kanuni sultan süleyman

dıbına koyim nesini seviyorum anlamıyorsunuz tamam iyi adamdı da araştırın bi okuyun.

-şehzade mustafayı öldürtmesi .

bakınız kanuniden sonra osmanlı devleti lanetlenmiş gibi yıkılmaya başlamıştır. selim alkolik selim tek bir sefere bile katılmamış gününü harem karıları ve şaraplarıyla geçirmiş keza oğuluda öyledir ki oğlunun 34mü 37 mi ne çocuğu olduğu söylenir (!) siz düşünün . bu dönemi sokullu mehmet paşa idare etmiştir.

-babasından kalan mirası unutmayalım.

bakınız ki babası 8 yılda neler yapmış. kanuninin elinde o kadar para varken viyanayı kuşatmıştır . sadece kuşatmıştır.

bu 2 sebep yeterlidir. ancak devam edelim

- kanuni sultan süleyman düşman sana saldırmadan sen ona saldırma anlayışıyla hareket ettiği için, potansiyel düşmanlarla pek ilgilenmemiş o sıralarda dünyada söz sahibi ülkeler olan iran ve almanya ile savaşmıştır. almanyayı çok rahat yenebilecekken meydan savaşından kaçan şarlkeni kovalamakla geçirmiştir yılları.bir yavuz sultan selimin tek seferde mısırı halledip ülkesini rahata kavuşturmalıydı. osmanlı ekonomisi ilk defa kanuni döneminde açık vermiş, rüşvet ve adam kayırma bu dönemde artmıştır ayrıca

bir am uğruna oğlunu ve can dostunu idam ettiren kavas

hiç acımadan çücuklarını öldüren binin teki

huur çocuğu senin ananın ızdırabını gibeyim ben. senin gibi bir huur evladına ata diyeninde anasını zütünden gibeyim.

şehzade mustafa ve şehzade bayezid gibi insanlara kıydın ya, sana ne kadar sövsem az gelir. binin fırlattığı.

günümüzde seküler cahiller tarafından iftiraya uğrayan 10. osmanlı hükümdarı

2 evlat 6 torun katili yalnız adam yemediği bedduayı küfürü 21.yy da yedi mezarında ters dönmediyse iyi

katil...

yuzyillar sonra yemedigi kufuru yemis, am ugruna ogullarina torunlarina kiyan sıçmıktır. bu hafta mezarinda baya ters donmustur

dandik macar ovası fethetmeye çalışan ezik padişah . evlat katili . birazda troll görünümü var .

liseli huur çocukları dolmuş yine başlığa.

şöyle bir sözü vardır yada buna benzer devletimiz balon gibi şişmiştir. dahada şişirirsek patlar

liseli huur çocukları yavuz veya fatih bunun yerinde olsa romayı alırdık falan demişler. huur çocukları tarihten biharberler. mantıklarıda yok. kanuni döneminde ulaşabilecek en büyük sınırlara ulaşılmıştır. daha gidilemezdi. kim olursa olsun. kolaymı istanbuldan tüm avrupayı yönetmek huur çocukları. istanbuldan çıksan 6 ayda max macaristana giderdin o toplarla. hala o kadar devleti bana verseler bende yapardım diyen kalaslar var. mohaçta 2 saatte koskoca orduyu imha etsinlerde görelim. düşünmeden laf atan amın feryadları

10.osmanlı padişahı, ikinci islam halifesi olan kanuni sultan süleyman han 46 yıl tahtta kalmıştır. babası yavuz sultan selimden devraldığı muazzam bir devlet hazinesi ve tek erkek çocuk olmanın verdiği avantaj ile tahta çıkmıştır. iktidarı boyunca 13 sefere çıkmıştır. belgrad ve rodos fetih edilmiş mohaç meydan savaşında rivayet odur ki öğleden ikindiye sürüp muazzam bir zafer kazanmıştır osmanlı devleti. yine I.viyana kuşatması kanuni sultan süleyman zamanında denenmiş fakat olumsuz hava şartları nedeniyle başarısız olmuştur.21 kasım 1532'de büyük alman seferine çıkılmış seferde almanların elinde olan macar toprakları alınmış alman gücü kırılmış ve sonunda istanbul antlaşması imzalanmıştır. cennet mekan kanuni sultan süleyman han iktidarı boyunca sık sık iran ile savaşmış fakat bir türlü tam anlamıyla muhaffak olamamıştır bu uğurda oğlu şehzade mustafa hanın öldürülmesini emrederek iktidarın asla ve kati suretle gölge kabul etmeyeceğini tarih sayfalarını acı ve gözyaşıyla yazmıştır.

