-
26.
+1Neyse amk beni gibleyen yok sadece hikaye için buradasiniz heralde:(
Odanıza gidin ışıkları kapatın battaniyeyi üstünüze çekin. Telefonu tabletinizi veya ne varsa alın ışte önünüze yolluyom -
27.
+2O şey bana doğru geliyordu. Geri çekildim. Camı kırarak içeri daldı. Bağırmaya başladı. Sesi çok yüksek ve tizdi. Başımı ağrıttı. Yerden kalkıp üstüme atlamaya çalıştı. Keskin pençesiyle kolumu çizdi. Saldırıya geçmezsem öleceğim gibi görünüyordu. Masanın üstündeki bıçağı kaptım. Ona doğru sallamaya başladım. Üstüme bir daha zıpladı. Zıplarken kanadı masaya takıldı ve az bir süreliğine de olsa yere düştü. Fırsat bilip bıçağı boynuna saplayarak çenesine kadar yardım. Yere irin gibi bir sıvı aktı. Hala hareket ediyordu. Bıçağı geri çekip kafasına sapladım. Bir süre daha çırpındı sonra hareketsiz kaldı. Öldüğünü düşündüğüm anda bıçağı çıkardım. Tüysüz, karga kafalı devasa bir yarasaya benziyordu. Olayın şokunu atlattıktan sonra lavaboya gidip temizlendim. Neyse ki kolumdaki çizik hafifti. Bezle sardım. Sis biraz azalmıştı. Elime bıçak sırtıma çantayı alarak kafeden çıktım. Avazım çıktığı kadar annie diye bağırdım. Yaratıkların duyup duymaması umrumda değildi. Bu sefer öncekilere farklı olarak 'baba, buradayım' diye karşılık geldi. Sesi annie ninkine benziyordu. Sesin geldiği tarafa doğru koşmaya başladım.
-
28.
+3Sesin geldiği yer bir çıkmaz sokaktı. Yerde bir kağıt gördüm ve elime aldım. Çizim annie nin di. Anladığım kadarıyla resimde ben, catherine , annie, farklı bir çocuk ve okul vardı. Arkasını çevirdim, boştu. Hava yavaş yavaş kararmaya başlamıştı. Sisli ve karanlık bir gecede dışarıda tek başıma gezmek istemiyordum. Geceyi geçirecek biryer bulmam lazımdı. Kafe artık güvenli değildi. Apartmanların zillerini çalmaya karar verdim. Belki birisi beni evine alırdı. Hemen caddeye çıkıp rastgele bir apartman seçtim. Zillerin hepsine basmaya başladım. Panikten farketmemiş olmalıyım ki kapının açık olduğunu görmedim. Beklemeden içeri daldım. Asansör yoktu. Merdivenleri kullanarak neredeyse tüm daireleri kontrol ettim. Çoğunun kapısı açıktı ve hiç kimse yoktu. Geriye kalanların da kapısı kilitliydi. Ya açmıyorlardı ya da evlerinde yoktu. Farklı bir apartmana gitmeyi düşündüm. Dışarı çıktığımda hava çoktan kararmıştı. Etraf sisli olduğundan 3 adım önümü göremiyordum. Riske girip farklı apartman aramak yerine geri dönmeye , boş dairelerin herhangi birisinde geceyi geçirmeye karar verdim. Dolaşmadığım bir bodrum katı kalmıştı. Ne kaybederim ki diyerek aşağı indim. Zifiri karanlıktı. El fenerini kullanmak zorunda kaldım. Yerde yataklar , tabaklar gördüm. Biraz daha dolaştığımda boş konserve kutularının , su ve meyve suyu şişelerin olduğunu da gördüm. Bunun anlamı bir süre boyunca insanların burada kalmış olmasıydı.
-
29.
