/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 33.
    +2
    Bir şukuyu ekgib etmeyin beyler, her şey sizler için..
    ···
  2. 32.
    -1
    At yalanını gibsinler pic
    ···
  3. 31.
    +4
    ak bakayım olur mu sana, üstüme bordo bi ceket attı, parlak ile mat arasında tuhaf bir pırıltısı olan yakaları, kollukları falan siyah bir ceketti. Daha geçirmeden üstündekiler sana yakışmış ama bu halle gidemezsin dedi ve siyah kumaş pantolon ve beyaz bir gömelk verdi, çabuk giyin, altınada şu kunduralardan çek fazla zamanım yok bekletme beni dedi ve çıktı. Bende bana verdikleri giyerken melisi düşünüyordum. melisi ve bizimkileri. elime telefon geçse anında arayacaktım onları. soyunup giyinemem 15 dakkayı ya buldu ya bulmadı. parlak geniş yakalı ceketim parlak kunduram ile aslında cidden pekekente benziyordum. içimde iğrenilecek derecede bir hoşluk vardı. Aynanın karşısındayken Halil girdi içeri. içimdeki sesle aynı fikirdeydi.
    Amma pezevenekmişsin ha sende. Boz saçlarım, hafif kahverengi kirli sakalım, takım elbisem ile tek eksiğim kolye ve bilimum takılarım kalıyordu. Unuttuğum şeyi de halil hatırlattı.
    Gel silahını da verecez sana
    ···
  4. 30.
    +3
    Dün akşam ağır abi takılan bu adamın şmid kığılıdaki reyon görevlisi rolüne bürünmesinin verdiği şaşkınlıkla konuşamadım, yüzünğ bana döndü ve sorusunu yineledi konuşsana lan it senle mi uğraşacam bütün gün ? Gergin olduğu her halinden belliydi ve bu adam reyon görevlisi gibi naz çekmezdi.
    -Şu en sağdaki bana olur herhalde, göz kararı söylemiştim, alsında olup olmaması gibimde değildi. Adam şöyle bir baktı ve sonra bana dönüp sırıttı, iş görüşmesine gitmiyorsun, sen pezeveksin, dedi
    Altı üstü küçük bir iş diye kendime telkin ediyordum ama direk yüzüme vurması kendimi farklı hissettirdi. tuhaf oldum, tiksineceğimi düşünürdüm ama garip şekilde bana sırıtarak sen pezeveksin demesi tebessüm ettirmişti
    ···
  5. 29.
    +4
    Merdivenleri çıkarken dışardan tek katlı durup nasıl iki katlı olduğuna hayret ediyordum evin. Üst kat alt kattan çok küçüktü ve bu sefer toplam 6 oda saymıştım. stresim de biraz dağılınca odaların oldukça basık olduğuna kanaat getirdim. Sanki adamların yatabileceği küçük kulübeler gibi yapılmıştı.
    Neyse girdik merdivenlerin yanındaki odaya. Odada bir sandalye duvara monteli ayna ve duvarın tamdıbını kaplayan bir dolab vardı. Halil dolabın kapağını ardına kadar açtı. Dolab renk renk takım elbise, kravat, ayakkabı doluydu. Omzunun üstünde bana seslendi,
    Kaç beden giyiyon la
    ···
  6. 28.
    +5
    3 kişi otumuş menemen yiyiyordu. Masaya yaklaşınca beni kaldıran adam ayağa kalktı. O kalkınca diğerleri de bana döndü.
    -Size afiyet olsun dedi ağzını silerken,
    -Sağolasın Halil abi. Halil denen adam geldi yanıma dün akşam Cihat abiyi duydun, bu gün senle işimiz var aptallık yapma, akşam işini hallet sonra gibtirip gidersin kendi hayatına. Kolumdan çekiştirip eve sokacakken dur du ve açmısın la, dedi. Fazlasıyla açtım o kadar da rahat değildim. Yüz ifademden anladı sanırsam, iş bitsin yollarım odana bir şeyler dedi ve tekrar üst kata çıktık
    ···
  7. 27.
    +6
    Çıktım koridora, sağda solda kapılar, en sağda alt kata inen bir merdiven var. Kaçmak gibi bir amacım yoktu kaldı ki kapıyı açık bırakmışlarsa çok fuzuli bir uğraş olurdu kaçmaya çalışmak. Merdivene doğru yürüdüm. Etrafı da dinliyordum ama hiçbir şey duyamadım sadece kendi ayak sesim vardı. Usul usul indim alt kata. Hemen sol tafafımda bahçeye açılan bir kapı, kpaının az ilersinde kahvaltı yapan 3 koruma vardı. 1 si dün akşamkiydi. Gözgöze gelince el hareketiyle geel işareti yaptı, ben de oraya doğru yürüdüm.
