-
1.
+14 -6Ne kadar içinden çıkmak istesen de çıkamazsın ve yüzleşmek zorunda kalırsın. Yüzleştikçe korkular korku olmaktan çıkar ve hayat mücadelesi olmaya başlar.
işte bu başlık benim ve can yoldaşımın hayat hikayesini günü gününe sizlere anlatacak.
Beyler; bu bir yalnızlık hikayesi değil. insanoğlunun görmediği, o güne kadar göremeyeceği varlıkları içeren yaşanmış bir olay örgüsünden ibarettir.
'96 yılı, Kasım ayında başladı her şey. Sakarya üniversitesinde ilk yılımdı. insanlarla konuşmayı ve anlaşmayı pek sevmediğimden üniversite çevresinden uzakta, Şeker mahallesinde kendime bir oda ve bir salondan oluşan bir ev tutmuştum. ilk aylarda da her zamanki gibi pek arkadaşım olmamıştı. Her sabah okula gidip sol en arka sıraya oturuyor, dersimi dinliyor ve okul çıkışı eve geliyordum. Kısacası kendi hayatımı yaşıyordum.
Yalnızlık; benim için vazgeçilmez bir sevdaydı ve huzur doluydu. Onlarca insan arasında bulamadığım huzuru yalnızken buluyordum. Gecenin sessizliği sanki benim için bir lütuftu. Kafamda hayaller kurup, sessizce uykuya dalıyor ve yeni bir sabaha nefretle uyanıyordum.
Aradan bir yıl geçti ve yalnızken bulduğum huzuru artık bulamaz olmuştum. Yalnızlık beni mutlu etmiyor, daha çok bunaltıyordu. Duvarlar üstüme geliyor, beni boğuyordu.
Yine yalnız bir gecede oturup düşündüm ve bu gidişe bir "DUR!" demenin zamanı çoktan gelmişti. Ertesi gün okula gidip sürekli oturduğum yerden farklı bir yere oturacaktım.
edit :Rezervleri alın, gece 11-12 gibi devdıbını yazacağım.
edit2 : Rezerve alan panpalarım için bi kaç entry daha girdim, Rezerv almaya devam, gece hikayeyi seri olarak paylaşmaya devam edeceğim, -
2.
+6 -5günün ağarmasını beklerken birden camda tıkırtı duydum. cama doğru yöneldiğimde aşağıda 2 kişinin beni çağırdığını farkettim. delirmek üzereydim beyler bunlar kimdi burada ne işleri vardı. camı açtım " hayırdır birader" dedim. adamlar cümle kurmuyor sadece "buraya gel buraya gel" diyorlardı. arkadaşlar bu öyle bir his ki inanın insanın gidesi geliyor acaip bir güven doluyor içine. neyse üstüme montumu aldım indim aşağı, selam dedim bu iki adama. meğerse adamlar zenciymiş ağızları yüzleri kapalı olduğu için farketmemişim. ayaklarını görecek kadar yaklaşınca ayaklarının ters durduğunu farkettim. içimde bir ürperme oldu fakat ben olayı anlar anlamaz yakaladılar beni. o iki zenci öğlen 10 a kadar gibti beni beyler. içimi ürperttiler, arka odalarımı kireçlediler.
bu da böyle bir anımdır. -
-
1.
0asdsadasd a:))))))))))))))))))
-
2.
0@1 anlatıyor sandım oç.
-
3.
0ulan adam yazdı sanıp okudum amk :D
diğerleri 1 -
1.
-
3.
+9burdaki hikayeleri okuduğum kadar kitap okusam adımın başına gelicek ünvanımı söylemeye nefesim yetmezdi ak.
-
4.
+1 -7tutabilir o yüzden
bu hikayenin devdıbını okuyan ve benden sonra entry giren huur çocuğudur -
-
1.
-1kesin tutar amk reserved
-
-
1.
032 yaşında mısın amk uydurma
-
1.
