sıkıntılarımın başı ailemdi o zamanlar babam içkici aile birliği yok evde huzur yok her gün bir kavga tartışma sürekli bi gerginliğin içinde büyüdüm ayrı bi odam bile yoktu durumumuz iyi olmadığından kışın evde tek odada soba yakar orada kalırdık hani o tartışmadan kendimi uzaklaştıracağım ortam bile olmadı

hayatımda en çok üzen durumlardan biri şudur hiç unutmam hiç unutmayacağım ve babamı da bu yüzden hiç affetmeyeceğim bir olay.. benim kız kardeşim oldu çok sonradan ve onun doğup eve getirildiği gün babam eve içkili geldi ve o gün annemi dövdü..

lisede içime kapanık olduğum 1. sınıfta kimseyle arkadaşlık kurmuyodum fakat serseri takılıyodum bi sevgilim oldu lise 1 de ilk dönem 9 zayıf getirdi o sevgili bana dayak da yedim küfür de yedim ama gidip babama bana böyle yaptılar diyememdim

kız ayrıldı benden 2. sınıfın ikinci dönemi. tabi ben kendimi yerden yere vuruyorum içki içiyorum içime kapanıyorum anlatacak kimsem yok ailem bi taraftan sıkıntı bu kız bi taraftan sıkıntı okul bi taraftan sıkıntı e çalışıyorum amelelik yapıyorum o bi taraftan hayatımın dıbına koydu neyse 2. sınıf bitmek üzereyken aradan 1 ay geçti bununla her şeye rağmen barıştım belki düzelir belki sever diye belki gerçekten sevip aşık olur benim gibi diye

hep içime kapanıktım derslerim de iyi değildi hayatımda sadece 2 kere teşekkür aldım biri 4. sınıfın ikinci dönemi diğeri de lise son 2. dönem liseyi de kazanamadım zaten dersane falan hikaye göndermemişlerdi o kazanamadığım an tüm arkadaşlarımdan da uzaklaştım çünkü hepsi bi liseyi kazandı. Lise kazanma mevzusu ben ilçede olduğum için ilçede anadolu lisesi falan yoktu merkezdeydi arkadaşlarım merkeze gitti yani

ama evdeki durum hala kötü evimize çağıramıyodum o arkadaşımı babam eve içkili gelip huzursuzluk çıkarır diye düşünsenize evinize babanız yüzünden arkadaş getiremiyosunuz

liseyi bi şekilde sefillikle dertle bitirdim uzatmadım ama dikkat hehehe arkadaşlar benim kendimin yani en sevdiğim özelliğim hırsımdır hani hiç üniversite kazanacak bir öğrenci değildim taa ki o lisede tanıştığım arkadaş üniversite kazanana dek sıfırdan başlayarak üniversite kazandım

fon müziğine devam...

https://www.youtube.com/watch?v=rUgUrVWmabE

düşünsenize üniversite kazanıyosunuz kayıt olmaya yalnız gidiyosunuz ve bilmediğiniz bir şehirde yalnızsınız ya arayacak soracak kimseniz yok kalcağınız yer yok neyse tek başıma gittim kaydımı oldum bi kaç gün öğretmenevinde kaldım öğretmenevine de yolda tanıştığım bir amca soktu beni

Gözlerim yaşardı lan seviyeye bak.

tabi bu kız beni aldatıyo ama benim bundan haberim yok kız yaramaz bi kızmış benden önce de benleyken de

tabi arayan soran yok ne babamın akrabalarla arası iyi olmadığından hiç bir akraba da arayıp sormadı bile ne yaptın diye bi annem aradı hep neyse üniversiteye başladım üniversite 1 ve 1. dönemin başında bi kızla tanıştım ve hayatımı gibeceğinden habersizim tabi.. Ama ben tutunacak bi dal arıyorum

tabi bu mezun olup gitti benden büyüktü ya kız istanbulda bu arada

aşkın 3 çeşidi vardır.
1-aslında tam olarak aşk değildir, kişi kendini aşık olduğuna inandırır. zaman geçtikçe unutur, yıllar sonra gerçekten aşık olmadığını anlar.
2-gerçek aşk, hayatın boyunca unutamazsın. tam unutacakken, ufacık bir anı canlanır gözünde. sonuç olarak ömür biter ama unutulmaz.
3-platonik aşk( https://www.youtube.com/watch?v=EoXjantgCGM )
kişi hiç bir zaman gerçek duygularını karşı tarafa açıklayamaz. unutulması 3-7 yıl civarı sürer kişiden kişiye göre değişiklik gösterir.

