-
151.
0Düşünün... En mutlu gününüz, cehennemde bir çukurda alev alıyor...
-
152.
0-Cemil abi!
+Abiiiiii!.. -
153.
0Beklemek için ömür çok kısa bence, sevdiklerimize koşmak için zaman kaybetmemeliyiz...
http://c12.incisozluk.com ... 11509/9/1311839_oa49a.jpg -
154.
0Göğsümde bir acı hissediyorum...
-
155.
0Seda'nın sesi yankılanıyordu kulaklarımda...
+A... Abi... -
156.
0Dizlerimin üzerine yıkıldım bir anda, gözlerim karardı...
-
157.
0Dünya başıma yıkıldı, zindan bana artık bu evren. Canım kadar çok sevdiğim biri gözlerimin önünde can veriyordu. Gözlerinde ki korkuyu gördüm, canının acısını anlatıyordu adeta. Bana seslendi kegib nefesiyle. "Abi... "
+Sedaaaaaa! Seda aç gözlerini bitanem hadi. Aç bak ben buradayım. Benim bak, sevgilin. Selim burda hadi nolur bana bak Seda yalvarırım. Seda aç gözlerini Seda! YARDIM ÇAĞIRIN LAAAN! Can! Can bir şeyler yap kardeşim, CAN!
Seda'yı kucakladığım gibi arabaya koştum. Funda ağlıyor, sesini duyurmaya çalışıyordu Seda'ya...
Saniyeler adeta yıllar sürüyordu, dakikalar bir ömür... Gözü yaşlı halde direksiyonda ben... Evrenin en uzak yerlerine gidiyordu sanki yollar, ucu bucağı yok, bitmek bilmez... Hastanenin bahçesine giriyorum, arabadan inip Seda'yı kucaklıyorum tekrar. Funda yardım çığlıkları atıyor birilerinin gelmesi için.
Doktorlar, hemşireler kapıda beliriyor bir anda, önlerinde bir sedye. Kurtaracaklar prensesimi biliyorum. Kollarımdan soğuk sedyeye bırakıyorum Seda'yı, avazım çıktığı kadar bağırıyorum acele edin diye. inanıyorum, o küçük kalbi pes etmeyecek dayanacak buna. Kardeşler ölmez ki değil mi? Abilerini bırakıp gitmezler ki. Gidemezler korkarlar yalnız kalmaktan. Öyle değil mi!? -
158.
0Yağmurlar yağıyor şehrimde damla damla. Gökyüzü Seda'ya ağlıyor bugün, tüm dünya üzgün. Bugün aydın bir gün değil dostlarım. Bugün soğuk ve acı dolu bir gün...
http://c12.incisozluk.com ... 11500/5/1313385_od1bd.jpg -
159.
0-Merhaba.
+Buyrun?
-Cemil bey buradalar mı acaba? Beni bekliyor olacaktı. Aslında dün akşam gelmiş olmam gerekiyordu ama başka bir yere gitmek durumunda kaldım.
^Seda'cım arkadaş benim misafirim olur. Hatta misafirden öte, artık umuyorum ki bizimle beraber her daim buralarda olur. Can, hoş geldin kardeşim geç buyur.
-Hoş buldum abi de, hep beraber buralarda derken?
^Bizimle çalışmaya ne dersin? Hem benim bir personele ihtiyacım var, hem de senin bir işe.
-isterim tabi ki benim için de iyi olur da, be daha kalacak yet ayarlamadım ki kendime. Dün akşam da sahil tarafında uyumuş kalmışım çimenler üzerinde.
^Dert ettiğin şey yeter bu kadarcık şeyler olsun. Halledilir o sorun değil. Ee ne zaman başlıyorsun yeni işine? Hemen? Bence hemen başlamalısın, hadi bakalım bundan sonra Seda senin yardımcın. Her şeyi sana o öğretecek. Selim de yardım eder sana, anlaşın kendi aranızda.
-Eyvallah abi bu iyiliğ...
^Lafı olmaz yiğidim, hadi size kolay gele.
ikinci günümde işimi de bulmuştum, şimdi tek ekgib kalacak bir yer. Onu da hallederiz dedi ama bu tek kelimelik cevaptan başka hiç bir şey bilmiyorum.
+Abi hoş geldin aramıza, Cemil abinin de dediği gibi ben Seda.
-Hoş buldum, Can.
+Memnun oldum, hadi gel benimle, sana içeriyi göstereyim.
Seda anlaşılan o ki sıcak kanlı cana yakın birisi, ama işini ciddiye aldığı da su zütürmez bir gerçek.
