kankamın ablasını nasıl parmakladım

Okurken dinlenecek şarkı : http://www.youtube.com/wa...p;list=PLF0B962499CC9123A

Liseye yeni başlamıştım. Pek am peşinde koşan bi tip değildim, o peşimde koşsun kafasındaydım. Taa ki o güne kadar..
Akşam üzeri arkadaşlarla takıldıktan sonra eve döndüm, kış yeni geçmişti sanırım, hava erken kararıyordu. Annem de babam da çalıştığından evde tektim. Anahtarı kapının yüzüne taktım, o sıra telefonum çaldı. Arayan babamdı. Akşam geç geliceğini söyledi, ama biraz sinirliydi, sormadım. Sonra elimi cebime attım, anahtar yok?! ulan anahtar nerde dedim kendi kendime. Sonra karşı kapı açıldı, kankam sametin annesi çıktı. Kapı da mı kaldın falan filan sordu, evet dedim. Geç annenler gelene kadar bizde dur dedi. içeri girdim, samet tişörtünü arıyodu. Hayırdır dedim. Amcamın dükkana gidicez ama şu kırmızılı tişörtü bulamadım amk nereye gittiyse dedi. Bunun kuzeni sarışındı, dedim onu tavlıcak heralde. Ses çıkarmadım, bulunca oda gitti. Giderken de mutfakta yemek var açsan ye keyfine bak dedi, çıktı gitti.

Ev sessizleşmişti. Televziyonu açıyım dedim, sessizliği pek sevmem. Korku filmi vardı, güzel bişeye benziyo diye izledim 5 dakka. Sonra dedim sametlerin dolap zengindir, mutfağa gittim. Dolabı açıp bişiler kurcaladım, buzluğu bi açtım, dondurmalar, beş altı tane. Stok yapmış puşt. Elimi atıyodum ki, bi ses geldi.. bi takırtı..

http://inci.sozlukspot.co...01388/@gibici-geldi-hanim

dinliyonuz mu lan

Dedim film açık ordan geliyordur. Aldım bitane, sinsice dolabı kapattım. Birden, bi takırtı daha geldi,su sesi. Musluk açılmıştı. Ama koridor karanlıktı. Ananı skiyim dediğim andı. Filmde de annesini doğrayan bi velet vardı. Aklıma geldi, iyice kanım dondu. Yavaşça yürüyim dedim, kapatırım musluğu. Koridor da uzundu. Sonra birden kapı açıldı, tam çığlık atıcaktım artık ki, karşımda yeni yeni dolgunlaşmış iki göğüs, ve pespemde bir am buluverdim. Taptaze süt beyaz yumuşacık bi vücut karşımdaydı. Ve işin tuhafı bana doğru yürüyordu. Kafamı kaldırdım, bu sametin ablasıydı, saçını kuruluyor, yere bakarak geliyordu. Bu arada kalbim yerinden çıkıcak gibiydi, ne yapıcağımı şaşırdım. Bir iki adım gelince duraksadı, çığlığı bastı. Banyoya geri kaçtı. Bende korktum odaya kaçtım dıbına koyim. Bi baktım, televziyonda yağmur yağıyo, karanlıkta bi silüet var, dedim bişey fırlar bide ordan sıçarız kapattım hemen. Yastığı ağzıma dayayıp gülmeye başladım.

Sametin ablası o zaman 19 falandı. Daha önce hiç ona karşı art niyetle düşünmemiştim bile. Ama o akşam aklım başımdan gidicek gibiydi.. Aklımda tuhaf tuhaf şeyler gezinmeye başladı. Ulan ya birine söylerse, kızarsa şimdi, annesine söylese ne tak yiyecem? gerçi benim suçum yokki dıbına koyim dondurma çalıyodum sadece. lan annem giber beni vallahi acımaz giber! ben bunları düşünürken ikinci bi ses geldi, daha yakından. mutfaktan, aha dedim kız bıçağı kaptı gibecek feriştahımı. fırladım yerimden kapının arkasına geçtim. ayak seslerini dinlemeye başladım geliyor mu diye.

hışırtılar, çekmece sesi, bilmemne ve ışığı kapattığını duydum. kesin dedim güldüğümü duydu gibecek beni. belki de tanımamıştır heycandan.. yok lan yok nası tanımıyacak. Sonra birden nefesimi tuttum. Ayak sesi geliyodu, halıya sürte sürte. Kapının ağzına kadar girdi, camdan silüetini görüyordum. Arkada elbise asılıydı askıda, dedim bu farkedemez mont sanar beni. Tek gözümü çıkarıp baktım, arkası dönük odaya bakıyo, Çırılçıplak, elinde de dondurma var. Yusyuvarlak, tam avuçlamalık bi zütü varmış, dar kot giyerdi de bu kadar ilgimi çekmezdi ulan. Kafayı yavaşça geri soktum, kız gitti. Ohh lan dedim, ki sesli demişim. Hay ananı skeyim, sesimi kestim, baktım kız durdu, yürüdü geri geldi, kapıyı açıverdi.