    ···
  8. 26.
    +3
    Yakın arkadaşlarım hatta bazen ailem bile kimi durumlardaki aşırı rahatlığımdan şikayet etmiştir. Benimkisi de nasıl bir rahatlıksa kafayı vurup yatmışım. Sabah kalktığımda odaya süzülen güneş ışıkları gözümü kamaştırıyordu, camdan dışarı alabilidiğince yeşillik ve şehir manzarası, burnuma gelen sıcak ekmek kokusu... Bahçede eli silahlı iki adam görüp de olayın ciddiyetine geri dönmesem kendimi rüyada hissedecem. Gün ışığı sayesinde odayı daha rahat inceliyordum. Aşırı sade bir odaydı kayda değer hiçbir şey yoktu. Bilinçsizce kapıya doğru yürüdüm. Her ne kadar kilitli olsa da içgüdesel hareket işte. Elimi attım kapı koluna. Kilitli değilmiş
    ···
  9. 25.
    +4
    Kanım dondu şerefsizim, cümlesini tekrarladı, bana bir pekekente mal oldun. duraksadı ve bana baktı. Hatanı telefi edeceksin. Daha bir şey dememiştim ki adam tüm planı yapmış kafasında anlatmaya başladı, Yarın akşam 8 de 2 huuryu buradan alacaksın, adrese zütürüp bekleyeceksin sabaha doğru işleri biterse alıp buraya getireceksin, sonrasına memnuniyetime göre bakarız. Araya girmeye çalıştım ama izin vermedi, sen gibimde değilsin ama o kızlara bir zarar gelirse o petroldeki manitanı nefesi kokan tecavüzcülerin altına veririm, sana da canlı izletirim. Başından beri ciddiydi ama sinirlenmeye başlamıştı. Anlamıştım ama nedenini anlamamıştım. El hareketiyle beni def ederken bardaktaki içkisini bitirdi. Moda gir lan süt çocuğu, sonrasında bir şeyler daha söyledi ama odadan çıkarken en son bun kelimeli anlayabildim.
    ···
  10. 24.
    +3
    avaş yavaş konuşuyordu, sen bana bir pekekente mal oldun dedi. Sesinde en ufak bir titreme yoktu. Ne diyeceğimi bilmiyordum. Ağzımda geveleyerek ancak ben, ben bir şey yapmadım diyebilidim. Bardağındaki içkisinden kocaman bir yudum aldı ve elinin üstüyle dudağını sildi, ilk defa gözgöze geldik, işte bu yüzden hayattasın ya.
    ···
  11. 23.
    +5
    Odaya almadan telefonumu almışlardı, saatte takmazdım. Ne kadar süre geçti emin değilim, yaklaşık 1 saat olması lazım. takım elbiseli adamlardan biri beni alıp büyük salona zütürdü. Patron televizyonun karşınsındaki kanepeye oturmuş sırtı bana dönüktü. Odanın diğer köşesinde beni kaldıran adam el pençe duruyordu. Odaya girince gel diye bağırdı. Ben de yanına gittim, hala yüzüme bakmıyordu.
    ···
  12. 22.
    +5
    Şehrin çok da uzak olmayan bir yerindeydik, tek katlı ence büyük ama lüks sayılmayacak bir evin önündeydik. yükesek bir yerdi, şehrin ışıkları görülüyordu. Arabadan indik, kadınlar bir şey demeden nereye gittiklerini bilircesine eve doğru ilerlediler. Beni kaldıran adam ben ve evin avlusunda bizi bekleyen patron. Beni kaldıran adamın hitabından anlamıştım. Patron değildi belki ama yanımdaki adamdan daha taşaklıydı. Yüzüme bakmadan kapat bir odaya icabına bakarız bunun sonra dedi. Başıyla onaylayarak tutu kolumdan eve doğru zütürdü, direnmedim. Direnecek bir durumum yoktu. Depo vari bir yer beklerken Sıradan bir genç odasını andıran bir odaya bıraktı beni. Kaçmaya çalışırsan ölürsün dedi ve gitti. Sesi tehtidkar değildi, açık ve netti. Yatağa oturdum ve olanları ve olacakları düşünmeye çalışıyordum
    ···
  13. 21.
