kafes dövüşü hikaye

bu hesap arkadaşımın hesabı bu hikayemi paylaşmak istedim sağolsun bunu yazmam için izin verdi birlikte yazıyoruz adım ejder

hikayeye başlıyorum

öncelikle , boyum 183 , karate siyah kuşak , kick taks 1.dan , ve 1-2 senede kung fu yapmışlığım var wing tsun , ayriyettende bunların yanı sıra body ilede uğraştım yani tam bir dövüşçü tipim var kilomda 80 ama yağ yok vucudumda şu anda yaşım 24 (kung fu ile bu olaylardan sonra uğraştım)

size anlatıcaklarım biraz uçuk gelebilir ama bu istanbulda yer altı gerçekleridir inanmayacaklar şimdiden gidebilir

yıl 2008

20 yaşındayım karatede siyah kuşağımı yeni almıştım , o zamanlar ailemin durumu hiç iyi değildir karate gelebilmek için hafta sonları garsonluk yapıyordum bizim mahalledeki dönercide

kardeşim böbrek hastasıydı ve gün geçtikçe zamanı azalıyordu , hemen bir böbrek bulunması lazımdı ama bu iş o kadar ucuz değildi

klupte arkadaşların yasa dışı dövüşler organize edildiği ile konuştuklarını duydum böyle şeyleri hiç sevmezdim ama sormak zorundaydım kendimi yendim ve sordum

bizim mahalleden nevzat abi diye birisinin böyle genç sporcuları kafes dövüşlerine zütürdüğünü söyledi nevzat abiyi tanımıyordum mahallenin tipik serserilerinden miş ayrıca 1-2 sene taks yapmış

neyse maç başına kaç para diye sorduğum da kaybetsen bile 500 lira dedi kazanırsan 1500 bunu duyunca şok olmuştum o maça çıkmalıydım

ama beni nasıl bir maç bekliyordu

arkadaşım 3 gün sonra ümraniyede bir maç olacağını söyledi çeşitli ilçelerde ve komşu illerde müsabakalar düzenleniyormuş

nevzat abiyle konuşmaya gittik beni tanıştırdı

nevzatın bana ilk dediği şey :ağzın sıkı olacak aslanım yoksa bitersin

nasıl bir taka bulaştığımı bilmiyordum ama dövüşmek için bir amacım vardı ve dövüşecektim gerisi tefarruattı benim için

akşam 7 gibi bizi hafta sonları garsonluk yaptığım dükkanın önünden aldı arkadaşımla bu arada arkadaşımın adı faruk o dövüşmeyecekti ben dövüşecektim

gittiğimiz mahalle gece kondularla doluydu ve depo gibi bir yere geldik büyük ve genişti

soyunma odam olması biraz egomu tatmin etmişti kırık dökük ve içinde 2 sandalye olsada

dövüşe isteyen mma eldiveniyle isteyen çıplak elle çıkıyordu başkada birşey takılmıyordu

ben bunu sıradan bir yasa dışı dövüş organizasyonu sanarken

nevzattan duyduğum cümleler beni yıkmıştı

nevzat:bak ya ölüp hastahanelik olup çıkacaksın yada sağlam içeride hakem olmayacak burda ki kişiler maçlara 20-30 lira basmaz gelenlerin en fakirinin en azından bir fabrikası vardır çok büyük bir işe kalkıştın eğer hastahanelik olursan yolda tinercilerin sana saldırdığını sonrada seni biz bulup hastahaneye getirdik

bunları duyunca korkudan gözlerim doldu allahım ben ne tak yiyecem şimdi dedim yüzümün dağılma sakat kalma ihtimalim bile vardı orda köpekler gibi dövüşecektim alacağım parada kazanırsam 1500 lira ne takuna yetecekti kardeşimin

ama

nevzattan birde iyi haber duydum karşımdaki rakibin sadece 1 yıldır tekvandoyla ilgilendiği ve kafesin dar olduğuydu yani karşımda bir tak yapamıcaktı

