/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 326.
    +8
    Herkesin bundan haberi vardı, özellikle planlanmıştı yani bu gece. Acele acele evde çıkışımızdan asla anlamazdı bir şeyler karıştırdığımı. Ne de güzel kaldı öylece tipe bakın (:

    +N... Ne?..
    -Duydun işte, eşim olmanı istiyorum.
    +Sen?
    -Ben.
    +Ben?
    -Sen...
    +Karı koca mı?
    -Evet.

    Bir bana baktı, bir karşıda duran bizimkilere. Herkes pür dikkat Funda'nın ağzından çıkan kelimelere odaklanmıştı, ben bu sürede ayağa kalkıp tam karşısında gözlerinin içine bakıyordum.

    +Ya EVET, EVEET, EVEEEEET!!!

    Kucağıma atlayıp boynuma sarıldı, bacaklarını belime dolayıp. O kadar sıkı sarıldı ki, nefes alamaz oldum. Öpüyor, öpüyor, yüzümün her noktasını defalarca öpüyor. Arada gözyaşlarını koluna silip tekrar devam ediyor buna. Bir süre kaldık öylece kucak kucağa.

    O ara benim sahne aldığım arkadaşlar çalmaya başladı. Ekibi görmeniz lazım, müzik aletini alan cafeye dolmuş. Selim'in işi bu belli, başkası uğraşmaz bu kadar adamı toplamaya. Farklı farklı mekanlarda yer aldığım için, müzik icra eden çevrem de bayağı genişti. Ben deyim otuz, siz deyin kırk kişi hepsi birden benim ona yazdığım şarkıyı okuyorlar... Benim ezgilerimi tanıyordu, dikkat kesildi müziğe. Dinledikçe daha önce dinlemediği bir şarkı olduğunu anladı daha da odaklandı. Her kelimesinde bana baktı, her notasında daha çok sarıldı. Dans ettiğimiz her saniyede gözlerinden yaşlar sel oldu aktı. Onu izledikçe, içimde hissettiklerimi düşündükçe benim de doldu gözlerim.

    Cemil abinin sesi yankılandı mekanda;

    +Hepiniz hoş geldiniz, sefalar getirdiniz bu gece. Aslında burada oluşumuzun sebebini Funda hariç hepimiz biliyoruz. Yılar önce bu gün doğmuşsun, iyi ki de doğup buraların yolunu bulmuşsun. Hepimiz seni çok sevdik, çok çabuk kabullendik, ablamız-kardeşimiz-kızımız bildik. Hoş geldin kızım, ailemizin arasına tekrar hoşgeldin. Nice doğum günlerine...

    Koşa koşa Cemil abiye sarıldı Funda. Gerçekten çok yoğun duygular yaşıyordu. Sevinci, mutluluğu, heyecanı... Hepsi doruklardaydı eminim.

    Selim sözü aldı bu sefer;

    +Canımın içi kardeşim, canım kardeşim. Günün birinde ansızı çıkıp geldi buldu bizleri, kol kanat gerdi Cemil abi. Aileyiz diyor ya Cemil abi, hep bunun sayesinde işte. O farkına varmamızı, bu kadar sıkı dostlar olmamızı sağladı. Şimdi diyeceksiniz ki konu Funda, neden Can'ı anlatıyorsun, evet, konu Funda. Biz onu da Can sayesinde tanıdık. Kendi gibi harika bir insanı tanıttı bizlere, aramıza aldı. Bugün hem Funda'nın doğum günü, hem iki kardeşimin en mutlu günlerinin başlangıcı. Allah daim etsin huzurunuzu kardeşlerim benim. Gelin lan buraya ağlatacaksınız beni. (bir yandan ben bir yandan Funda, sarıldık. Sonra Seda sarıldı bize, en son Cemil abi aldı kollarının arasına, yıllardır yaptığı gibi)

    Herkes teker teker ilk önce Funda'nın doğum gününü kutluyor, sonra tebrik ediyorlar bizi.

    Herkes kendi aleminde eğlencesine daldı, yenildi içildi gece boyu. Tam anlamıyla dağıttık yani. Dışarı çıktım sigara içmek için, biraz da başım ağrıdı açıkçası. Yaktım sigaramı duvarın dibine çömeldim ki Funda hiç ses etmeden geldi aynı şekilde oturdu yanıma.

    +Delisin sen...
    -Bunu biliyor olduğunu sanıyordum.
    +Bu kadarını düşünemezdim.
    -Düşünsen bu kadar mutlu edemezdim.

