+4
-1
bir çağrı, bir davet, bir kampanya.
ilim için, bilim için, insanlık için, maliyetinizi karşılayamayan hayatlarınız, bedenlerinizde kıymet bulsun diye...
yani kadınlar diyorum; çünkü, 5 para etmez ruhunuzun kaplayan bedeniniz bir işe yarasın diye.
bir de arkadaşlar çok sitemkar, bilimsel başlıkların olmamasından mütevvelit. yine ne varsa erkeklerde var gördüğünüz gibi.
neyse konuya geliyorum;
geçenlerde, body worlds sergisindeydim, gerçekten enteresan bir deneyimdi, vidyolardan defaatle izlemek yeterli değilmiş bunu anladım. içeri girişte ölüm tabelası, çıkışta da yaşam tabelası olsa daha etkileyici olurdu sanki, içeri buram buram ölüm kokuyordu vesselam. bu sergi bildiğiniz ve duyduğunuz üzere; plastinasyon denilen bir yöntem ile gerçek insan bedenlerinin anatomik, fizyolojik ve tıp açısından izlenebildiği bir sergi. mercimek kadar küçük embriyolardan, şeftali gibi tüylenmiş 21 haftalık bebeklerden tutun da koca koca insanların gerçek bedenlerin sergilendiği, insan vücudunun zarif formunu keşfedip, stres altında ve hastalık zamanında nasıl kırılgan olduğunu ve sağlıklıyken de nasıl müthiş bir güce ulaştığını gösteren, temel amacının sağlık eğitimi olduğu bir alanda, işe yaramaz vücudunuzun böyle önemli bir iş için kullanılmasını istemez misiniz?
hem düşünün yahu, adamlar 1500 saat sizin bedeniniz için uğraşıyor, vakumluyor, gazlıyor, ışık ısısı veriyor vs. koca bir yıl harcıyor, bedeniniz üzerindeki son dokunuşlar bunlar veee binlerce insanın gözlerini belerterek bakacağı, tüm kas sisteminizi, vajişiniz ve klitorisinizin kurumuş halini, göz çukurlarınızdan fırlamış gibi gözlerinize, kaçamak bakışlara ortak olacağınız bir alanda ölü bedeninizle yıldız oluyorsunuz. ben daha çok geçmişlerini imgeledim cesetlerin.'vay anasını! abicim acaba senin ruhun nerede şuan?' kimbilir kimlere ne eza cefa çektirdi bu eller? kimbilir hangi masumun kanına girdi bu beden?' sorularıyla sorgulamaya çalıştım, sonra kalbine indim ve hemen gözlerimi gözlerine değdirdim, yine aynıydı yav, kimbilir ne necaset dolu bir kalbi vardı? neyse malum o disko topu gibi sarkan memelerine baktım, 'kesin utanmıştır ya benden, kesin' iç sesiyle tekrar gözlerine koşturdum, yok canım hakikaten pek arsızdı. bir abimizin vücudundaki organ ve kemiklerin, çekmeceden çıkıyormuş gibi sergilenmesi de hayli ilginçti. 96.000 km'nin üstünde görünen cesetler vardı yahu.
bir başka yerde bir ablamızı haşlamalık et gibi dilim dilim dilimlemişlerdi, insanın aklından 'ilik çok faydalı bir şey' diye geçmiyor değil hani, birinde de kas sistemini tamamen kemikten ayırarak sergilemişlerdi, açıkta kalmış pastırma gibi gözüküyordu, enteresan yani. içerideki küçük çocukların en çok dikkatini çeken şey vajinave zımba görüntüsündeki göğüslerdi, hepsi elini uzatarak 'aaa baba baaaakkk, vajişi gözüküyooo' diye ellerini ağızlarıyla kapatıyordu. sanırım çocuklar, bu işin daha nü kısmındaydı. ziyaretçi defterine de daha çok 'çok ayıp şeyler yapmışsınız' gibi şeyler yazmışlardı veletler. ha birde alkol ve sigaradan bomtak olmuş ciğerler ilgilerini çekti,
yani sırf o temiz, narin ciğerlerin melun alışkanlıklardan uzak kalması için, daha çok alkol ve sigara tüketip ibretlik bir beden ortaya koyabilmek için dahi yapılması gereken bir bağış bu. son gününüze kadar aklınızdan çıkarmayın derim.
hadi, hemen, şimdi, bağışlayın o işe yaramaz bedenlerinizi inci kadınları.
edit:imla.
