/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 151.
    +9
    21 Mayıs 2014

    Dostlarımızın güzel bir jesti, düğünümüzde sahne alacaklar. Mutlu ettiler bizi. Son dört gün, kalplerimiz yerine sığmaz oldu artık...
    ···
  2. 152.
    +8
    23 Mayıs 2014

    Her şey kusursuz bir şekilde hazırlandı. Ekgib kalan tek bir şey dahi yok. Sadece 48 saat kaldı. Zaman ilerlemiyor...
    ···
  3. 153.
    +6
    24 Mayıs 2014

    Aile bildiğimiz beş kişi tüm günü beraber geçirdik. Sabah kahvaltısından tutun, akşam yemeğine kadar. Fazla geç olmadan evlere dağıldık. Sabah erkenden kalkıp, kuaföre gideceğiz. Oradan giyinip kuşanmaya, sonra fotoğraf çekimine yetişeceğiz.
    ···
    1. 1.
      0
      Bence biraz daha uzayabilir hemen bitirme
      ···
  4. 154.
    +11
    25 Mayıs 2014 Pazar

    DÜĞÜNÜMÜZ VAR!

    BAYRAM HAVASINA BÜRÜNSÜN HERKES, SÜSLENSiN TÜM DÜNYA HEMEN!

    -Funda'mmm.
    +Günaydın sevgilim.
    -Günaydın gözümün nuru, günaydın güzel günlerim, günaydın umut dolu yarınlarım, günaydın sol yanım, sevgili karım...
    +Kurban olurum...
    -Hadi kalkalım, bugün hayatımızın en özel günü. Geç kalmamamız lazım hiç bir yere. Sabırsızlanıyorum!..
    +Bende, BENDEEE!!

    Hemen yatağımızdan fırlayıp duşa koştuk. Funda girdi ilk, ben o zamana kadar kahvaltılık bir şeyler hazırladım. Çay demlenmeden çıkmıştı, ardına hemen ben girdim.

    +Aşkım çay hazır çık artık.
    -Geliyorum başla sen.

    Ben çıkana kadar kahvaltısını yarılamıştı. Normalde asla ben masaya oturmadan başlamazdı yemeye ama bugün oldukça sıkışık ve yoğun bir gün olacak. Kapı çaldı, Seda ve Selim geldi. Hemen onlar da oturdular masaya. Biz hemen kalkıp hazırlanmaya başladık, dostlarımız mutfağı toparladılar. Çok sürmeden evden çıkmıştık bile.

    ilk durağımız tabi ki kuaför olacak ama ilk önce cafeye uğradık Cemil abiyle buluşmak için. Bir kaç tayfa daha bekliyordu cafede kızlı erkekli. Cemil abi kızları aldı zütürdü kuaföre, biz de erkek takımı yola çıktık. Fotoğraf çekimine kadar göremeyeceğim sevdiğimi.

    Kuaföre geldik. Cemil paşanın bir sürprizi daha, kameraman bekliyordu bizi kuaförde. Düğün günü videolar çekip, hazırlık aşamalarını belgesel haline getiriyorlarmış. Sevindik. Herkes oturdu bir koltuğa, baştan aşağı teslim ettik kendimizi kuaföre. Saçlarımız, sakallarımız, her şeyimiz değişmişti. Hemen mağazaya sürdü arabayı Selim, o ve diğer elemanlar takım elbiselerini, ben damatlığımı giyindim. Yan yana şöyle bir durduk ki ayna karşısında, jilet jilet. Herkes bana rakip olmuştu bugün yakışıklılık konusunda. Kim bilir sevdiğim kadın nasıl da güzel olmuştur...

