kalbur üstü hikayeler vol 1

sakıp sabancı nasıl olunur diye sorduydum babama. aldığım cevaptan sonra okulu kafamdan çıkardım. kendimi bildim bileli bi işte çalıştım. çocukken pazarda su satardım mesela, orta okul mecburi değildi o zamanlar, okumadım. ilkokul mezunuyum. babam çok ısrar ettiydi. ilkokulu bitirdikten sonra kalıpçının yanına verdi babam okumayacağımı anlayınca. çok severim çalışmayı. kalıpçılık o zamanlar revaçta.

babam beni kişilik olarak iyi yetiştirdi. imam olduğu için allah korkusunu iyi öğretti bana. bu yüzden çalıştığım her yerde ustalarım beni sevdi, değer verdi. kalıpçılığı da tez kavradım. 20'li yaşlarımdan sonra nitelikli kalfaydım. iş yerinde bilgisayardan anlayan yoktu pek. usta hem beni sevdiğinden hem de becerebileceğime güvendiğinden heralde bilgisayar aldı bana. çünkü artık kalıpçılıkta bilgisayarla işi halletmek önemliydi.

bilgisayardan kalıp da çıkarabiliyordum artık ve cnc'yi de çözdüm. usta artık dükkana çok az gelir oldu. usta artık sadece çevre için lazımdı. işi ben yapıyorum ama usta olmasa dükkana gelip iş veren olmazdı. usta dükkana nadir uğramaya başlayınca müşteriyle ben alakadar oldum. tanışıp ettikçe de çevrem falan oldu. malatya'da kalıp işi için bana gelir oldular.

orda ne tak yedim neler odu hala bilmiyorum, gözüm kararmış. rabia çığlık atıyor, benim koluma yapışan ve ilk iteleyen gavat yerde kıvranıyor. donup kalıyorum öylece. ne oldu ne bitti hiç bir fikrim yok. etrafta bir tak gözükmüyor, eğiliyorum, herife yaklaşıyorum boğazından kan fışkırıyor. elim ayağım buz kesiyor. o sırada kapıdaki yarmaları görüyorum yakama yapışıyorlar. oğlanın arkadaşı boğazına elini bastırıyor ama nafile kan oluk gibi akıyor. herif gözümün önünde can veriyor. aklımdan 1001 şey geçiyor ama hiçbirini tam olarak düşünemiyorum. öylece bakakalıyorum.

yazık üzüldüm la
neden yazmaya devam ediyorsun hayallerini?

beklediğim gibi babam olumlu tepki verdi. bi tanışalım kızla ailesiyle dedi. tanıştırdım kızla, ben de kızın ailesiyle tanıştım falan. her neyse nişanı taktık. bi nişanlım vardı artık, bi iş yerim vardı. hayatım fena değildi yani. ustanın bana verdiği arabayı satın aldım. ortak olmuştuk ama ben ustama usta demeye devam ettim. makinenin borcu da bitmişti. makinenin borcunu ben ödedim. ustaya borcum baya erimişti.

yaz geldi bizim kız girdi sınava. avcunu yaladı tabi barajı geçemedi. tam da istediğim. dedim bi daha sınava girmeyi falan unut, ben bizimkilerle konuşacam bu yaz nişanı takarız diğer yaza da düğünü yaparız diye. bizimki dünden razıydı zaten kabul etti. vardım eve, annem ortalığı velveleye vermesin diye babamla yalnız konuşacaktım. babam daha anlayışlı aklı başındadır. annem biraz eski kafalıdır. baba dedim böyle böyle, görüştüğüm bi kız var, üniversite sınavını da kazanamadı, biz evlenmeyi düşünüyoruz ne dersin diye.

benim kız, kardeşimin bi üst devresiydi benim dükkana ortak olduğum sene sınava girecekti. en kötü inönü'yü yazdıracaktım nikahı basacaktım. evliyken okusun ne olacak. bu arada işler maşallah iyi gidiyordu bi makine daha aldık dükkana. ustaya dedim makinenin senetlerini ben imzalayım, ortaklık parasından düşelim diye. sorumluluk almak istiyordum çünkü, ustanın aklında soru işareti kalmasın diye. yok dedi adamcağız, senetleri ben imzalarım sen kefil ol yeter diye. olduk kefil.

