-
276.
0Rezerve anlat kardeşim.
-
277.
0rez panpa
-
278.
0Rezervasyon
-
279.
0Parkettim
-
280.
0Rezervatullah
-
281.
0Kardeşim şimdi benim kalbimi al sedaya ver yoksa ben bu dünyaya gözlerimi rahat kapayamam...
-
282.
0Rexzrrs
-
283.
0Çalmış ellam
-
284.
0rezervasyon guzelmis
-
285.
0Bugün öğrendik ki, ikizlerimiz olacak * Funda'nın hamilelik haberi üzerinden hatırı sayılır bir zaman geçti ve yavaş yavaş evladımız, EVLATLARIMIZ hakkında bilgi ediniyoruz. Bu, tarifi mümkün olmayan bir his, bunun açıklamasını, edebî yahut herhangi bir şekilde aktaramam satırlarıma. Düşünün, hayran olduğunuz insanın, size sunabileceği en harika iki hediye ve bu hediyeler kendi canından, kanından birer parça...
Şimdi, şu andan sonra, şu saniye, dakika, saat... Uzar gider... Ne denli farklı bakıyorum karşımda ki insana, bilmeniz mümkün değil. Biz, artık dört kişiyiz aynı evin içinde. ikimizin de içinde bir heyecan ki sormayın. Yüreklerimiz kıpır kıpır, elimiz kolumuz birbirine dolaşıyor heyecandan. Harika hissediyoruz, ferah, huzur dolu... -
286.
0Rez alayım da dursun burada. Bırakma sakın güzel hikaye
-
287.
0Sağlam!
-
288.
0Okuyacam 46
-
289.
0Çalıntı aq
-
290.
0Rezzzzz
-
291.
0Rezervee
-
292.
0Yine zehir acısı kahve, yine boğazımdan geçmek bilmeyen ölüm tadı... Biz, her şeyi düzeltmeye, güzelleştirmeye çalışırken her şey çok daha kötü olmak için çaba gösteriyordu adeta. Nereye kadar? Daha nereye gelecekti bu acı dolu günlerin devamı... Avazım çıktığı kadar, ses tellerimi parçalayana kadar bağırmak istiyordum yeter diye!
"Can abi, hiç mi fark etmedin bunca zaman etrafında dönüp durduğu halde. Ne bileyim, sanki biliyordun da, görmek istemiyordun onu. Abi dile kolay ya, üç koca sene boyunca peşinden her gün geldi o kız buralara. Biz biliyorduk, bir şekilde öğrendik, fark ettik ama sen nasıl göremedin o kızı be abi... "
"Bugün, Funda abla buradaydı, sen yoktun. Görmeliydin, nasıl da düştü yüzü bir anda, seni göremeyince. Onun yüzünde ki hüzün, Selim'i de beni de kapladı resmen. Çok güzel şeylerden habersizsin abim."
"Neden seninle bu kadar ilgilendiğini sordum bugün, arkandan iş çeviriyor gibiyim abi afedersin ama elbet bir gün her şeyi öğreneceksin, o gün kızma bize olur mu?"
Seda... Özledim seni kardeşim... Biz günden güne eriyoruz buralarda, destek olacak birilerine ihtiyaç duyuyoruz ama her geçen gün daha da güçsüzleşiyoruz birbirimizi kaybettikçe... Canım, biricik kardeşim... Eğer ki görüyorsan bizleri, ola ki duyuyorsan seslerimizi, sakın üzülme oralarda olur mu... Selim kabullenemedi senin onu bırakıp gidişini. Biliriz, sen de istemezdin bizi ardında bırakıp gitmeyi, zorladılar seni, mecbur bıraktılar, biliyorum...
"Abi bizi bırakıp gidecektin öyle mi!? Beni yani bir de hı!? Biricik kız kardeşini öyle mi?"
Her kelimen, her cümlen hala bugün ki gibi aklımda be deli kız. -
293.
0Selim, günden güne kendini kaybetmeye devam ediyor. Ayda yılda bir uğrar oldu cafeye, her geldiğinde de zaten daha fazla tanınamayacak hale geliyor. Saçı, sakalı tamamen birbirine girmiş, bakımsız, uykusuzluktan gözlerinin altı kapkara bir vaziyette...Tümünü Göster
+Biz seni böyle sevmedik be oğlum, biz seni böyle kabul etmedik kardeş diye nedir bu kendini bırakmışlıklar anlamıyoruz. Kendini bitiriyorsun, bizleri üzüyorsun be. Toparlan artık, kendine gel ki Seda'ye, Cemil abiye bunları yapanların peşine düşelim hep beraber. Benim dayanak olarak görebileceğim tek adam sensin, sırtımı dayayacağım tek insan sensin biliyorsun.
-Beceremiyorum Can. Yaşamayı da ölmeyi de beceremiyorum anlamıyorsun. Yapamıyorum, onun beni bırakıp gidişini kabullenemiyorum. Ne güzelliği gidiyor gözlerimin önünden ne de gözlerinde ki acı dolu son bakışlar. Ben bu zamana kadar onu hiç böylesi korku dolu bakışlarla görmedim. Ölmekten mi, bizi bırakıp gideceğinden mi korkuyordu bilmiyorum. Tek bildiğim şey onsuz nefes almak istemediğim ama o kadar beceriksiz bir insanım ki, sevdiğim kadının peşinden gitmeyi bile beceremiyorum. Sıkıştım buralara. Her yerde, her köşe başında onu görüyorum, başkalarını ona benzetiyorum, yüzüme esen rüzgarda onun kokusunu duyuyorum Can bu ne demek bilmiyorsun...
