kanserli yakınları olanlar yada merak edenler

@278 pm atacam dur bi maç var = )))

@278 tıbbi mikrobiyoloji ve imminoloji (Warren LEVINSON) , imminoloji (abbas temel) , GENEL MiKROBiYOLOJi VE iMMÜNOLOJi 1-2 (filiz akşit) , Alerji ve immünolojinin Sırları (hüseyin akdemir) , Kan Hastalıklarının Patofizyolojisi , Onkolojide Destekleyici Önlemler (öznur düzovalı) vb. bende bulunan birçok kitaptan bazıları kardeşim. bunu dışında ismini hatırlamadığım birçok ktap kiraladım üni kütüphanesinden hastalığım zamanında , kaçak olarak 1.5 dönem dermotoloji derslerine de girdim , hoca farkettikten sonra kovdu beni , şikayetcide olmadı hasta olduğumdan ötürü. tabiiki internet bilgilerim de oldu. ne zannediyorsun sen? tıp kazanmayan adam eline alıp da tıp kitaplarını okuyup çözümseyemezmi? ben bunları kesiyorum mu sanıyorsun? tamam 5 senede bir kökten değişiklik olmaz ama 50 senede bir olur. yavaş yavaş değişir. ben sana "araştır , uğraş , çözüm bul" dedikçe sen bana "ben sanat yapıyorum" diyorsun. tamam kardeşim sen sanat yap. anlaşamayacaz biz. kolay gelsin.

edit : eşim biyologtur. ilk çıktığımız zamanlarda geçemediği derslerin bazılarını ben çalıştırdım. mikrobiyoloji , histoloji ve sitoloji derslerini ben çalıştırdım da geçti. doktorların ve doktor adaylarının aralarında kaldım ben. herkesi küçümsemeleri , kendilerini üstün görmeleri , herkes salakmış da bi doktorlar zekiymiş gibi davranmalarını , zengin ve güçlü olarak bilmelerini ben kendim bizzat yaşadım. sen sürekli onların içinde olduğun için sana normal gelebilir bu tip davranışlar , ama ben normal halk içinden geçtim. ve daha bir tanesi yokki bana "ben senden zekiyim" edası yapabilsin. hepsi bilir beni. hatta hoca "kaçak" olarak girdğimi söyledikten sonra hepsi şok geçirmiş , aradılar sordular gerçekmi diye. sınıfın en iyisi bendim. çünkü ben hastaydım , kendi hastalığım için çırpındım , çözüm üretmeye çalıştım. onlar hasta değillerdi , sadece ders geçmek için çalıştılar. fark bu...

@276 dostum öncelikle her 5 senede bir tıp değişiyor demişsin peki bu değişim köklü bir değişiklik mi zannediyorsun.yani bundan öncekiler yanlış alın bunlar doğrularımı diyorlar.hayır.sadece daha iyi bir tanı yöntemi yeni bilgi daha iyi bir tedavi yada idiopatik etiyolojiyi aydınlatıyorlar.
ayrıca bizim o kitapları okuyarak hazıra konduğumuzu söylüyorsun. bir konu hakkında düşünmek ve yorum yapmak için o konuyu çok iyi bilmen gerekir. yanlış ve ya yarım yamalak bilirsen yanlış yorum yaparsın.işte bizde yanlış yorum yapmamak için o küçümsediğin kitapları okuyoruz.çünkü doktorluk bir sanattır.sanatımız ise doğru teşhis koyup doğru tedavi uygulamaktır.sen her hastalığın kitaplarda oluğu gibi mi olduğunu düşünüyorsun. aynı hastalığa sahip olan binbir çeşit hasta geliyor.senin amacın ise doğru yorum yapmak.yanlış yorum yaparsan hasta ölür.
peki sen bu başlığı açarken bu konu hakkında yorum yapabilecek kadar bilgiye sahip misin? yada bu başlığı açmadan önce ne kadar araştırdın? en kötü bi pubmede girip "cancer" yazdın mı? şimdi bana diyonki sen ezbercisin ne ezberlersen onunla yetinirsin. düşünmezsin araştırmazsın.düşünürümde araştırırımda ondan şüphen olmasın
şimdi sana sordum tedavinin bulunmasını kim neden istemiyor? sen ne yaptın? cevap vereceğin yerde kelime oyunları yaptın.ben onu yazmadan önce araştırdım ve bişe bulamadım.hatta şunu buldum: http://www.ntvmsnbc.com/id/25419186/ demekki araştırmışım bulamamışım hatta kanserin tedavisinin bulunamadığına dair bilgi veren prof ların haberini buldum ve sana sordum
şimdi tekrar soruyorum. bi bildiğin varsa kanıtlarıyla söyle. yoksa bu gereksiz tartışmayı daha fazla uzatmayalım

@275 ben tıpa sallamıyorum , tıpçılara da. ben "düşnmeyen herkese" sallıyorum kardeşim. düşüneceksin. seni hyvandan tek ayıran özellk düşünmek.