+3Neden insanlar bodrum katında yaşama ihtiyacı duymuşlardı ki? Yorulmuş ve acıkmıştım. Çantadan bir paket bisküvi çıkartıp yedim. En temiz gördüğüm yatağa uzandım. Çok soğuktu. Diğer yataklardan temiz battaniyeleri topladım ve yatağıma geri döndüm. Kendimden çok annie için endişeleniyordum. Küçük yaşına böyle garip yaratıkların olduğu kasabada geceleyin dışarıda tek başınaydı. Uyuduktan sonra ilk işim okulu bulmak olacaktı. Uyandığımda donuyordum. Üstümdeki battaniyeler yoktu. Heryerim titriyordu. El fenerini zar zor tutabildim. Battaniyeler yatağın etrafına sacılmıştı.
içimi garip bir korku salmıştı. Koğuşa baktığımda içeriye ışık vurduğunu farkettim. Yerden bir battaniyeyi alarak üstüme sardım. Işığa doğru ilerlemeye başladım. Evet , sabah olmuştu. Sisten hiçbir iz yoktu. Dışarıya çıktım. Dün gece kararlaştırdığım gibi okulu bulacaktım. içerden eşyalarımı aldıktan sonra yola koyuldum. Rastgele yürüyor, yol kenarlarındaki tabelaları inceliyordum. Sonunda bir tabelada ‘Silent Hill ilkokulu’ yazdığını gördüm. Sevinerek o yöne doğru hızla yol almaya başladım. 1-2 km yürüdüm , yol uzadıkça uzuyordu. Sanki sürekli aynı yerlerden geçiyormuşum gibiydi. ilerde bir tabela belirdi. Oh be sonunda bir yere varabildim dedim. Tabelaya baktığımda ayrılan bütün yollarda ‘Silent Hill ilkokulu’ yazıyordu. Galiba hayal görüyorum dedim , yine baktım. Bütün yönler okulu gösteriyordu. Birileri şaka mı yapıyordu bilmiyordum. Ne yapacağımı düşünürken bir anda tiz sesi yükseldi. Çok rahatsız ediciydi. Kulaklarımı tıkamaya fırsat bulamadan bayılmışım. -
30.
0Beyler hastaneye gidicem bugün boş olursam yazarım . Yazdığım kadarını 22-23 gibi atarım. Sağlıcakla kalın
-
31.
0beyler hastanedeydim telefona yazdıydım şuan telin şarjı bitti nerde kaldığımı bilmiyorum yurda dönünce yazıcam bişeyler . ben yazarken düşünüyorum bir de oyunu uzun süre önce oynadım ve oyun o kadar hikaye ye çevrilebilinecek bişey değil. sizin 5 dk da okuduğunuz şeyi benim yazmam yarım saati buluyor dediğim gibi ana hatlar oyundan gerisini ben yazıyorum. hem gece daha etkili olur sabredin aq.
-
32.
+2Ayıldığımda yine aynı yerimde, tabelanın yanındaydım. Etraf kararmıştı ve her zamanki gibi yoğun sis geri gelmişti. Hava buz gibi olmuştu. Bir an önce sığınacak yer bulmalıydım yoksa donarak ölecektim. Feneri yaktım yine çaresizce dolaşıyordum. Birden radyo cızırdamaya başladı.
Noluyor demeye kalmadan sislerin ardından siluet gördüm. Ardıma bakmadan kaçmayı istiyordum ama nereye? Siluet yaklaştıkça çıkardığı sesleri duyabiliyor , neye benzediğini görebiliyordum. 2 kafalı , derisi yüzülmüş bir yaratıktı. Bana doğru geldiğini anladıktan sonra nereye kaçabileceğimi kestirmeye çalışıyordum. Yaratık gittikçe hızlanıyordu. Düşünmeyi bırakıp adrenalinin etkisiyle buz gibi havada koşmaya başladım. Biraz koştuktan sonra yolu görememeye başladım. Başta sisten olduğunu düşündüm ama sonra yolun gerçekten kaybolduğunu farkettim. Yol boydan boya kopmuştu , ucu bucağı gözükmeyen uçurumu gördüm. Biraz daha geç farketseydim belki uçurumun dibini boylamıştım. Arkamı döndüğümde yaratığın hala geldiğini gördüm. Kaçacak yerim yoktu. Yerde gördüğüm taşları alıp ona doğru firlatmaya başladım. Etki etmiyordu. iyice yaklaşmıştı. Uçurumdan atlamayı düşündüm. Ama düşündüğüm kadar kolay değildi. Anlayamadım. Canavara teslim olmayı seçmiştim. Gözlerimi kapatmış bir şekilde sonumu bekledim. -
33.
0Yataklara girin beyler ışıkları kapatın
-
34.
+1Ölümü beklerken silah patlaması duydum. Gözlerimi açtığımda yaratık yere serilmişti. Silahı ateşleyen Sara ydı. Beni o iğrenç şeyden kurtarmıştı.
- Neredeydin? Heryerde seni aradım.