+Bilmiyorum kardeşim. Ne ben, ne de başka kimseler de bilmesin istiyorum. Keşke sen de öğrenmeseydin bu hislerin nasıl olduğunu ama inan elimden gelse kendimi feda ederim o geri gelsin diye. O hepimizden daha fazla hak ediyordu yaşamayı, güle oynaya hayatına devam etmeyi ama buraya kadarmış be oğlum. Onun sınavı buraya kadarmış, sıra bizde. isyanın, kendini derdest etmenin ne faydası var bana söyler misin bunu? Senin kendine bu şekilde davrandığını görmüyor mu sanıyorsun sen? Sen sanıyor musun ki o bu haline üzülmüyor gittiği yerde. Hadi bizi üzmen senin için bir şey ifade etmiyor, Seda'yı da mı düşünmüyorsun hiç? Ayıp değil mi lan o kıza! Böyle mi sevdin sen o kızı!
Sözlerimi bitirmem, yüzümün orta yerinde bir yumruk hissetmeme neden olmuştu. Yaptığım şey onun Seda'ya karşı hissettiği aşkı sorgulamak gibi görünse de, acı verici ve onu öfkelendirici konuşmam, aklının başına gelmesini sağlayacaktı. Buna emindim. Çıkıp gitti yanımızdan, tek kelime dahi söylemeden dönüp arkasını gitti. Çok kızdı, çok öfkelendi biliyorum ama başka bir çarem yoktu. Affedecek, yine gelecek buraya, bilmem bugün bilmem aylar sonra ama gelecek adım gibi eminim. Pişman olacak yaptıklarından, elinden ne geliyorsa daha fazlasını dökecek ortaya. Çünkü onu tanıyorum. Çünkü o benim kardeşim... -
294.
0Uzandım yeşilliklerin üzerine, gözlerim bulutları seyrediyor. Hafiften deniz kokusu, serin bir meltem ile sarıyor her yanımı. Uzun zaman oldu, çok uzun zaman... Buralara yalnız başıma gelip her şeyden uzak kalmayalı sanki asırlar oldu. Ve ben bunu ne kadar özlediğimi fark ettim. Ne kadar hasret çektiğimi... Biliyorum ki, ne olursa olsun, asla bu huzur dolu şeyden vazgeçmeyeceğim. Kendimi mutlu hissettiğim, üzerimden yüklerin kalktığını hissettiğim nadir yerlerden birini sevmekten hiç vazgeçmeyeceğim. Bir oluyorum toprak ile, bütünleşiyorum. Nereden geldiğimi unutmama engel oluyor. Sakinleşiyorum, gözlerim ağırlaşıyor. Hayallerimin arasında kayboluyorum, gözlerimin önünde istediğim şeylere can veriyor ve kendi kusursuz dünyamı yaratıyorum. Bazen Funda oluyor yanımda, bazen arkadaşlarım bazen hiç kimse ama ben her ne olursa olsun burada boş boş vakit geçirmekten alıkoyamıyorum kendimi. Sigaralarım ardı ardına yanıyor, verdiğim nefesim bir bulut olup gökyüzüne kavuşuyor, diğerlerine karışıyor. Uyumak istiyorum, yorgun gözlerimi dinlendirmek, yorgun olmadığımı hissetmek... Eskiyi özlüyorum, her an, her saniye... Buraları hep beraber arşınladığımız zamanlara geri dönmek istiyorum. Yine yapabiliriz. Bir ekgib, bir fazla. "Biz" var oldukça, önemli olan bu değil mi?
Bir mucize olsun...
Yeşersin yeniden topraktan bir yonca filizi. Bir damla su, bir hüzme ışık ile... Etrafında toplansın yine karıncalar, yuva yapsınlar köklerine... Can bulsun yeniden her şey...
Bir umut...
Bir ışık...
Ufacık bir mucize... ihtiyaç duyduğumuz tek şey, insanlık olarak... -
295.
0Haydi gidelim el ele lunaparka, eğlenelim sabahlara kadar dert tasa unutulsun, çıksın aklımızdan. Gel gidelim seninle uzaklara, yeniden, korkmadan. Tut elimi, gözlerin gözlerime değsin, sıcaklığını hissedeyim vücudunun bir adım öteden, rüzgar savursun saçlarını yüzümün en uç noktalarına dahi. Funda'm, gözümün nuru. Ne yapayım da yâr olayım sana, hoş geleyim gönlüne. Söyle, razı olman için ne sermeliyim önüne ömür boyu. Her şey çok farklı, her şey. Unuttum diyemem asla, unutamam lâkin ne de güzel alıp zütürdün beni uzaklara bir süre boyunca verdiğin haberle. Ne de güzel yakışır cennet ayaklarının altına öyle.
Annelik...
Eş olmak dahi öylesine senin için yaratılmış ki, öylesine tamamlıyorsun ki bu koca ekgib adamı, bir de evlat bağışlayacaksın bana öyle mi... Anne olacaksın... Babalık nedir bana tattıracaksın...
Sen bir insanın başına gelebilecek en güzel şeysin kadın... Sen, benim yaşayacağım en güzel duyguların tek sahibisin...
Engel olamıyorum kendime. Uzanıyorum çimenler üzerine, dizginlemek istiyorum kendimi ama bu gerçekten mümkün değil. Avaz avaz, sesim yok olana kadar bağırmak istiyorum dünyaya "Biz artık tam bir aile oluyoruz!" diye...
başlık yok! burası bom boş!