    Size hızlı hızlı anlatıyorum bunları ama saat çoktan öğleyi geçmişti. Hemen stüdyoya gittik. Kızlar daha gelmemişti. Stüdyoda buluşup çekimin yapılacağı farklı yerlere gidecektik hep beraber. Sonunda geldi kızlar ve yola koyulduk. Daha düğün başlamadan konvoy olmuştuk. Biz, Cemil abi ve iki araçlık ekibi ile fotoğrafçımız. Bir saat sürdü gitmemiz, yemyeşil kocaman bir parka geldik. Renk renk farklı ağaçlar, ortasında akıp giden bir nehir vardı parkın. Anlatamıyorum şu an, neler neler bir görseniz.

    Hemen çekime başladık, yüzlerce fotoğrafımız oldu. Bazen yalnız geçtik kamera karşısına en karizmatik, en güzel pozlarımızla, bazen de ikimiz durduk aşk dolu bakışlarımızla. Sevdiklerimiz de dahil oldu çoğu fotoğrafımıza ve onları da albüme katmalarını istedik. Yaklaşık iki saat sürdü çekimimiz ve sonunda yola çıkmak üzere arabalara doluştuk. Gelin arabası bizi bekliyordu stüdyonun önünde, bir saatlik ikinci bir yolculuktan sonra teslim aldık arabamızı. Simsiyah, son derece şık bir Mercedes karşıladı bizi. Çok da güzel süslenmişti. Hemen düğün salonuna doğru yola çıktık çünkü saat epey geç olmuştu. Kendi düğünümüze geç kalacaktık şaka gibi...

    Heyecan mı? Anlatılamaz derecede fazla. Konuşurken sesimiz titriyor o derece. Arabayı Selim kullanıyor, yanında Seda var. Cemil abi kendi arabasıyla takip ediyor bizi arkamızdan. Yaklaştık sonunda salona, kalbimin atışlarını duyabiliyorum.

    Funda'mı bir görseniz diliniz tutulur. Bembeyaz bir gelinlik içinde. incilerle süslenmiş her yanı. Mutlaka görmüşsünüzdür gerçi bu tarz bir gelinlik ama sonuçta o benim meleğimdi ve onu bu şekilde görmek en büyük hayallerimden biri olmuştu artık.

    Seda, kıpkırmızı bir elbise giymiş üzerine. Selim'in aklı çıkacaktı onu görünce, o kadar güzel olmuş benim küçük prensesim.

    Cemil abi her daim takım elbise ile gezerdi zaten. Ama bugün ki takımına ayrı bir özenilmiş yani belli. Ben burdayım diyor resmen. Adamsın abim. Canımsın...

    Sonunda salona giriş yapıyoruz. Farklı bir kapıdan giriyoruz içeri, kimseler görmedi bizi daha. Selim salonu kontrol etmeye gitti içeri, ekgib var mı, gelenler gidenler kimler falan bakmak için. Salon neredeyse dolmuş lan diyor kapıdan kafasını sokar sokmaz;

    +Masalar, sahne falan her şey mükemmel olmuş kardeşim hiç kuşkun olmasın. Bizim çocuklar içeride çalmaya başlamış bile. Yine toplanmış etraflarına herkes, eşlik ediyorlar şarkılara. içerisi şahane durumda, bir de siz girdiğiniz vakit nasıl bir coşku olacak tahmin edemiyorum.

    Funda'm. Ömrümün en kıymetlisi. Bir saniye olsun eksilmiyor yüzünden gülücükleri.

    Selim ve Seda içeri geçiyor. Selim'in sesi geliyor içeri.

    +Bayanlar baylar! Hepiniz hoş geldiniz. Bilmeyenler için öncelikle kendimi takdim edeyim sizlere. Ben Selim, bu günün baş kahramanlarının kardeşleriyim efendim. Yanımda gördüğünüz hanım kız sevdiceğim olur kendileri. Hepinizi saygı ile selamlıyor ve günümüzün esas kahramanlarını huzularınıza davet ediyorum! EN MUTLU GÜNLERiNi YAŞARKEN BiZLERi DE ŞAHiT TUTAN FUNDA ve CAN!!!