destuuuuuuuuuuuuuur sultan süleyman han hazretleri

http://imgim.com/halit.jpg

istanbul'da güneşli bir günün sabahında Topkapı Sarayı'nın avlusunda bulunan Has Oda'nın kapısı açıldı. Başında görkemli bir kavuk taşıyan, uzun boylu genç adam ağır adımlarla arka bahçeye doğru ilerledi. Bu kişi, Osmanlı Devleti'nin kudretli hünkârı Kanûnî'den başkası değildi. işinden vakit bulduğu zamanlarda bir nefes almak için arka bahçeye çıkar, ağaçları ve denizin maviliğini seyrederdi. Deniz, güneş ve ağaçlar o günde çok güzeldi. Fakat ağaçlardan birkaç tanesinin yapraklarını buruşturduğunu gördü. Hemen yanlarına yaklaştı ve dikkatle incelemeye başladı. Az sonra ağaçların rahatsızlıklarının nedenini anlamıştı. Karıncalar sarmıştı güzelim dallarını. Aklına hemen bu ağaçları ilâçlatmak geldi. Böylece ağaçlar karıncalardan kurtulacak ve rahat bir nefes alacaklardı. Fakat birden durakladı. Karıncalarda can taşıyorlardı ama. Onlara zarar vermek doğru olur muydu? Bir türlü işin içinden çıkamayan Kanûnî, sorunun çözümü için hocası Ebussuud Efendi’yi aramaya başladı. Hocası odasında yoktu. Hemen oracıkta bulunan bir kâğıt parçasına kafasını kurcalayan soruyu, hem de çok edebi bir şekilde yazdı ve Hocasının rahlesinin üzerine bırakarak oradan uzaklaştı.
Birkaç saat sonra hocası odasına gelmiş ve rahlesi üzerindeki kâğıt parçasını görmüştü. Eline hat kalemini alan Ebussuud Efendi, talebesinin sorusunu yazdığı yerin altına bir şeyler karaladı ve kâğıdı yine rahlenin üzerine bıraktı.
Kanûnî Sultan Süleyman diğer işlerinden fırsat bulduğu bir an yeniden hocasının odasına uğradı. Hocası odasında yoktu fakat rahlenin üzerine bıraktığı kâğıt parçasında kendi yazısının dışında bir şeyler daha yazılmış olduğunu gördü. Merakla yazıya doğru eğildi. Okudukları karşısında ibretle tebessüm etti. Kâğıdın üst kısmında Kanûnî'nin hocasına yazdığı soru vardı. Merhametli Hünkâr, hocasına şöyle diyordu:

"Meyve ağaçlarını sarınca karınca
Günah var mı karıncayı kırınca?"

Hocası Ebussuud Efendi ise bu sorunun altına şu cümleleri eklemişti

"Yarın Hakkın divanına varınca
Süleyman'dan hakkın alır karınca"

bu adamın üstüne çok az hükümdar vardır

Hürrem ile hardcore

ondaki hazine bende olsa hürremi mi giberdim amk

@70 liseli diye millete giydirmişsin ama lise tarih kitabından bihabersin. osmanlı en büyük topraklarına kanuni devrinde değil duraklama devrinde ulaşmıştır.

ınsallah cehenneme gıder amk pıcı

@78 muhteşem yüzyıl fanı detected

sağlam padişahtır, yönetimini beğenirim.10 yıl kadar bir süresini seferlerde geçirmiş,bir sürü sefer kazanmış padişahtır.