-
1.
+1selam gençler dinleyecek varsa insanların neden mutsuz olduklarını ve neden sürekli sıkıntı çektiklerini açıklayacağım.
bir sonraki entry'de başlıyorum...
-
2.
0Reserved
-
3.
-2bölüm1
insan beyni 3 kısımdan oluşur. burada bir dönüşüm söz konusu değil, yani en eski beyin olan sürüngen beyin sabit duruyorken, duygusal beyin oluşuyor ardından da entellektüel beyin varoluyor.
en alt tabakadaki canlılarda sadece sürüngen beyin var.
memeliler de sürüngen beyin + duygusal beyin var
biz insanlar da ise sürüngen beyin + duygusal beyin + entellektüel beyin var. -
4.
0dinliyorum, rüzgar çıkarsa nck6nı gibicem
-
5.
0bölüm2
insan olarak bizi diğer hayvanlardan ayıran temel özellik bu entellektüel beyindir. buna insanlar bilinç de diyorlar. ya da isimlerini çoğaltabilirsiniz, farkında olabilme, düşünebilme, yorumlayabilme kabiliyeti gibi...
bizlerin mutsuluğunun, sürekli içsel bir sıkıntı duymasının sebebi ise duygusal beyinimizin bize oynadığı bir oyundur.
ve çözümü ise iki türlüdür: ya bu oyunu bozarsınız. ya da bu oyunu görmezden gelmek için kendinize uygun fetişler üretirsiniz. -
6.
+1youv zeliş insanlar maymundan geliyorsa şimdiki maymunlar neden insan olmuyor
-
7.
0benim adım kemal ben bu oyunu bozarım
-
8.
+1bölüm3
beyinlerimiz bir bilgisayar gibi çalışır ve hepsinin bir temel amacı ve bu amacı gerçekleştirmek için uyguladığı döngüler vardır.
sürüngen beyin: amacı bizleri hayatta tutmaktır. hayatta kalabilmemiz için barınak, yeme içme, savaşma, üreme(çoğalma güdüsü) gibi hedefleri vardır. bu hedefler zamana ve mekana göre değişmiştir. biz insanlarda iş sahibi olma, belirli bir toplumun içinde bulunma vs gibi..
eğer karnınız doyduyusa ve herhangi bir tehtid altında değilseniz bu beyniniz artık size bir uyarı göndermeyi durduracaktır ve sizi rahat bırakacaktır çünkü onun isteklerinin tamdıbını karşılamışsınızdır. sadece sürüngen beyni ola hayvanlar karınları tokken ve bir tehtid altında değilken hiçbir şey yapmadan mal mal etrafı izlemeye başlarlar. herhangi bir sıkıntıları ya da amaçları yoktur. görünüşe göre acıkacakları ya da tehtit altında kalacakları zamanı beklerler. -
9.
0@ucan insan
bunun sebebi benim orta okulda aldığım 3310'unmun, bugün ipnone ya da galazy samsung'a evrilmemesiyle aynı. -
10.
0bölüm4
sürüngen beyni bir oyundaki yaratık olarak düşünebilirsiniz. oyunu kurgulayan yaratığın içine bazı durumlarda düşmandan kaçmasını ya da bazı durumlarda da savaşmasını kodlamıştır ve yaratık biz oyunu oynadığımız sürece sürekli kodlandığı üzere hareket eder. bir kimliği, duyguları ya da bilinci yoktur.
ancak sürüngen beynin en büyük handikapı, doğru ya da yanlış bilincine sahip olmamasıdır. bugün insanlar tüm doğruların ve tüm yanlışların sorgulanabilir olduğunu söyleseler de sonuçta tüm insanlara göre yine bir doğru bilinci vardır. örneğin karnım acıktığında evdeki anne babamı ya da kardeşlerimi öldürüp yemem sanırım pek doğru olmayacaktır. dolayısıyla doğru-yanlış insandan insana değişse de bazı sınırlar vardır. sorun şu ki, sürüngen beyin için tek doğru, kodlandığı "hayatta kalma" bilincidir ve bu uğurda evlatlarını bile yiyebilir. misal japon balıkları vs.. -
11.