@275 dostum ben teorisen değilim. kendin düşün oturup. her 5 senede bir ben değişmiyorum , o ölümüne savunduğun bilgiler değişiyor. öyle ortalığa dökülecek , herkesin gözüne sokulası birşeyler olsa dökerdim şimdiyeli merak etme. herşeyin (okuduğun kitaplar gibi) hazırına alışma da kendin bul sonuçları. ayrıca ben ne diyorum sen ne diyorsun. halen "tamam bakalım bi" yok , "ne bilioun dök bakalım" , "bana komplo teorisiyle gelme" vb... oturup araştımak yerine tak atmak daha kolaydır. biz anlaşamayacaz sanırım. sen bildiklerini doğru kabul et , bende düşünmeye devam edeyim ok? boşver , tartışmaya bile gerek yok.

edit : düşündümde senin mantığında olsaydım şimdi ne kaş vardı ne kirpik ne saç ne sakal bende. iyiki değilim lan.

bu arada hangi entriyi kimin yazdığına bakmayıda unutma

hele tıpa ve tıpçılara sallamayı bırakta kim neden çaresinin bulunmasını istemiyor dök bakalım bildiklerini ortaya bide destekli olsun komplo teorileriyle anlatma

@268 "panpa inceleyelim o zaman amk" diyen bi allah kulu çıkmadı tıpçılardan. hepsi "o öyle değil böyle" diyerek bilgi tasladı. la tamam en zekiler sizsiniz kabul ediyorum , o zaman bi el atın la şuna zekanız uçsun. ben bu ısırganların içinde yaşıyorum , hem sscb ve venezuellada bu ısırgan ve radyasyon ile ilgili ciddi deneyler var onlara ulaşın. olum söylemek istemiyorum burdan da zorlayın daha biraz. çıkın o duvardan amk. o kadar doğru olsa o kitaplar her 5 senede bir "tıp gelişiyor" adı altında değişiklikler yapılmazdı. güvenmeyin şunlara amk. bugün tıp için "ayet" kabul edilen bilgiler yarın "tamamen yanlışmış yaa tüh boşuna o kadar adam öldü" diye değiştirilebiliyor. bi durun düşünün şunları başka birşey istemiyorum sizden.

@268 ben burdaki aıl amacımı da açıklayayım o zaman. aranızda birkaç doktor olurda bir şekilde gizli bir biçimde örgütlenerek el altından üretirler bunu sonra da bi yayıldımı zaten daha durduramazlar dediydim , belki aranızdan bir kaç doktorun buna cesareti olur demiştim , ama tıpçı arkadaşlar "okuduğu herşeyi ayet kabul ettiğinden" böyle birşey olmuyor. bugüne kadar bekledim ama çıkmadı. umudumu yiytirdim artık. türkiyede doktorluk "geleceği parlak olmak , zengin olmak , konum sahibi ve saygıduyulan biri olmak vb." gibi durumlarla kazanılan bir meslek genellikle "insanlara yardım etmek için" değil.

@268 ayrıca ben de alopecia universalis geçirdim. bu hastalık 100.000de bir sans ile insana vurur ve kurtulmakda 10.000'de 1 dir. yani kanserde bile daha fazla şansın var. ben bu hastalıktan kurtuldum dostum. ve bunun için hiçbir tıbbi yardım almadım. kortizon iğneleri vuruldum , ilk önce iyileşir gibi oldum sonra daha da şiddetlendi , ışın tedavisi oldum , 3 seanstan sonra kafamda 11 tane ben türedi derimde bıraktım. "giberim lan deri kanserimi olcaz bide" dedim kendi kendime. türkiyenin en iyi doktorlarına bile gittim olmadı. "bununla yaşamaya alış" dediler , alışmadım. ben şimdi buraya alopesia universalis hastası olmadan , bu hastalık hakkında aynı böyle birşeyler yazsam bir dermatolog çıkıp da senin gibi "ebeni gibecem" deme olasılığı vardı "ne saçmalıyorsun sen yok öyle şeyler" diyerek , ama bak ne oldu? ben başardım , o dermatologlar beni pgibiyatra yönlendirdi "buna alış" diye. anlatabiliyormuyum? bağışıklık sistemi ve dna hakkında birçok konuda saptırmalar var dostum. okuduğun , ulaşabileceğin her kaynakta hemde. burda paylaşamam. hatta özelden bile atabileceğimi zannetmiyorum. yan yana olabilirsek bir gün ancak o zaman.

@268 benim yazıda asıl göstermek istediğim "bilinmeyen 86 adet radyoaktif ışımanın dünya üzerinden bir yerlerden yayınlandığı" gerçeğidir dostum. bu yayınlar varken bu tedavi hiçbir zaman işe yaramayacak. ayrıca tıpçı isen git bakalım konunun üstüne , hangi yolda kazada gidiyorsun , yada bunalımdan intihar haberini izliyoruz gazetelerden. anlatmak istediğim bu. ben kimseyi yanlış yönlendirmek istemem. ama şu da bir gerçek "kemoterapi ile başarı oranı çok düşüktür" bilirsin. bunun yerine farklı birşeyler denemek daha faydalı da olabilir. ben "doğal şifacı" felan değilim , onu da desteklemiyorum. sırf "doğal" dye herşeyi yemek olmaz. özellikle de tohumlar. ama keşke bunun ilacı yapılsa diyorum , ama ne sen ne hocaların kimsenin gücü yetmez. aklı , zekası veya niyeti değil sorun , sorun bunu yapamayacak olması. anlamışsındır inş demek istediğimi.

