/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 29.
    0
    Devam bro
    ···
  2. 28.
    0
    Yalan kardeşim yalan.
    ···
  3. 27.
    -1
    gia bir bitmedin amk hikayelerin sürükleyici fakat tak gibi bitiyor anlamsız aq çocuğu
    ···
  4. 26.
    0
    Teşekkürler
    ···
  5. 25.
    0
    Rezervuarizm GIA
    ···
  6. 24.
    +1
    Reserved
    ···
  7. 23.
    +41 -2
    iletişim yayınları.

    Valizimi hazırlıyorum. iletişim yayınlarına gideceğim fakat otel parası yol parası vs bulmam lazım.

    B:Giaaaa

    Babam çağırıyor.

    Gia: Efendim bana
    B: Şu senin kitabı okudum biraz.
    Gia:Ee
    B:Ne taktan şeyler amk bir tak anlamadım.
    Gia: Yürü git baba ya
    B:(gülerek) Oğlum sen delisin herhalde çok saçma konuşuyorsun. Bak Erkan'a senin çocukluk arkadaşın. Evlendi çocuğu var sen nelerin peşindesin. Ama seninle bir anlaşma yapacağım bugün.
    Gia:Ne anlaşması baba?
    B:Al oğlum şu 500 lirayı. Git oraya. Kitabın yine yayınlanmazsa bırakacaksın ama bu sevdayı.
    Gia: Mecburen tamam diyorum alıyorum parayı. Yapacak bir şey yok. Çok ihtiyacım var.

    Biletimi alıyorum.

    Otobüse biniyorum.

    Müzik dinleye dinleye yol geçiyor.

    Ulaşıyorum lakin dinlenmem lazım. Otel arıyorum. Fiyatlar ebesinin kulağı kadar. Ucuz otel bulmam lazım.

    Bir tane buluyorum. Geceliği 30 lira.

    Ama garip olan bir şey var. Rezervasyon kısmının yan tarafında bir odada 20-25 tane kadın var. Hepsi sarışın. Pek takmıyorum.

    Gece oluyor. Odama çıkıyorum. Odanın lambası içeriyi zor aydınlatıyor. Küçük bir televizyon var, çalışmıyor. Oda tuvalet gibi kokuyor.

    Kapı çalıyor. Açıyorum kapıyı:
    ···
  8. 22.
    0
    Okuyoruz panpa
    ···
  9. 21.
    0
    Ben okuyorum knk sen yazmaya devam et
    ···
  10. 20.
    +40 -1
    Önemli bir şeyimin olmadığını söylüyor, serumu çıkarıyor.

    Hastane ile işimiz bitiyor sıra poliste.

    Şikayetçi olup olmadığımı soruyor, ifademi alıyor. Babam şikayetçi olmamı söylüyor ama ben olmuyorum. Kafamda farklı intikam planları var. Nasıl olsa ülkede adalet sadece bir kadın ismi.

    ilk birkaç gün yatıp dinleniyorum. iyi dövmüşler. Her yerim ağrıyor.

    Kendi kendimi toparlayıp hemen özel bir yayınevine gidiyorum. Kaç adet basılacağı, kapak falan her şey tamam.

    Oturuyoruz fiyat konuşmaya.

    8 bin liracık diyor.

    Cebimde 13 liram var sadece.
    Çok güzel.

    Babamdan para almak istemiyorum. Zaten hiç bu işlerle uğraşmamın taraftarı değil.

    Eve gidip düşünüyorum.
    Alınacak bir intikam ve yayınlatacak bir kitap var fakat ne para ne imkan var.

    Son bir deneme daha yapacağım hayat!
    ···
    1. 1.
      -1
      Süper kanka devam et.
      ···
  11. 19.
    0
    Okuyorum la
    ···
  12. 18.
    +1
    Yaz adami delirtme
    ···
  13. 17.
    +47
    E:Şu kılıkla gelip bana burada ahkâm kesemezsin! Şu tipine bak. Senden de ancak böyle yazılar beklenirdi. Sünepe.
    Gia: Bakın ilk önce kimseyi dış görünüşü ile yargılamayın. Eğer böyle bir şey yapacak olursanız ki yaptınız da. Kendinize bakın ilk önce. Domuz gibisiniz. O boynunuzdaki fular ise sizi domuzdan çok ineğe benzetmiş. Aklıma hayvan çiftliği adlı kitap geldi.

    Kadın güvenliği arıyor. Güvenlik gelip,"çık dışarı sünepe!" deyince kan beynime sıçrıyor. Güvenliğe bir tane geçiriyorum. Dudağı patlıyor ama sinirleniyor, sopasını çıkarıp bacağıma son gücüyle vuruyor. Karşılık vereyim diyorum ki bir tane daha güvenlik geliyor. Sopalı.
    Sırtıma vuruyor.
    Bir an yerde görüyor kendimi.

    Kestik...

    Gözümü açıyorum, acil servis.

    Kolumda serum.

    Başucumda sivil polis olduğu belli olan bir adam ve babam.

    Babamın elinde kitabımın taslağı.

