+1
-3
47 maçtır kadıköyde yenilmeyen sarı lacivertli takımımızın nasıl yenilipte kadıköydeki büyünün bozulduğunu anlatıyorum kanıtlarıda var..
Dün kadıköydeki yurdumda yemek yerken saat 18:00 sıralarında maç var dediler..
ne maçı lan dedim.
fener ba... derken koşarak odama gittim formayı paltoyu çektim ayakkabının ipini bağlamadan akmar pasajının oraya doğru koştum insanlar bana deli gibi bakıyolardı... ben maçın 19:00 da başlıyacağını sanıodum ama 1 saat oldunun bile farkında değildim.. çünkü aslında maç 20:00'da idi ama ben bunu nasıl olduysa unutmuştum... para çektim ama çektiğim parayı unutuyodum heyecandan.. çünkü kadıköyde maç izlicektim ve bu benim için bir onurdu.. 47 maçtır yenilmeyen, derbi günleri cinconluların ve çarşının anasını giben bir kutsal mekan... sanki bir cehennem sanki bir sur kadıköy geçilmez dercesine kutsal bir yer...
neyse sonra 18:58 sıralarında bir kafeye oturdum maç varmı fiyat? diye direk konuya girdim var dedi 1 bira dedim burda alkol yok dediler... bende 1 çay içtim sonra adam dedi daa 1 saat var bende içimden (rezil olduk tüh amk) dedim. Çay içme blöfü yaptım geri gelicem diyip parasını ödeyip kaçtım.. sonra modaya doğru koştum ordaki barlı sokaklara girdim barlar sokağında gittim metalci reyizler vardı sonra bende fener formasıyla çok dışlanmış hissettim kendimi biraz alt sokaklarda yokuş aşağı balıkçıların pubların oldu bi yere girdim ve totem yaptım fener bu maçı kazanırsa sakallarımı kescem dedim.. ((unuttuğum bir şey vardı cenabettim)) içeri girdim adamlar tek kişi oldum için beni üst kata aldı dışladılar bende ard arda 3 50'lik fıçı içtim.. alkolünde etkisiyle gittikçe agresifleşmiştim her kaçırdımız golde allaha sövüyor duvarı yumrukluyor adeta vahşi bir hayvan gibi dehşet saçıyordum gözlerimden ateş çıkacaktı nerdeyse... ankaradaki gfbli arkadaşımla mesajlaşıyodum o yoldaydı bende ona haber veriodum golleri.. adam dedi yenilirsek stadı bas aykut istifa diye bağır.. aklıma yattı ama ben medical parklı binlere saldırmaya gidicektim maç biter bitmez kalktım ceketmiydi paltomuydu onu giydim sonra hızlı adımlarla kaşlarımı çatarak şükrü saraçoğluna doğru gittim boğanın ordan yardırdım anlıcanız ama ters giden bişey vardı 1000lerce amlı üzerime doğru geliyordu...
ben şoke uğramıştım adeta boşalmak üzereydim ama sonra görevimi hatırladım ve stadın önüne gittim kimse yoktu sonra geri döndüm ama tam yurda giderken kavgalar çıkmıştı kadıköyde rıhtımda 1 dükkanın camı patladı bişeyler oldu... millet korktu ama ben çok sinirliydim korkmadım..
sonra yurda gittim herkes kaç kaç dedi ananızn amı dedim... koşarak utanç içinde odama gittim.. uyku tutmadı inip aşağıya bir sigara yakıcaktımki... yıllardır yağmayan yağmur yağdı... tıpkı spartacusde theokoles öldüğünde yağan yağmur gibi...
ve bu yağmur büyünün bozulduğuna işaretti...
artık 1000lerce amlı stada gelmicek kadıköyde 1000lerce amlı rahat rahat gezemicek çünkü artık devir erkeklerin devri ve herşey daha yeni başlıyor...
yaşam biter destek asla...