kanseri siktim attım soruları alayım

@454 panpa fuzuli'ye sormuşlar. sevmek mi güzel yoksa sevilmek mi? fuzuli de sevmek demiş... çünkü sevildiğinden asla emin olamazsın deyip ibretlik ayarı vermiş..

ne kanseriydin geçmiş olsun.

akşam oldu bizimkisi geldi kızlarla. bira cips çerez felan getirmiş. bende aldım bi tane yamak yanıma mutfağa geçtim. pilavı koydum iki dakkada. sonra tavuk göğüs almıştım.onu da ince ince şerit şerit kestim dizdim .üstüne kırmızı biber tuz kekik karabiber serptim. karıstırdım bi.sonra patates felan kızarttım. tavuklarıda halka halka yaparak pişirdim tavada. yanına da salatayı döşedim güzelce. sofrayı hazırladı kızlar oturduk. güle elene yedik yemeklerimizi. sonra alkol faslı başladı. iyicene çakır olunca bizimkisi aldı bi tanesini kayboldu odaya. kalana da ben yumuldum.bi kaç saat sonra yer değiştirdi kızlar.ama bütün kızların ruhunda bi piskopatlık olduğunu anladım. sibelin dışında bu ikisi de beni görünce tepkileri hep aynı oldu.bu izler çok ciksi olmuş ya dediler. içimden hay sizin izanınıza anlayışınıza tüküreyim dedim.. umursamıyordumda zaten artık.biz bu kaşarlarla bir ay kadar takıldık sonrasında da..

ertesi gün ben mumi nin yanına gittim. işte bana adisyon k.kartı kasa felan gösterdi.bi zorluğu yoktu işin.tip lerden %20 senin gerisini adisyona göre dağıtırsın arkadaşlara dedi. bende içeriyi biraz dolaşıp düzelttim sağı solu kırık dökük ne varsa toparlayayım dedim. çabuk sahiplenmiştim orayı.ilk gün yorucu geçti bayaa.az müşteri olmasına rağmen yeni öğrendiğim için bazı şeyleri. karıştırmamak için çaba gösteriyordum.bir haftada alışmıştım zaten iyicene. mumi de sarhoş olmadığın sürece atış serbest demişti bana. bende iki üç bira atıyordum akşamları yemek felan da geliyordu. daha ne olsun.

anlat panpa dinlemedeyiz. sibel için üzüldüm ama gittiğine göre değmezmiş ya da ne bileyim belki gerçekten gitmek zoruda kaldı bilemeyiz. sen yaşa hayatını dedin ya çayı bile içerken yaşaya yaşaya içiyorum, hayatın ne kadar kısa olduğunu hepimizden iyi sen bilirsin şu anda.. o yüzden özet geçiyorum: gibtiret abi

geçmiş olsun panpam

tip leri artık günlük değilde haftalık vereceğimi söyledim.3 kişi vardı garson. önce bi suratları düştü ama sonra onlara daha iyi geldi böyle. hatta aylık olsun bile dediler daha sonra. günlük paranın bereketi de az oluyordu.bir haftanın sonunda ben yukarı odaya çıkıyordum. bütün adisyonları topluyordum. sonra isim isim ayırıp. cirolarına bakıp ona göre yüzdelik dağılımı belirliyordum. sonra zarflayıp isimlerini yazıp veriyordum.ilk verdiğimde şaşırmışlardı çok.bu ne zarfı diye tuhaf tuhaf bakıyorlardı. sonra nasıl hesapladığımı anlattım. açtıklarında şaşırdılar zaten.bu kadar para geçiyo muydu diye elimize. sistemli çalışmak güzel şeydir.ve net olmak lazım. belirsizliğe bırakmamak lazım. böyle olunca karşındaki insanın beklentisini de boşa çıkarmamış oluyosun. onlarda mutlu sen de..o gece mumi geldi yanıma naaptın olm sen bunlara. hiç bu kadar koşturmazdı bunlar ya.dedi. bende hiçbişey aynı işi yapıp aynı parayı kazanıyorlar şimdilik tabii. dedim.sadece daha düzgün gidiyoruz artık dedim.bir hafta sonra bunların bahşişi de arttı. giren müşteri de..tek sebebi vardı. mutlu olunca daha güler yüzlü daha iyi davranıyorlardı.siz istemez misiniz gittiğiniz yerde iyi ilgi alaka. işte bu çalışan kişinin ruh haliyle doğru orantılı.. bayaa güzel gidiyordu işim. hafta sonu 4 te çıkıyorduk. hafta içi 1 dedinmi yavaş yavaş toparlanıyorduk. alışmıştım bu tempoya. hoşuma da gitmeye başlamıştı. tabi hep güllük gülistanlık olmuyordu bu işler. öküzler de geliyordu ara sıra.her ne kadar seçici davransak ta maalesef oluyordu ara sıra.

