Kankamla neredeyse birbirimizi öldürüyorduk. Olayı elimden geldiğince sade ve kısa sizlere sunmaya çalışacağım.

Lise 3. sınıfta dostum dediğim adamın yan sınıfta sevdiği bir kız vardı.Bu kızı lise 1. sınıftan beri seviyordu, kendisi özgüvensiz bi pekekent olduğu için kıza açılamamış, lise 3 e kadar kız okuldaki bütün erkeklerle çıkmıştı neredeyse.Ben hariç tabi ehueuhe

Arkadaşımın kendisi biraz cahil, hemen atlamayın üstüme, kendisi anadolu çocuğu, nerede nasıl konuşulması gerektiğini bilmez, görgü kurallarından yoksun,ve şeriat manyağı bi çocuktu.Ben ise taban taban zıttıydım bu çocuğun, zıt kutuplar birbirini çekiyor işte, seviyordum muallakyi genede.

Çocukla teneffüsde dolaşıyoruz,bu çocuğun sevdiği kız ve sevdiği kızın arkadaşı yanımızdan geçtiler, bizim ki heyecandan iyice mala bağladı benim hemen sağ tarafıma geçti utancından zavallım. Bende hafifçe kulağına eğildim "salak salak hareketler yapma amacını bu kadar belli etme gib kafalı" dedim.Bu da bişey demeden alakasız alakasız yerlere baktı kızla gözgöze gelmemek için.

Kızlar yanımızdan geçti gitti, bende istemsizce arkalarından baktım, kütüphaneye giriyorlardı. Bizimki de gördü bunların kütüphaneye girdiğini.Önüme geçti, kendisi hafif kısa boylu bi arkadaşdı, burun hizama yaklaştı;

"kanka takunu yiyim,bu teneffüs benimle kütüphaneye gel konuşiyim şu kızla, gerekirse sen bana ortam hazırla yalvarırım kardeşim."

Bende bunun tipine baktım acıdım tabi "tamam lan gel yapalım bişeyler" dedim. Kütüphaneye gittik.

2-3 kişi okursa devam edicem beyler.

Kütüphanenin kapısına geldiğimizde çocuğun eli ayağı iyice boşaldı, böyle yüzü sarardı dudakları falan morardı."Vallah kardeşim ben çok kötü oldum ya" dedi. Bende "olum bu kadar getirdin beni buraya,bak gel konuşturucam diyorum ne tırsak adamsın sen dıbına koyim ya" dedim. Buna gereksiz bi özgüven geldi, gene aşşağıdan aşşağıdan gözlerime bakıp "tamam kanka sana güveniyom" dedi. Bende sırtına şaka amaçlı vurdum "hadi lan halledicez bu sefer" dedim. Güldü falan, esprili bi havayla kütüphaneye girdik.

Biraz etrafa bakındım, şansımız iyiydi ki kütüphanede biz, kızlar ve 2 tane gözlüklü ezik haricinde kimse yoktu. Kütüphanenin tam orta tarafında kalan uzunca ahşap bi masa vardı,bu kızlar yan yana oturmuşlar, arkadaşımın sevdiği kızın elinde kitap, kızın arkadaşının elinde ise telefon vardı.
Bu salak bunları görünce iyice kasılmaya başladı, böyle bana bişeyler derken dili dolanıyor kekeliyor falan. Gören de sanarki idama gidiyor pekekent.
Arkadaşın cahil olduğundan bahsetmiştim, kendisini tanıdığımdan beri eline bi kere kitap almamıştı. Diksiyonu falan da baya bozuktu zavallımın, hafif şiveyle konuşuyordu.Çocuktan bildiğiniz rezillik akıyordu.

Bunu son defa kenara çektim "bak böyle yapacaksan yarramı çıkarıp masaya vururum, seni de rezil ederim, benim kaybedecek bişeyim yok. Seninde kızı sevdiğini söyler iyice tak ederim ortalığı dellendirme beni" dedim."Aman kanka takunu yiyim saçmalama tamam lan tamam sakinim hadi gidek" dedi. Bende bahaneyle nasiplenmeyi düşündüm bi ara, kızın arkadaşının yanına oturdum.Bu salak uzun ahşap masanın taa en ucuna gitti.Öyle salak bi görüntü olmuştu ki,kızın arkadaşı bana bakıp gülüyordu.Bu sandalyeye kambur bi şekilde oturmuş, yüzünde salakça bi gülümseme ve alnından akan terler ile bildiğiniz kürt tarafından gibilmek üzere olan eşek pozu veriyordu hepimize.