Mutfak kısmına geçtik, bana bardakların tabakların falan yerlerini gösteriyor. Neyi nerede bulabilirim ilk olarak onları anlatıyor. Bulaşıkları başka biri hallediyormuş, hiç bir şeye kesinlikle karışmaz o dedi. Ne muhabbet eder ne işinden başka şeye el atar. Varlığı yokluğu birdir onun dedi. Selam verdim oralı bile olmadı zaten, değişik biri anlaşılan.
Mutfakta biraz zaman geçirdikten sonra Selim geldi. Onun o olduğunu bilmiyorum tabi ki, sadece mutfağa girip hazırlıklar tamam mı dediği için anladım onun olduğunu. Seda yanımıza çağırdı, tanıştırdı bizi, artık bizimle beraber Cemil abi de bayağı sevmiş kendisini yeri sağlam yani dedi.
Selim de sıkı biri anlaşıldı, cana yakın yani. ilk günüm neyin nerede olduğunu öğrenmekle Seda'nın peşinde geçti anlayacağınız. Gerçek abisi kadar ilgileniyordu, o derece sevecen biri. Kanım çabuk ısındı kendisine. Yaşça da benden küçük zaten. Bir kız kardeş kendisi bana yani. -
160.
+1Cemil abi bir kaç saat sonra geldi tekrar, yanına çağırdı beni, ev işini hallettiğini, bir dostundan rica ettiğini kendisini kırmadığını söyledi.
-Neden yapıyorsun bunu abi? Daha iki gün önce tanıdın beni, bu kadar iyiliğin sebebi ne? Güven sağlayacak bir durumum da olmadı sana karşı.
+Birilerini yüz üstü bırakmak bazı adamların harcı değildir. Sen beni buldun, yardım istedin. Belki çok basit bir yardımdı evet ama ben insanların zor durumlarında onları öylece bırakıp gidebilen insanlardan değilim. Her insan değerlidir Can, her insan bir candır sonuçta. Ha tanıdığın bir eşin dostun, ha yoldan geçen başka biri. Sen benim yerimde olsan ne yapardın? Halin vaktin yerinde olsa, öylece bırakıp gider miydin beni bilmediğim bir yerde yalnız başıma?
Ne dese haklıydı karşımda ki adam. Teşekkürlerimi iletip anahtarı ve adresi alıp işime döndüm -
161.
+1Bir hafta boyunca işi öğrenmek için Seda'nın peşinde gezdim durdum. Selim ve Seda bana işin bütün inceliklerini, müşterilere hitap etmem gereken üslubu, hangi durumlarda neler yapmam gerektiğini falan her şeyi öğrettiler. Bu sırada evimin eşyalarını da hallettim Cemil abinin sayesinde. Her na aldımda hepsini hesabıma yazdırdım, emeğimin karşılığından düşülmesi için. Ara sıra boş kaldıkça defter kalem elimde gözlerimin dalıp gittiğini fark etmiş Seda, yanıma geldi bir gün.
+Abi dikkat ettim de sende derinde bir şeyler var ama ne olduğu hakkında bir fikrim yok. Neler yazdığını gerçekten merak ediyorum ama sormaya da cesaret edemiyorum. Bir derdin sıkıntın mı var?
Ne anlatsam boş, ne desem kelimelerime yükleyeceğim anlamları anlamayacak Seda hiç bir zaman.
-Kendi şarkılarımı şiirlerimi döküyorum kelimelere. Siz bilmiyorsunuz tabi, ara ara kendi kendime çalar söylerim.
+Abi ciddi misin sen? Neden söylemedin ki şimdiye kadar bize? Selim, Can abi şarklılar yazıp söylermiş biliyor muydun?
^Yoo, öyle bir güzellik yaptı mı ki bilelim Seda, senin de sorduğun soru mu şimdi?
+Doğru valla haklısın. Abi hadi bize okusana bir şeyler, Madem anlatmıyorsun içindekileri, biz de farklı yollardan öğrenelim neymiş derdin senin.
-Öyle çok bir şey değil ya, kendimi eğlendiriyorum sadece. Israr etmeyin boşuna yani.
^Ee, bizi de eğlendir işte. Arkadaş değil miyiz? O kadarcık da hatırımız yok mu yani bunu mu demek istiyorsun?
-Ya hayır tabi ki ama ne bileyim kimselere söylemedim ki şimdiye kadar.
+Hadi abi kırma bizi lütfen.