    Alkışlar, ıslıklar, konfetiler, dışarıdan patlamaları duyulan havai fişekler, son ses hareketli bir müzik... Allah'ım, bu nasıl bir heyecan böyle. Bayılmak üzereyim. Funda'ya bakıyorum, o benden daha kötü.

    Ağır ağır adımlarımız salona doğru gidiyor. Önümüzde ellerinde meşaleler yanan iki kız var, onları takip ediyoruz. Yürüdüğümüz yola güller serpilmiş, kesin Selim'in işi. Giriş kapısına son üç adım. Herkes çığlıklar atıyor, alkış kıyamet tüm salon.

    Üç...

    iki...

    Bir...

    Salondayız.

    ilk dans...

    Dans pisti bomboş, yuvarlak şekilde. Etrafında havaya kıvılcımlar saçan maytaplar döşeli. Tepemizde ışıklar dans ediyor resmen. Elimi bırakıyor Funda, tam karşıma geçiyor. Belini sarıyorum, elleri boynuma dolanıyor usulca. Tüm salona sessizlik hakim oluyor bir anda. Yüzlerce insan gözlerini dikmiş bizim dansa başlamamızı bekliyor. Bizim çocuklar Funda şarkısını söylemeye başlıyor, gözlerimizi kapatıyoruz, bulunduğumuz ortamdan çok uzaklarda, hayal dünyamızdayız. Uçsuz bucaksız çiçek bahçelerinde dans ediyoruz sevdiğim kadınla. Beş dakikalık şarkı saatler sürüyor sanki. Son cümleler, son notalar ve herkes alkışlarla, ıslıklarla coşuyor bir kez daha. Önlerinde eğilip, masamıza doğru gidiyoruz. Selim ve Seda bizi bekliyorlar masanın yanında. Sandalyelerimizi çekip oturmamıza yardım ediyorlar.

    Nikah memurunu bekliyoruz, tüm eğlence imzalar atıldıktan sonra başlayacak. Kırmızı cübbesi ile bu tarafa geliyor memur, masamıza şeref veriyor. Koskocaman imza defterini çıkarıp masaya koyuyor, bizimle alakalı olan sayfayı açıyor.

    Eline mikrofonu alıyor ve söze giriyor...

    DEĞERLi KONUKLAR
    BU MUTLU GECEYE HER iKi AiLE ADINA HOŞ GELDiNiZ DiYOR iYi EĞLENCELER DiLiYORUM.
    NiKAH AKDiNE BAŞLIYORUM.

    ADINIZ SOYADINIZ?
    - FUNDA COŞKUN
    ADINIZ SOYADINIZ?
    - CAN GÜNGÖRÜN

    BiRBiRiNiZ iLE EVLENMEK iSTEDiĞiNiZi BiZE YAZILI OLARAK BiLDiRDiNiZ. YAPTIĞIMIZ ARAŞTIRMA SONUNDA EVLENMENiZE ENGEL BiR DURUMUN BULUNMADIĞI TARAFIMIZDAN TESPiT EDiLMiŞ OLUP ŞiMDi MiSAFiRLER VE ŞAHiTLER HUZURUNDA EVLENME AKDiNiZi GERÇEKLEŞTiRECEĞiM.

    SiZ, SAYIN FUNDA COŞKUN. YANINIZDA OTURAN SAYIN CAN GÜNGÖRÜN BEYi HiÇ KiMSENiN ETKiSi VE BASKISI OLMAKSIZIN ÖZGÜR iRADENiZLE KOCANIZ OLARAK KABUL EDiYOR MUSUNUZ?
    - EVET

    SiZ, SAYIN CAN GÜNGÖRÜN. YANINIZDA OTURA FUNDA COŞKUN HANIMI HiÇ KiMSENiN ETKiSi VE BASKISI OLMAKSIZIN ÖZGÜR iRADENiZLE KARINIZ OLARAK KABUL EDiYOR MUSUNUZ?
    - EVET

    ŞAHiTLER OLARAK SiZLERDE DUYDUNUZ, BiRBiRLERiNi EŞ OLARAK KABUL ETTiLER. SiZLERDE ŞAHiTLiK EDER MiSiNiZ?
    -EDERiZ
    -EDERiZ

    BENDE MEDENi YASANIN VE BELEDiYE BAŞKANIMIN BANA VERMiŞ OLDUĞU YETKi iLE SiZLERi KARI KOCA iLAN EDiYORUM.