    +4
    Yalnız kalmıştım, korkuyordum ciddi ciddi. Geç lan arabaya dedi. Arabadaki huurlarla karşılıklı oturuyordum şimdi. Çıt çıkmıyordu. Adamın biri yaklaştı beni arabaya atan dallamaya. Aldık abi kasetleri dedi ve adama verdi. Tamam dedi, gidelim, damlarlar şimdi. Herkes arabalara bindi. Aklımdan binlerce düşünce geçiyordu. O kayıtlar benim masumluğu ispatlardı ama şimdi yanımdaki pgibopatın elindeydi. Aracı asfalta çıktığında durdurdu ve kapıyı açtı. Lan acep beni mi indirecek, gözümü mü korkuttu derken çekti silahını, bağajı açık tofaşa doğrulttu. ilkinde ıskaladı, ancak ikinci atışta lpg yi vurdu. O karanlıkta patlayan araba tüm geceyi aydınlatmıştı sanki. Olayın üstünü kapatmak için mantıklı bir yoldu, açığa çıkar mıydı çıkardı ama o zamana kadar geçen zaman olayı gündemden uzaklaştırmak için yeterliydi Alevin ışığı ile parlayan dehşetle dolmuş gözlerimle bunlar aklımdan geçerken arabanın kapısı kapattı ve şoföre seslendi, mekana. Boğazıma kadar taka batmıştım, o zaman öyle hissediyordum. Seyit halindeydik, kafam önde, dışarıyı izlemiyordum. Kimse de konuşmadı. Gereğinden fazla hızlı gittiğimizden mi bilmem en fazla yarım saat ile bir saat arasında sürmüştü yolculuk.
    ···
  14. 20.
    +3
    Kal orda giberim belanı dedi yavşak, el mahkum kaldım orda. Ama gider dedim. yüzüme baktı aptal aptal, eve tek başına gidebilir dedim. Melisin şaşkınlıkla bakıyordu bana. Yersiz bir cesaretle gittim yanlarına umrumda değildi hiçbir şey. Tuttum kolundan bindirdim arabaya. Ehliyetinin olduğunu biliyordum. Aynı zamanda boşuna buzduolabı demiyorduk ya. Sakin ol, eve git, beni ve burayı düşünme dedim. Kafasını sallamakla yetindi. Aslında gitmek de istemiyor gibiydi ama onun burada kalmaması lazımdı. Tam kapıyı kapatacam şakağımda bir soğukluk. Pis nefesiyle omzumun üstünden konuşuyordu, birine bir şey dersen arkadaşın ölür dedi melise. Son kelimesi kafdıbının içinde yankılanıyordu. Arabanın yanından çekti beni, bende kafamı aşağı yukarı salladım. Melis ağır ağır çıktı ve karanlıkta asfaltta gözden kayboldu. Tüm bunlar 20 saniyede olurken silahın namlusu hala şakağımdaydı.
    ···
  15. 19.
    +3
    Siyah vito önümüzde durdu, diğeri arkamızda. Ne olduğunu anlamadan yaka paça arabadan indirdiler beni. iki kişi kollarımı arkadan tutuyordu. Melisi de indirdiler arabadan kızcağız ağlıyordu amk ciddiyim içim gitti. Sadece benim bırakın lan kimsiniz siz tarzından yakarışlarım bir de melisin hıçkırıkları duyuluyordu. Etrafa bakındım bizim iki huuryu marketten çıkarken gördüm. Sadece meslekleri değil içlerinde de var anlaşılan. Tahminimce onlar aradı. En son arabadan yüzünde derin bir kegib izi olan bi dallama indi vitodan. Ben susmuştum artık, Melis hala ağlıyordu. Toplayın tüm cesetleri pompanın önüne, şu hurdayı da çekin oraya. Siz de arbaya geçin arabaya . Bırakın çocuğu da bir konuşalım. Beni tutan adamlar cesetleri taşımaya gitti. Adamla başbaşa kalmıştık. huurlar arabaya geçerken beyaz elbilesi beni kesen hala bana bakıyordu, bakışlarını ayırmada arabya binene kadar. Camlar filmliydi ama hala bana baktığından emindim. Adamla göz göze geldik. Adamın gözünde nefretten çok sorusuna cevap bekleyen öğretmen bakışı vardı. Konşmak istiyordum, cesaretimi toplamıştım. Yutkundum ama sessizliği o bozdu. Melisi doğru yürüyordu ama benle konuşuyordu. Eve gidebilir mi tek başına, üzülmesin, yazık olur bu parçaya. Elini saçına attı. Kız karşı koyamıyordu. Duramazdım öyle. Adımımı attım ama silahının namlusu beni gösteriyordu.