Şoku üstümden attıktan sonra
+ kahveye geldiğimde gitmiştin. işin çıktığını düşündüm. Seni beklerken saldırıya uğradım.
- Tamam bunları sonra konuşuruz. Biran önce uzaklaşmalıyız. Beni takip et.
+ Tamam
Sara nın arkasına takılmış yürüyordum. Caddenin kenarında yıkık dökük tek katlı bir evin önünde durduk.
- içerideki insanlarla çok yakınlaşma.
Şaşırmıştım, biraz da sevinmiştim.
+ insanlar mı? Neden ki?
- Seni ararken bu insanlarla karşılaştım. Dengesizler , bazen çok tehlikeli olabiliyorlar. Burada sığınabiliriz.
+ Tehlikeli dediğin insanların yanında mi sığınacağız?
- Bu evde koruma var. Yaratıklar bu bahçeden içeri giremiyorlar. Gözlerimle şahit oldum. Yapacak birşey yok geceyi dışarıda geçirmemiz çok tehlikeli. Yarın kızını ararız.
+ Tamam, dediğin gibi olsun. Bu arada yardım ettiğin için teşekkür ederim.
Ve kapıyı çaldık. -
35.
+1içeriden kaba bi ses
- Kimsiniz?
+ Ben Sara . Yanımda bir adam getirdim.
Kapı açıldı. içerideki insanların yaratıklardan tek farkı garip görünüşleri olmamasıydı. Hepsinin üstünde yırtık , kirli giysiler , sararmış dişler yüzlerinde korkunç bir ifade vardı. içerisi pis kokuyordu. Oradakilerin lideri gibi görünen biri ileri çıktı.
- Bu adam kim? Neden getirdin?
+ ismi john. Burada kızını kaybetti onu bulmak istiyor. Ben de ona yardım ediyorum.
- Onu artık bulamazsınız boşa vakit kaybı. Yiyecek birşeyler getirdin mi?
+ Hayır , canavarların saldırısına uğradım. Cephanem az olunca geri dönmek zorunda kaldım .
Adamın gözleri benim çantaya takıldı.
+ Onun içinde ne var?
- Sanane
Arkalardan bir ses.
+ Bence içinde yiyecek birşeyler saklıyor.
Grup bir anda homurdanmaya , üstüme doğru yürümeye başladılar. Sara silah doğrulttu herkes geri adım attı.
- Bu gece burada kalıyoruz. Eğer birimize dokunan olursa acımadan vururum. John ,beni takip et.
Üst katta bir odaya girdik. Süngüyü çekti. Yatacağım yeri gösterdi. Yorgunluktan bir şey demeden yattım. Sara ya güveniyordum. -
36.
0Lan hikaye daha başlamadı . Heyecanlı yerlere gelicez kayboluyonuz amk
-
-
1.
0Başlamadıysa iyi pnp beni baya sardı
-
1.
-
37.
+2Sara nın dürtmesiyle uyandım. Apar topar hazırlanıyordu. Noluyor demeden sus işareti yaptı. Ben de hazırlandıktan sonra aşağı indik. Yaşlı bir kadın sandalyeye çıkmış sanki vaaz veriyordu.
+ Bu pazar , evin koruması büyük oculus a etkisi olmayacak. Gidebileceğimiz tek yer kilise. Burası güvenli değil.
- Ne oculusu, ne kilisesi?
Sara
- Buradakilerin inancına göre dev bi yaratık her pazar bu kasabada ortaya çıkar . Kilise hariç her yere girebilir. Çok dengesiz insanlar ama hiç yanıldıklarını görmedim. O yüzden bugün kiliseye gideceğiz.
+ Annie ne olacak ? Hani bugün onu arayacaktık?
- Zaten arayacağız. Kilise dedikleri yerde uzun süredir buralarda yaşayan bir papaz olduğunu söylüyorlar. Ona danışırız.