Gözlerim fal taşı gibi açıldı, çırılçıplaktı, ama suratından kafayı indiremedim utancımdan. Bana baktı, baktı, ne diyecek diye ağzını gözetlerken, sırıtmaya başladı. Dayanamadım bende bastım kahkahayı. Dedim kalbime indiriyodun.

Başımı hafif yukarı kaldırdım, sanki bakmak istemiyomuşum gibi aşağılara. Hiç ses çıkarmadı, başını o eğdi, kendi vücuduna baktı, sonra bana dönüp görüceğini gördün zaten, dedi. Heycandan hatırlıyomuyum deyiverdim. Öyle deyince o zaman bak çekinme dedi, başımdan aşağı soğuk sular boşalıverdi. Beyaz çoraplarını giymiş, tamamen çıplak, uzun beyaz çoraplar var. Bunun bi işaret olduğunu çok sonradan anladım tabi. Niye çıplaksın, dedim. Canım böyle istiyo, kimse yokken çıplak gezerim ben dedi. Ama dedim, ben varım ya? Bişey olmaz demesinmi.. senden bişey olmaz der gibi, ananı skiyim direk bu geldi aklıma

devamı sabah gençler, reservleri alın, erken kalkacam yazarım

oturduk mutfakta yemek yiyecez, fırında patates balık falan vardı. Ama hâla heycanlıydım, yemek düşünecek hâlim mi kaldı.. Ne desem, ne yapsam diye düşünürken kendi kendime dedim ki, ulan kazara gördün işte ne büyütüyosun. şanslıymışsın daha uzun görüyoruz bol bol. bu da bana yeter kaç yılın acısı. düşünmeyi kestim, yemeğe devam ettim. "kimseye söyleme" dedi. Kafamı kaldırdım yüzüne baktım. sırıtıyodu, kimse bilmeyecek dedi. içimde, gibimde kelebekler uçuşuyodu, birden bi ampul yandı kafamda, söylemeye niyetim yok, cevher bulmuşum dedim, derin bi nefes aldım heycanım geçsin diye. bu arada kızın adı merve, benden birazcık uzundu, mavi gözlü siyah düz saçlı güzel bişeydi. durdu birden, gülmemek için kendini tutuyodu, bana bakarak, masadan domalarak kalktı, yavaşça çıktı. Kıçına bakakaldım, acaba yanlış bişey mi söyledim diye. bende fırladım yerimden peşinden çıktım koridora, ağzını tutarak gülüyomuş, görünce duraksadı. yanlış bişey mi söyledim? dedim. cevher olduğumu mu düşünüyosun dedi. Dedi ve ağzıma sıçtı, kan beynime sıçramıştı. Dikkat ettim, o zamanda beden dili kitapları okurdum, omuzlarını geri çekerek konuşuyodu, göğüsleri daha da belli olsun diye. iyice gazı aldım, yanına yaklaştım aşağı bakarak, emin olmalıyım ama, dedim. elimin dışıyla yavaşça karnından aşağı kaydırmaya başladım. kalbim bu sefer ayrı bi çarpıyodu, şimdi napacaktım?

kızdan yanıt gelmeyince heycanımı topladım, temi yumuşacık ve soğuktu, ama aşağı indikçe ısınmaya başlıyordu. ve elim o ıslaklığa kadar geldi, alev alev yanıyordu, sırılsıklamdı. orta ve yüzük parmağımı yavaşça içine daldırdım, tertemiz ve şişmiş körpe amcığın içine. sonra yüzüne baktım, gözlerini kapatmıştı, daha çok cesaret geldi ve elimle oynamaya, onu tatmin etmeye başladım. ben daha derine girdikçe, o daha çok inliyordu, sırtını duvara yaslamıştı, önümde kıvrılmaya başlamıştı, yavaşça sağ elini göğsüne doğru zütürdü ve sıkmaya, okşamaya baladı. ağzı açıktı ve kegib kegib inliyordu. hızlanmaya başladım, elimde iyice ıslanmıştı, sular akıyordu. ben hiçbişey düşünemiyordum, kıza iyice yaklaşmıştım, sol elimi göğsüne zütürdüm ve elinin üstüne koydum, yavaşça kendi elini indirdi. göğüslerine dokundum. yumuşacık, yusyuvarlaktı. daha önce hayalini bile kurmadığım bir güzellik

