Ertesi gün iş ilanlarına bakmaya başladım. Birkaç gün dinlenip tekrar işe başlamam lazımdı sonuçta.
Evim kira değildi. Aileden kalan tek miras. Tek çocuktum ve bana bu ev kalmıştı.
Birkac ilanı aradım fakat maaşları pek iyi değildi.
Liseden sonra okumadim. Liseyi bitirdiğim yıl annem ve babamı kaybettim. 19 yasında lisem bitti çünkü 1 yıl geç yazıldım okula.
Trafik kazası geçirmişti annem ve babam tatilden dönerken. Ben evde kalmıştım gitmemistim.
O günden beri bu evde yalniz yaşıyorum. Pek arkadaşım olmadı. Lisede bilgisayar okudum ama staj haricinde hic bilgisayar işinde çalışmadım.
Her çalıştığım yerde kendimi farklı bir insan olarak tanıtıyordum. Benimde hoşuma giden olay buydu. Bazen ailesinden uzakta yasayan bir genç, bazen evli bazen bekar. Evim sahile yakin olduğu için sık sık sahile giderdim. Hayattaki ender hobilerimden biriydi bu.
Birkaç gün daha boş beleş yaşadıktan sonra güzel bir iş buldum. Maaşı da iyiydi.
Mesleğim baristalık yani kahve uzmanlığı gibi birsey, kahveye sekil vermek.
Ailemi kaybettikten bir sure sonra bu ise başlamıştım ve gayet te iyiydim bu işte. Dolayısıyla 2.500 maaşla yeni işime başladım.

Şuku versenize lan

işe başladığım yer küçük bir kafeydi. Eski barista bir anda işi bırakınca hemen ilan vermişler. 10 masalık falan bir yer ama çok isle bir yerde. işe başladığım gün patrona bayağı alıştım. 3 kişiydik zaten is yerinde. Bi eleman açıyor ben saat 12 gibi geliyorum 22ye kadar patron da ya öğlene doğru yada öğleden sonra kafasına gore geliyordu. Patron dediğim de bayan kişi.
Sabah açan kişi de bayandı. O pek anlamıyordu kahvelerden ama yine az buçuk yapıyordu. Yoğunluk zaten ben geldikten sonra başlıyordu. Her neyse onlar kendimi gerçek ismim yerine farklı bir isimle tanıttım. Dedim ya farklı kişileri yaşamak bana güzel geliyor diye.
Kendimi, ismimi, kaldığım yeri, ailemi ve her şeyi farklı tanışmıştım yeni iş arkadaşlarıma.
Ailem memlekette yaşıyor ve zeytin yetiştiriciliği yapıyordu güya. Ama ben ailemle gorusmuyordum. Burada iyi bir semtte ev arkadaşımla kalıyordum. Her şeyi uydurmuştum. Kendince başarılıydım da ama tek birşey hariç.
ismim yalandı herşey yalandı. Patron birkaç gün sonra benden sigorta için evrak istediğinde ne yapacağımı şaşırdım.
Sahte kimlik ve sabıka kaydı düzenleyebilirdim fakat o bunları devlet kurumuna verecek ve her ay prim yatiracakti. Hemen bir çıkar yol bulmaliydim, aksi taktirde yalanlarım ortaya çıkacaktı.

O gün bütün gece düşündüm. Ya işten ayrılacaktım yada iyi bir yalan bulacaktım.
Her zamanki gibi 2inci yi tercih ettim.
Ertesi gün işe gittiğimde patron evraklarımı sordu hemen.
Onu kenara çekip konuşmaya başladım:

B: Benim sigortam için ne kadar yatiracaksiniz SSK ya ?
P: Yaklaşık 450 lira.
B: Bu aralar durumum pek iyi değil. Oraya 450 lira yatiracaginiza bana fazladan 300 lira verin sigorta yapmayın.
P: Yasal olarak boyle birşey yapmamız mümkün değil.
B: Bi denetleme olursa deneme sürecinde olduğumu yada yardim için geldiğini söylerim?

Uzun bir konuşma sonrası nihayet ikna etmiştim patronu. Yavaş yavaş oyuna başlama vakti gelmişti.

Biraz suku verinde motive olalım amk

Sabahları çalışan kizin adı buseydı. Sabah saat 8 gibi geliyor öğleden sonra 3-4 gibi gidiyordu. ikinci öğretim okuyordu. Gayet güzel, alımlı, hoş bir kızdı ve onu etkilemem lazımdı.
Ben de fena sayılmayacak, uzun saçlı, top sakallı saçlarını at kuyruğu yapan biriyim. Fakat şuana kadar hic sevgilim olmadı.
Normal iş muhabbetiyle giderken her şey onu aksam yemeğe çağırdım. Aksam mesaim bitince onu alacaktim ve bize geçecektik.
Mesai saatleri içinde bos olduğum vakitlerde bi araba kiralama sitesinden araba kiraladim. Mazda RX-8. Ardından güzel bi yerden bir de ev kiraladım.
Artik herşey tamamdır. ismimi kaldığım yeri arabami, her şeyi farklı tanıttım onlara.
Nihayet aksam oldu ve araba kiralamay gidip hemen aldım arabayı. Oradan sonra evi kiraladığı kişiyle konuşup anahtarı teslim aldım.

Ardından buseyi aradım ve bulunduğu yere doğru gittim. Artik onu gibsem ve daha sonra çekip gitsem kim beni bulamazdı.
iste bu da benim fantazim. Bilinememezlik, istediğin kişi olmak.
Ama şuan için gibmek değildi amacım. Patron iyi biriydi, ama bazen sinir oluyordum ona. işyerini batırmayı kafama koymuştum.
Nihayet ulaştım busenin yanina.
Buse kaşarı arabayı görünce şaşırdı tabi biraz.
Bu kızlar her zaman arabaya, paraya bakar beyler. Etkilemek için mal varlığı yeter.
Neyse aldım buseyi ve kiraladığım evin yolunu tuttum. Bildiğim yerler olduğu için evi kolayca buldum. Ev de güzel yerde olunca bu kaşar iyice etkilendi tabi. Eve girmeden sordum buseye içki içer misin diye. Ben pek içmem ama o istedi, bende aldım birkaç bira, meze, kola vs.
Çıktık eve sonra.

Nihayet çıktık eve. Ev ful dayalı döşeli bi evdi. Laptoptan LCD TVsine kadar. Sırf plan için o kadar para bayıldım içkisi evi arabası derken.
Allah'tan kendi evim kira değil ve birikmiş param vardı. Eve girdik, mutfağa bıraktım posetleri.
Ev arkadaşımın bu gece gelmeyeceğini söyledim.
Tuvalete girdi buse, ben de laptobu televizyona bağladım ve getirdiğim usbden güzel bi film açtım. O arada da tuvaletten çıktı buse.
Filmi başlatmadan önce mutfağa gidip mezeleri içkiyi falan koydum, hazırladım. Geldim salina duzdum sehpanın üstünü. Başladık yiyecekler eşliğinde filmi izlemeye.
Buse film izledikce içkiye abaniyor, abandikca kendinden geçiyordu.
iyice yakın lastik ilerleyen saatlerde ama dediğim gibi amacım şuan onu gibmek değildi. Biraz öpüşüp sevistiktikten sonra uyuduk kanepe üzerinde sarmaş dolaş.

Beyler hikayenin tamamımı okumak icin. (bkz: kadın patronumun aklını aldım)