordum ki kendimi sanki herşeyi kaldırmaya fırlatmaya gücüm yetecekmiş gibiydi. Dayım kolunun acısıyla yerde feryat figan ağlıyordu hemen dış kapıya doğru koştum ve kapıyı açtım, kapıyı açtığımda gördüklerim karşısında şok oldum muhzeyni kollarını açmış kendini eve siper etmişti sanki hoca okuyup karşıya doğru üflüyordu yerler de masa büyüklüklerinde kayalar taşlar vardı , koşarak çemberin dışına çıkmaya hamle yaptım , yerlerde hareketsiz duran garip bedenler vardı. Çemberin dışındaysa beni cezbedecek şekilde gel diye bağıran binlerce ses vardı , ve karşı şerlilerden kimse bana taş, kaya ya da et fırlatmıyordu hatta çemberin içindekiler bana şerli gibi dışındakiler ise benden birileriymiş gibi geliyordu çemberin dışına doğru yürümeye devam ettim hoca zaten beni görmüyor gibiydi ama o okudukça çemberin dışından çığlık sesleri geliyordu. Bir an hocayı da öldürmem gerektiğini düşündüm ve hocaya doğru koşmaya başladım onu da öldürmeliydim ıstırabım ancak öyle dinecek gibiydi. Hocaya yaklaştığım vakit muhzeyniye benzeyen bir varlık karşıma çıktı ve beni öyle bir ittirdi ki evin kapısına kadar geri uçtum, hocaysa hala beni görmüyor gibiydi.
-
-
1.
-1Matkap kardeeess.
Uyandigimda bodrumdaydim dedin dayinla konusmani anlattin sonra hocanin seni goremedigini senin cinler aleminde oldugunu anlattin sadece cinler goruyomus dedin. De dayinla nasil konustun?
-
1.
-
69.
+8Tekrar hocaya doğru koşmaya başladım yere öyle sert basıyordum ki sanki bastığım yerlerde çukur açıyordum , hocayı pahası ne olursa olsun öldürmem gerekti bu yüzden tüm gücümü topladım vücudum da tam hocaya yaklaşıp boynunu kıracaktım ki bu sefer muhzeyni çıktı karşıma ve Yallah diyip birdaha itekledi beni. Muhzeyni öyle fırlatmıştı ki beni uçtuğumu hayatımda ilk defa hissetmiştim. Bu kez kapıya kadar değil resmen evin üstünden uçup diğer tarafına düşmüştüm. Düşünce öleceğimi hissettim ama düşünce vücudum da bir ağrı bile olmamıştı. Evin diğer tarafında da durum farklı değildi orda da çemberin içinde ve dışında cinler vardı ve bir taş savaşı vardı sanki. Kafamı kaldırdım evin bu kısmında ne muhzeyni vardı ne de hoca. Çemberin dışına hemen çıkabilirdim, hocayı öldürmek aklımdan çıkmıyordu ama pek mümkün gibi görünmüyordu en iyisi çemberin dışına çıkmak diye düşünüyordum koşarak dışarı doğru çıkıyordum tam çizgiye geldiğimdeyse vücudum tamamen kaskatı kesildi neye uğradığımı şaşırmıştım gözlerim kararıyordu ekran gidiyordu sanki ve kolum cayır cayır yanıyordu. Gözlerimi tekrar açtığımda yine bodrumdaydım hemen kafamı kaldırıp Allahım ben ne yaptım dercesine dayıma baktım kolunu tuttum çünkü dayımın kolunu ortadan ikiye kırdığımı hatırlıyordum. Dayım ne yaptığımı anlamaya çalışıyordu okumayı kesti napıyorsun oğlum dedi dayı kolunu kırdım ben senin kırmadım mı yoksa dedim yok oğlum rüya görmüşsün sen seni tesir altına alıp mana aleminde ruhunu çekmeye çalışmışlar iyiyim ben dedi. Dayım iyiydi ama benim vücudum da heryer ağrıyordu hiç halim yoktu. Olanlara simdi daha iyi anlam veriyordum hoca beni başka bi alemde olduğum için göremiyordu. Müslüman cinler ise zaten o alemden oldukları için beni görüyorlardı. Dayımın gerçekten kolunu kıramadıysam hocayı da öldüremezdim acaba bana neden onun için vesvese vermişlerdi bilmiyordum. belki ümitlerimi tamamen tüketmek istiyorlardı ama çemberin dışına çıkmaya yakın dayım uyanmam için kolumu kibritle yakmıştı. Yani 1 dakika daha gecikse belki de o uykudan asla uyanamayacaktım.
-
-
1.
+1güzel senaryo helal
-
2.
+1iyi yazıyon zamki
-
1.
-
70.