dinliyonuz mu la günaydın bu arada

benimki taş gibi olmuştu, ama bugün sametin ablasını tatmin edecektim. milli olma gibi bi hayalim yoktu, ama becermek için neleri vermezdim.. birden, eliyle beni durdurdu, gözleri açılmıştı, kocaman mavi gözlerine bakakaldım. dudaklarıma yapışıverdi. şaşırmıştım, gözlerini kapatınca, bende kapattım ve akışına bıraktım kendimi, devam ettim, ben parmakladıkça o kıvranıyordu, ve sonunda dudaklarımdan ayrıldı ve inlemeye başladı, yavaşladım, devam et durma dedi. Bende göğsünü hızlı ve sert şekilde sıkmaya, okşamaya başladım, daha sert parmakladım, daha hızlı. alev alev yanıyordu, sular boşalıyodu amından. ama yetmezdi, kıvranmaya başlamıştı ki birden bi çığlık attı ve titremeye başladı. vücudu sarsılıyordu, devam ettim, daha sert. ve sonunda boşaldı. fışkıran sular ve iniltilerle dolu cevherimden, sonuna kadar faydalanıyordum. gülmeye başladım hafiften, gözlerini açınca dudaklarıma yapıştı tekrar. uzun süre onları tattım, halı vıcık vıcık olmuştu. bu geldi aklıma, gülmeye başladım öpüşmeyi bırakıp. sonra o at gibi çırılçıplak vücut, önümde eğilmeye başladı, yavaşça elini kumaş pantolonun üstünden malafatıma zütürdü, taş gibi olmuştu zaten. kıvrılarak eğildi ve diz üstü çöktü. sıra bendeydi..

harbi amk kandil bugün

napıcak diye merakla bekliyordum. yaptıklarıma ben bile inanamıyordum, yada onun yaptıklarına. ama sonradan tabi, insan o an hiçbişey düşünmüyor. çekingenliği uçup gidiveriyor. diz üstü yüzüme doğru bakıyordu. gözleri masmaviydi, kalbim yerinden fırlayacak gibiydi, ulan acaba aşık mı olsam şuna bak dedim içimden. ne vardı da yaşı büyüktü ki sanki? şansımı gibeyim. bak şimdi moralim bozulmuştu. tabi yannanım benle aynı fikirde değildi
ne oldu? diye sordu. bişey mi var? dalgınlığıma var dedim. durdu, ne var dedi.. tam düşünürken, kapı çalıyordu, zile basmıyo pekekent tıklıyodu. onu duydum, kapı dedim. gibimi ortada bırakıp koşarak odasına koştu, tatlı tatlı sekerek, kapıyı açarsın diye bağırdı. kalakaldım ayakta, gibimi boxera kıstırdım, delikten baktım, kapıda annem vardı. açtım, anne dedim. olum anahtarı kapının ağzında unutmuşsun dedi. hadi ya, işte bende sametlere gittim dışarda kalmıyım diye falan filan geveledim. tamam gel hadi dedi.
ödevim var falan diyemedim, allah kahretsin. gittim. sinirli ve üzgün bi şekilde. ulan birden içimde nefret oluştu bi. terlemeye başlamıştım. gibicem ben gelmiyorum lan diyip
kapıyı çarpasım vardı. 31 çekerken biiri yarıda bölünce de aynını hissediyodum. sonradan aklıma geldi tabii, orda öylece eve gittim, muhteşem bi anıyla. direk tuvalete gidip attırdım, ulan dedim kızın içine boşalsam hamile bırakır bu döl, baya varmış. çocuk aklım işte. ama pişman olur ya insan 31den sonra, olmamıştım.
merve olsa orda onu becerirdim durmadan. içime oturmuştu, burukluk. ama devdıbını almaya niyetliydim.. bugün kandil, devdıbını anlataacaktım da hem olmaz, hemde entry başlığına uymuyor. o kızı becerdim sonunda, o ayrı bi güzel anımdır, anlatıcam gene. şukularınızı ekgib etmeyin, ağzım varmıyor ama kandiliniz mubarek olsun

lan reserv alın sonra okursunuz olmadı

caps gelecek tamam

caps gelcek lan reserv alın bol bol

@84 bunları anlattıktan sonra

eski bir anımdır faydalanın binler