Herkese merhaba, ben istanbulda özel bir üniversitede pgiboloji okuyan bir panpanızım . Şuan 3. sınıfa geçtim olay ben 1. sınıftayken yaşandı. Öncelikle kendimden bahsedeyim hayatım boyunca ders çalışmayı hiç bir zaman sevemedim, hep içine kapanık sessiz sakin bir insan olarak hayatımı devam ettirdim. Ailemin maddi durumu hep iyi oldu, buda beni bir sürü aktiviteye yönlendirmelerine sebep oldu. Her ne kadar çoğuna istemeyerek gitsem de fiziki yönlerime olan pozitif katkıları yadsınamaz bir boyuta ulaştı. Boyum 1.88 kilom 85 sokakta nadir olarak görebileceğiniz kalıplı sporcu tiplerdenim. Tip olarak düşünürsek yüzüm simetrik çene hatlarım ise gelişkin hatta biraz sert görünümlüdür. Siyah kısa saçlarım ve onlarla orantılı bir şekilde kesilmiş sakallarım var.Ten rengim ise beyaz. Sadece yüze bakınca yakışıklı görünmesemde, vücutla birleştirildiğinde idare eder bir tipim.
Evet arkadaşlar işte bu benim, dinleyen olursa devdıbını seri bir şekilde yazmayı planlıyorum...

Ardından yanyana yatakta yatıyorduk. Bir kızın kendini bu kadar teslim edeceğini söyleseler inanmazdım şuana kadar kızları gerçekten gözümde çok büyütmüştüm. Şu ana kadar harcadığım fırsatlar tekrar elime geçse çok farklı olurdu artık buna emindim. Ve Melisa, evet Melisa... O kızı kesinlikle elimden kaçırmayacaktım. O an, yanıbaşımda Alevle çırılçıplak bir şekilde yatarken kendime bu sözleri veriyordum, peki ya Alev, o ne olacaktı? Sanırım cevapları zaman gösterecekti Alev yanımda uyuya kalmıştı sırtı bana dönük. Ona dönüp arkadan sarıldım. Gerçekten çok güzel bir duyguydu bu şekilde uyuyakalmıştım.

Beyler sanırım burda bitireceğim ne gibine takan ne de şukulayan var valla hevesim kaçtı.

Beyler bizim orda bir laf vardır bilmem bilir misiniz, erik tuzsuz entry şukusuz gitmez diye burdaysanız az şukulayın da havamızı bulalım hızlı hızlı yazıp bitilerim.

Şansıma sıçayım ki okula gelmiştik. Gün içinde bir kaç ders daha vardı onlara girdik alevle bir kaç yeni insanla tanıştım, aralarından en sevdiğim Fırat diye bir yavşak oldu hem komik hemde benim kafadan bir elemandı konuştuk felan baktım aynı oyunları oynuyoruz (csgo, dota2) numaralarımızı verdik steam adımı aldı sözleştik akşam oynucaz diye.
Son derste bitince Aleve sordum çıkışta ne yapacaksın diye (her ne kadar melisayı unutamamış olsamda aklım alevin o dokunuşundaydı.)
Fırat:F Aylin:A
A: bilmem ki eve de hiç gidesim yok daha biraz takılalım diyeceğim ama senin de gözler kan çanağı gibi ya hihi
B: yok ya sıkıntı yok kahve açtı beni hehe
F:e hadi o zaman benim bildiğim güzel bir yer var biraz uzak ama manzarası şahane bu arada(yanımıza bir kız getirdi) kuzenim Aylin oda bizimle aynı sınıfta
A:Merhabaaa
Aylinlede tanıştık ardından arabaya geçtik fırat öne yanıma oturdu tarif edecek ya amk.(benimde alev planım suya düştü.)

Tamam beyler madem dinleyen panpalarım var yarın 7-8 gibi toplanın serii bir şekilde kaldığımız yerden devam edelim.