+8 -1Dayım bana okumaya devam etti saate baktığımda sabah namazına yaklaşıyordu bu beni rahatlatmıştı biraz, dayımla bodrum katta durmaya devam ettik bi süre sonra zaten sabah ezanı okundu. Dışarda ki gürültüler kesildi ardından kapının sesi geldi hoca gelmiş dayımı arıyordu önce üst kata doğru yöneldi dayım bodrumdayız diye bağırınca hoca da aşşa geldi. Gelin hocam yukarı dedi. Hocaya saygım çok fazla artmıştı sabaha kadar resmen ifritler ile harp etmişti ve bunu karşılıksız yapıyordu. Üst kata çıkarken önce dışarı bakmak istediğimi söyledim, hoca bakmasan daha iyi olur evlat dedi ben yine de bakmak istemiştim dayım da bende seninle gelyim o zaman dedi hoca da peki siz bilirsiniz ama göreceklerinizi bi ömür unutamayabilirsiniz dedi. Zaten öyle de oldu. Kapıyı açar açmaz dayım velahavle çekmeye başladı gözleri faltaşı gibi açılmıştı ama bende bi tepki yoktu çünkü zaten gece rüyamda orayı görmüştüm, değişen tek şey yer de yatan garip bedenler yoktu sadece izleri vardı ve evin etrafında daha çok taş ve kaya parçaları vardı. Resmen dağdan kopardıkları kayaları eve atmışlardı. Muhzeyni eve siper olmasaydı eğer muhtemelen içerde ezilerek ölürdük. Dayım geri girelim oğlum dedi daha fazla adamı yormak istemedim geri girerken kapının önünde ki tahtaların kırılmış olduğunu gördüm. Orası gece beni muhzeyninin ailesinden birinin fırlattıktan sonra düştüğüm yerdi ve gerçekten kırılmıştı benimde kalçam çok acıyordu zaten. içeri girdiğimizde hoca kana kana su içiyordu çölden gelmiş gibiydi sanki serap görüyordu suyu kana kana içiyordu. Dayım yormak istemediği için hocaya herhangi birşey sormadı abdestlerimizi alıp sabah namazını kılalım dedi hoca dayım da bana sen bi kendini kontrol et dedi ne demek istediğini anlamamıştım ilk başta ama sonra düştü jeton cünüp müyüm değil miyim ona bakmamı istiyordu çünkü gece yine vücudum çok yorulmuştu. Bodrum kata inip kontrol ettim sağlamdım bişey yoktu. Yukarı çıkıp ibrikle dışarda abdestimizdi aldık eve tekrar girdik, dayım sabah namazını benim kıldırmamı istedi. imam hatip okuduğum için tabi ki namaz kıldırmayı biliyordum tamam dayı dedim ben öne geçtim dayımla hoca cemaat oldular namazımızı kıldık. Tesbihatta iken kapı çalındı. Ben hemen irkildim kim acaba bu diye. Hoca ben bakayım dedi kalktı gitti bende hemen pencereye yöneldim 1 tane araba vardı jandarma gelmişti eve dayıma durumu söyleyince dışarı çıktık jandarma hepimizden kimlik istedi dayım yanımızda kimlikler yok komutanım ben doçentim arkadaş öğrenci hocayı da tanırsınız zaten diyip adını söyledi. Komutan gerçekten hocayı isimden tanımıştı, komutanla gelen askerler etrafı görmüş olmalarından olacak ki korkutan tir tir titriyorlardı ve elleri silahlarının tetiklerindeydi. Dayım bekleyin dedi içeri gitti o ara da komutan burda ne oldu bu kayalar nedir diye sordu. Hoca , komutan ne sen sor ne ben söyleyim isterseniz sizde birdaha buraya gelmeyin dedi. Komutanın da eli sürekli tabancasının üzerinde duruyordu hoca da farketmiş olacak ki komutan o silah seni burda koruyamaz , bizden de zaten size zarar gelmez dedi komutan zaten korkuyordu peki bu yerde ki kanlar ve etler nedir dedi hoca eliyle ilerde ki koçların kafalarını göstererek koçların kanı komutanım daha fazlasını sorma rica ediyorum dedi. Komutan da zaten konuyu uzatmak derdinde değildi, o sırada dayım içerden elinde 4 kağıt ve bir kalemle geldi önce komutana adını soyadını ve bazı bilgilerini sordu ve kağıda yazıp cebinden çıkardığı bezle sarıp bantladı aynı şeyi kalan askerlere de yaptıktan sonra komutana doğru , komutanım siz burdan tayin olana kadar askerlerde terhis olana kadar bu muskaları çıkarmayın kendi iyiliğiniz için dedi. Komutan biraz akıllı biriydi ne biliyim bunların ne olduğunu dedi dayım da ismini ve soyismini söyleyip bi kağıda tc kimlik numarasını yazdı. Karakoluna dönünce bakabilirsin x üniversitesinde ilahiyat hocasıyım dedi komutan daha fazla lafı uzatmak istemedi tamam diyip arabalara binip gittiler.Tümünü Göster
-
-
1.
+1 -6Dayını da seni de o hayal gücünü de ayrı gibiyim. Kegib kafayla islami korunma mı olur? Satanist misin havasçı mısınız belli değil
-
-
1.
+2 -2lan beyinsiz kurban keserken ötenazi mi yapıp öldürüyorsun hayvanı. kafasını kesmiyor musun etini yemiyor musun. bizde etinden değil kanından faydalandık kafasız herif.
-
1.
-
1.
başlık yok! burası bom boş!