eve danışayım usta ne de olsa sana borçlanacam babama bi sormam lazım dedim. babama danışmadan iş yapmadığımı bildiğinden, tamam zaten ben de öyle diyecektim bi danış dedi. akşama eve gittim dedim böyle böyle. annemin pek gönlü olmadı oğlum o kadar borca girecen, işler kötü gider-iyi gider bilemezsin al maaşını otur diye. babam tabi piyasayı biraz biliyor benden dolayı, kalıpçı diye bizi gösterirlerdi çünkü. olumlu yaklaştı. ben de ustayla konuştum falan kabul ettim.

altıma da bi araba aldı usta. araba benim değildi ama ben kullanıyordum. kız kardeşimi okula falan bırakıyordum. liseye gidiyordu. babam onu okutmuştu. babamın kendi okumayınca bizi çok okutmak istediydi de ben tırt çıktım. allahtan kardeşin kafa basıyordu da kazandı lise falan. babam bayılır kardeşime. o okuluna gider, annesiyle ve babasıyla iyi geçinirdi. tam babamın istediği bir kız.

sabah bu okula giderken takip ediyorum bunu. cidden annemin dediği gibi çıkıyor her şey. babam için taktığı göstermelik şeyleri çıkarıyor huur sokakta. ama tutuyorum kendimi daha neleri çıkacak görmek için. varıyorum okula. almıyor güvenlikçi bini. okuldan olmayanlar giremezmiş. kardeş diyorm girmem lazım yok diretiyor herif, para veriorm olmaz dior. neyse kapıda beklemeye başlıyorm. güvenlikçiyle konuşurken öğreniyorum. okulda türban serbestmiş. iyice sinirleniyorum. açılmasının sebebi okul olamaz, çünkü orda bile serbest. bekliyorum kapıda çıkmasını, tıpkı annemin anlattığı gibi züppenin biriyle çıkıyor ama herif ben kızları kötü yola düşürürüm aga tekin değilim diye bağırıyor.

gel zaman git zaman kardeşimi okula bırakırken de bi kızla tanıştım. haberi yoktu kimsenin tabi. pazar günü izinliydim sadece. o günü de bu kızla geçirirdim hep. çok seviyorum, o da öyle diyordu. lise sona gelince bu artık evlilik planları yapar olduk. ben üniversiteyi kazansa da göndermeyecektim. onun da pek hevesi yoktu ya bakacaktık işte.

usta geldi bi gün, gel öğlen yemeğe zütüreyim seni diye. konuşacağı şeyler varmış. konuyu açtı yemekte : sen usta oldun ben sana hala usta kalfa parası veriyorum, yaşın oldu 26 dedi. var mı dükkan açmaya sermayen dedi. yok dedim ne arar. öyle deyince hoşuna gitti. iyi dedi sermayen olsaydı dükkan açacaktın beni yalnız bırakacaktın dedi. yani dedim. yanisi dedi gel ortak olalım, sen bana borcunu peyder pey ödersin. elin para tutunca da dükkanı sana satar giderim zaten yaşlandım dedi.

sardı ya hikaye 2 saatte 1 entry girersin artık kayınpederden damada nesilsiniz heralde

yemeği yedim geçtim bizimkilerin yanına. sağolsun usta baya övmüş beni pedere. yumuşamış biraz. ama yine de açtı konuyu. ahsen'e ev alamayacağız demişin dedi. öyle ipotek bulamamıştık dedim. bulmuşun ya ustanla bu gün bankaya gidiyormuşunuz dedi. konuştuğumuzda ustanın haberi yoktu dedim. öyle deyince inandı, usta anlatmamış o gün konuştuğumuzu sağolsun. sen bana dedin mi baba sen bana kefil ol borç benim öderim en nihayetinde diye, dedi. muallak sanki olaylar yanında gelişmemiş de, sanki bankacının yanında dut yemiş bülbüle dönen kendi değilmiş gibi. yok baba demedim, diyemem de zaten dedim. alttan aldım. olur mu ya dedi sen benim oğlum sayılırsın böyle şeylere çekinme dedi. ama neyse ustanla anlaşmışınız sonuçta dükkan ikinizin hayırlı olsun dedi. aradan sıyrılıverdi muallak. iyice anladım bu herife güvenilmeyeceğini.