bi gece grup geldi kızlar 4-5 kişi. ergen değiller ama arızalar belli. bayaa bi içtiler. sonra bitanesi tuvaletin içine etti. geldiler yine yamuldu aralarından iki tanesi. benimde gözüm onlarda. çakalların da tabi.. geliyolar yanlarına bunların kafa güzel ama geleni gönderiyorlar. sonra bi tanesi yapıştı yere. bizim çocuklardan biri hemen gitti yanına kaldırmaya çalıştı ama nafile. mumi yle bende zıpladık hemen. baktım köpükler çıkıyo azından salyalar akıyor.ama çene kitlenmiş. yanda masadan çatalı kaptım hemen soktum ağzına açtım. parmağı daldırdım boğazına. gerizekalının dili kaçmış boğulacaktı az daha.bi dişide kırıldı ben çatalı çevirirken zaten. sonra yan yatırdık.ama kendine gelemiyo bir türlü. gözler dönmüş zaten yukarıya. ambulans felan desen on saatte gelmez. mumi hacı hadi zütürelim hemen ben taksi çağırıyorum sende sırtlan dedi.ben attım omuzuma kızı. arkadaşlarıda ağlıyo zırlıyo. susun lan iki dakika. alın eşyalarını hastaneye gidiyoruz dedim. sonra sokağın başına kadar sırtımda kızla hızlı hızlı yürüdüm. yürüdüm ama sırtımda bi sıcaklık hissediyorum biyandan da.hatun salmış benim sırtıma sırtıma. sırılsıklam oldum amk. attık taksiye bende bindim arkadaşlarıyla. gittik haydarpaşa numune ye.acilde doktor geldi baktı bi buna. bende açıklama yapıyorum. alkol felan diye. serum taktılar buna. bende anlattım. dili kaçmıştı felan diye. sonra ailesine haber verelim dedim. arkadaşları yok yok aman mahvederler hem onu hem bizi diye.. sonra baktım kendine gelmiş hadi bana müsaade dikkat edin kendinize dedim. teşekkür ettiler felan. döndüm bende dükkana. mumi de gördü tabi sırtımda sidikten oluşmuş haritayı. güldü babacım sen git evine bi duş al dinlen ben hallederim dedi. kaçtım bende bi duş alıp yattım..

arkadaşlar 1 saat müsaade.eve gidicem şimdi. bide yolda bişeyler atıştırır gelirim yazmaya devam sonra.

