kahpe kader oyunları vol1

bu başlık altında kahpe kaderin özellikle benle uğraştığı hikayemi anlatacağım, tamamen yaşadığım olayları anlatacağım sevgiler

istanbuldaydım artık. çalışmaya başlamıştım lise bitmişti. o da çalışmayı istiyordu. güveniyordum ona asla benden vazgeçmez beni bırakamazdı. biz birlikte olmadan yapamazdık zaten. o da çalışmaya başlamıştı copy center denen bi yerde. face'ine girdim bi gün. ahmet diye 28 yaşında bi adam (ben şuan 20 yaşındayım yeni kız 21) özür dilerim seni üzmek istemedim yazdı. hiç bozmadım önemli değil yazdım. ya tamam yapma işte seni kırmak istemedim şaka yaptım gibisinden bişeyler söyledi çıktım faceten. aynı yerde çalışıyorlardı. kötü hissettim kendimi yeni kıza sordum. ya aşkım şaka yaptığını sanıyo yaşımla dalga geçiyo bende tersledim dedi. konuşmalarımız azalmıştı çalışmaya başladıktan sonra, çalışmasını istemiyordum. ben onun için herşeyi yaparken o da benim için yapardı biliyordum. anlattım çalışmasını artık istemediğimi ama pek oralı olmadı. baya tartışmaya başladığımızda ya ben ya işin dedim, saçmalama xxx çalışıcam ben dedi

o an anladım bişeylerin ters gittiğini. gönlümü almaya çalışmadı, ikna etmeye çalışmadı, tersler gibiydi, benden nefret ediyomuş ama benle zorla birlikteymiş gibiydi. farkettim ve kaybetmemek için herşeyi yaptım. 8 şubat doğum günümdü istanbula gelmesini istedim. 2 aydır görmüyoduk birbirimizi. 5 şubatta sınavı vardı zabıt katipliği için istanbula gelicekti. acayip mutlu oldum ne zaman buluşuyoruz kaçta çıkıcaksın gibi şeyler. heyecandan sevinçten bi aksilik çıkmasın diye uğraşırken onun söylediği belli değil belki görüşemeyiz ayarlamaya çalışıyorum ben sana haber vericem yarın oldu. hevesim kırılıyodu üzüntüden geberiyodum ama görmekte istiyodum. tartıştık biraz ama öğlen konuştum eminönüne geçiyorum hadi gel dedi. uçtum uçtum, heyecandan eminönünü unuttum bi 10 dakka bulamadım..

http://fizy.com/#s/1p5rbh

telefondaydık. nerdesin diyordum bi yandan onu arıyordum ve gördüm arkası bana dönüktü. arkana baksana bi dedim nası yaa deyip arkasını döndü. slowmotion yaşıyorum yine o anı, sarı saçlarının dalgalanışı, beni görebilmek için oraya buraya bakışı ve gördüğü an gülümseyerek bana koşup boynuma sarılışı.. o anı tekrar yaşamak için neler vermezdim ki..

giblemeyin binler, aşk bu anlamazsınız siz.. gibleyen o 2 panpam seviyorum sizi

boğaz turu yaptık, mükemmel bi gün geçirdik falan filaaan. gözlerimin içine öyle bakıyordu ki. mal xxx dedim boş kuruntu yapıyosun kız seni deli gibi seviyor, gözlerinin içine baktığımda öyle hissettim.. ve diğer gün karabüğe döndü. 8 şubatta bi mesaj (doğum günüm) birlikte hayal ettiğimiz her şey gerçekleşecek, seni seviyorum..

son part

eskisi gibi oldu herşey mutluyuz artık derken 15 şubatta, doğum günümden sadece 1 hafta sonra evlilik konusunda makara yaparken ya xxx bunun şakası bile garip, galiba gerçekten ciddisin sen hayallerini bozmak istemem ama daha çok erken diye bi mesaj. akşdıbına aradım konuştuk ağlaya ağlaya xxx yapamayız artık, artık eskisi gibi değiliz olmuyo yapamıyoruz arama beni bi daha lütfen dedi. hem ağlıyodu hem bunları söylüyodu. denedim uğraştım tek bi cevap vermedi ama. ayrıldık işte. aradan 8 ay geçti o ahmet denen adamla evlendi ve ben bunu halamdan öğrendim oğlum senin ki evlenmiş diye mal bi kahkahayle. şuan çocuğu var ve face profilinde bebeğinin fotoğrafı varmış ona bakamadım gelinlikle fotoğrafını gördükten sonra dayanamam diye.. işte böyle. ben ondan sonra hiç bi kıza o gözle bakamıyorum kimse olmadı hayatımda. birini onun yerine koyabilme umuduyla geçiyo bütün hayatım. gibeyim böyle hayatı

