-
76.
0militarist düşüncenin bir an önce politik zeminden sökülüp atılması taraftarı olan biriyim. militarizm nedir? militarizmin bazalinde yatan nedir? silahtır. silah nedir. korkudur. korkunun olduğu yerde akıl var mıdır? akıl vardır ama burada korkuyu bertaraf etmeye çalışan bir akıl vardır. aklını bu ülke nasıl gelişire yoran bir akıl değil de askere nasıl yaranırım ya da onu nasıl ürkütmeme çalışna bir akıl vardır.
şu an 1. veya 2. dünya savaşının yapıldığı dönemlerdeki gibi herşeye askerin yön verdiği bir dünyadan çok herşeye paranın ve ekonominin yön verdiği bir dünyada yaşıyoruz. ve dikkat edersiniz ki gelişmiş tüm ülkelerde asker ve siyaset çok çok ayrı yerlerdeler. çünkü askerin politikadan uzak durması gerektiğini biz ittihat ve terakki yıllarından beri öğrenememişken bu adamlar 2. dünya savaşında bunun dersini aldılar. siyaset askere teslim edilmeyecek kadar önemli bir iştir. atıflarınız lütfen. -
77.
0bence asker dediğimiz kişiler insanlıktan uzaklaşmamak şartıyla sonuna kadar asker olmalıdır. askerlik kavramı koruyuculuk gerekliliğinden çıkmıştır. peki, bir koruyucu nasıl olmalıdır, vatandaşlarına ve dostlarına karşı iyi, düşmanlarına karşı öfkeli. bu aslında iyi bir askerin biraz nevrotik ve çift kişilikli olması gerektiği sonucuna da ulaştırır, ki anlamamız gereken nokta tam da budur. çift kişilik potansiyelini zaten askerlik mesleği sırasında harcamış birisi bir de siyasetçi kolayca olamaz, olması durumu çok büyük zeka gerektirir. burdan yetenekli askerlerin uygun durumlar ve gereklilikler oluştuğunda yetenekli birer devlet adamı olabileceği sonucuna varıyorum. ama bu demek değildir ki cuntacılık devlet yönetimine gelmelidir, bu durum başta söylediğim çıkarımlara da ters düşmektedir. bütün bir askeriye yönetime gelirse burdan hem iyi bir devlet adamı hem de iyi bir asker olmak görevini hakkıyla yerine getiremeyenler olacaktır, olmalıdır da.
özet: amk işler güçler başlıcak onu bekliyorum ya -
78.
0evet, yetenekli ve zeki askerimizi devletin başına getirdik. askerimizin bundan sonra yapacakları devletin ilerideki durumunu belirleyecektir kuşkusuz, kuşkusuz nasıl anılacağını da belirleyecektir. ben tüm monarşilerin, diktatörlüklerin, tek adama dayanan tüm rejimlerin tek bir amaca dayanması gerektiğine inanıyorum. ülkeye demokrasiyi geri getirmek. demokrasinin filizlenmesi için uygun ortamı yaratmak. bizim yetenekli ve zeki askerimiz aynı zamanda iyi ve ileri görüşlüyse ülkeyi kaos ortamından çıkardıktan sonra yeniden demokrasiyi getirip askerlik görevine dönmelidir, ya da bu üstün yeteneklere sahip kişi o kaos ortamında ölür. (atatürk)
-
79.
0bir askerde yenilgi duygusu aramak pek mantıklı gelmiyor bana. bir siyasetçiyi kelimelerle dövebilirsin. zira siyasetçi alışıktır buna. ama bir asker bir eşkıdemlisinden ya da mevkice kendinden aşağı konumda görülen kişiden laf yemeye pek alışık değildir. yani günümüz siyaseti bir askerin kaldırabileceğinden çok daha fazla eleştiri ortamı içeriyor. buradan hareketle bir askeri günümüz siyasetine değil ancak ve ancak monarşik bir sisteme monte edebilirsin. başka türlüsünü asker zihniyeti zaten kaldıramaz.