    Sigaramdan bir nefes daha aldım, ayağa kalkıp elini tutup kendime çektim. Kalbim yerinden fırlayacak gibi, damarlarıma hücum eden adrenalin kendimi inanılmaz hissettiriyor. Beline dolandı ellerim, gözlerinde ki titremeyi fark ettim. Benim kadar o da heyecandan ölüyordu. Bir önce ki, bir anlık ve aniden gelişen bir şeydi ama bu sefer kendimi dudaklarında kaybediyordum sevdiğim kadının...

    ilk defa nefeslerimiz birbirine karıştı, ilk defa bu kadar ısındı bedenlerimiz.

    Sabaha kadar eğlendik üzerimizde eşofmanlarla. Bitkin halde evlere dağıldık en son.
    Tümünü Göster
    ···
  2. 327.
    +6
    Ocak 2014

    Artık işe dönme vakti. Cemil abi cafede bir sahne kurdu artık orada çıkıyorum. Eski arkadaşlardan bir ekip kurduk, onlar çalıyor biz söylüyoruz. Biz evet, sevgilim ve ben. Artık sahneye beraber çıkıyoruz, beraber söylüyoruz şarkılarımızı. Bazen benim şarkılarımdan, bazen beraber yaptıklarımızdan söylüyoruz. Arada türküler uzaklara zütürüyor bizi, bazen hareketlenip kıpır kıpır oluyoruz. Eskisinden çok daha fazla zevk alıyorum böyle olunca. En güzel aşk şarkılarını hep göz göze okuyoruz. Her geçen gün daha da fazla bağlanmaya devam ediyoruz.

    Bu arada, tamamen Funda'nın yanına taşındım. Kendi evimi kapattım yani. Terası özleyeceğim ama olsun, denizden daha güzel gözleri izliyorum her akşam. Selim ve Seda birbirlerine açıldılar. Kimse beklemezdi böyle bir şeyi, hepimiz çok şaşırdık ama bir görseniz ne kadar da yakıştılar. Cafe dizaynı sahneden dolayı biraz daha değişti. Cemil abinin işleri eskisinden çok daha iyi. Ahmet abi ile görüşüyoruz arada bir akşamları. Kendi kızı olsa ancak bu kadar sevebilir Funda'yı. Bağrına basıyor adeta. Nikah şahitlerimizden biri Ahmet abi olacak. Diğeri de tabi ki Cemil abi. Gönül koymadı Selim, anlayışla karşıladı. Zaman geçiyor, düğün tarihi yaklaşıyor yavaş yavaş. Bir yandan gündelik hayatları ve gezmeleri bir kenara bırakıp hazırlıklara başlasak iyi olacak aslında.
    ···
  3. 328.
    +7
    Şubat 2014

    Havalar gerçekten çok soğuk, iki haftayı ikimizde yatakta geçirdik. Bırakın işe gitmeyi, kapıdan dışarı adım atmadık. Selim ve Seda devamlı gelip gittiler bize. Seda, canım benim hep yemekler yaptı bize, hep ilgilendi. Hakkın nasıl ödenir senin be kardeşim. Selim'im, kardeşim benim. Moralleri yüksek tuttu hep, filmler, şakalar derken...

    Beraber sabahlara kadar salya sümük oyunlar oynadık, yeri geldi hepimiz aynı odada yerlerde uyuyakaldık. ipin ucunu kaçırıp kendimizi kaybedene kadar sarhoş oluğumuz gecelerde kaybolduk bazen. Cemil abinin arabasını alıp koca istanbul'u yeniden fethetmeye çıktık ara sıra. Deniz kenarında çaylarımızı yudumladık, parklarda beraber yattık. Kimse de çıkıp tek kelime etmedi biz manyak mıyız diye. Uzun zaman hep dört kişi gittik her yere. Bazen Cemil abi de geldi bizimle ama benim yaşımın enerjisi size yetişemiyor diyerek kaçtı çoğu zaman yanımızdan.

    Alışverişe çıkma zamanı geldi artık. Hazırlıklar başlasın!
    ···
  4. 329.
    +7
    Mart 2014

    Artık sadece iki aydan biraz daha fazla zaman kaldı o büyük güne. 25 Mayıs 2014 düğün tarihimiz. Herkesi davet ettik. Eş, dost, akraba, arkadaş... Hatta bizim çocukları da çağırdık, hani sahilde eğlenen gençler vardı ya, onları.