    SENi SEViYORUM! diye avazı çıktığı kadar bağırdı bu iki insan birbirine sarılarak.

    Sonrasında tüm eğlence başladı. Danslar edildi, misafirlerin tebrikleri kabul edildi. Her şey gayet güzel ilerliyordu. Eğleniyorduk tüm sevdiklerimizle.

    CEMiiiL!!

    Herkes kimin bağırdığını merak içinde arıyordu. Gözler bir anda kapının orada ki birine kilitlendi. Leş görünümlü bir adam, ortada dans etmekte olan Cemil abiye doğrultmuştu silahını. Herkes dondu kaldı bir saniye içinde, kanı çekildi insanların adeta.

    BEN SANA DEMEDiM Mi CEMiL, HESABINI SEVDiKLERiNLE GÖRÜRÜM DiYE!

    Silah birden Funda ve bana döndü, arkama aldım sevdiğim kadını. Siper oldum önünde. Cemil abi adamı ikna etmeye çalışıyordu, yeri ve sırası olmadığını anlatmaya çalışıyordu ama adam gözünü karartmıştı bir kere. Kan dökecekti bu gece, can alacaktı buradan gitmeden.

    Niyetini de gerçekleştirdi en nihayetinde. Eli tetiğe gittiği anda Cemil abi atladı adamın üzerine ama o silah patladı bir kere ve kimse artık zamanı geri alamazdı...

    http://www.imgim.com/kahvegüzeli.jpg
    Tümünü Göster
    ···
  5. 155.
    +10
    "Okuyan herkese en içten teşekkürlerimi bir borç bilirim. Bu hikayenin birinci kısmıydı, hemen bitmeyecek bu hikaye. Şimdilik bir kaç farklı yönde ilerletebileceğim fikirlerim var, ilerleyen günlerde neler olur neler değişir bilmiyorum. ikinci kısmını yazmaya en kısa sürede başlayacağımdan şüpheniz olmasın. Bir arkadaşım mesaj atmış, kitap yaz diye. Entry olarak söyleyenler de oldu aranızda ama gidişat gerçekten beni bile etkiledi. Doğaçlama yazıyorum sonuçta, hikaye nereye gider bilmiyordum ama kitap fikri aklıma yattı sayılır. Fiziki bir kitap bastırmaya maddi durumum asla müsaade etmez ama dijital bir kitap haline getirip ilgili mecralarda satışa sunmak mantıklı geliyor. Ben buralardayım, hesabım aktif her zaman. Muhabbetinize açığım dostlarım. Kalın sağlıcakla... " -Can Güngörün
    ···
  6. 156.
    +4
    Ama şu başlığı liste başında görmek isterdim ne yalan söyleyim
    ···
  7. 157.
    +6
    Devdıbını burada mı yazayım, kahve güzeli kısım 2 adında bir başlık açıp oradan mı devam edeyim?
    ···
    1. 1.
      0
      dağılmasın buradan devam et panpam
      ···
  8. 158.
    +6
    Devdıbını bir iki gün içerisinde yazmaya başlarım. Belki gelecek hafta sonuna sarkabilir. Yeni metinler geldiğinde haberdar olmak isteyenleriniz varsa nick6'ma "kahve güzeli" yazsınlar. Entry girmeye başladığımda, başlık ismini yazanlara yanıt atacağım bildirim gitsin size diye. Bu şekilde acaba başladı mı başlayacak mı sorularından kurtulmuş olursunuz ama ikinci kısımla alakalı henüz bir geri dönüş almadım. Yeni bir başlık mı? Buradan aynen devam mı?
    ···
    1. 1.
      0
      yeni başlıktan devam et
      ···
    2. 2.
      0
      ben buradan devam etmenden yanayım
      ···
    3. 3.
      0
      Bu baslik kiyak bilader bence
      ···
    4. 4.
      0
      Bu başlık bence hemşerim
      ···
    5. 5.
      0
      Bu başlıktan devam et
      ···
    6. diğerleri 3
  9. 159.
    +5
    HAYIIIIR!!!
    ···
  10. 160.
    +5
    Herkes panik içinde yere attı kendini bir anda. Kim vurulmuştu peki? Birine isabet etmiş miydi lanet kurşun?
    ···
  11. 161.
    +6
    Sanki kıyamet kopmuş gibi bir hava vardı salonda. Müzik susmuş, sessizliğe gömülmüştük...
    ···
  12. 162.
    +4
    Düşünün... En mutlu gününüz, cehennemde bir çukurda alev alıyor...
    ···
  13. 163.
    +4
    -Cemil abi!
    +Abiiiiii!..
    ···
  14. 164.
    +3
    Beklemek için ömür çok kısa bence, sevdiklerimize koşmak için zaman kaybetmemeliyiz...

