+20
Aradan aylar geçmişti. Şuana kadar hiç bir sıkıntı yoktu. Bazı zamanlar babayla ters düştüğümüz noktalar oluyordu elbet ama ne o ne de ben çok üstüne varmıyorduk. ikimizde geleceğimiz için ortak şeyler düşünüyorduk çünkü.
Bir gün Abdül beni aradı. "Efendim rahatsız ediyorum ama baba sizi görmek istiyor çok acil" dedi. Sesi de çok heyecanlı çıkıyordu. Hemen atlayıp babanın evine gittim.
Kapıdaki adamlara sorduğum da babanın korulukta olduğunu söylediler. Koşar adımlarla yanına gittim. "Beni emretmişsin buyur baba" dedim
Babam suratıma şöyle bir baktıktan sonra "Oğlumu bulmanı istiyorum senden" dedi. Benim tam olarak anlamadığımı görünce devam etti. "Kaçırıldı. Şuan nerde bilmiyorum. Onu benim için bul" dedi.
Bende emrine itaat edip hemen arkamı dönüp giderken seslendi ve "Onu bana sağ getir" dedi. Ama o da biliyordu ki ölüsünü bulmak daha kolay işti.
Bütün bir hafta boyunca her yeri didik didik ettim. Gittiği mekanlara tek tek hesap sormaya gittim. Çevreye soruşturdum. Tanıdık eski kulağı kegiblere haber saldım ama hiç bir yerden ses seda yoktu. Zamanında dövdüğüm sonra da kin beslediğim adamı bulma konusunda hiçte iyi değildim
O günlerin birinde babanın evine bir kargo gelmiş. Kargoyu açıp baktıkların da ise oğlunun serçe parmağını görmüşler. Baba istenilen yere gelmez ise hergün bir uzuvunun daha ona geleceğini söyleyen bir de not bırakmışlar. işte işlerin taka sarmaya başladığı yerdeyiz
Devam beyler şukularınızı ekgib etmeyin