    Görev paylaşımı yapıldı bile çoktan. Cemil abi çevresi geniş biri olduğu için en güzel düğün salonunu ayarlayacak bize. Selim ve Seda davetiye işlerini halledecekler. Çiçekler olsun istedik davetiyemizde, Funda'ma çok yakışıyor çiçekler. Biz de Funda ile davetlilerin karşılanması işine odaklandık. ikram edilecek yiyecek içecekleri, masaların üzerine örtülecek örtüleri, gelen herkese verilecek ufak ufak çiçek demetlerini falan. Organizasyon işinden sonra gelinlik ve damatlık bakmaya gidecektik. Herkesi bir telaştır aldı gidiyor, herkes bir koşuşturma içinde. Ne de güzel günler geçiriyoruz biz be. Yorucu ama güzel günler...
    ···
  5. 330.
    +8
    Nisan 2014

    Davetiyeler hazır, tahmin ettiğimizden çok daha güzel olmuşlar. Hemen hepsini sevdiklerimize göndermeye başladık. Cafenin dört bir yanına da astık, isteyenler gelsin diye. Neredeyse herkes orada olacaklarını söylediler, mutluluktan uçuyoruz adeta. Cemil abi desen, istanbul'un en büyük, en güzel salonunu ayarlamış bile. Gittik gezdik hep beraber, mükemmel bir yer.

    Ben de sevgilimle beraber siparişleri tamamladım sayılır. Verilecek yemekler, dağıtılacak ufak hediyeler derken görseniz, evlerimiz depoya döndü. Her yerde kutular falan var. Sadece bizim değil Selim'in evi de dolu dolu. Ufak ufak çiçekler hazırlattık, masaların üzerine koyulacaklardan hariç. Şekerler dolu keseler hazırlattık, tatlansın ağızlar diye. Düğün pastamızda da çiçekler açtı, kocaman hemde. Kat kat yapıldı, adeta bir gelinliği andırıyor. Bu arada hızla biz de gelinlik ve damatlık bakıyoruz. Selim ve ben takım elbise peşinde, Funda ve Seda bembeyaz gelinlikler deniyorlar.

    Bize yardım eden insanlar da çok etrafımızda. Bizi seven insanlar ellerinden gelenleri ardına koymuyorlar sağolsunlar. Yanımızda gelip elimizde ki çantaları taşıyanlar mı dersiniz, mağazasına davet edip alışverişte kolaylıklar sağlayanlar mı dersiniz. Tüm şehir sanki bizim evlenmemiz için bir çaba içerisinde.
    ···
  6. 331.
    +7
    1 Mayıs 2014

    Damatlık alındı, gelinlik alındı, davetiyelerin tamamı dağıtıldı.
    ···
  7. 332.
    +7
    3 Mayıs 2014

    Kuaförde randevular alındı. istenilen modeller belirlendi.
    ···
  8. 333.
    +8
    8 Mayıs 2014

    Cafede bir eğlence düzenledik. Tanıdık tanımadık herkes katıldı. Sabaha kadar içtik, eğlendik, güzel saatler geçirdik.
    ···
  9. 334.
    +8
    14 Mayıs 2014

    Artık yeni bir arabamız var! Cemil abinin düğün hediyesi. Çok kral adamsın be abi!..
    ···
  10. 335.
    +8
    18 Mayıs 2014

    Son provaları yapıyoruz. Düğün salonunu tekrar ziyaret ettik, isteklerimizi tek tek maddeler halinde bir liste yaparak teslim ettik. Her şeyin kusursuz olmasını istiyoruz.
    ···
  11. 336.
    +9
    21 Mayıs 2014

    Dostlarımızın güzel bir jesti, düğünümüzde sahne alacaklar. Mutlu ettiler bizi. Son dört gün, kalplerimiz yerine sığmaz oldu artık...
    ···
  12. 337.
    +8
    23 Mayıs 2014

    Her şey kusursuz bir şekilde hazırlandı. Ekgib kalan tek bir şey dahi yok. Sadece 48 saat kaldı. Zaman ilerlemiyor...
    ···
  13. 338.
    +6
    24 Mayıs 2014

    Aile bildiğimiz beş kişi tüm günü beraber geçirdik. Sabah kahvaltısından tutun, akşam yemeğine kadar. Fazla geç olmadan evlere dağıldık. Sabah erkenden kalkıp, kuaföre gideceğiz. Oradan giyinip kuşanmaya, sonra fotoğraf çekimine yetişeceğiz.
    ···
    1. 1.
      0
      Bence biraz daha uzayabilir hemen bitirme
      ···
  14. 339.
    0
    123bitti rez
    ···
  15. 340.
    0
    ulan ara verdim sabahtan beri okumadım bi hızla 1.5 saattir okuyom kaldı ya şimdi neyse yarın okulda okurum ellerine sağlık bro
    ···
  16. 341.
    0
    Bitirme be güzel kardeşim
    ···
  17. 342.
    0
    rezerve okurum
    ···
  18. 343.
    +11
    25 Mayıs 2014 Pazar

    DÜĞÜNÜMÜZ VAR!