0dinleyen var mı? 10 bölümde falan bitecek ona göre devam edeceğim
-
12.
0reserved
-
13.
0okuyorum yaz
-
14.
0okurum filmim bitince
mutsuzluk beni duygusallaştırıyor amk ondan kurtulsak yeter -
15.
0pekala devam
bölüm5
insanın bugün bilimde karşılığı homo sapiens sapiens 'tir. yani "bildiğini bilen insan" dolayısıyla bizi diğer canlılardan ayıran temel özellik, bilmemizin üstüne bir de, bildiğimizi bilmemizdir. peki tam olarak neyi biliyoruz?
işte arkadaşlar, sürüngen beyin gördüğünüz gibi bize eninde sonunda zaten öleceğimiz bu hayatta, "hayatta kalma" güdüsü dışında bir şey vermiyordu. ve herhangi bir sınırı ya da amacı da kazandırmıyordu. en büyük handikapı ise, en küçük bir etik ya da ahlaki kuralı da gözetmiyordu.
ardından memelilerde zaten var ola sürüngen beyni üstünde yeni bir beyin keşfedildi: duygusal beyin. bu beyin memelilere "homo sapiens" olma kabiliyeti kazandırdı, dolayısıyla memeliler "homo(aynı)" değil , "homo sapiens"di.
"bilen insan". pekala, tam olarak neyi biliyoruz? ya da söyle sormalıyım: duygusal beynin amacı nedir? -
16.
0rizörğfırt
-
17.
+2ben hala baştaki k1 ne onu düşünüyorum amk.
-
18.
0yazsana lan
-
19.
0bölüm6
arkadaşlar duygusal beyin, tüm sıkıntılarımızın kaynağı, daha doğrusu bir türlü istediğini tam veremediğimiz için sürekli sıkıntı yaratan, sürekli acı çekmemizi sağlayan beyin. nasıl sürüngen beyninizin isteklerini yerine getirdiğinizde susup, size sıkıntı vermekten, canınızı sıkmaktan vazgeçiyorsa, duygusal beyinin de isteklerini yerine getirdiğiniz taktirde onunda size sıkıntı vermesinin, yani tüm mutsuzluk, sıkıntı, iç sıkıntısı, üzüntü gibi ruhsal problemleri aşabilirsiniz. -
20.
0bölüm7
sürüngen beyin bize "hayatta kalmayı" zorluyordu. duygusal beyin ise bu geldiğimiz hayatta "var olmamızın önemi anlamayı" zorluyor.
osmanlı imparatorluğunu düşünün, toprakları en geniş olduğu zamanı. siz de halktan birisiniz. bir gün durduk yere sizi padişah yapıyorlar ve vereceğiniz her emri sorgulamdan uygulayacaklarını söylüyorlar. öyle ki, tüm imparatorluğu dağıtın ya da yaşayan herkesi öldürün deseniz bile yapacaklar. tüm kontrol tamamen sizde ama yapacaklarınızdan da sorumlusunuz yani, örneğin verdiğiniz bir karar sonrası halk ya da askerler isyan edip kellenizi alabilir, ya da örneğin tüm hazineyi fakirlere dağıtırsanız impratorluk çöker ve dağılır vs.. kafanızdan bir çok şey geçiyor ancak var olan düzen bir denge üzerine kurulmuş ve vereceğiniz her karar dengeleri bozabilir ve imparatorluğun yıkılmasına sebep olabilir. ama bu şansınızı iyi kullamak zorundasınız. üzerinizde çok büyük bir baskı var. sadece yemek yemek ve güvenliğiniz sağlamak yetmiyor, ayrıca size verilen bu aşırı büyük şansı, bir şekilde kullanmalısınız.
işte duygusal beyin bunu yapıyor, yaşam size verilmiş büyük bir şans, milyonlarca sperm arasında seçilip geldiniz. ve siz istemeseniz de duygusal beyin, sizin bunun farkında olmasınız sağlıyor ve size tonlarca ağırlığındaki "yaşamanın, var olmanın ağırlığını" yüklüyor.