giblemeyin o garıyın dıbına goyım giblemeyin

illa gibiş sokuş eklememiz lazımdı dimi amk hayatınızı gibeyim amk abazaları ya

o garıyın dıbına goyim çekme diyorum anlamıssındır kolay gelsin pana

güzel anılarımızı anlatayım biraz. ramazan ayının ilk günü ben istanbuldan karabüke geldim bütün gün gezdik dolaştık. kalacak bi yerim yoktu karabükte akrabalarla kavgalı ayrıldık, o yüzden taşındık zaten istanbula. bi bankta sabahlamayı planlıyodum. nerdesin diye bi mesaj geldi ondan. söyledim. 20 dakka sonra gülümseye gülümseye geldi. sarıldım sıkı sıkı ne işin var burda deli nası çıktın dedim. emellerde kalıcam biliyo annem dedi. karabük kırsal bi yer. afet evleri tarafında açık bi arsa vardı. oraya geçtik. ramazanın ilk günüydü. montları yere serip yattık yan yana yıldızları izliyoruz, birbirimizi ne kadar çok sevdiğimizi anlatıp asla ayrılmayacağımızdan bahsediyoruz. bi 10 dakika konuşmadık saat 3-4 gibiydi. uyudu kollarımda.. yüzünü, yanaklarını okşuyorum, ona bakıyorum. sevdiğin kız kollarında uyuyor ve sen onu izliyorsun böyle muhteşem bi duygu daha yoktur binler. ramazan davulcuları çıktığında uyandı neden uyumuşum neden uyandırmıyosun ya yarın gidiceksin zaten dedi kıyamadım diyebildim, sıkı sıkı sarıldı..

o gece uyuyamadım. gözüme uyku girmedi. nasıl mutlu olduğumu ancak çok sevdiği bi kızı elde edemeyenler anlayabilir hayal ettiklerinde, yada sonunda gerçekten elde edenler. sabah olduğunda doğru yanına gidip günaydın dedim. o gün bi başkaydı bakışları, gülümsemesi. gibicem aklıma geliyo harbiden bi garip oluyorum.. uzatmıyım bu akşam bitecek bu hikaye. 3 buçuk sene çıktık. yaşamadığım hiç bi duygu kalmadı onunla. ilk öpüşme, ilk yakınlaşma, gururun zirvesi, mutluluk, hüzün. acı tatlı mükemmel 3 buçuk sene.. ardından istanbula taşındık. herşey o zaman başladı. 6 ay devam ettik istanbuldan karabüğe. beyler benim bu kızla birlikte olma şansım vardı. senin olmak istiyorum dedi yapmadım aklımı gibeyim yapamadım. çok seviyodum işte yapamadım..

sene 2006. lise 2ye geçmişiz. sıraya girdik sınıflara geçicez. yan sınıfın sırasına baktım daha önce hiç görmediğim bi kız gördüm. sarışın 1.74 boylarında çok güzel bi kızdı. işte o an lanet ettim kadere ilk neden bizim sınıfta değil ki diye. neyse sınıflara geçtik. ilk derse başladık ama aklım hala o kızdaydı. 15 dakika geçtikten sonra kapı çaldı o kız gelmişti. bi heyecan sardı içimi. özür dilerim deyip boş bi sıraya oturdu. anlam veremedim. meğer yanlış sıraya geçmiş bu kız ders bittiğinde öğrendim. en yakın arkadaşlarım emel ve şeydayı hemen yanıma çağırıp kızlar bunla arkadaş olur kızı yalnız bırakmayın yazık kimseyi tanımıyor gibisinden laflr ettim. beni kırmayıp gittiler ilk tenefüste yanına. ben uzaktan izliyorum onları. saçlarını gülüşünü o gamzesini hala gözümün önünde

gün bitti aklımda o vardı. emelle mesajlaşmaya başladım. naptınız ne anlattı gibisinden. eskişehirden gelmiş teyzesi karabükte oturuyomuş onun yanına taşınmışlar bazı ailevi problemleri varmış. teşekkür ettim emele. ilk gün gidip bi hoşgeldin diyememiştim ama heyecanlanıyodum kafamda kurarken bile ama kafama koymuştum yarın gidip konuşmalıydım. öbür gün okula gittiğimde ilk iş yanına gidip günaydın hoşgeldin demek oldu. tabi emel ve şeyda yanındaydı. hoşbuldum dedi gülümseyerek. bi on saniye falan sustum mal gibi ne diyeceğimi bilemedim. sonra şeydayla muhabbet etmeye başladım o da emelle sırasına geçti.