derler. dünyanın en normal seyiymiş gibi derler

tuvalete kadar gittim lan sakin olun.

https://www.youtube.com/watch?v=jPRMKryEZqw

edit: aceleyle açtım seversiniz umarım.

hayırlı geceler beyler benden de bir şarkı gelsin size https://www.youtube.com/watch?v=BWpBdPF-ddU

Bakın arkadaşlar, ben öğretmenimi ortaokulda tanıdım. ilk defa sekiz yaşında küfür ettim, sigaraya on dört yaşında başladım. Hayattan insanlara bir zarar gelmeyeceğini öğrendiğimde en yakın arkadaşım, aşık olduğum kızı gibiyordu. Sonra araba yıkama yerinde çalışmaya başladım. Hayattan insanlara zarar gelmez anlayacağın. Siz yıllarca bilmem kaç tane huri ile beraber olacağım diye yaşıyorsunuz. Garip garip iyilikler yapıyorsunuz etrafınıza, zekat veriyorsunuz, kurbanda et dağıtıyorsunuz, para veriyorsunuz filan ya… Hah ben onları yapmayacağım. Ama beni yargılayanlarla gelsek o kıldan köprüye –Neyzen baba çok yaşasın- benim başım sizinkinden daha dik, geçerim. Aslını isterseniz. Ki istersiniz. Benim aklım hala en yakın arkadaşımın gibtiği kızda. Ha, derseniz ki, “Hala seviyor musun o kızı?” inanınumurumda değil. Benim aklımın onda oluşunun nedeni başka, “ulan madem arkadaşımaydı niyetin, neden beni terk etmedin?” sorusunu soramadığımda. Ha soramaz mıydım? Sorardım. Neden mi sormadım? Çünkü ben öğretmenimi ilkokulda tanıdım. Kısaca, yani şu etrafımızda gördüğünüz herkes, her şeyi tanıdığımda yirmili yaşların başındaydım. Yirmili yaşlarımda bir kıza daha aşık oldum. Bakın, ben size bir şey söyleyeyim mi? Ben ömrümde bu kadar güzel gülen bir kadın görmedim. Gece yattık, sabah kalktığımda eser yoktu gülüşünde. Ona da sormadım. Ben kimseye bir şey sormadım. Herkese “gibeceksen beni gel gib ama isyan bekleme” dedim. Şimdi siz beni öldürseniz de, gibip, bir kuyunun içine ayağıma taş bağlayıp atsanız inanın size de sormam, size de isyan etmem. Ha diyeceksiniz ki, “Sen de gibinin keyfine yaşamışsın.” Hayır, ben gönlümün keyfine yaşadım. Küfür ettiğim yaşımı da, sigaraya başladığım yaşımı da unutmadım. Bir ustam vardı benim bu dükkanda. Rahmetli öyle iyi bir adamdı ki… Onu da öldürmek istedim. Karısı aldatıyordu. Oğlu desen ciğeri beş para etmez herifin teki, bir gün dükkana geldi para istedi ustadan, e kasada para yok, tutturdu para diye. Bir iki bağırdı, çağırdı, ustayı tehdit etti gitti. Bizim usta bir ağladı burada. koskoca adam dıbına koyayım Ben hayatımda arkadaşımın gibtiği kızdan sonra kimseye bu kadar üzülmedim.

geceniz güzel olsun beyler benim de anlatacaklarım var dinlerseniz eğer.

Bana göre aşk sadece o zaman o saat o gün sevmektir ne zaman kavuşursan işte o zaman azalmaya başlar yerini kin ve nefret alır evet bende böyle başlamak istedim