    http://c12.incisozluk.com...11509/9/1311839_oa49a.jpg
    ···
  15. 165.
    +3
    Göğsümde bir acı hissediyorum...
    ···
  16. 166.
    +4
    Seda'nın sesi yankılanıyordu kulaklarımda...

    +A... Abi...
    ···
  17. 167.
    +3
    Dizlerimin üzerine yıkıldım bir anda, gözlerim karardı...
    ···
  18. 168.
    +5
    Dünya başıma yıkıldı, zindan bana artık bu evren. Canım kadar çok sevdiğim biri gözlerimin önünde can veriyordu. Gözlerinde ki korkuyu gördüm, canının acısını anlatıyordu adeta. Bana seslendi kegib nefesiyle. "Abi... "

    +Sedaaaaaa! Seda aç gözlerini bitanem hadi. Aç bak ben buradayım. Benim bak, sevgilin. Selim burda hadi nolur bana bak Seda yalvarırım. Seda aç gözlerini Seda! YARDIM ÇAĞIRIN LAAAN! Can! Can bir şeyler yap kardeşim, CAN!

    Seda'yı kucakladığım gibi arabaya koştum. Funda ağlıyor, sesini duyurmaya çalışıyordu Seda'ya...

    Saniyeler adeta yıllar sürüyordu, dakikalar bir ömür... Gözü yaşlı halde direksiyonda ben... Evrenin en uzak yerlerine gidiyordu sanki yollar, ucu bucağı yok, bitmek bilmez... Hastanenin bahçesine giriyorum, arabadan inip Seda'yı kucaklıyorum tekrar. Funda yardım çığlıkları atıyor birilerinin gelmesi için.

    Doktorlar, hemşireler kapıda beliriyor bir anda, önlerinde bir sedye. Kurtaracaklar prensesimi biliyorum. Kollarımdan soğuk sedyeye bırakıyorum Seda'yı, avazım çıktığı kadar bağırıyorum acele edin diye. inanıyorum, o küçük kalbi pes etmeyecek dayanacak buna. Kardeşler ölmez ki değil mi? Abilerini bırakıp gitmezler ki. Gidemezler korkarlar yalnız kalmaktan. Öyle değil mi!?
    ···
  19. 169.
    +4
    Yağmurlar yağıyor şehrimde damla damla. Gökyüzü Seda'ya ağlıyor bugün, tüm dünya üzgün. Bugün aydın bir gün değil dostlarım. Bugün soğuk ve acı dolu bir gün...

    http://c12.incisozluk.com...11500/5/1313385_od1bd.jpg
    ···
  20. 170.
    +5
    Yaşamak için çalışmak zorundayız. Gün içerisinde part atamıyorum hızlı yaz diyenler.
    ···