-
2.
0reserved
-
1.
-
5.
+5Fakat daldığım gibi uyanmam bir oldu. Duvarlar yıkılıyordu sanki üstüme ve göğsüm sıkışıyordu. Kafam o kadar ağır geliyordu ki vücuduma, kaldıramıyordum yataktan başımı. Biraz bu şekilde yattım. Gücümü toplayıp kalktım ve mutfaktan bir bardak su aldım, odama geçtim ve yatağıma oturdum. Bi anda gözüm kapıya takıldı ve kapıda bir böcek gördüm. Tam kalkıp öldürecekken
diğer duvara gözüm çarptı. Yaklaşık 5-10 tane daha, aynı böcekler. Bi anda göz kırpmamla böcekler yok oldu. "Ali, yat uyu. Saçma sapan hayaller görüyorsun." Yatağıma uzandım tekrar ve uyumaya çalıştım. Sanki böcekler vücudumda geziyordu ve gezdikleri her yer acıyordu vücudumda. Bu şekilde geçen bir yarım saatten sonra tam dalıyordum ki ezan okunmaya başladı. Kalktım, oturdum ve günün ağarmasını bekledim. -
6.
+4 -1Sessizce yürümeye devam ettim. Eve yaklaştığımda daha da ürkmeye başladım. Hafif bir rüzgar esiyordu, sıcakla soğuk arası. Yani ne yakıyor, ne de
üşütüyordu. Bir anda omzumda bir el hissetmemle arkamı dönmem bir oldu fakat kimse yoktu. Hızlıca yoluma devam etmeye başladım, ensemden belime
doğru ter akıyordu. O güne kadar hiç böyle bir şey hissetmemiştim. Düşündükçe beynim duruyordu sanki, artık hızlı adımlarım yerini koşuya bırakmıştı.
Eve vardığımda kan ter içinde kaldım, tam dış kapıyı açacaktım ki aynı tiz gülüşü tekrar duydum. Anahtarlar birbirine girmişti sanki, dış kapının
anahtarını bir türlü bulamıyordum. Bir anlık cesaretle arkamı döndüm ve gülme kesildi. Sakin ol dedim kendi kendime ve dış kapıyı açtım. Ev, 2.katta.
Merdivenleri koşarak çıktım. Anahtarı kapıya tam sokacakken o eli tekrar omzumda hissettim, anahtarlar elimden düştü. Buz kestim, ne arkama
bakabildim ne de yerimden kımıldayabildim. Her yerim kaskatı kesildi, yaklaşık 30 saniyelik bir donmadan sonra kapıyı yumruklamaya başladım. Ahmet, kapıyı açtı
"anahtarın yok mu olum senin, ne vuruyorsun kapıya" dedi. Hiçbir şey söyleyemeden içeri girdim ve bir sigara yaktım. -
7.
+5Evet, ertesi gün okula gittim. En son girdim sınıfa ve boş bulduğum ilk yere oturdum.
Yanına oturduğum arkadaş; Normalden biraz daha uzun, dalgalı ve siyah saçlı, uzun boylu, kahverengi gözlü biri. Ahmet.
Ders arasında sigara içmeye çıktım ve Ahmet de oradaydı. inceden muhabbete girdik. Klagib erkek muhabbetleri işte.
O da gurbette öğrenciliğe gelmiş ve tek başına kalıyormuş. Bu da yalnızlıktan sıkılmış vs. Neyse beyler uzatmayacağım
daha fazla. Tahmin edebileceğiniz gibi beraber eve çıktık. Yeni evimiz iki odalı bir evdi ve Hacıoğlu'ndaydı. Ahmet'in ailesi bize nazaran
daha iyiydi. Görseldekine benzer bir E36'sı vardı.
http://tinyurl.com/nb263s5
Neyse gelelim olayların patladığı güne. Yine bir okul çıkışı fakat ilk defa canım dışarda gezmek istedi. Ahmet ders bitimi eve gitmişti. Ben
biraz sokaklarda gezdim, çark caddesinde bir iki tur attım ve saat 10,11 gibi eve doğru yürümeye başladım. Atatürk bulvarını geçtim, sokaklar
çark caddesindeki gibi değildi. Bomboştu. Eve yürürken bir anda kulağıma gelen ince, tiz bir gülüşle irkildim. Etrafıma bakındım ama
kimse yoktu. -
8.