demokrasinin filizlenmesi için uygun ortamı yaratmayı anlarım fakar bunu filizlendirmek için bir askerin başa getirilecek en son kişi olduğu kanısındayım. kibrit çöplerinden bir ev yıkıldığı zaman bunu elinde ateş olan bir çocuğun bunu tekrar inşa etmeye çalışmasına benzetiyorum. şimdiye kadar kaç tane asker dünyada demokrasi filizlendirmiş? son parantezde verdiğin örnek asla istediğim örnek olamaz. çünkü demokrasi bu ülkeye hala geldiğini düşünmüyorum. o döneme göre demokrasi anlayışımız bir nebze iyi olabilir ama hiç bir zaman demokrasi gelmediğini düşünüyorum. gelmemesinde en büyük sebebin de arada askerin civata ayarı yapmasından ya da yapmaya kalkmasından başka birşey olduğunu zannetmiyorum. darbeler olmasaydı bu ülke demokrasiye 30 yıl daha yakın durabilirdi.
şu da var. demokrasiye inanan biri değilimi. 50 kişi a 50 kişi b düşüncesinde olup a daki bir kişi b ye geçtiği zaman ne oluyor. 49 a 51. bu da şu demek midir? 1>49 o taraf değiştiren 1 kişi yani burdaki 1. demokrasi bu kadar köhne bana göre. gelmiş gelmemiş çok gibimde değil. -
80.
0yaz karındaş.
-
81.
0Beni yaz panpa
-
82.
0yaz karındaş
-
83.
0asker ya da siyasetçi, biri insana, insan yaşdıbına saygı duyuyorsa o kişi yönetimde kalır, görevini de iyi yapar. (karşı düşünce etkin olmadığı sürece) böyle biri kelimelerle dövülmeden önce yaptıklarının nedenini açıklayabilecektir, böylece özsaygı, saygı ya da seviye kaybı yaşanmadan böyle durumların önüne geçilecektir. türkiyede kuruluştan bu yana demokrasinin yerleşmesine engel olanın arap "dostlarımız" ve onların kalıntıları olduğunu düşünüyorum. bu ülkedeki arap ve afrika esintisini yok edebilirseniz demokrasiyi getirebilirsiniz diye ümit ediyorum. ama halkımızdaki arap ve berberi kalıntısını yok etmek kolay değildir. bir kere, halkımızın içinde arap ve berberilerin de genetik olarak karıştıkları bilinmektedir. kalıntılar dayanaklıdır, yıkmak zordur.
bir askerin demokrasi filizlendirebileceğinin, bunun için içtenlikle çalışabileceğinin somut kanıtını tarihimizde aramak gereklidir. atatürkün yaptıklarına bakılırsa, çalışmalarını yıkanın arap ve berberi düşünce yapısı olduğu anlaşılır.
cuntalar ve darbeler konusunda düşüncelerimiz benzer, size o konuda katılmakla birlikte anlatımımı sürdürüyorum
demokrasi ise, bulunanların arasında en iyi yaşam biçimidir. cumhuriyet ise en iyi yönetim şeklidir. bu yüzden devleti cumhuriyetle yönetmenin boş bir amaç olduğunu söyleyecek pek kişi bulunmaz. monarşiyle yönetilseydi a bölümüne 1, b bölümüne ülke nüfusunu yazmak zorunda kalacaktık sonuçta. -
84.
0özürlerimle birlikte, birliğin işleyebildiğini görene kadar alım yapmamaya karar verdim. çekirdek kadronun oturması taraftarıyım
-
85.
0yeni gördüm birliğin işlemesi için haberinin olması lazım elde var bir(1)
-
86.
0apokalipto
-
87.
0sayın @69Tümünü Göster
cumhuriyet en iyi yönetim biçimi bize ilkokul ve ortaokul sıralarında, 1 gb / 179 gb (178 gb boş) beyinlerimize nokta nokta, piksel piksel, hatta voxel voxel işlenmiş kalıp bir cümledir. hatta en iyisi icat edilene kadar en iyisi budur lafı da benzer şekilde işlenen kısma yüzey kaplayıcı olarak kaplanmıştır.
ingiltere iran karşılaştırması da de ben gibi cumhuriyet karşıtlarının diline pelesenk ettiği, ama bugün hala geçerliliğini koruyan bir karşılaştırmadır. (iran da cumhuriyet var demokrasi yok, ingilterede cumhuriyet yok demokrasi var vb.)