reserved sayfa 19

fddfggggfggg

ertesi gün kalktım öğlenden sonra. panpanın mağazaya gittim oyalandım biraz. kızlarla laklak yaptık.gel bişeyler atıştıralım dedi. kıllı döner yiyelim dedik. kadıköylü panpalar bilir. eski as sinemasının orda. şimdi spor salonu oldu.o köşede hanımlı ağalı bi yer var. ucuz ama bol malzemeli olan yerlerden. neyse artık bilmiyorum bizde mi cenabetlik var ne zaman döner yesek kıl çıkıyodu içinden.bi keresinde isyan ettim. patron olmuyo ama malzemeden çalıyosun kılı az olmuş bunun diye..o da bize kıl kapmıştı zaten. kasıtlı yapıyoruz zannediyordu sanırım.bi tek bizde çıkıyordu amk. yada biz dikkat ediyorduk belkide ondan. neyse..çıktım sonra indim sahile moda ya doğru bi hava alayım dedim. orda da tek başına gidince sapık muamelesi görüyosun.her kayanın altından her ağacın dibinden sevişgen liseliler çıkıyo. neyse çay bahçelerinin ordanda çıktım yukarı. çamur gibi bi çay içip tramvay yolunu izleyerek bahariyenin tepesine geldim. ordanda sol tarafa aşşa saldım kendimi gittim dükkana. mumi geldi koklamaya başladı. bende:
- ne iş? beni gözüne kestirdin galiba dedim.

- yok be olm tipim diilsin dedi.
- ne kokluyosun o zaman ala ala dedim.
- kızma be olm şaka yapıyoruz dedi.
tamam tamam anladım ben derdini merak etme dedim. sonra dünkü hesaplara bi bakayım kasayı toplayayım bi dedim. açsan bişeyler gondereyim yukarı dedi.yok saol atıştırdım bişiiler dedim çıktım yukarı.

gece kapattık dükkanı eve geldim baktım bizimkisi dükkandaki kızlarla oturmuşlar içiyolar birazda güzelleşmişler. bende oturdum muhabbete anlattım dün gece olanları felan bayaa bi geyik döndürdüler. bende katılıyordum onlara ama bir yandan da üzülüyordum gördüklerime.bi kız nasıl öyle rezil bi hale gelir neden yapar bunu diye düşünüyordum.bi boşvermişlik içerisindeydim.ara ara kafama takılıyordu bazı şeyler ama sonra salla gitsin diyordum düşününce ne olacaktı ki?hem o kadar düşündün koşturdun ne oldu? yedin zütüne tekmeyi işte... diye kendimi avutuyordum. artık güven duygusu diye birşey kalmamıştı. sibel saolsun aldı eline törpüyü beynimin bütün kıvrımlarını dümdüz edene kadar törpüledi.. güya bende bundan ders almıştım ve hiç kimseyi önemsemeyip değer vermeyecektim.. bizim kızlarlada öyle amaçsızca takılıyorduk. bunlar öyle haftada bi gelip kalıyorlardı bize. yiyip içip sevişip gönderiyorduk. hiç bi duygu yok ha 31 çekmişsin ha onlarla yatmışsın. hangisiyle olduğu bile farketmiyordu anlayın artık.. sabah gitti bunlar birazda gürültü patırtı yaptılar giderken zaten. bizim panpa açtırıyo bunlara dükkanı bi iki saat sonrada kendi gidiyodu. neyse ben uyuyakaldım yinde. düzenim değişmişti zaten sabaha karşı uyuyordum öğlenden sonra 2-3 gibi uyanıyordum artık..

gittim dükkana. mumiyle biraz sohbet felan.ki o da sağlam adamdır. bende okumayı çok severim. onunla ara sıra tartışırız konuşuruz felan. hatta bazen hararetlenir ortam ama öyle kavga kıyamet yok. fikir çatışması sadece.ama onun sağlam bi hertakoloji uzmanı olduğunu söyleyebilirim. her taku bilir. neyse işte çıktım ben yine yukarı. müşteriler gelmeden biraz bakiim ekgib gedik bişey varmı diye. yukarısı dediğim de.bizim mekan iki katlı içi ahşap bi yer. bide üst kattan kapı açılıyo yukarıya. orası kapalı mekan. üç tane oda var. birini depo olarak kullanıyoruz. temizlik malzemeleri felan. girişi hol gibi zaten orası boş. karşısındaki odada da kocaman ahşap bi masa var iki tane kitaplık halı malı. odanın ışığı loştu. bide masamda şu banker lambalarından var. müzik seti felan. çok seviyordum ben orayı. antikacı dükkanı gibiydi. eski bi daktilo.bi kaç tanımadığım insanların fotoğrafı. içeriside ağaç kokuyordu. açıyodum müziği armstrong, miles davis be bop boys felan çalıştığını bile anlamıyordu insan. öyle huzurlu bi odaydı orası benim için. bide masanın karşısında eski ikili deri bi koltuk vardı ama nası rahat bişey anlatamam. neyse işte orayı seviyordum çok ben..