bu beni umutlandırmıştı

ve kardeşimin o halini düşününce dahada hırslandım ve farukta beni gaza getiriyordu salona girdiğimde herkes birden bana doğru baktı alışık değilim böyle şeylere heyecanlandım sonra dans ederek yürümeye başladım ve kafese girdim

faruk benim kardeşimin hasta olduğunu ve onun için kavga ediceğimi biliyordu gitmiş nevzata söylemiş ve yanımdaki sunucuda kardeşi için filan dövüşecek diyince şok oldum ve taraftarladan alkışlama sesleri geldi hepsi kravatlı binlerin tekiydi

meğerse burda dövüşenlerin ya bir hikayesi olacakmış yada bir amaçları maçı zevkli hale getirmek için hikayesi olmayana da uyduruyorlarmış ama benim bir hikayem vardı hemde tam hayatın içinden

rakibimi küçümsemeye devam ederken heyecanlanıyordum nasıl birisi olduğunu merak ediyordum

karşıma vucudunun her yeri kas dolu bir bin çıktı meğerse aslında bodycmiş ben o zaman sanırım 70 kiloydum o binte bi 85-90 vardı allahtan avantajım bu kas kütlesi yaptığı 1 aylık tekvandodan bir verim almamıştır çünkü yapanlar bilir bacakları filan esnek değildir

ama gözümü korkutmuştu bin ve sunucu kafesten çıktı zil çaldılar dövüş başladı durmadan dans ediyordum korkuyordum

beyler hikayeyi gibmeyin bakın ayıp hayat hikayemi anlatıyorum kardeşime bari saygınız olsun

sonra bu bana 2 tane yumruk salladı ömrü hayatımda o kadar sert darbe yememiştirim herhalde kick takstan alışıktım ama bu gerçekten hayandı ve son gücüyle vuruyordu ama tekniği sıfır dı bunu 2.yumruktan sonra farkettim

yumruk atmasını bekledim geri çekildim buda tüm vucudunu kullanarak attığı için yumruğu ileri doğru gitti arkasından ensesine tekmeyi patlattım seyircilerden alkış sesleri geliyordu

bu king kong sinirlenmişti ve daha kızgın bir şekilde üstüme gelmeye başladı

bana 2-3 yumruk kombinasyonu yaptı ama etkili olmadı sonra ben hızlı bir şekilde karateden 1-2 teknik uyguladım ve en sonunda kafasına bir tekme attım sersemlemişti

bu işime geldi ve 2-3 yumruk attım ama sonra düzeldi 2-3 yumruk salladı bana ve en son boğazına attığım peş peşe zincir yumruk kombinasyonuyla nefesi kesildi boğazı hassas bölgesiydi ve baygınlık geçirdi evet bu ayı oğlu ayıyı devirmiştim

hocalarında dediği gibi teknik bir kez daha galip geldi

hikayeyi gibenler nick altınızın dıbına koyucam siz devam edin

sonra ben deli gibi sevinmeye başladım ve o sevinçle tellere filan tırmanmaya başladım

sonra faruk ve nevzat geldi sevindik işte neyse soyunma odasına geçtik bi güvenlik görevlisi gelip parayı verdi ve nevzat bini paramda 200lira aldı komisyon koçum dedi bari 100 lira alsaydın dedim bidahaki maça öyle yaparız dedi sinirlendim çünkü orda kafeste canını ortaya koyan bendim

ve eve dağıldık babam kızdı bir şey demeden odama geçtim bu arada beyler üniversite sınavlarına hazırlanıyordum spor akedemisi için ilk sene sınava giremedim 2.senede tutturdum ama parasızlıktan gidemedim bu sene gidecektim ama burslu kazanmayı hedefliyordum

ertesi gün sürekli bir iş bulmak için iş ilanlarına bakmaya başladım çünkü bu böyle olmayacaktı 1200 lirayıda sakladım odamda