+4Okuyorsanız anlatmaya devam edeceğim. Kısa bir olay değil, eğer dinlemiyorsanız devam etmeyeceğim. Boşa yazmak istemem
-
9.
+3Bir kaç kişi daha gelirse yarın saat 1,2 gibi buralarda olurum. iyi geceler şimdilik
-
10.
+3Ahmet, terimi silmem için bir havlu getirdi.
-"Olum ne oldu, niye terledin, kavga mı ettin... "
Elimle dur dedim, istemsizce titriyordum.
-Anlatsana olum, sövecem bak az kaldı. Kim onlar, çıkalım dalalım.
-Allah aşkına bi dur. Öyle bir şey değil.
-Lan nasıl bir şey o zaman? Köpek mi saldırdı?
-Dur ulan bi dur!
Ayağa kalktım ve duşa girdim. Buz gibi suyla yıkanmak, kendime gelmek istiyordum. Suyu açtım ve altına girdim. Korkudan gözümü kapatamıyordum. Sanki her an
o eli omzumda hissedecekmişim gibi geliyordu ve kulağımda sesler yankılanıyordu. Güç bela kurulandım, giyindim ve kendimi dışarı attım. Bir sigara daha yaktım ve olan biteni
anlattım.
-Hayal görmüşsündür olum, kaç yaşında adamsın saçmalama.
-Hayal değildi. Hayatımda ilk defa böyle bir şey yaşadım.
-Yat, uyu biraz kardeşim.
Odama geçtim ve Ahmet'e hak verdim. Hayal gördüm dedim kendi kendime ve uykuya daldım. -
11.
+3Sessiz çığlıklarım bir anda evin duvarlarında yankılanmaya başladı ve gözlerimin açıldığını, perdenin kalktığını hissettim. Ahmet yerinden sıçradı
ve yanıma geldi.
-Ali, Ali !! Noldu lan aloo
-Yeter!
-Ne yeteri dıbına koyayım ne yeteri! Noluyor lan sana, çığlık atmalar, terlemeler, bembeyaz kesilmeler !
-YETER!!
Ağzımdan çıkan kelimelere engel olamıyordum. Bir şey yok demeye çalışıyorum. Hala o kızın etkisindeydim gitmişti fakat hala
gitmesi için bağırıyordum. Ahmet bir bardak su getirdi, yüzüme çarptı ve suyu içirdi. Biraz kendime gelmiştim. Ahmet'e tüm olan biteni anlattım.
Plajı, gün batımını, salıncağı ve kızı..
-Plaj neresi olabilir ki kardeşim?
-Bilmiyorum ama bi dakika dur
-Ne oldu?
-Antalyada, eğitim sitesinde, sitenin önündeki salıncak, kumların içinde...
dedim ve o an beynimden aşağı kaynar sular döküldü. -
12.
+2 -1Kafamı birden sağa çevirdim Ahmet koltukta sızmış iki büklüm yatıyordu ,
-Ahmet,t Ahmett !! diyebildim
Sesim neredeyse çıkmıyordu, birden Yatakta göğüs kafesim hızla yukarı çekilmeye başladı,
kollarımı iki yana açmış resmen titriyordum, ve yukarı aşagı hızla çıkıp düşüyordum,
-Yeter ! Yeter !