demokrasi neden kötüdür? tamamen kötü müdür? iyi yanları yok mudur?
iyi yanları elbette var. herkesin söz sahibi olması. az da olsa herkes söz sahibi. ama ya toplum yanılıyorsa? yanılmayan AZINLIK , yanılan çoğunluğun cezasını neden çeksin? burası hiç adaletli değil. ülkeyi iyiye zütürecek birileri var ve ben oyumu ona atıyorum. çoğunluk ben gibi düşünmüyor ve saçma sapan birilerine oy atıyor. bu adamlar ülkeyi perişan ediyor. bunun cezasını neden ben çekeyim ki? demokrasinin de cumhuriyetin de en büyük bugu budur bence.
bizim ülkeyi ele alalım. dağdaki çobanla benim attığım oy bir mi? diye bi laf çıktı zamanında. sonuna kadar arkasında durduğum duracağım laftı o. insan olarak hepimiz eşitiz, hepimiz aynı haklara sahip olmalıyız amenna. fakat ben bir çoban kadar koyunun yediği otun kalitesinden anlamam. çoban da benim kadar ekonomiden anlamaz. ekonomiyi gibtiret, ben de çok anlamam ekonomiden , ama çoban benim kadar bu ülkenin neye ihtiyacı olduğunu göremez. ülkedeki tüm çobanları toplasan bir meydana , benim kadar geniş açılı bakabilen en fazla 5 çoban çıkar. kalan 49995 çoban maalesef sınıfta kalır. bu 50000 çobanı benzine yapılan zam direkt olarak etkilemez beni etkilediği gibi. indirekt etkiler elbette ama beni etkilediği gibi direkt etkilemez. hatta çoğunu indirekt de etkilemez.
çobanlıkla alıp veremediğim birşey yok. çobanlık genelde eğitim seviyesi düşük olan kişilerin icra ettiği bir meslek. aralarında 1-2 tane üniversite mezunu olması ortalamayı ortancayı çük kadar etkilemez. çobandan kastettiğim kişi eğitim seviyesi düşük kişi.
şöyle bir uygulama olsa cumhuriyetimizde, belki daha sıcak bakabilirdim. mesela seçimde sadece üniversite mezunları oy kullanabilir. ya da gibtir et üniversite mezuniyetini. bir sınav yapılsın. içinde iq , bilgi, kültür, mantık vs olsun. bu sınavı geçebilenler oy kullanabilsin. bu şekilde olsa demokrasiye cumhuriyete olan inancım artabilirdi.
bir ülkeyi kimler yönetmeli?
hadis:işi ehline veriniz.(ayet de olabilir bilmiyorum.)
bir ülkede sağlık bakanı kim olmalı? ülkenin en iyi doktoru, sağlığı en iyi bilen kişi, sağlık alanında büyük işlere imza atmış kişi.
bir ülkede eğitim bakanı kim olmalı?
ülkenin en iyi eğitimcisi, en iyi öğretmeni, eğitimde ülkeye yeni bir soluk getirmiş kişi.
ülkenin savunma bakanı kim olmalı? ülkedeki en iyi stratejist, en iyi askeri planlar yapabilen, ülkenin en akıllısı...
yani bunların hiçbirisi, yaptığı hortum, alavere dalavere, ketenpere ile para kazanıp, sözde iş adamı olmuş bir kaç kişiden senin benim oylarımla seçilen gavat olmamalı.
bahsettiğim yönetim biçimi teknokrasi dostum. seçilen kişilere de teknokrat denir. nasıl seçilecek bu teknokratlar. onlara da sınav yapılsın amk. sınavı kim yapsın? ülkenin en zeki en uygun soru hazırlayacak beyin takımı yapsın. -
88.
0yhaz zamqidhash ßhénidhé yhaz xd xd
-
89.