o arada annem arıyor. rabia bu gün eve geç gelecekmiş diye. ne dedi diyorum. her zaman aynı şey, diyor okulda kütüphanede kalacakmış ders çalışacakmış. sinirim tepemde takip ediyorum bunları. istanbulu bilmiyorum takip ederken de soruyorum burası neresi diye. maksat nerelere gittiğini semt semt bileym diye. neyse bunlar istiklale kadar gittiler. ara sokaklardan birine girdiler. kapıda durdum. ne yapacağımı bilemiyorudum. girsem de ne desem ne yapsam. babam aklıma geldi amk. kızı için buraya gelen adam aklıma geldi. sinirim daha da arttı. girdim içeri. karanlıktan bi tak görünmüyor.

neyse çıktık yemeğe. tutarsa gidiyorum di mi istanbula baba dedi. yuh bi de istanbulu istiyormuş bizimki. kızım tek başına naparsın ne edersin yaban ellerde diyerek salt ve olayı en iyi açıklayan Klişe cümle annemden geldi. hiç dedim, hırlısı var hırsızı var sapığı var dedim. madem klişeden girdik diye yani. ya anne ne alaka yurt denen bi şey var falan diye açıklamaya çalışıyor bizimki ama anneme nafile yani sökmeyeceğini biliyorum. babamın her zamanki azve öz konuşmalarından birini bekliyorduk. ankara bari olsa gibi bi şey dedi. lan dedim. en azından yakın kızım arada geliriz falan dedi. ulan hiç dayanamıyordu kızına. konu üniversite olunca aklı gidiyordu. ordaki de üniversite burdaki üniversite okuyacaksa burda okusun dedi annem. annem babamın aksine çok ama boş konuşuyordu.

neyse bizim küçük huuryu buluyorum masanın birinde. yanındaki zütveren gibi tiplerin doluştuğu bi masa. yaklaştım masaya. rabia beni görünce bembeyaz oldu. tuttum kolundan tek kelime etmedim ne o ne ben. tam kaldıracam masadan. hop birader diye biri yapışıyor diğer koluma. noluyor bilelim diyor. ya sabır çekiyorum içimden. o kadar derdin içinde yetmezmiş gibi. abisiyim diyorum. yani diyor. ne yanisi gavat abisiyim işte derken, masadan başka bi gavat hoop birader ağzını bozma diyor. rabianın gıkı çıkmıyor. benden korktuğu kadar arkadaşlarından da utanıyor, hissediyorum. bozarsam nolur cümlesi çıkarsa ikinci adımının kavga olacağını biliyorum. zütüm yemiyor haliyle kalabalıklar. yürü rabia gidiyoruz deyip rabiayı çekiştirirken itelemeye başlıor biri ordan. dağ başımı lan burası gibi laflar ediyorlar. küfürler gırla, millet üzerime yürümeye başlayınca yanımdaki bıçağı çıkarıyorum. ama gibseler saplamayacam birine onu amaç ordan rabiayı alıp çıkayım yeter ki.

amaaan neyse canım hele bi sonuçlar açıklansın diye topu ösym'ye attı babam. sonuç nasıl olsa belli dedi, gidiyorum o zaman dedi rabia. kapatın ya konuyu diyerek topu geleceğe attım ben de. naptınız banka işini dedi babam. hallettik dedim. aldık parayı dükkanda kasada. iyi dedi hayırlı olur inşallah. kayınpeder-ben-banka-usta olayına hiç girmedim. zaten yarından sonra da tapuya gidiyoruz dedim. insanın kendi evi gibisi yok dedi annem. aslında kendi evi hiç olmamıştı.

vardım istanbula karşıladılar normal bi şekilde. ama annemi görünce anladım dediklerine. zayıflamış, bi değişmiş annem. hiç bu kadar kötü görmediydim onu. neyse yemeği yedik. herkes yattı. annemle mutfağa geçtik. olayları anlatsın diye. rabia açıldı saçıldı oğlum dedi, nasıl yani dedim. başını örtmüyor artık dedi, kıyafetleri de ona göre dedi. e babam ne diyor dedim. gördüğü mü var garibin dedi. eve girerken örtünüyor ama ben takip ettim dedi. sonra dedi arkadaşları fena fena insanlar oğlum dedi. nasılmış dedim. sevgilisi var bunun gördüm dedi. yok anne üniversiteden bi erkek arkadaşıdır dedim. yok öyle değil dedi gezip tozuyorlar oğlum takip ediyorum salak mıyım ben diyor. sevgilisi olsun o da genç ama hiç tekin biri değil kızın başına bi şey gelecek diyor. tamam anne sen yat yarın ben konuşurum deyip yatıyoruz. ama gece gram uyku uyuyamıyorum.