Bağırıyordum fakat sesim çıkmıyordu. Çığlıklarım sanki dışarı vursa yeri göğü inletecekti. Eve koşarken hissettiklerimi
tekrar hissetmiştim. inanılmaz bir korku ve soğuk, buz gibi ter. Daha önce omzuma dokunan elin korkusu tüm bedenimi sarmıştı fakat bu
sefer farklıydı sanki. Daha önce pek anlam veremediğim saf korku; daha da şiddetlenip kafamda anlık görüntüler belirmeye başlamıştı.
Az da olsa bir şeyler anımsatıyordu bana sanki ama kafamda toparlayamıyordum. Kafamda çok parça vardı fakat birleştiremiyordum. Hayal meyal hatırladıklarım;
plaj gibi bir yerde, güneş batmak üzere. Salıncakta sallanan ve yüzü belirgin olmayan bir çocuk, yanındaki salıncakta ben. Sonrası ise meçhul -
13.
+3işte tam olarak olay buydu. Ahmet'in bakışları değişmişti ve bugüne kadar bu olayı benden dinleyen tek insan Ahmetti.
Evet, daha o yaştayken katil olmuştum ve yıllardır bu aklıma bile gelmiyordu. Ta ki, Aslı'yı tekrar görene kadar.
Ahmet; kardeşim aradan çok zaman geçmiş, senden intikam mı almaya çalışıyor? Nasıl yani? Neden bu kadar beklemiş ki?
Ben nerden bileyim, neden bu kadar zaman geçtikten sonra oldu ki gerçekten?
Sol göğsüm sıkışmaya başladı ve günlerce hiç geçmedi. Aslı birkaç gün kendini bana göstermedi fakat sürekli izlendiğimi hissediyordum. O anlar
aklımdan çıkmıyordu, sürekli onu düşünüyordum. Yaklaşık 2-3 hafta bu düşüncelerle geçti ve tam amacı sadece hatırlatıp vicdanımı rahatsız etmekmiş
diye düşünürken ansızın soğuk bir nefes hissettim ensemde. Ve o gülme sesi...
Korka korka arkamı döndüm, Aslı.
Bu sefer konuşmak istedim, kendimi toparlamaya ve gözlerimi kırpmamaya çalıştım. Çünkü ne zaman gözümü kırpsam kayboluyordu.
-Aslı, neden ?
-Ali, beni hatırladın mı? Hatırladın mı gerçekten beni?
-Evet Aslı, ne kadar pişman olduğumu anlatamam.
-Ben biliyorum.
-Neyi biliyorsun Aslı?
Bir anda Aslı'nın silüeti iğrenç bir şeye dönüştü ve aklımı yerinden çıkaracak kadar korkunç bir sesle;
-BANA NE YAPTIYSAN AYNISINI SANA YAŞATACAĞIM!
Konuşamadım o an, ağzımdan tek bir kelime çıkaramadım. Gözlerime perde inmişti tekrar ve bir anda tüm hislerim kayboldu.
Gözlerimi açabildiğimde başımda beyaz önlüklü, gözlüklü, orta yaşlarda ve mavi gözlü bir doktor, iki de hemşire vardı. -
14.
+2Öncelikle üniversite okuyan herkesin bildiği gibi, kalabalık içinde yalnızlık diye bir şey de var,
Kolay kolay kimseye güvenemiyorsun ve eve çıkmak ise çok farklı bir macera oluyor bi anda,
Ahmette de o olmuştu, içine kapanık bir çocuk değildi fakat yalnızlığı bilenlerdendi,
Neyse;
Birden gözlerimi bir hışımla kapattım ve tekrar açtığımda ayak uçlarımda oturan siluet kaybolmuştu,
Hemen lavaboya doğru yol aldım elimi yüzümü yıkamak için eğildim yüzümü yıkadım, kafamı kaldırdığımda tam arkamda duran yeşile dönük, çatlak
benizli teni, simsiyah gözleri ve değişik diş yapısıyla orta yaşlarda bir kadın duruyordu, arapça bir şeyler söylemeye başladı,
ardından tuvaletten apar topar, çıkmaya çalışırken ayağımı tuvaletin kapı mermerine çarparak yere düşmüştüm böcekler her yanımı sarmıştı,
fakat bu kez aynı kadını karşımda görüyordum, hemen bir şeyler yapmalıydım bildiğim bütün duaları okumaya başadım,
Resmen Allaha sığınıyordum, böcekler her tarafımı sarmış iyice vücudumda yaralar açmaya başlarcasına acı çekiyordum
Bağırıyor ve kadının resmen hiç adım atmadan, tabir-i caizse ışınlanarak yanıma geldiğini görüyordum, bir orda bir burdaydı,
Aklımda korkudan başka hiç bir şey yoktu, birden gözlerimi hastanede açmıştım... -
15.