Mantıklı gelmişti. itiraz etmedim. insanlar telaşla evden çıkıyorlardı. Biz de arkalarına takıldık. Evden çıktıktan sonrs siren sesi başladı. Sanki ses gökyüzünden geliyordu. Millet koşturmaya , bağrışmaya başladı. Biz de hızlandık. Sara arkamı dönmememi söyledi. Niye ki diyerek arkamı döndüm. Ortalama 3 metre boyunda, elinde kocaman uzun bir palası , kafasında demir piramit kask olan bir yaratık biz doğru geliyordu. Palası o kadar ağır olmalıydı ki yere sürte sürte taşıyordu. Ben arkamı dönünce diğerleri de döndü. Sara bana koş diye bağırdı. insanlar daha bir paniklemişti. Herkes ardına bakmadan kaçışmaya başladı. Kilise görüş alanımıza girmişti. Hiç koşmadığım kadar hızlı koşuyordum. Tam kilisenin kapısına vardık ki arkadan çığlık sesi geldi. Kadın yere düşmüş , yardım istiyordu. Diğerleri arkalarını bile dönmeden içeri girdi. Benle Sara kadına yardım etmeyi düşünüyorduk ki piramit kafa bir anda kadının yanında belirdi. Kadını tek eliyle kaldırıp diğer eliyle belini tuttu. Kadını ortadan ikiye kopardı. Bir yarısını da bize doğru fırlattı. O kadar sert fırlatmış olmalı ki kilisenin duvarına yapıştı. Ben tam kusacakken Sara kolundan tutup içeri soktu. -
-
1.
0Olmadı pampa takunu çıkarttın hikayenin dıbına koydun dev ne amk
-
1.
-
38.
+1Akşama parti var gençler:d
-
-
1.
0Dewam et
-
1.
-
39.
0Geldim beyler uzun uzun 2 part yazdım. 3. Parti da yazim aticam saat 23 gibi hazırlanın
-
40.
0Işıkları kapatın beyler it iz kamin
-
41.
-1Ben olayın şokunu atlatmaya çalışırken içeriden ilahi sesleri duydum. Böyle bir anda ilahi okuyorlardı. Bizim birlikte geldiğimiz grup haricinde 20 kadar farklı insan daha vardı. Biz girince gözleri bize dikildi. Sara nın bahsettiği papazı zannettiğim biri anlamadığım dilde parmağıyla beni göstererek bağırmaya başladı. Yaşlı itici bir adamdı. Herkes bana doğru yürümeye başladı. Sara yine silahını doğrultu ama bu sefer geri çekilen olmadı. Sara bir kaçını vurdu. Hala gelmeye devam ediyorlardı. Biri Sara nın üstüne atladı. Silah önüme düştü. Reflekslerim harekete geçti , silahı kaptım. Sara çığlık atıyordu. Ona saldiranları vurmaya çalışırken benim de üstüme atladılar. Silahı ateşlemeye başladım. 3 tanesini indirdikten sonra etrafımdan çekildiler. Çıldırmıştım hala vurmaya devam ediyordum. Sara nın üstündekileri de öldürdüm. O papaz olduğunu sandığım adam hala bağırıyordu. Onu nişan aldım ve tetiğe bastım. Mermi bitmişti. Sara kan içinde kalmıştı baygın bir şekilde yatıyordu. Hemen yanına koştum ve üstünü aradım. Yedek şarjörü buldum ve taktım. ilk işim papazın kafasına sıkmak oldu. O bini gebertirken zevk almıştım. Diğer huur çocukları kaçışmaya bağrışmaya başladı. Öldürmek yerine sakat bırakmayı istedim. Çantamdaki bıçağı çıkardım . Silahı bir elime bıçağı bir elime aldım. Bunları kovalamaya başladım. Yakalayabildiğim binlerin omurga sinirlerine bıçağı sapliyordum. Kilisede Sara hariç bir bin bırakmadım. işim bittiğinde Sara nın yanına gittim. Çok fena haldeydi. Kadını ıssırıp dövmüşlerdi .ilk yardım çantası arabada kalmıştı. Yorgun düşmüştüm. Bulabildiğim en temiz bezlerle yaralarını sardım. Dayanmasını söyledim. Kiliseden çıkacak ve ilk yardım çantası bulacaktım. Kapıyı açtığımda nefesim kesildi. Piramit kafa karşımda dikiliyordu. Yüzüne geri kapattım. Bugün çıkamayacağım gibi gözüküyordu. Giremeyeceğini bildiğime rağmen kilitledim ve yere uzandım.
-
42.