Kızlardan biri kahvesinin bir kısmını üstüme dökünce uykusuz dalgın halden uyanıp tarifi mümkün olmayan bir yanma hissettim. Üstüme kahve döken kız o acı çeken yüzümü görmüş olacak ki aşırı derecede panik olup özürler dilemeye birşey oldumular demeye başladı bu arada olayı seyreden danışmadaki görevli bana hemen revire gitmeyi teklif etti böylece danışmadaki kadını takibe başladım kahveyi üstüme döken kızlarda beni. Revirde özürler eşliğinde çok da birşey olmadığını öğrenince kızlar bir oh çekti. Hemşire adonis kısmımdan başlayarak karın kısmıma bir merhem sürerken kızların gözünün üstümde, kaslarımda olduğunu farkettim.O an yaptığım tüm sporların yararını görme anı; paha biçilemezdi. Ardından hemşire ayrılınca kızlardan kahve döken tekrar gelip özür diledi ve elini uzatıp isminin Alev olduğunu söyledi. Bende elini sıkıp yaktın beni alev deyip yüzüme saçma sapan bir gülümseme takındım ardından bir çırpıda ben Magrur Vurguncu dedim kızlarda bunun üstüne kikirdeyince ortam yumuşadı, diğer kızda adını söyleyip pgiboloji birinci sınıf olduklarını söylediler beni bu blokta daha önce görmediklerini ve bölümümü sınıfımı felan sordular, bende aynı olduğunu olduğunu söyleyince gülümseyip derse 2 dk kaldığını söyledi Alev. Bende üstümü değiştirmem gerektiğini söyleyip derste görüşürüz diyerek kızlardan ayrılıp arabanın yolunu tuttum. Şanslıydım ki okuldan sonra spor salonuna gitmek için hazırladığım çanta bagajdaydı ve içinde temiz t-shirt vardı.

Sen huur cocugu musun lan yazik babana adamcagizi sömürmüşsün

Döndüm hadi devam
Beyler Selinin yurda gittik yukarı erkek çıkamıyormuş selinle alev çıktı sonradan öğrendiğim ismiyle Melisa'yı kollarına girmiş şekilde indirdiler.Ben hayatımda böyle güzellik görmedim beyler yüzü aynı entryedeki resmini koyduğum scarlett gibi sadece daha zayıf daha genç ve saçları mavi hali. Kızı gördüğüm anda nutkum tutuldu bir o kadar da heyecanlandım. Daha öncede bir sürü güzel kız görmüştüm ama hiçbir zaman utancımdan yakınlaşamamıştım ama bu sefer şans ayağıma gelmişti ve bu kız daha önce gördüklerimin hiçbirine benzemiyordu. Hemen arabadan çıkıp binmelerine yardımcı oldum sonra kızlardan gelmeden gpsten bulduğum en yakın hastaneye doğru yola koyulduk...

Günler Günleri kovaladı 1.5 hafta geçti ertesi gün okul başlayacaktı. Hiçbir zaman okula ilk günler gitmedim bu sefer de farklı olmayacaktı. Ayrıca uyku düzenimi de bozamadım, sabah 8 gibi yatıyor öğleden sonra 3 gibi kalkıp bişeyler atıştırıyordum. 4-5 gibi ise kaldığım yere arabayla 10dk olan spor salonuna gidiyordum. Ardından 6-7 gibi bilgisayar mesaime başlayıp tekrar monoton döngüme devam ediyordum. 1 gün 2 gün derken çarşamba günü okula gitmeye karar verdim. Okulda neler oluyor, devamsızlık zorunlu mu gibi şeyleri öğrenmem gerekiyordu. Derken ertesi gün sabahtan okulun yolunu tuttum, henüz uyumamıştım ve gözlerim kan çanağı gibiydi kampüsten içeri girdiğimde ne yöne gideceğime bilemediğimden önce güvenlik görevlilerine ordan da danışmaya sorarak dersimin nerede olduğunu zor da olsa öğrendim. Dediğim gibi uykusuz ve de dalgındım tam arkamı döndüğümde ellerinde kahveyle ordan geçen 2 kıza çarpışım bir oldu...

Beyler eğer dinleyen yoksa boşuna anlatmayalım, burda olanlar bi kendini belli edebilirler mi?

Asıl şova akşam devam edeceğiz ama hazır zaman bulmuşken 1 arapart atayım dedim.