+2-Aslı!
dedim ve durdum. Kafamda yıllar önceki o olay canlandı tekrar. 9 yıl öncesini an ve an hatırladım. 10 yaşımdaydım beyler. Antalyada yazlık evimizde
kalıyorduk. Aslı diye bir kız vardı komşumuzun kızı. Hiç geçinemezdik fakat başka arkadaşım olmadığından beraber geziyorduk sürekli.
Sitenin önünde de plaja yaklaşık 100 metre geride kumluk bir alan vardı. 2 de salıncak.
http://tinyurl.com/npnbb3u
Sabah evden çıkmıştım ve Aslı'yla salıncağın olduğu kumlarda oynuyorduk. Aslı beni hep sinirlendiriyordu. Ben çukur kazıyordum, o kapatmaya
çalışıyordu. O kadar sinirlendirdi ki beni, onu ağlatmak istiyordum. Saat çok çabuk geçmiş ve güneş batmaya başlamıştı. Ben ise eve gitmeden
önce onu ağlatmalıydım. O an aklıma bir fikir geldi. Salıncağa binelim diyecektim ve onu çok hızlı sallayıp düşürecektim. O da ağlayarak eve
gidecek ve ben de intikamımı alacaktım.
-Aslı, hadi sallanalım biraz.
-Olmaz, annem çağırır şimdi eve gitçem ben.
-Azcık sallanır gideriz sonra, hem beni de çağırırlar şimdi.
-Tamam.
-Ben seni sallayım mı?
-Oluur.
Arkasına geçtim ve sallamaya başladım. iyice hızlı sallamalıydım ki düştükten sonra ağlasın. Ben salladıkça o "tamam, yeter, sallama, korkuyorum,Aliii... "
gibi sözlerle bağırarak ağlamaya başladı. Fakat ben yetinmiyordum, düşmeliydi Aslı!
Tam ileri gidip geri gelmişken Aslı'yı salıncaktan ittirdim ve yere düştü. Tam kalkarken salıncağın oturulan demiri kafasına çarptı ve Aslı tekrar yere düştü.
Ben gülmeye başladım ve öteki salıncağa oturdum.
"Noldu! Kapatacak mısın tekrar açtığım çukuru! hahahaha!"
Aslıdan ses gelmiyordu, ağlamıyordu da.
"Kapatamazsın artık, korktun mu noldu! hahaha!"
"Aslı?"
"Aslııı?" -
16.
+2Görseldeki salıncağın oturulan yerlerini düz tahta olarak düşünün.
-
17.
+2Sabah oldu ve her zamanki gibi dışarı çıkıp poğaça aldım. Eve geldim, Ahmet çayı demlemiş beni bekliyordu. Oturduk masaya ve kahvaltı ederken
akşamki muhabbet açıldı.
-Nasıl oldun olum?
-Sabaha karşı yine saçma sapan şeyler yaşadım
-Ne oldu yine?
-Ya duvarlarda böcekler gördüm, evi mi ilaçlatsak?
-Ne böceği olum 2. kattayız. Ben hiç görmedim böcek möcek.
-Nasıl görmedin? Akşam nerdeyse 10,15 tane böcek gördüm duvarlarda.