iş aradım saat 5e kadar birşey bulamadım gazate ilanları aldım ama telefon açmaya kontörüm yoktu

mahallede boş boş dolanırken önümde siyah bir araba durdu ve kapı açıldı 50 yaşlarında nur yüzlü bir adam takım elbiseli muhtemelen iş adamı gel evlat dedi

arabaya bindim

dün akşam beni izleyenlerin arasında onunda olduğunu ve beni koruma olarak işe ve bundan sonra sponsorum olmak istediğini söyledi , ve kardeşimin hikayesinide dinlediğini dün akşam kardeşim için en iyi şartların hazırlanacağını söyledi ama neden bir sürü benim gibi sporcu vardı bunu sormaya cesaret edemedim ne derse kafamı salladım sonra bi baktım evimin önüne gelmiştik bana bir adres verdi yarın buraya saat 8de gel dedi

akşam uyayamadım gece 1 gibi yattım en son ve sabahta az kalsın geç kalacaktım beyaz bir gömlek deri montum ve altımda kot pantolon ile verilen adresse gittim gittiğim muhit zengin muhitiydi

bir villanın adresiydi beyaz karttaki adreste

evin önünde korumalar vardı

beni içeri aldılar ve patronun birazdan çıkacağını ve beklemem gerektiğini söylediler patronun acelesi vardı bu arada patronun ismini veriyorum ama yalnış isim çünkü züte gelmeyelim beyler ismi kenan , aceleyle çıkarken beni gördü ve yönünü değiştirmedi aceleyle burada duracaksın arkadaşlar sana yardım eder dedi

ve öbür korumalara beni gösterdi patron gitti diğerleri yanıma geldi ve evin arkasına geçmemi istediler tek başıma orda öyle mal gibi durdum tam 5,5 saat arada sırada yanıma gelip açmısın diye soruyorlardı tek bi kere ayrıldım oda tuvalete gitmek içindi

saat 7 gibi filan dı galiba patron geldi ve neşeliydi artık ne olmuştu bilmiyorum beni çağırdılar eve girdim evdeki hizmetçiler taş gibi taşlardı

arif beyin karısı ölmüş ve 20 yaşında bir kızı var kızı da çok çirkindi amk

ama hizmetçiler bi içim su

arif bey : bak ejder benim erkek çocuğum yok olmasını çok istedim ama olmadı dışardaki sığır sürüsü 3-5 kuruş için her taku yapar ben seni yanıma koruma olarak değil yoldaş olarak aldım bundan sonra yakın korumalığımı ve şöforlüğümü yapıcaksın dedi

ben:araba kullanmayı biliyorum ama ehliyetim yok

arif bey:orası kolay 2 haftada çıkartırız hem benim arabamda ehliyet sorucak polis varmı deyip kahkaha attı

onun bu özgüveni banada güven vermişti ve birden mutlu olmuştum , ve şimdi evine gidebilirsin çocuklar seni bırakacak yarın kardeşin ile gel yarınımı sana ayırıyorum bu arada değerimi bil kardeşini hastahaneye yatıralım dedi

eve gittim annemle babama olanları anlattım patronumunda beni salonda gördüğünü söyledim onlarda hem iş bulmama hemde kardeşimin iyileşicek olmasına çok sevinmişti

sabah oldu 10 gibi bizi bir jip aldı ve villaya gittik ordanda hastahaneye geçtik hastahane 5 yıldızlık yani o kadar tabi patronun karşısında millet el pençe divan , hastahane sahibi bile kardeşimi görmeye geldi normalde gitsek güvenlik bizi gibine takıp bilgi bile vermezdi benimde açıkcası biraz zütüm kalktı sonra

kardeşimin 1 hafta içinde ameliyat olacağını böbreğin bulunmak üzere olduğunu söyledi arif bey çok sevinmiştim elini öpmek istedim izin vermedi ve bana sarıldı o zaman gerçekten beni sadece koruma olarak görmediğini anlamıştım