0sevgili @69
arap ve berberi demişsiniz bazı cümlelerinizde. gel buna ortadoğu düşünce yapısı diyelim. yani frenkçesi orientalist düşünce.
ne var orientalizmde? bir adamı, bir görüşü, bir objeyi aşırı fazla sevmek ve ona hayran olmak var. ya da aynı şeylere karşı aşırı bir nefret besleme, aşırı sevmeme var. bir siyasi ya herşeyiyle süper bir insandır uludur. ya da lanet olasıca yerin dibine geçesice psiliğin tekidir. o kişi homojendir. ya herşey iyi ya herşey kötü. içindeki heterojeniteye tamamen kördür orientalist düşünce.
biz ülke olarak orientalistiz panpa. hernekadar bir kısım topraklarımız avrupa kıtasına dahl olsa da biz ülke olarak asyalıyız, islam ile yoğurulmuşuz, arap, fars, berberi... etkisindeyiz, doğuyuz.
batının bizden önemli bir farkı siyasi kişiliklerdeki heterojeniteyi bizden daha iyi analiz ediyor olmalarıdır. orada da taassub vardır ama bizdeki gibi değil. körükörüne bir düşünceye bağlı kalmazlar. esneklikleri, elastikiyetleri bizden fazladır.
doğuda bir lider çok çok iyi görüldüğü için arkasında mükemmel destek bulur ve yanlış yapmış olmaktan hiç korkmaz. çünkü o yenilmezdir. o toplumdaki en değerli kişidir. eleştirilmesi yasaktır. hatta sevgilisine yazdığı mektupların tartışılması dahi yasaktır. yanlış yaptığı herhangi birşeye çok kolay kulp bulunabilir. o yanlışsızdır. kesin o değil de çevresindekiler yapmışlardır o yanlışları.
doğu batı farkını kağıt paraların ön yüzünde görebilirsin panpa. kağıt paranın ön yüzü çeşitlilik göstermiyorsa o derece doğudur, gösteriyorsa o derece batıdır. istisnalar kaideye zarar vermez. -
90.
0şansımı denemek istiyorum amk
-
91.
0yaz dostum
-
92.
0düşüncelerinizi tek tek inceledim çünkü bunun gibi bir sav yığınına vereceğim yanıt ne yeterli, ne de doyurucu olabilir.Tümünü Göster
evet ingilterede ve iranda demokrasinin sonuçları farklıdır, ama iranda demokrasi tam anlamıyla uygulanıyor diyebilir miyiz? rakip siyasi partilerin kapatıldığı, seçime hilenin karıştığı bir ülkede elbette demokrasinin bazı kesin sonuçlarını tam verimle beklemek doğru değildir. ayrıca ülke vatandaşlarının demokrasiye ne kadar sıcak baktığı da önemlidir. şuna güvenin ki, araplardan bir cacık olmaz. iranın biraz cacığa benzemesinin tek nedeni arap olmamalarıdır. törenin, genç yaştaki kızlarla evlenmenin anavatanından söz ediyoruz burada. arap ve berberi dediğim toplum parçasının, tüm ilkel kabilelerde olduğu gibi fiziksel olarak en güçlüyü başkan seçmesi türkiyede de işini yapmıştır ne yazık ki. televizyonlarda en güçlü, en yeterli görünen kişi, oyları topluyor. demokrasi isteği ise bu ilkellik nedeniyle ikinci plana atılmıştır.
demokrasinin değerini bilen ve kurallarına katıksız uyan bir toplumun ellerinde en yüksek verimi vereceğine inanıyorum.
çoban örneğine gelirsek. ben çoban örneğini genişletiyor ve toplumumuzun parçalarına kadar çıkartıyorum. bence, has türk ırkı, çok zekidir ve kime oy vermesi gerektiğini bilir. toplumumuzda, arap ve berberilerle birlikte, slav, germen ve illirya ırklarının da genlerinin bulunduğu bilinmektedir. bu toplumumuzun batılı yönünü açıklayacaktır. diyebilirsiniz ki, has türk ırkının zeki olduğunu nerden çıkarabildin. şu an her kahvede en az 3 adet milletvekili seviyesinde siyasal konuşma yapabilen kişi çıkıyorsa ben bu halka güveniyorum arkadaş. ha arada 12 yaşındaki kız çocuğuyla evlenen de çıkıyor o zaman bu eğretiliğin dünyadaki tek örneklerine -araplara ve berberilere- bakıyorum ve onları eleyebiliyorum. bu yaptığıma faşistlik diyecekler olabilir, ben de burda yunanlar ya da ermeniler aleyhinde konuşmuyorum, bırakında koyun giben araplardan kendimizi ayırmaya çalışalım. 12 yaşındaki kızla evlenmek istemiyorsan bunu yapanlara düşman da olacaksın, kendi ırkını onlardan ayırmaya da çalışacaksın. zamanında savaştık diye hiçbir ırka düşman olamam, ama ırkın özelliklerinden dolayı olurum.