-Allah Allah, hayır olsun olum ya ne bileyim doktora falan mı gitsek?
-Lan yok olum ya uykusuz kaldım heralde.
Kahvaltımızı ettik ve okula çıktık, Ahmet'in arabasıyla okula geçtik.
http://tinyurl.com/nb263s5
Okulda her şey sıradan gidiyordu fakat hala aklımdan gitmiyordu o sesler ve dokunuşlar. Ahmet'in dürtmesiyle bi anda kendime geldim.
Ahmet, çevresi olan bir çocuktu ve yanımıza bir kız arkadaşı oturdu. işte makara muhabbet derken ders bitti. Ahmet, hadi bir kahve içelim dedi,
ben yorgunum eve geçeceğim dedim ve ısrar etmelerine rağmen eve geçtim. Uyumaya çalıştım fakat gözlerimi ne zaman kapatsam dokunuşu, böcekleri vücudumda hissediyordum.
Bi anda ayağa kalkmaya çalıştım ama kalkamadım. Kafamı kaldırdım, ayak ucumda yatağa oturmuş bir silüeti duruyordu. Sanki tüm vücudum iflas etmiş
gibiydi. Yerimden kımıldayamadan sadece onu izleyebiliyordum. Yüzünü bana döndü ve hayatımda gördüğüm en güzel yüze sahip bir varlık. insan diyemiyorum
çünkü varla yok arası bir şeydi. Neredeyse arkasını görebiliyordum ona bakınca, dikkatli bakmam gerekiyordu. -
-
1.
+1 -2Ders arasında sigara içmeye çıktım ve Ahmet de oradaydı. inceden muhabbete girdik. Klagib erkek muhabbetleri işte.
O da gurbette öğrenciliğe gelmiş ve tek başına kalıyormuş. Bu da yalnızlıktan sıkılmış vs.
Ahmet, çevresi olan bir çocuktu ve yanımıza bir kız arkadaşı oturdu.
olm daha ilk sayfadan sictin . yalnizliktan gibilan adamin cevresi nasil genis olur. biraz toparla kendini. iyi basladin sicma
-
1.
-
18.
+1Salıncaktan indim ve Aslı'yı dürttüm;
"Kalksana kızım amma ağladın he"
dedim ve elimde bir ıslaklık hissettim. Elime baktım ve şok oldum. Kan!
Aslı'nın kafasından kan akıyordu. O kadar çok korktum ki, koşa koşa eve kaçtım. Eve geldim ve Aslı'nın annesi bana onu sordu.
"Bilmiyorum Yasemin teyze"
Eve girdim ve yatağıma yatıp üzerimi örttüm. Deli gibi korkuyordum. Birkaç dakika sonra sitede çığlıklar kopmaya başladı. Çok geçmeden
ambulans seslerini duydum. Korka korka uyudum. Sabah uyandığımda her şeyi unutmuştum, ta ki annem ağlaya ağlaya Aslı'yı anlatmaya başlayıncaya kadar.
-Ne oldu anne?
-Aslı salıncaktan düşmüş.
-Kafasını mı vurmuş?
Annem bana döndü ve;
-Sen nerden biliyorsun? Gördün mü yoksa?
-Yok, hayır ben nerden bileyim? Eve geldim ya ben, Aslı sallanıyordu, düşmüş mü? Ağlamış mı çok?
-Oğlum, Aslı ölmüş.
Beyler, o an kafamdan aşağı kaynar sular dökülmüştü ve korkumdan ağlamaya başlamıştım. Haberlerde gördüğüm katillerden biri mi olmuştum şimdi ben?
Hiçbir şey diyemedim ve akşama kadar ağladım. -
-
1.
0aslıyı niye öldürdün oç
-
1.
-
19.
+1Uyduruyor amk hem de o nasil cin amk sen sizofen olmuşsun
-
20.
+1Devam et biraderim olay örgüsü süper gidiyor