En sonundan kız kafasını kitaptan kaldırdı, herhalde bizi yeni farketmişti ki,gülümseyerek önce bana sonra bizim at hırsızına selam verdi.Ben biraz sıkılgan bi tipim beyler,bu tarz yapmacık şeyleri de oldu bitti sevmem. zütü başı salmış bi heriftim aşırı rahattım.O an eğlenmek için herşeyi yapabilirdim. Kankamda benim bu huyumu bildiği için daha çok geriliyordu.

Oturuşu ve yüzündeki salak ifadeyle ortama kattığı gibimsonik görüntünün rezilliği yetmiyormuş gibi bana kaş göz haraeketleri yapıyor, ortamı hareketlendirmem için adeta yalvarırır gözlerle bakıyordu bana.Şöyle gereksiz bi ayrıntı sokucam beyler araya,tam bi rus edebiyatı manyağıyım ben, tolstoy dostoyevski falan hastasıyım o heriflerin. Neyse geçiyorum burayı.

Yaptığı o gereksiz hareketleri kızın görmemesi için kör olması gerekirdi.Bi an arkadaşına gülümsediğini gördüm, çocuk da farketti tabi bunu zavallım iyice morardı.

Artık atak yapmam gerekiyordu. Kıza döndüm "ne okuyorsun" dedim. Beyler böyle bi muallaklik olamaz, sanki herşey daha önceden planlanmış gibiydi. Sanki bütün ihtimaller arkadaşın üzerine oynanan bi komploydu. Kız gülümseyerek arkadaşıma baktı, soruyu onun sorduğunu sandı. Kız kitaba öyle bi dalmış ki dibinde oturan beni farkedemedi. Arkadaşıma baktı "suç ve ceza okuyorum" dedi. Allah sizi inandirsin heyecandan çocuğun tepkisi aynı şöyle olmuştu
"huooo severim bende onu yuaaa"
Gülmemek için çok zor tuttum kendimi. Hem yapmacık ortamdan da inanılmaz bunalmistim. Arkadaşım da böyle hayvansı bi tepki verince istemsizce tisladim, kızın arkadaşı da bana bakıp hafif sırıttı. Bende arkadaşı gucendirmemek için anında ciddilestim hiçbirşey olmamış gibi davrandım

Ama artık çok geçti, arkadaş verdiği tepkiye güldüğümü anlamıştı.Bi ara bakışlarımız birleşti "öyle olsun lan" dermişcesine, acır gözlerle baktı bana. Bende herşeyden nem kapan bi tipim, zaten aşırı sıkılmış bünyem,her taka tepki verebilirdim. ileride olacak şeyleri öngördüğüm için problem olmasın diye gözümü hemen kaçırdım.
Bu arada, nasiplenme girişimimde meyve vermeye başlamıştı yavaş yavaş, kızın arkadaşı telefonda gördüğü komik resimleri falan gösteriyordu bana, bende komik olmadıgı halde yalandan gülüyordum. Yapmacıklığın dibine vuruyorduk adeta o masada.

Daha fazla dayanamazdım, arkadaş hala bana bakıyor,bi kere daha topu ona atmamı bekliyordu. Artık elimde koz yoktu. Aslında planım şuydu;
Kıza okudugu kitabı soracaktım, kız bana cevap verecekti. Bende arkadaşımı onun gözünde yüceltecek nitelikte şöyle bi cümle kuracaktım "... de çok sever o kitabı. Hatta dün bi kitabını satın almıştı" dicektim.Ama iyi ki de öyle olmadı, salağın verdiği tepkiyi görünce "eğer benim planladığım gibi olsaydı kimbilir ne yapardı" dedim ve olayın bu şekilde sonlandığına şükrettim.
Düşünüyordum, bişeyler yapmam lazımdı. Yanımda oturan kızda susmuyor, sürekli bişeyler söylüyor, komik olmadıgı halde modası geçmiş espriler yapıyor ve yavaştan bişey anlatırken koluma falan dokunuyordu,ben de yalandan gülücükler atıp ne yapsam diye düşünüyordum.

inanılmaz bi bunalım hissi geldi,"ben biraz kitap bakıcam" diyip kalktım. Arkadaşa baktım "takunu yiyeyim gitme" dermişcesine, böyle tarlası yanmış köylü gibi bakıyordu bana. Bende göz kırptım "gerisi sende" dermişcesine bi tavırla sandalyeden kalktım. Kızın arkadaşı da ne alakaysa kalktı "bende bakıcam gel beraber bakalım" dedi.Ben bi bin sırıtmasıyla arkadaşa baktım bidaha,o da bakıyor "vay muallak vayy" dermişcesine gözlerini kısıp kafasını sağa sola sallıyordu. Neyse kalktık kitapların olduğu raflara gittik.