Sabah uyandığımda yatakta tek başımaydım. Alev bana kahvaltı hazırlıyor diye düşünerek tuvalete geçtim ihtiyaçlarımı gördüm. Salona geçtiğimde şok oldum çünkü evde kimse yoktu. Yatak odasına döndüğümde Alevin giysilerini yerde görünce şaşkınlığım ve merakım biraz daha arttı. Bunun üstüne tam telefonumu kontrol edeyim derken telefon çalmaya başladı, arayan Alev di.
B: alo Alev nerdesin?
A: bak magrur vurguncu, dün yaşananları lütfen önemseme ben.. ben biraz sarhostum. Lütfen ama lütfen bu konuyuda bir daha acma hoscakal.
Diyerek telefonu yüzüme kapattı. Hemen birkac kere geri aramaya calıştım ancak hepsinde de telefonu meşgule aldı. istemsizce yatağa çöktüm ve düşüncelere daldım. Nasıl, neden, niçin? Ne olmuştuda böyle olmuştu, ilk deneyimim çok güzel giderken sabahında böyle bir fiyaskoyla karşılaşmıştım.

Ardından Alev kalkıp üstüme geldi, kucağıma oturdu öpüşmeye devam ediyorduk yavaş yavaş bende açılıyor yıllar yılı izlediğim ferrelardaki hareketleri uygulamaya başlıyordum. Önce alevin üstündeki badiyi yavaş yavaş çıkardım ardından o koca göğüsleriyle karşı karşı karşıya gelince az daha dilimi yutuyordum. Canlısını görmek gerçekten bir başkaydı. Alevi kalçalarından kavrayıp kucağımda odaya doğru geçirdim yatağın üstüne yatırıp bütün üstünü soydum, sonra da kendi giysilerimi çıkardım. Alevin bakire olmadığını düşündüm ve altta bağıran ufaklığı aleve yerleştirdim. Düşündüğüm gibiydi bakire değildi de. Hayatımda yaptığım ilk sexde gerçekten başarılıydım. ferrelardan gördüğüm 4-5 hareketi uyguladım. Başlarda boşalmamak için kendimi kasıyordum, bu şekilde takriben 30-35 dk seviştik.

gibtir deli

Eve geçtik, öncelikle evden bahsedeyim biraz 1+1 stüdyo evler olurya hani işte ondan. Kapıdan girdiğinizde ufak bir hol, ardından hemen sağda mutfak tezgâhı, tezgâhın odaya bakan tarafında 2 tabure odanın köşesinde bir köşe takımı koyu kahverengi duvarlar ve mutfak bölümü açık bej, köşe takımının önünde yerden bitme orta masa üstü felan incin (girince utandım biraz valla). içerdeki odada ise bildiğiniz yatak odası duş/wc de orda. Alev de gezmek istedi içeriyi önce evin incinlığından özür dileyip hemen içeriyi kontrol ettim orası da bir o kadar incintı bir çırpıda topladıktan sonra Aleve de içeriyi gösterdim.
B:Ya işte burası da bizim fakirhane
A: Ay ne kadar şirin, hep böyle evleri sevmişimdir.
Sonra geçtik salona oturduk ben girdiğimizde dolaba koyduğum biraları getirdim, içmeye başladık.
A: Demek Antalyadan geldin..
B:Evet..
A:Seni orda hiç rahat bırakmamışlardır, kimbilir kaç sevgilin olmuştur
B:Aslında hiç sevgilim olmadı, sevdiğim kızlar oldu ama hiçbir zaman açılamadım hep korktum. (bunları söylerken sebepsizce duygulanmıştım hatta sağ gözümden 1-2 damla yaş süzülmüştü)
yaşaran gözlerimi gören Alev yanıma yaklaşıp gözyaşlarımı sildi ardından önce yanaklarımdan ardından da dudağımdan öpmeye başladı. ilk defa böyle bir durumda olan ben önce karşılık bile veremedim sonra ona uymaya çalıştım.