    ···
  16. 18.
    +3
    Neden bilmem gözlerim sigara içen iki huuryu arıyordu, ortada gözükmüyorlardı. Muhtemelen özgürlüklerine kaçmışlardı, kim bilecek bu saatten sonra nerede olduklarını. Melise baktım, son sesle daha da sinmişti koltuğa. ah canım kıyamam. eve zütürsem bi avutacam bi cesur edebiyatı yapacam ama çıkmak mesele buradan. Muhtemel 2 kayıp ve 5 ceset var yerde. Olaylar çok karışmıştı. Benzinliğin etrafına bakındım. tam bizim burayı gören güvenlik kamerası vardı, içim rahatlamıştı. Ne yapacağıma karar verdim burada daha fazla kalamazdım, kalamazdık. En yakın karakola gidecektim. Evet böyle yapacaktım. Murpynin kulağı çınlasın, bu sefer o haklı çıkmıştı. Daha arabayı kaldırmadan dikiz aynasından iki arabanın petrole girdiğini gördüm, kesinlikle benzin alacak tipler değildi.
    ···
  17. 17.
    0
    Son kaldigin yerleri yazsana başkan
    ···
    1. 1.
      0
      son yere geldiğimde yazarım panpa
      ···
  18. 16.
    +4
    ardından bir tetik sesi daha, saniyeler içinde iki el ateş edilmişti. Buz kesmiş gibiydim yerimde kalakaldım. Kulaklarım çınlıyordu, gözlerimi araladım. Şapkalı dayı yerde yatıyodu şimdi. Göğsünde kurşun yarası, kalbine ya da çevresine isabet etmiş, anlayamadım çok kan vardı üstünde. Ağzından kan geldiğini görüyordum, her ne kadar az önce beni öldümek isteyen adam da olsa içim cız etti ama yapacak bir şeyim yoktu. Polis sireni yoktu, bana silah doğrultan da. Usulca arkamı döndüm. Son kalan çekirge elinde silah ve çenesine yediği kurşunla kalmıştı. Daha şapkalı dayının şokunu atamadan gözleri açık yerde yatan cansız bir beden vardı karşımda. Arkadaşlarım her zaman soğukkanlı olduğumu söylerlerdi bu yüzden ne zaman cs atsak awp yi ben alırdım, olaya bak amk. Ama ne olursa olsun o durumda sakin düşünmek zor zanaatti. CSye yeni başlamış liseli oldupum zamanlar geldi. Birileri bir şeyler yapardı, diğerleiri öldürürdü. Haritada dolaşan boş tipler var ya, heh kendimi öyle hissediyordum o an
    ···
  19. 15.
    +1
    Son kaldigin yerleri yazsana başkan
    ···
  20. 14.
    +5
    Herkes yatıyor ve kimsede hayat belirtisi yok. Ama emin olmadan kalmazdım. Haklı çıkmıştım, önümdeki çekirge yerde debeleniyordu. Az ışık çarpınca elindeki tabancayı fark ettim. Muhtemelen bizim pekekentin silahı almıştı. Ama ayağa kalakacaktan çok can çekişiyor gibiydi. Dizlerimin üstünde kalktım ilk önce. Etrafa bakıyordum. Ne geçen bir araba ne siren sesi. Melis torpido gözünün içine girmiş neredeyse. Memeleri gözüküyor ama kesinlikle sırası değil. Aslında şapkalı market tezgahına bakan dayı yat lan yere diye bağırmasa daha çok bakardım o memelere de önce can sonra am. kafamı sola çevirdim. Adamın beni telkin eden bir havası yoktu direk beni pozisyona getirip öldürmek istiyordu belli. Şimdiye kadar hep korktuğumu sanardım. ilk defa iliklerime kadar hissediyordum. Abi dur ben, dhaa cümlemi tamamlayamadan hatta ağzımı bile açamadan kes lan huur çocuğu diye bağırdı ve alnıma dayadı silahı amk piskopatı. Sağlıklı bir insan aklından hayatını geçirirdi öyle bir durumda, ben dayının eski vadicelerden olduğu düşünüyordum amk. Aklımda da laz ziyanın sesi. Gözlerim kapalı arkada fon müziği oy asiye açmışım, saykoluk bu ya gülümsemeye çalışıyorum bir de. Ardından tetik sesi.
    ···