    BAYRAM HAVASINA BÜRÜNSÜN HERKES, SÜSLENSiN TÜM DÜNYA HEMEN!

    -Funda'mmm.
    +Günaydın sevgilim.
    -Günaydın gözümün nuru, günaydın güzel günlerim, günaydın umut dolu yarınlarım, günaydın sol yanım, sevgili karım...
    +Kurban olurum...
    -Hadi kalkalım, bugün hayatımızın en özel günü. Geç kalmamamız lazım hiç bir yere. Sabırsızlanıyorum!..
    +Bende, BENDEEE!!

    Hemen yatağımızdan fırlayıp duşa koştuk. Funda girdi ilk, ben o zamana kadar kahvaltılık bir şeyler hazırladım. Çay demlenmeden çıkmıştı, ardına hemen ben girdim.

    +Aşkım çay hazır çık artık.
    -Geliyorum başla sen.

    Ben çıkana kadar kahvaltısını yarılamıştı. Normalde asla ben masaya oturmadan başlamazdı yemeye ama bugün oldukça sıkışık ve yoğun bir gün olacak. Kapı çaldı, Seda ve Selim geldi. Hemen onlar da oturdular masaya. Biz hemen kalkıp hazırlanmaya başladık, dostlarımız mutfağı toparladılar. Çok sürmeden evden çıkmıştık bile.

    ilk durağımız tabi ki kuaför olacak ama ilk önce cafeye uğradık Cemil abiyle buluşmak için. Bir kaç tayfa daha bekliyordu cafede kızlı erkekli. Cemil abi kızları aldı zütürdü kuaföre, biz de erkek takımı yola çıktık. Fotoğraf çekimine kadar göremeyeceğim sevdiğimi.

    Kuaföre geldik. Cemil paşanın bir sürprizi daha, kameraman bekliyordu bizi kuaförde. Düğün günü videolar çekip, hazırlık aşamalarını belgesel haline getiriyorlarmış. Sevindik. Herkes oturdu bir koltuğa, baştan aşağı teslim ettik kendimizi kuaföre. Saçlarımız, sakallarımız, her şeyimiz değişmişti. Hemen mağazaya sürdü arabayı Selim, o ve diğer elemanlar takım elbiselerini, ben damatlığımı giyindim. Yan yana şöyle bir durduk ki ayna karşısında, jilet jilet. Herkes bana rakip olmuştu bugün yakışıklılık konusunda. Kim bilir sevdiğim kadın nasıl da güzel olmuştur...

    Size hızlı hızlı anlatıyorum bunları ama saat çoktan öğleyi geçmişti. Hemen stüdyoya gittik. Kızlar daha gelmemişti. Stüdyoda buluşup çekimin yapılacağı farklı yerlere gidecektik hep beraber. Sonunda geldi kızlar ve yola koyulduk. Daha düğün başlamadan konvoy olmuştuk. Biz, Cemil abi ve iki araçlık ekibi ile fotoğrafçımız. Bir saat sürdü gitmemiz, yemyeşil kocaman bir parka geldik. Renk renk farklı ağaçlar, ortasında akıp giden bir nehir vardı parkın. Anlatamıyorum şu an, neler neler bir görseniz.

    Hemen çekime başladık, yüzlerce fotoğrafımız oldu. Bazen yalnız geçtik kamera karşısına en karizmatik, en güzel pozlarımızla, bazen de ikimiz durduk aşk dolu bakışlarımızla. Sevdiklerimiz de dahil oldu çoğu fotoğrafımıza ve onları da albüme katmalarını istedik. Yaklaşık iki saat sürdü çekimimiz ve sonunda yola çıkmak üzere arabalara doluştuk. Gelin arabası bizi bekliyordu stüdyonun önünde, bir saatlik ikinci bir yolculuktan sonra teslim aldık arabamızı. Simsiyah, son derece şık bir Mercedes karşıladı bizi. Çok da güzel süslenmişti. Hemen düğün salonuna doğru yola çıktık çünkü saat epey geç olmuştu. Kendi düğünümüze geç kalacaktık şaka gibi...