-Yarın halledelim o zaman olur mu? Çıplak sesle pek de güzel olmaz şimdi.
+Söz mü?
-Sedaaa!
+Abi söz müüüü?
-Söz baş belası söz.
Şirinlik yapıyor bir de utanmaz. Deli kız ya. -
162.
+1Aslında kendime güvenimin gelmesini sağlayan kişi Seda oldu. Ertesi gün onlara kısa bir konser verdim cafede. Hem bizimkiler, hem müşteriler çok beğendiler. Yüreklendirdiler beni. Selim'in tanıdıkları varmış başka cafelerde çalıp söyleyen, onlardan birkaçını çağırdı, beraber bir kaç parça seslendirdik. Davet ettiler kendi mekanlarına. Mekan sahipleri ile görüştük, gündüz kendi işimde, akşam da onların cafelerinde söylemem için anlaştık. Bu şekilde kendi hayranlarımı oluşturdum. Kendi şarkılarıma daha özenir oldum. insanlar mutlu oldukça ve güzel düşüncelerini aktardıklarında ben de mutlu oluyordum. Yavaş yavaş daha fazla alıştım bu duruma. O zamandan beridir farklı yerlerde sahne alır oldum. iki işi birden idare edebilmek için kendi zamanımdan kısar oldum. Kendime zaman ayırmaz oldum. Mutluydum, iki işimi de seviyordum ama şikayetçi değildim bu durumdan.
-
163.
+1Hastane koridorları soğuk... Belirsiz bekleyiş içerisinde olmak korkutucu. Yakıştıramıyor kimse, sevdiği insanların canları için savaşmasını. Ben de yakıştıramadım Seda'ma. O deli doluydu. Sevimliydi. Şimdi ise aramızda kalmak için bütün gücünü tüketiyor...
Saatler geçiyor, görünen kimseler yok ameliyathane kapısında. Herkes yerle bir, gözler kan çanağı ağlamaktan... Bitmişiz, ölüm yorgunluğu var üzerimizde. Bekliyoruz... Gelen yok... -
164.
0Selim bir köşeye çökmüş, sessiz sessiz akıtıyor göz yaşlarını. Funda hıçkırıklara boğulmuş halde. Ben, vücudum günlerde soğukta kalmış gibi titriyorum. Çaresiziz. Bitap bir halde...
Cemil abiyi arıyor gözlerim, bulamıyorum. Selim'e soruyorum, görmemiş. Funda'ya soruyorum, görmemiş. Gelmemiş miydi bizimle beraber hastaneye? Hatırlamıyorum. Patlayan silah sesinden sonra hiç bir şey hatırlamıyorum. Hatırlamak istemiyorum...
Seda... Prensesim... Kal bizimle, gitme. Biz buradayız, kapının hemen arkasında. Seninleyiz... Bırakma bizi kardeşim, eksiliriz... Gitme sakın bilmediğin yerlere, korkarsın, yalnız kalmamalısın. Sen bizimle güçlüsün ve biz buradayız Seda, vazgeçmemelisin. Duyuyorsun beni değil mi? Biliyorsun sensiz ne kadar üzüleceğimizi. Üzme bizi Seda, yakma canımızı en derinden. iyileşmez yaralar açma içimize. Kanatma bizi...
Duvarlar üzerimize yıkılıyor saatin her tık sesinde. Kapı açılıyor, yavaş adımlarla yaklaşan doktorun tek söylediği; "BAŞINIZ SAĞOLSUN... "
Ne demek bu doktor! Nasıl söylersin bunu! Ne cesaretle! Burada kimse bu iki kelimenin anldıbını bilmiyor doktor! Biz Seda'mızı içeri canlı gönderdik, ne demek cansız çıkacak doktor! Sen ne dediğinin farkında mısın! Bırakın artık şakayı, verin bize melek yüzlü Seda'mızı doktor! DOKTOOOR!!!
Hepimiz yerle biriz. Feryatlar, kulakları deliyor adeta. Bir insan bir anda bu kadar gözyaşı akıtabilir miymiş hiç gözlerinden? Tüm kemikleri defalarca paramparça ediliyormuş gibi bir acıyı kaldırabilir miydi? Artık yarım mıydık biz yani? Hep ekgib olarak mı yaşayacaktık bir ömür boyu?.. -
165.
+1Selim daha da çöküyor duvarın dibine. Adeta yok olmak istercesine. Sessizliği kendini haykırışlara bırakıyor, dışına vuruyor acısını. Bugün dünya yanıyor. Dünya ile beraber biz kül oluyoruz, kor bir alev içimizi dağlıyor. Bugün merhameti söküp alıyorlar içimizden, nefret tohumları ekiyorlar. Ne için gitmişti Seda? Onun günahı neydi? Kime ne yaptı lan bu melek yüzlü kız söyleyin bana!