Kitap raflarına boş boş bakıyorum, kulağımda sürekli bi arka rafta, masada oturan arkadaşımdaydı. Sürekli konuşması için bekliyordum, şansıma yanımdaki kızda bi türlü susmuyordu duyamıyordum onları. Sürekli bişeyler anlatıyor. Kalbi kırılmasın diye o anda susturamıyordum da onu. Böyle olmayacaktı. Elimi rafa attım,bi kitap çektim ve masaya doğru yürüdüm.

Elimde kitapla önceden oturduğum yere oturdum. Arkadaşımın sevdiği kız gene ilgilenmedi bizimle, hiçbirimizi giblemiyordu sanki. Arkadaşımda aynı kasıntı sendromları ile mal mal bakıyordu bana. Tekrar gözümü kaçırdım. Kitabı açtım okumaya başladım, şansıma sıçayım ki kız susmak bilmiyordu, gözlerimi kitaptan ayırmadan yalandan bi gülücük attım, kız anlamış olmalıydı ki anında sustu kaldı.

Ölüm sessizliği hakimdi adeta masaya, kimse konuşmuyor. Kütüphane de o kadar sessiz ki,birbirimizin nefes seslerini duyuyorduk. Birden "zort" diye bi ses geldi.Ama merak etmeyin, tahmin ettiğiniz şey değil, arkadaş oturduğu tahta sandaleye de heyecandan zütünü sağ sola hareket ettirince o ses çıkmıştı. Hepimiz nedense bu sesten sonra gözümüzü ona diktik. Hafif sırıttık. Sesin nereden geldiğini bile söyleyemedi çocuk heyecandan ve utançtan. Bende önceki yaptığım muallakliği telafi etmek adına aynı şekilde zütümü sağa sola hareket ettirdim, tıpkı arkadaştan geldiği gibi benden de aynı ses geldi zaartt zoortt diye. Ufak bi gülüşme oldu masada. Sonra arkadaşa baktım,o da teşekkür edercesine gülüyordu yüzüme.Onu kurtarmış olmamın verdiği mutluluk biraz da olsa sıkıntımı geçirmişti.Ama aynı sessizlik tekrardan hakim oldu masaya.

Kitapta sarmıştı,rus edebiyatını sevdiğimi daha önce söylemiştim, rastgele seçtiğim kitapta şansıma "karamazov kardeşler" isimli edebiyat klasiği bir kitaptı.Ben tabi farkında değildim ilk başta, isimleri falan gördüm rusça ondan anladım.
Ama gelin görün ki kızında elinde rus edebiyatı kitabı vardı.Bu kitabı okuduğumu görürse benimle mutlaka muhabbete girebilirdi. Resmen arkadaşıma değilde yanlışlıkla kendime ayarlamaya çalışıyormuş gibi hissettim kızı. içimden "hassgibtir" dedim. Gerilmeye başladım. Kitabı böyle masanın altında tutuyorum falan, tabi benim bu hareketlerim ister istemez dikkat çekti.O kadar olay oldu masada, hemen hemen hepsine kayıtsız kalan kahpe, benim kitabı aşşağıda tutmama dikkat etmişti amk.

Kız bana bakiyordu, yaklaşık 10 saniye kadar birbirimize bakıp güldük. Kız "masada hepimize yetecek kadar yer var, niye altta tutuyorsun onu öyle" dedi. Arkadaş olaydan habersiz bi bana bakıyor bi kıza bakıyor anlam veremiyordu. Kızın bana bakıp gulmesinide görmüş olacak ki bakışlarında daha önce olduğu gibi o öfkeyi gördüm ve 3. defa gözümü ondan kaçırdım. Kitabı masaya koydum ama arka kapağını göstermemek için düz şekilde masaya koydum o şekilde okumaya devam ettim. Sanırım bu durumdan, bu kadar basit bi hareketle kurtulmustum

Ortam sıkmaya başlamıştı. Öğle arası olduğu için bu şekilde en fazla 45 dakika durabildik. Nihayet zil çalmıştı resmen derin bi nefes aldım o an. Arkadaşımı değil şu an kendimi düşünüyordum. Apar topar kalktım, ne alakaysa elime kitabi da aldım, gene on kapağını gizleyecek şekilde koltuk altima sıkıstirdim. O an kızı arkadaş ile muhabbet ettirememis olsam da bu yapmacık ortamdan kurtuluyordum. Mutlu mutlu yerimden kalktım, arkadaşımın yanına gidiyordum ki, bana askinti olan kız "ya okul çıkışı biz burda biraz ders calisicaz anahtar bizde olacak, sizde gelsenize" dedi. O an ilk defa bi kızı yumruklamak, anasını avradini gibmek istedim. Sinirden kuduracaktim, derin nefes aldım sakinlemeye çalıştım, teklifini kibar bi dille reddedecektim