Nolabilir ki? dedim Bişey olmadı sadece tutamadı kendimi dedim güldüm ciğerimle yüreğim yanarken. Bilmiyordu karşımda oturduğu için ne kadar mutlu olduğumu bilmiyordu onu ne kadar sevdiğimi ve bilmiyordu doldurulan her rakının günahıni seve seve üstlendiğimi bilmiyordu ben onu o başkasını seviyordu ya en çok bu yakıyordu. Sağolsun rakı vardı ateşimi azda olsa söndüren derdime derman olan. Neyse baktı benim yüzüm düştü yazık yavrum 'Gelin gitmiyosun ağlama bu kadar' dedi güldü o gülünce bn de güldüm. Sonra nedendir bilmem sordu her ne kadar istemesem de o lanet soruyu:
Sen, sen hiç sevin mi birilerini?' dedi. Sustum uzun süre. Sonra bi nefes bi rakı başladım konuşmaya:

Devam reez

'Ben' dedi 'Çok sevdim ama öyle böyle değil. Çok dedim diye de yanlış anlama kulu köpeği olmadım zaten kula kulluk edilmez ki.' dedi güldü hafiften. 'Bakışları bi değişikti ne bileyim hayali filan bile mutlu edebiliyodu ama hayal işte. Zaten herkes hayallerde mutludur... ' dedi dikti rakıyı kafaya tak vurdu masaya devam etti sonra. 'Ne diyordum hah hayaller herkesin mutlu olduğu o güzel diyarlar. Benim de vardı o diyarlardan ama sonrasında betonlaştı oralar. Bi kızın hayalleri genelde masumdur kötülük bulamazsın içinde. Ha burdan da şunu anlama ben demiyorum ki kızlar melek ama melektim onun yanında o bunu bilmezdi.' sustu bi süre bardağa vurdu parmağıyla 'Boş kalmasın.' dedi. Doldurdum. içti bi iki yudum sonra devam etti 'Sevdim ben onu daha 15 yaşımdayken sevdim mahalleden tanıştık. Bi bigibleti vardı. Sarı siyah ve kırmızı. Bende bigiblet sürerken gördü beni bende onu o an bi düştü bigibletten sanki toprağa değilde kalbime düştü o an. Neyse uzatmayayım tanıştık kaynaştık filan bi gün dedi Sevgilim ol dedi oldum Hayatım ol dedi oldum bi gün bi baktım başkasıyla benim daha doğrusu bizim yatağımızda kucak kucağa o gün orada gömdüm masumluğu daha da sevmedim kimseyi.' dedi sustu ve eğdi kafasını. Saçlaro kapadı çehresini kaldı bi süre bi baktım elinde ki bardağa akıyo gözyaşları tutamadım kendimi başladım ağlamaya ama sesim çıkmıyo benim. Bi iki dakika sonra kaldırdı kafayı gördü beni. 'Noldu' dedi ? Sustum ve:

Aynı masadayız tabi rakılar mezeler herşey önümüzde gönlümüzde önce neşe sonrasında rakının ve alkolün dozuyla artan gam ve keder. Güzel ve kalabalık başlayan gece yavaş yavaş yalnızlaşmaya ve güzellik yerini acıya bırakmaya başlamıştı. Belki ertesi sabaha bu masadan bize kalan tek şey baş ağrısı olacaktı ama olsun şuan için değerdi bunlara. En önemlisi de masada o vardı ya en çokta ona değerdi.
Demiştim ya neşeli başladı sohbet. Herkes gülüyo eğleniyo kahkahalar yükseliyo filan. Takır tukur rakı bardağının sesi geliyodu. Artık kimseler kalmamıştı ve masada 2 kişiydik. Muhabbet zamanın da yavaşlamasıyla artık kederlenmeye başlamıştı. Konu bitti aynı anda ne hikmetse rakılar da bitti aldım şişeyi doldurdum ekledim suyu koydum önüne. Bi sürelik bi sessizlik oldu sonra canımı yakan kelimeler döküldü ağzından...