Cansız bedeni çıkarılıyor içerden. Sanki saatler önce etrafına neşe saçıp gülüp oynayan kız o değildi. Kıpır kıpır yerinde duramayan kızın kalbi atmıyordu şimdi. Melekti, aramızdan ayrıldı cennetine koştu benim canım... Alın benim kalbimi, verin ona. Onun çok daha güzel günleri olacaktı neden yarıda kaldı?.. Selim'in gücünün kalmadığını görebiliyorum, son dermanını ayağa kalkmak için harcıyor. Korkuyor. Korkarak yaklaşıyor sevdiği kıza. Korkuyor, çünkü kendisine cevap veremeyeceğini hala kabullenemiyor. Titreyen elleri yeşil örtüye uzanıyor, yüzünü görmek istiyor son bir defa. Tarifi yok bu acının, yere yığılıp kalıyor dağ gibi adam. Avazı çıktığınca haykırıyor isyanını, acısını... Geçmeyecek, içinde asla ama asla sönmeyen bir alev olarak kalacak bunu o da biliyor. Geri gelmeyecek sevdiği, bir daha asla göremeyecek gözlerini... O bildiğimiz çıtı pıtı esmer kız, bembeyaz olmuş...
Hangi kelimelerimde anlatayım şimdi seni insanlara? Anlatsam anlayacaklar mı peki hasretimizi? içimizde ki acıya ortak olabilecekler mi? Kime ne demeliyiz Seda? Bizi bırakıp gittiğini nasıl söyleriz ki... Canımızdan çok sevdiğimiz Seda'mıza canımızdan bir parça veremedik derken yüzümüz kızarmaz mı hiç? Geri dön... SEDA YALVARIYORUM DÖN!.. - 166.
-
167.
0Bir mucize olsun...
-
168.
0Hepimiz acılar içindeydik. Selim artık kendini kaybetmiş durumdaydı, Funda deseniz içi yanıyor. En soğuk kanlı ben duruyordum aralarında. Artık o kadar acının üzerine ne kadar soğuk kanlı kalınabilirse.
Cemil abi hala ortalarda görünmüyordu, düşünüyorum da gerçekten gelmedi mi o buraya?
Selim'i ayağa kaldırıp bir hemşireden yardım istiyoruz. Bir oyada zütürüp sakinleşmesini ve uyumasını sağlayacak ilaçlar veriyorlar. Funda, canımın içi, biraz daha sakinleşti, sürekli bana sarılıyor. Biliyor çünkü ölümün acısını, kaybetme korkusunu...
Alıp zütürdüler canımızdan bir parçayı bizden, soğuk, karanlık bir odaya...
Polis geldi, olayla alakalı soruşturma açılmış normal olarak. Hepimizin ifadesini almak istediler ama Selim çoktan ilaçların etkisi altına girmişti. Funda ve ben bildiğimiz ve yaşanan her şeyi anlattık. Aslında sadece yaşanan şeyleri anlattık çünkü olayın neden yaşandığı hakkında kimsenin en ufak bir fikri yoktu. Cemil abi hariç...
Onu düğün salonundan beri görmediğimizi belirttik polislere. Orada bir inceleme ekibi olduğunu, kamera kayıtlarından tutun orada bulunan herkesten bilgiler toplandığını iletti bize. En kısa sürede yakalanmasını istiyorduk bizi koparan insan artığının. -
169.
0Yorulduk, ayakta durmak ızdırap geliyor. Funda lavaboya gidiyor yüzünü yıkayıp kendine gelmek için, ben Selim'in yanına oturup saçlarını okşuyorum kardeşimin. Üzülme kardeşim, diyemiyorum. Ağla kardeşim, günlerce hatta aylarca ağla. Ağla ki dışına atabilesin acılarını, içinde biriktirme yeter ki. Geçecek kardeşim, her şey geçecek diyemiyorum çünkü geçmeyecek. Sönmeyen asla yüreğinin yangını kardeşim. Yıllar geçse, evlensen, yaşlansan bile her zaman aklında olacak. Bembeyaz yüzünü asla silip atamayacaksın gözlerinin önünden. Her şeyi silip atmak isterdim aklından ama yapamam ki kardeşim. Bu da senin kaderinmiş, senin sınavın, büyük acın... Uyu şimdi kardeşim, uyu ki farkında olma şu zamanın. Uyu ki sadece güzel günlerinizi göresin rüyalarında. Ah be kardeşim, reva mı bu senin yaşadığın...