sonra annemleri aradım geldiler , geldiklerinde güvenlik içeri almamış bunları aşşağı indim ve güvenlik beni görünce yine hazırola geçti ve bende o züt kalkmasıyla çocuğa bir tokat attım sen kimi içeri almıyorsun diye tabi sonra acıdım annemler yukarı çıkarttıktan sonra inip özür diledim

sonra 30 dk sonra patron beni aradı çabuk gel diye gittik bana küçük bir el çantasında para verdi git hem üstüne güzel bir takım çek şöyle 3-4 tanede değişik model al ayakkabı filan

yanımdaki keltoşada yardım et arkadaşa dedi

gittik önünden bile geçerken ezildiğim mağazalara keltoşu orda herkes tanıyordu ona bile özel muammele yapıyorlardı

bu arada adamın lakabı keltoş kendide kel zaten

millet keltoş bey keltoş bey dedikçe ben gülüyordum :D her neyse donumdan kravatıma kadar aldık sonra güzelde bir telefon aldık

sonra tekrardan gittik ve patronun elinde bir ehliyet vardı , al bakalım ehliyetin değince çok şaşırdım onun sadece gücünün arabalardan ve evlerden ibaret olmadığını anlamıştım tekrar teşekkür ettim

ve artık burda kalmamı istedi haftada 1-2 gün annenlerin yanına gidersin dedi evde kalmam için , normalde 2 günde bir tabi hastahaneye gidiyordum

neyse böyle 1 hafta geçti herşey çok güzel artık şoförüyümde her takunu bana anlatıyor , kardeşimin ameliyat günü geldi o günde maç varmış ve bir arkadaşıyla iddialaşmış arif bey

bu maça çıkmak zorundasın kardeşin tamam anlıyorum ama bu maç çok önemli dedi bende adam o kadar bana şey yapmış ne yapabilirim peki dedim maç yerine gittik ama kardeşim aklımda helalleşemedim bile

maçı anlatmıcam maçı kazandım rakibim çerez gibi geldi zaten bana

maçtan çıktıktan sonra arif bey bana sarıldı ve başın sağolsun dedi o an başımdan aşşağı kaynar sular döküldü sadece dizlerimin üstüne çöküp ağladığımı hatırlıyorum

dıbını gibtimin doktoru bir beceriksizlik yapmış ve kardeşmin hayatına maal olmuş 5 yıldızlı hastahane bide dıbına kodumun yeri tabi beni kaldırdılar gittik hastahaneye morga girdik ben kardeşimin ölüsüne sarılarak ağlamaya başladım sonra babam filan geldi beni çıkarttılar kardeşimi çok severdim ben gardaşımdı o benim

sonra buraları geçiyorum işte arif bey bana git cenazeni göm gel dedi memlekete gittik bu arada arif beye sinirliydim çünkü onun yüzünden kardeşimle helalleşememiş onu son kez görememiştim

içimde bu hep bir ukte olarak kalacaktı neyse cenazeden sonra geldik bende evdeki sakladğım paranın yerini annemlere söyledim biraz idare edin ben yolluyacağım tekrar dedim

ve tekrar villaya döndüm sadece işimi yapmak istiyordum

arif bey bana artık bey diye değil abi diye hitap etmemi istedi

bende artık arif abi demeye başladım 1-2 hafta böyle geçti ve bunda onun suçunun olmadığını anladım ve her şerde bi hayır vardır diye düşündüm ona kızgınlığım geçmişti hatta artık daha yakındık evde oturup pes filan oynuyorduk

her neyse maaş günüm geldi paramı istemye gittim utana sıkıla maaş işini konuşmamıştık dicektim ama nasıl dicektim o kıyafetlere harcadığım para 4 milyar vardı ama bunu ben istememiştim