rizörvıd panpam devam

devam panpettoo

devam panpa

işte oyle yine gözlerimi kapatıp kafamı geriye doğru atıp sağa sola sallanıyordum hoparlörlerden hafif cızırtılı louis armstrongla aşkım ella nın birlikte söylediği dream a little dream of me şarkısı çalarken..

gözümü açtım birde baktım karşımda iki tane kız duruyo ayakta. gülümsüyorlar hafiften. toparlandım doğruldum birden. sesini kıstım müziğin..ya kusura bakma kapıyı çaldık ama duymadın bizde girmiş bulunduk dedi.yok ne demek buyrun oturun dedim hafiften sağı solu sökülmüş ama konforundan hiçbirşey kaybetmemiş olan deri koltuğumu göstererek.. oturdular.tanımıştım onları. soldaki ağzından salyaları akan sırtıma işeyen kız sağdaki de onun arkadaşı..

- iyi görünüyorsun. toparlanmışsın dedim gülümseyerek.
- çok teşekkür ederim. kızlar anlattı bana kendime gelince.ne diyeceğimi bilemiyorum. dedi.
konuşurken sağ üst taraftaki dişinin boşluğu görünüyordu.
- kusura bakma dişin için.. mecbur kaldım. dedim.
- olur mu öyle şey. sana borçluyum ben hayatımı dedi.
- önemli diil. sadece daha dikkatli ol kendine bu kadar eziyet etme yeter dedim.
- haklısın o gün sinirlerim çok bozuktu sadece biraz deşarj olmak istemiştim o kadar dedi. vizeleride bitirdik bahane oldu bize dedi.
- güldüm.. tuhaf oldu çok ya.dedim. sanki hesap veriyomuş gibi. boşver takma kafana. olacağın önüne geçilmiyor. bunu yaşaman gerekiyormuş yaşadın dedim.
- sende bizimle yaşadın bunu ama dedi..
- sana teşekkür etmek istiyoruz.bi yemek yeriz dimi diye araya girdi arkadaşı.
- bende yok canım önemli değil gerçektende. valla bak dedim.
- bu kez o da(pınar) ısrar edince tamam dedim.ama ben akşamları çalışıyorum burada dedim.
- e izin gününde mi yok senin dedi.
- tamam tamam iki gün sonra görüşürüz o zaman. dedim.
- telefonlarımızı aldık verdik.bu arada arkadaşının adı da dilek ti.

ben kızları kapıya kadar geçirdim.o sırada beni pis pis takip eden bi çift göz gördüm bozuntuya vermeden gönderdim kızları. sonra döndüm.ya mumi bakma öyle yok bişii dedim.o bakışlara birde sırıtma eklenince benimde gülmem geldi.yok abicim valla bak. teşekkür etmeye gelmişler yaa dedim.olm ben bişey demedimki niye konuşuyosun bi saattir kendi kendi kendine dedi. valla niye konuşuyordum ki?neyse ben döndüm işime sonra.

akşam panpam geldi benim yanıma. karşılıklı oturduk içtik birer tane tezgahta. anlattım felan ben bugun geldiler şöyle oldu böyle oldu felan.o da dükkana gelen bi hatunu kafalamış. erkek muhabbeti çevirdik.ben kaçıyom eve bak sen işine felan gitti. bende gece 2 gibi gittim eve yattım uyudum.

kızlarla yemek faciasını da yarın anlatıcam. bide kavga olayı oldu taktan yere..o yıllarda yıldız teknik ten işletmeci panpalar varsa yazdıklarımı okuyan. mutlaka anımsayacaklardır. sizin panpalardan birini fena ayıklamıştım. kendimi de deşifre etmiş oldum sayılır bu arada neyse artık. yarın anlatırım.