Funda Cemil abiyi soruyor, Selim'in yanından ayrılıp telefona sarılıyorum, ulaşılamıyor. Haber verip hemen cafeye fırlıyorum, bulamıyorum. Yok oldu adeta tek dayanağımız.
Tekrar hastanedeyim, Funda, gözümün nuru uyumuş kalmış Selim'in baş ucunda. Uyandırıp hadi eve bırakayım seni diyorum istemiyor.
-En azından hızlıca gidelim üzerimizi değiştirelim. Selim daha uyanmaz, görmesin bizi böyle gözlerini açtığında. Zaten biliyor her şeyi ama gelinlik damatlık daha kötü eder onu. Normal bir şeyler giyinip gelelim.
ikna oldu Funda ben böyle söyleyince. Hemen alelacele eve gittik, çıkardık kara gün kıyafetlerimizi fırlattık bir kenara. Bir şeyler yemek içmek kimsenin aklının ucundan geçmiyor zaten.
+Ne kadar korktuğumu anlıyor musun şimdi? Ne kadar üzüldüğümü...
-Hepimiz üzgünüz o nasıl laf öyle Funda?
+Hasta yatağında sen yatarken...
-...
+Yalvarırım bırakma beni böyle bir durumla baş başa. Şimdi sen varsın, buna rağmen zor dayanıyorum Seda'nın gidişine. Sensiz hiç dayanamam ben Can...
-Konuşma böyle, biliyorsun her zaman yanında olacağımı. Aklına dahi gelmesin bensiz bir gün. Tamam mı?
Haklı kız. iyi bile dayandı bunca şeye. Yıllarca acılar içinde yaşa sonra sevdiğin insan ölümle burun buruna gelsin aylarca. Sonra tem her şey düzeldi yaralar sarıldı de, canından bir parça kopsun. Buraya gelmemiş olsam, bu kız bu kadar üzülmeyecekti. Buraya gelmemiş olsam, Seda ölmeyecekti. Bela mıyım yoksa azrail mi? -
170.
+1insanlığa dair umutlarımız da neşemiz ile beraber gitti Seda'nın peşinden...
Artık kimse daha fazla yakamaz canımızı, tekrar bizden birine bir şey olmadığı sürece. Daha güçlü, daha sıkı bağlanmalıyız hayata ve birbirimize. Biz hala biziz, eksildik ama yeniden onarabiliriz kırıklarımızı. Eskisi gibi olmaz asla ama yine de ayakta kalabiliriz. Hala bir aileyiz. Hala en sevdiklerimizle beraberiz. Birimiz ölmüş, birimiz kayıp olsak da...
Hava aydınlanıyor...
Güneş ilk defa bu kadar karanlık doğuyor. Işığını kaybetmiş gibi sanki...
Uyan kardeşim, ailesi geldi Seda'nın...
Nasıl bakabilirim yüzlerine onların ben şimdi? Gecenin bir yarısı arayıp kızınız öldü derken ciğerim dağlandı, şimdi nasıl gidip karşılarında benim düğünümde vurdular kızınızı diyebilirim söyler misiniz? Siz olsanız, kendinizi benim yerime koysanız yerin dibine girmek istemez miydiniz?
Yürekleri dağlıyor annesinin ağlayışları, Funda destek olmaya çalışıyor. Babası bahçede sessiz sessiz bir köşede sigarasını içiyor, kızını kaybetti kolay değil. Baba bu, dağ gibidir, içi erise de dışı güçlü görünmek zorundadır, çökemez, bırakamaz kendini boşluklara. Görüyorum, gözlerinden akıyor yaşlar, kimseye göstermeden siliyor hemen. Sigarasına damlıyor bazen de göz yaşları, tekrar bir nefes alıyor dumanından. Gözleri beni görüyor, "Gel" diyor el işaretiyle. Korkuyorum, utanıyorum. Görmeseydin beni be, demeseydin keşke gel diye. Ayaklarım geri gitmek istiyor be adam, bakamam ki senin yüzüne... Elleri nasırlı, yüzü kırışmış artık kederden. Neler yaşadın şimdiye kadar Allah bilir. Bir de biz dert ekledik şimdi yüreğine. Dayanabilecek misin peki evlat acısına? Hala dağ gibi sapasağlam ayakta kalabilecek misin söyle bana...
başlık yok! burası bom boş!