bunun yanında, teknokrasiyi açıkladığınız için teşekkür ederim. her düşüncenize katılmakla birlikte, kendi düşüncemi de savunuyorum. biliyorum ki 2 düşüncede de doğruluk payı var, iki düşünce de ülkeyi şimdikinden daha iyi yerlere getirecektir, iki düşüncenin de uygulanması halinde sonuçları farklı olacaktır.
saygıdeğer @75
orientalist düşünceyi çok güzel açıklığa kavuşturmuşsunuz. ırkımızın doğuyla yoğrulmuş olduğu fikrine ben de katıldım. ama asla tam olarak doğu olmadığımıza/olamayacağımıza inanıyorum. kaddafiye benzeyen adamlarla beraber rusa benzeyen ve slav ırkından olduğu belli sarı saçlı kişiler var. çok karışık türkiyedeki türk ırkı. kolay kolay bir yöne ait olabileceğimize bile güvenmiyorum açıkçası.
isteğim odur ki kendini türk hisseden herkes türk vatandaşı olsun. olmayan da ölsün mü azınlık mı olsun azıcık gitsin mi bilemem. has türk ırkı diye bir şeyin türkiyede olmadığı kanıtlandı, bu ortamda kişilerin hislerine güvenmeyi tek çözüm kabul ediyorum.
http://www.aktifhaber.com/news_detail.php?id=224286 -
93.
0değerli panpa @78.
ülkede ters giden tüm şeylerin arap-berberi genlerinin, olumlu şeylerin de germen, hellenik vb. genlerin hesabına yazılmasına fikir olarak tam manasıyla katılmıyorum.
genotip ve fenotip kavramlarını bilirsiniz. genotip kişiye ait somut şeylerde, fenotip ise soyut şeyler üzerinde daha baskındır. misal vermek gerekirse, göz rengimizi, yüz şeklimizi, malafat uzunluğumuz vb gibi elle tutulur şeyler genotipin yani genlerin bir ürünüdür. ama çevre faktörü denilen fenotip de bunda etkilidir. ama etkisi genotipin yanında minör kalır.
ama insan davranışı, karakter gibi özellikler, mesela nedir, çalışkanlık, dürüstlük, hırsızlık, üçkağıtçılık vb. gibi elle tutulamayan özelliklerde genotip her ne kadar etkili olsa da major etki fenotipindir. mesela, coğrafi koşulların zorlu olduğu bölgelerde kişiler öldürmeye daha yatkındır. sıcak deniz kıyısında yaşayan insanlar selim insan olmaya daha yakındır. vs vs. çevre faktörü dediğimiz şey sadece coğrafi koşul da değildir. yeme, içme alışkanlıkları, kalabalık/ tenha ortamda yaşamak gibi birçok faktör eklenebilir.
mesela dişilerden uzak bir toplumda içe vuran abazalık daha fazladır. dişilerin mini şort giydiği bir ortamda da dışa vuran abazalık fazladır.
özet geçiyorum. bin tane çevre-karakter ilişkili örnek verebilirim.
kişi karakteri üzerinde çevre, genlere göre daha büyük rol oynamaktadır. bir arabı küçük yaşta findlandiyada findlandiyalılar arasına koyarsan on numara adam olur. bir hollandalıyı küçük yaşta afgansitana afganlıların arasına koyarsan ikindi namazını kaçırdığın için arabana c4 koyar.
biz ama, ne afganlığı tam yapıyoruz ne de findlandiyalılığı tam başarabiliyoruz. mix bir ülkeyiz işte. -
94.
0ilerlemeye devam sonra ki duraklar da bende geleceğim
-
95.
0yaz karındaş