    Heyecan mı? Anlatılamaz derecede fazla. Konuşurken sesimiz titriyor o derece. Arabayı Selim kullanıyor, yanında Seda var. Cemil abi kendi arabasıyla takip ediyor bizi arkamızdan. Yaklaştık sonunda salona, kalbimin atışlarını duyabiliyorum.

    Funda'mı bir görseniz diliniz tutulur. Bembeyaz bir gelinlik içinde. incilerle süslenmiş her yanı. Mutlaka görmüşsünüzdür gerçi bu tarz bir gelinlik ama sonuçta o benim meleğimdi ve onu bu şekilde görmek en büyük hayallerimden biri olmuştu artık.

    Seda, kıpkırmızı bir elbise giymiş üzerine. Selim'in aklı çıkacaktı onu görünce, o kadar güzel olmuş benim küçük prensesim.

    Cemil abi her daim takım elbise ile gezerdi zaten. Ama bugün ki takımına ayrı bir özenilmiş yani belli. Ben burdayım diyor resmen. Adamsın abim. Canımsın...

    Sonunda salona giriş yapıyoruz. Farklı bir kapıdan giriyoruz içeri, kimseler görmedi bizi daha. Selim salonu kontrol etmeye gitti içeri, ekgib var mı, gelenler gidenler kimler falan bakmak için. Salon neredeyse dolmuş lan diyor kapıdan kafasını sokar sokmaz;

    +Masalar, sahne falan her şey mükemmel olmuş kardeşim hiç kuşkun olmasın. Bizim çocuklar içeride çalmaya başlamış bile. Yine toplanmış etraflarına herkes, eşlik ediyorlar şarkılara. içerisi şahane durumda, bir de siz girdiğiniz vakit nasıl bir coşku olacak tahmin edemiyorum.

    Funda'm. Ömrümün en kıymetlisi. Bir saniye olsun eksilmiyor yüzünden gülücükleri.

    Selim ve Seda içeri geçiyor. Selim'in sesi geliyor içeri.

    +Bayanlar baylar! Hepiniz hoş geldiniz. Bilmeyenler için öncelikle kendimi takdim edeyim sizlere. Ben Selim, bu günün baş kahramanlarının kardeşleriyim efendim. Yanımda gördüğünüz hanım kız sevdiceğim olur kendileri. Hepinizi saygı ile selamlıyor ve günümüzün esas kahramanlarını huzularınıza davet ediyorum! EN MUTLU GÜNLERiNi YAŞARKEN BiZLERi DE ŞAHiT TUTAN FUNDA ve CAN!!!

    Alkışlar, ıslıklar, konfetiler, dışarıdan patlamaları duyulan havai fişekler, son ses hareketli bir müzik... Allah'ım, bu nasıl bir heyecan böyle. Bayılmak üzereyim. Funda'ya bakıyorum, o benden daha kötü.

    Ağır ağır adımlarımız salona doğru gidiyor. Önümüzde ellerinde meşaleler yanan iki kız var, onları takip ediyoruz. Yürüdüğümüz yola güller serpilmiş, kesin Selim'in işi. Giriş kapısına son üç adım. Herkes çığlıklar atıyor, alkış kıyamet tüm salon.

    Üç...

    iki...

    Bir...

    Salondayız.

    ilk dans...

    Dans pisti bomboş, yuvarlak şekilde. Etrafında havaya kıvılcımlar saçan maytaplar döşeli. Tepemizde ışıklar dans ediyor resmen. Elimi bırakıyor Funda, tam karşıma geçiyor. Belini sarıyorum, elleri boynuma dolanıyor usulca. Tüm salona sessizlik hakim oluyor bir anda. Yüzlerce insan gözlerini dikmiş bizim dansa başlamamızı bekliyor. Bizim çocuklar Funda şarkısını söylemeye başlıyor, gözlerimizi kapatıyoruz, bulunduğumuz ortamdan çok uzaklarda, hayal dünyamızdayız. Uçsuz bucaksız çiçek bahçelerinde dans ediyoruz sevdiğim kadınla. Beş dakikalık şarkı saatler sürüyor sanki. Son cümleler, son notalar ve herkes alkışlarla, ıslıklarla coşuyor bir kez daha. Önlerinde eğilip, masamıza doğru gidiyoruz. Selim ve Seda bizi bekliyorlar masanın yanında. Sandalyelerimizi çekip oturmamıza yardım ediyorlar.