bi hafta kadar böyle mal mal uzaktan bakarak geçirdim. öyle salak bi pgibolojideydim ki en yakın arkadaşlarım emelle şeydanın yanına bile gidemedim o yanlarında diye. bi hafta sonunda anlayabildim yaptığım salaklığın. gittim yanlarına öğle arasında. bi çiçekçi vardı tost fast food türü şeyler de satan bi yer. oraya gittik ilk uzun muhabbetimiz orda oldu. saçma salak şeyler anlatıyodum gülümsedikçe benim suratımda daha da malca bi gülümseme oluyodu baya aptal olmuştum anlayın işte. günler böyle geçer gider olmuştu. ona daha yakın olabilmek için önündeki sıraya oturmuştum hatta. ders falan dinlediğim yoktu hep arkama bakıp bişeyler anlatıyodum. baya arkadaştık artık.

ilk dönem böyle geçip gitti. ikinci dönem başlarında bi arkadaşım (sam) bak ben bu kızla çıkıcam demişti kalabalık arkadaş ortamında başımdan kaynar sular döküldü desem yeridir heralde ama ağzımı açıp tek kelime edemedim. aradan bi hafta geçtikten sonra okula yürürken önden bu yeni kız geçiyordu. 4-5 arkadaş bizde arkasından gidiyoruz sam de yanımızda. durun ben bi gidiyim yanına dedi. gitti konuşmaya başladı ben nasıl izliyorum ama görmeniz lazım. gülüşüyorlar konuşuyorlar bi yandan bizim muallakler valla ayarladı aslanım benim bee gibi laflar iyce moralimi bozuyordu. bi hafta geçti geçmedi çıkmaya başladılar. o gün en berbat günlerimden biriydi şüphesiz. bu olay yaşandıktan sonra konuşmamaya başladım. soğuk davrandım. anlamıştı bişey olduğunu, ona ilgi duyduğumu ama bişey söylemedi.

amk hiç mi giblenmez bi insanın hayat hikayesi al işte kahpe kader

gibliyorum panpa takipteyim artık reserve yokya kimse bi gibim yazmıyor
Edit:duygulandım amk eski günlerimi hatırlattı

sağol panpa valla yazmayacaktım ama dinlediğini bilmek devam ettirdi.

şanslıydım ilk defa ki iki hafta kadar sürdü çıkmaları. ortak arkadaşlarımız ikimizinde en yakın arkadaşlarıydı. bu yüzden sürekli aynı ortamda duruyorduk. yavaş yavaş tekrardan konuşmaya başladık. iğneledi bi kaç kez beni. gülümseyerek xxx beyimiz bizle konuşmaya mı karar vermiş diye. hiç cevap vermedim soğuktum hala ister istemez ama çokta seviyodum. fazla uzatmak istemiyorum. ikinci dönemde böyle her günümüz beraber geçti. tatile gitmişti ayvalığa. haftada bir kez aradım ilk 2 ay kadar. baktım o hiç geri dönmüyor aramadım bende. iki aydır görmüyodum zaten başka birini bulmam gerek diye düşündüm. rüzgar diye bi kızla tanıştım onunla konuşuyodum. yeni kız'dan daha güzeldi rüzgar ama ben hala o yeni kızı düşünüyordum.

ama onu unuttuğumu düşünsün diye msne falan (o zaman facebook yeni yeni vardı galiba ben kullanmıyordum yada) rüzgarla ilgili nickler yazıyordum. bi gün yeni kız noldu yeşil gözlü birine mi aşıksın dedi. bilmiyorum galiba dedim sevindim senin adına * yazdı. üzüldüm bilmiyorum neden. okulların açılmasına bi hafta kala gelmişti yeni kız görüşelim dedim ama hiç giblemedi bile. o an dedim yapacak bişey yok xxx vazgeç artık. okullar açıldı başka bi kızla çıkmaya başladım, onunla 1 ay kadar hiç konuşmadım ama hala aklımda o vardı. 23 ekim 2007 gecesi msndeyken bi ileti geldi. evet oydu yazan.

yeni kız: ya xxx ben seni çok mu üzüyorum?
xxx : ne alakası var?
yk : öyle hissediyorum
xxx : öyle o zaman
yk : ben seni daha fazla üzmek istemiyorum xxx
xxx : ne demek bu
yk : anla işte üzülme daha fazla deneyelim beraber
xxx : üzülmemem için böyle bi fedakarlık yapmanı istemiyorum
yk : sadece o değil. benle konuşmadığın zamanlar bi ekgiblik vardı. konuşmadığın zaman anladım ki benim için önemli bi yerin var seni kaybetmek istemiyorum.
xxx : inanmıyorum ya, bunun olması için illa senle konuşmamam mı lazımdı *

buna yakın bi konuşma geçti kaç yıl geçmiş aradan binler hatırlayabildiklerim bunlar.