    Doktor geliyor.
    ···
  14. 16.
    0
    Up up up
    ···
  15. 15.
    0
    Rezerve panpa
    ···
  16. 14.
    0
    Rezervasyonu
    ···
  17. 13.
    +45
    Gia: Demek ütopik düşüncelerimiz olmayacakmış. Bakın o duvarda kim var?( Charles Bukowski'yi gösteriyorum)
    O da toplumun kurallarına uymayan biri idi. O da küfür ediyordu lakin şu an yeraltı edebiyatı dediğiniz zaman akla gelen ilk isimlerdendir. Bakın size Charles Bukowski'den bir alıntı yapayım.

    " Beni tanıyan herkesin size söyleyeceği gibi, makbul biri değilim. Kötü adamı sevdim hep, kanunsuzu, hergeleyi. iyi işleri olan sinek kaydı traşlı, kravatlı tiplerden hoşlanmam. Ümitsiz adamları severim, dişleri kırık, usları kırık, yolları kırık adamları. ilgimi çekerler. Küçük sürpriz ve patlamalarla doludurlar. Adi kadınlardan da hoşlanırım; çorapları sarkmış, makyajları akmış, sarhoş ve küfürbaz kadınlardan. Azizlerden çok sapkınlar ilgilendiriyor beni. Serserilerin yanında rahatımdır, çünkü ben de serseriyim. Kanun sevmem, ahlak sevmem, din sevmem, kural sevmem. Toplumun beni şekillendirmesinden hoşlanmam."

    Bu düşünceye sahip bir adamın fotoğrafı baş ucunuzda lakin eminim bir kitabını bile okumamışsınızdır!

    Sinirden köpürüp şöyle diyor bana:
    ···
  18. 12.
    +1
    Aga bi önceki hikayedeki muammayı açıklasan
    ···
    1. 1.
      0
      Dostum birden fazla cevap var orada. Biraz gizem herkese iyi gelir.
      ···
    2. 2.
      0
      Şerlok mode on o zaman yani. Bu arada hikayelerin çok güzel.
      ···
      1. 1.
        0
        Teşekkür ederim dostum.
        ···
  19. 11.
    +50
    içeri girince danışmada bir kadın oturuyor. Yanına gidip durumu anlatıyorum. Editörün yanına yönlendiriyor beni.

    Kapıdan içeri giriyorum. Editör bir kadın.
    ilk önce odasına şöyle bir bakıyorum. Duvarda bir fotoğraf. Charles Bukowski'nin. Elinde sigara olan bir fotoğrafı.

    Diğer duvarda başka bir fotoğraf. Friedrich Nietzsche'nin.
    Moralim yerine geliyor.

    Kadına bakıyorum. Amma da kilolu bir kadın. Gözlüklü. Fularlı. Anladık entelsin ama gösterişe hiç gerek yok ablacığım diyorum içimden.

    O üç saniyede o da beni süzüyor. Parmak arası terliklerim. Zevksiz bir kot pantolon. Yakası üç düğme açık bir kareli gömlek. Uzun saç, uzun sakal. Umursamaz mimiklerim.

    Ne düşündüğünü anlayabiliyorum. "Çaycılık başvuruna gelmiştir herhalde." Diyor içinden.

    Oturup şöyle diyorum:
    (Editör=E)
    Gia: Merhaba.
    E: Merhabalar buyrun.
    Gia:Bir kitap yazdım. Şiir, deneme karışık. Onu yayınlatmak için geldim.
    E: Öyle pat diye kitap yayınlamıyoruz beyefendi ama kitabı merak ettim. Biraz bakabilir miyim?
    Gia:Tabii.(Uzatıyorum kitabı.)

    Bir sayfa açıyor.
    Açar açmaz yüzü buruşuyor.

    E:Bu ne biçim küfür?
    Gia:Ha evet biraz küfürlüdür yazılarım.
    E: Bakın beyefendi burası Amerika değil. Hiç öyle ütopik düşünceleriniz olmasın.

    Sinirden ellerim titriyor.
    Şöyle diyorum:
    ···
  20. 10.
    +43 -4
    Alelade bir şeyler giydim, kitabımı koltuğumun altına alıp çıkacakken babam seslendi:
    (Babam=B)

    B:Gia?
    Gia: Efendim bana.
    B: Biraz konuşalım. Gel buraya.
    Gia: Hayırdır baba?
    B: Şu saçının hâline bak. Kestir şunu. Sünepe gibi tipin var. Hadi onu kestirmiyorsun, ağzındaki şu sarma sigara ile köylü gibi tipin var. Bu şekilde yayınevine gidersen sana çay bile ikram etmezler.
    Gia:Baba ben değişecek değilim. Köylü isem köylüyüm. Edebi bir şeyleri yaratmak için ille burjuva mı olmamız lazım?
    B:Sen git kendi kafana. Pok yayınlarsın sen o kitabı. Geçen masana baktım. Bir şiir yazmışsın. Yok bilmem dudakların sakallarımdan hamile kalsın falan diye. O ne biçim şiir oğlum. Vatana millete faydası ne bunun?
    Gia: Baba sabah sabah sinir ettin yeminle. Ben yolumdan dönmeyeceğim. Ben kendi kalemimin peygamberiyim!
    B: Tövbe tövbe haşa. Çarpılacaksın neyse hadi git.

    Evden çıkıp sarma sigaramı yakıp yayınevine gidiyorum.
    ···
    1. 1.
      +17
      Babaya şuku
      ···
    2. 2.
      +1
      Carpilacaksin gavat
      ···