    Nikah memurunu bekliyoruz, tüm eğlence imzalar atıldıktan sonra başlayacak. Kırmızı cübbesi ile bu tarafa geliyor memur, masamıza şeref veriyor. Koskocaman imza defterini çıkarıp masaya koyuyor, bizimle alakalı olan sayfayı açıyor.

    Eline mikrofonu alıyor ve söze giriyor...

    DEĞERLi KONUKLAR
    BU MUTLU GECEYE HER iKi AiLE ADINA HOŞ GELDiNiZ DiYOR iYi EĞLENCELER DiLiYORUM.
    NiKAH AKDiNE BAŞLIYORUM.

    ADINIZ SOYADINIZ?
    - FUNDA COŞKUN
    ADINIZ SOYADINIZ?
    - CAN GÜNGÖRÜN

    BiRBiRiNiZ iLE EVLENMEK iSTEDiĞiNiZi BiZE YAZILI OLARAK BiLDiRDiNiZ. YAPTIĞIMIZ ARAŞTIRMA SONUNDA EVLENMENiZE ENGEL BiR DURUMUN BULUNMADIĞI TARAFIMIZDAN TESPiT EDiLMiŞ OLUP ŞiMDi MiSAFiRLER VE ŞAHiTLER HUZURUNDA EVLENME AKDiNiZi GERÇEKLEŞTiRECEĞiM.

    SiZ, SAYIN FUNDA COŞKUN. YANINIZDA OTURAN SAYIN CAN GÜNGÖRÜN BEYi HiÇ KiMSENiN ETKiSi VE BASKISI OLMAKSIZIN ÖZGÜR iRADENiZLE KOCANIZ OLARAK KABUL EDiYOR MUSUNUZ?
    - EVET

    SiZ, SAYIN CAN GÜNGÖRÜN. YANINIZDA OTURA FUNDA COŞKUN HANIMI HiÇ KiMSENiN ETKiSi VE BASKISI OLMAKSIZIN ÖZGÜR iRADENiZLE KARINIZ OLARAK KABUL EDiYOR MUSUNUZ?
    - EVET

    ŞAHiTLER OLARAK SiZLERDE DUYDUNUZ, BiRBiRLERiNi EŞ OLARAK KABUL ETTiLER. SiZLERDE ŞAHiTLiK EDER MiSiNiZ?
    -EDERiZ
    -EDERiZ

    BENDE MEDENi YASANIN VE BELEDiYE BAŞKANIMIN BANA VERMiŞ OLDUĞU YETKi iLE SiZLERi KARI KOCA iLAN EDiYORUM.

    SENi SEViYORUM! diye avazı çıktığı kadar bağırdı bu iki insan birbirine sarılarak.

    Sonrasında tüm eğlence başladı. Danslar edildi, misafirlerin tebrikleri kabul edildi. Her şey gayet güzel ilerliyordu. Eğleniyorduk tüm sevdiklerimizle.

    CEMiiiL!!

    Herkes kimin bağırdığını merak içinde arıyordu. Gözler bir anda kapının orada ki birine kilitlendi. Leş görünümlü bir adam, ortada dans etmekte olan Cemil abiye doğrultmuştu silahını. Herkes dondu kaldı bir saniye içinde, kanı çekildi insanların adeta.

    BEN SANA DEMEDiM Mi CEMiL, HESABINI SEVDiKLERiNLE GÖRÜRÜM DiYE!

    Silah birden Funda ve bana döndü, arkama aldım sevdiğim kadını. Siper oldum önünde. Cemil abi adamı ikna etmeye çalışıyordu, yeri ve sırası olmadığını anlatmaya çalışıyordu ama adam gözünü karartmıştı bir kere. Kan dökecekti bu gece, can alacaktı buradan gitmeden.

    Niyetini de gerçekleştirdi en nihayetinde. Eli tetiğe gittiği anda Cemil abi atladı adamın üzerine ama o silah patladı bir kere ve kimse artık zamanı geri alamazdı...

    http://www.imgim.com/kahvegüzeli.jpg
    Tümünü Göster
    ···
  19. 344.
    +1
    Ellerine sağlık, bu hikaye bitince yeni şeyler yazarsan sabahlara kadar yine okurum da Kahve Güzeli'nin bitmesini hiç istemiyorum.
    ···
  20. 345.
    0
    Aha gitti cemil abinin pıttığı
    ···