@268 güzel demişsin kardeşim. ama benim dediğimde aslında bu. hücre bölünmesini engellemek de vucüdun koruma mekanizmasının çökmesi demek. bunu da kısaca bu şekilde söyledim. yoksa konu uzun uzadıya gidiyordu. benim dediğim zaten "aşırı yayılmış kanserli hastalarda kemoterapi mantıklıdır" kaç entrymde de yazdım. benim dediğim , ameliyatla alınan yada daha başlangıç seviyesinde olanlara bile kemo verilmesi. bu durumda immün sistem destekleyici ajanlar ile bunun önüne geçilebilir. insanı en iyi tedavi eden şey gene kendisidir bilirsin. ayrıca dna konusunda birçok "meçhul" durum sözkonusu dostum. bazen yaptığın tedavinin düzgün cevap vermemesi bu yüzdendir. buna göre kemoterapi , hücre bölünmesini engelliyorsa , e neden halen büyüyüp de devam ediyor kanser? burayı bir düşün derim. çok bilgi eksiğimiz var bu konuda. denilen tedavi şekli ve öğretilenlerle ; oluşan olaylar farklı.

@260 kemoterapik ilaçlar hücre bölünmesini durduran ve hücrelerin ölmesine neden olan ilaçlardır.bu ilaçlar kanser hücrelerine etki ettiği gibi sağlıklı hücrelerede etki eder.en çok etkiyide hızlı bölünen hücrelere gösterir. vücudumuzda hızlı bölünen hücrelerden biride kemik iliği hücreleridir. peki kemik iliği ne işe yarar? kan hücrelerimizin üretim yeridir.kan hücrelerimizden biride akyuvar hücreleridir. akyuvarlar immün sistemimizin temelini oluştururlar.
kemoterapik ilaçlar kemik iliği depresyonuna neden olur. bunun sonucundada kanımızda ki beyaz küre sayısı azalır ve immün sistem baskılanmış olur. peki bu istediğimiz bir durum mu tabikide hayır. çünkü immün sistemimiz kanser hücrelerini yok etmeye çalışır. peki başarılımıdır. değildir.
kanser hücrelerinin yayılımına gelirsek bu kan ve lenf yoluyla olur. immün hücrelerimizin bunların metastazında hiç bir rolü yoktur. yani demek istediğim kemoterapideki amaçlarımız arasında immün sistemi baskılamak yoktur.
şimdi diğer dediğin duruma gelelim. kanserli hastalar bu tedaviyi aldıklarında enfeksiyondan ölür demişsin.bu doğrudur.ama tamamen bu sebepten dolayı ölmezler. hasta bu tedaviye başlayacağı zaman bu durum hakkında ona bilgi verilir ve kendi rızasıyla bu tedaviye başlar. hastalık kapmaması için artık daha dikkatli yaşaması gerekir. eğer gereken özeni göstermezse hasta olur.

@1 @265 te yazdıklarını okuyunca @261 de yazdıklarımdan da vazgeçtim sen komplo teorisine kuranın şifrelerine bağlamışsın ben dukkanın onunu kapamayayım

Allah korusun ne olur ne olmaz reserved

@261 tabiiki kardeşim. bilmediğimiz birşey varsa bilelim. ben her zaman bundan yanayım. ayrıca "ebeni gibecem" gibisinden laflar etmen hoş değil. bu başlık altında küfür istemiyorum. daha önce de tıpçı arkadaşlar yazdı , bende "buyrun sizde anlatın" dedim , ama düşünerek , kitaplardan ezberkledğiniz şeylerle değil. düşüneceksen gel , başkalarının yazdıklarıyla geleceksen gelme , keza yazının tamdıbını bile okumamışsın sanırım "sizin bildikleriniz bilinmesini istedikleri kadardır" dediğim yeri atlamışsın. "bilgileriniz" konusunda bende ispatlar koyarım ama birçok insan bundan sonra sapıtabilir , ayrıca suç duyurusu da yiyebilirim. bir kaç kişi ile bunu paylaştığımda "amk bildiğimiz şeyler hep yalan amk o zaman ne okuyacaz la" deyip olayı başka yönlere çekebildiler. anlatabiliyormuyum?

çok güzel şeyler yazmış allah yardımcıları olsun

Hasssgibtiiir dedim kanka geçmiş olsun umarım kimsenin başına gelmez çok kötü ya yaşayan için de, yaşayanın çevresi için de

şimdi senin saçın ve kaşın yok mu http://tr.wikipedia.org/w.../Alopesi_%C3%BCniversalis

@1 sana uzun cevap vermek isterdim belki daha sonra işe gitmem lazım ama kemo ve radyoterapiyi tamamen yanlış anlatmışsın yazıktır onca insan okuyor aksam sana ayrıntılı kemo dersi verip belgeler ile ebeni gibeceğim