0Yorgunluktan uyuyakalmıştım. içeridekilerin inlemeleriyle uyandım. huur çocukları yaratıklara dönmüştü. Sinirlerini kestiğim için birisinin kolu yamulmuş birisinin yüzü çarpılmış yerden kalkamayan hareket edemeyen felç huur çocuklarına dönüşmüşlerdi. Sara nın yanına gittim. Hareket etmiyordu. Elimi burnuna zütürdüm . Evet hala nefes alıyordu. Uyandırmak istemedim. Biran önce antibiyotik, sargı bezi bulmam lazımdı. Kapıyı açtım. Hiçbirşey yoktu. Elimde silah ve fenerle sislerin arasında ilerlemeye başladım. Yolda gördüğüm arabaları araştırdım. Çantaya birkaç malzeme koyduktan sonra kaza yapmış bir polis arabası gördüm. içinde silah olur ümidiyle arabaya yöneldim. Yine radyo cızırdamaya başladı. Sislerin ardından birşeyin bana geldiğini gördüm. Bundan önce de hep yaratıklar ortaya çıkmadan önce radyonun cızırtılı sesler çıkarmasından yola çıkarak bu radyonun yaratık dedektörü gibi birşey olduğunu çıkardım. Kafasından vurdum . Yere serildi. Radyodan gelen sesler durdu. Arabanın içinde birşey bulamadım. En son bagaj kalmıştı. Açmaya çalıştım ama kitliydi. Sevinmiştim demek ki açılmamıştı. Arabanın yanında bulduğum copla bagajın kilit kısmını kırdım. içinde 2 silah , biraz cephane ve ilk yardım çantası vardı. Şarjörü doldurun çantaya eşyaları koydum ve geldiğim yoldan geri döndüm. Yolda başka bir tehditle karşılaşmadım. Kiliseye vardığımda kapı açıktı. Koşa koda içeri girdim. içerdeki özürlü binlerin hepsinin kafası kopmuş şekilde yerdeydiler. Sara yerinde değildi. Daha dün yattığı yerden bir odaya kadar kan izi vardı. Oda kilitliydi. Kırarak açtım.
-
43.
0Sara yerde yatıyordu. Konuşmaya çalışıyordu. Susmasını , onu iyileştireceğimi söyledim. Yaralarıyla ilgilendikten sonra dizime yatırdım. Burnu catherine ninkine benziyordu. Saçlarını okşarken kendimi gavat izmirli gibi hissediyordum. Sara nın uyuyuşunu izlerken ben de uyuyakalmışım. Yüzümde gezen bir elle uyandım. Sara kör olmuştu. Hayır bu olamazdı. Ayağa kalktım ve onlardan birisinin ölmemiş olmasını diledim. işkence yapacaktım. Etrafta dolanırken
+ John , nereye gittin? Seni göremiyorum.
Gözlerim doldu. Bana yardım etmek isterken gözlerini kaybetmişti. Sinirimi atacak birşeyler lazımdı. Yanına gittim.
+ Hah nihayet geldin .
Bir an sevinç patlaması yaşadım. Görmüş olmalıydı yoksa ses çıkarmadan gelmiştim yanına.
+ Niye gülüyorsun , çok mu komik?
Hemen eğildim ve ona sarıldım. Anlam veremedi . Sonra söze girdi
+ Dün sen çıktıktan sonra kilise sallanmaya başladı. Bir şeylerin olacağını düşündüm ve sürünerek bu odaya gelip üstüme kilitledim. Tam kilitlediğim an dış kapı yavaşça açıldı. Başta sen sandım ama beklemeyi tercih ettim. içeriyi korkunç bir uğultu sardı. içerdikler inlemeye bağırmaya başladı ve sonra ses kesildi. Yarım saat gibi bir süre sonra da sen geldin.
- içeridekilerin hepsinin kafası kopmuş. Neden birisi böyle birşey yapsın ki?
+ Papaz da yok elimizde . Artık başbaşa kaldık. Yardım edecek birileri yok.
Birşey demedim.
- Ben iyileştim artık. Annie yi aramaya çıkalım.
+ Hayır olmaz. Senin Daha dinlenmem gerekiyor. Bu haldeyken en fazla bana yük olursun.
Kaşlarını çattı.
+ Sen bir gün daha dinlen ben bugün dışarıda bilgi toplamaya çalışayım.
Resmi gösterdim.
+ Okulda birşeyler olmalı. Kasabanın haritasını çıkarmaya çalışacağım. iz falan bırakırım. Heryer birbirine benziyor.
Silahını , yanımda bulunan yiyeceklerin bir kısmını ve bir miktar mühimmat bıraktım. Kapıyı yine üstüne kilitlemesi söyleyerek kiliseden çıktım.
başlık yok! burası bom boş!