Hayatım boyunca sevgilim olmamıştı. Lisede takıldığım kızlı erkekli gruplar olmuş olsada kızlarla hiçbir zaman çok yakın bir iletişimim olmaştı. Daha öncede dediğim gibi ders çalışmazdım zaten çok da vaktim olmazdı. Vaktimin Çoğu ya spora yada ailemin zorladığı sanatsal aktivitelere gidiyordu. 11 yaşımdan beri iyi seviyede piyano çalabiliyorum ama kim takar gibine, şahsen ben bunların yerine bilgisayar oynamayı tercih ediyordum, evet tahmin edebileceğiniz gibi kalan tüm vaktimi bilgisayar oyunlarına harcıyordum. Bu lütfa 14 yaşındayken annem ve babamın boşanmasından sonra ulaştım. Annem boşanıp avrupaya gidince babamla başbaşa kaldık. O zaman bütün taklu sanatsal aktivitelerden kurtuldum. Ama babamın sporlara ilgisinden dolayı o beladan kurtulamadım. Bu boşanma olayı beni derinden etkiledi pgibolojimi bozdu dersem yalan söylemiş olurum. Artık çok özgürdüm. O zamanlar lise ikiye yeni başlamıştım. Antalya da bir özel liseye gidiyordum. Sabah okul öğleden sonra spor felan derken 5 ten babamın geldiği 11-12 ye kadar yalnız ve özgürdüm. Bütün bu zamanı bilgisayar oyunlarında ve internette geçiriyordum haliyle notlarım çok kötüydü. Bense boşanmalarını bahane edip babamın bu konuda üstüme gelmesini engelliyordum. Hatta adam bana acıyordu bile bir isteğimi bile geri çevirmiyordu. Bu şekilde biten bir lise hayatından sonra ygs ve lys de taktan bir puan almıştım babamda halâ kendini suçladığından dolayı pek kızmadı ve beni istanbulda istediğim üniversiteye yerleştirdi. Tek başıma eve çıkınca artık hayallerim gerçek olmuştu. Babam beni yerleştirdikten sonra Antalyaya geri dönünce artık mutlak özgürlüğe kavuşmuştum.

Yol boyu ne yapsam da bu fırat biniyle aylinden kurtulsam diye düşündüm ancak birşey bulamadan Fıratın yol boyunca överek kafamızı şişirdiği cafeye ulaşmıştık. Yer denize nazır, nezih bir yer gibi gözüküyordu. Arabayı valeye bırakıp içeri doğru yöneldik. içerisi oldukça ferahtı, bize doğru yaklaşan bir garson sigara, nargile içip içmediğimi içiyorsa yukardaki terasa geçebileceğimizi söyledi. Fırat da terasın daha da havadar olduğunu söyleyince oraya doğru yollandık. Terasta boğazı iyi gören bir yere geçtik. Garson menüleri getirip yanımızdan ayrıldı, bu arada Fırat bir sigara yakmıştı bile, kızlara ve bana da sordu içmek ister miyiz diye Aylin ve Alev hemen birer dal yaktılar. Bense kullanmadığı mı söylerek reddettim. Hepimiz yemek ve yanında içecek olarak bira söylerek garsonu yolladık. Ardından geçen 3-4 saatte birbirimizle kaynaşmıştık bile. Hesabı istedik, yeni tanıştığımız için alman usulü bir şekilde hallettik. Arabaya doğru geçerken Alev koluma girmişti bile...

Ders bitiminde kızlara kahve içmeyi önerdim B:ben A:alev S:öbür kız(selin)
B: Gelin size kahve alayım malum sabah içemediniz zaten hehe
A ve S :hihihihi
ardından
A: tabi gidelim
Gittik kahveleri alıp oturduk bidahaki derse 30 dakika vardı oturup okuldan felan bahsettik çoğu derste devam zorunluluğu olduğunu öğrenmemle hayatım başıma yıkıldı ardından selinin telefonu çaldı yurttaki oda arkadaşı biyerden mi düşmüş ne ayağı acayip acıyormuş neyse bu selin telaşlandı;
B: Selin yurdun nerede?
S: Burdan 10 dk mesafede nasıl yapsamki şimdi yaa
B: Gel bende araba var sizi hastaneye zütüreyim..

bak beyim, sana iki çift lafım var koskoca adamsın. paran var, pulun var, her şeyin var. Binlerce kişi çalışıyor emrinde. Yakışır mı sana milletin duygularıyla oynamak. Yakışır mı bunca günahsıza, çoluğa çocuğa boş hayaller kurdurmak. sen büyük patron, milyarder, para babası, fabrikalar sahibi azizkc bey. Sen mi büyüksün. Hayır ben büyüğüm, ben, aldoraine usta. sen benim yanımda bir hiçsin, anlıyor musun, bir hiç. gözümde pul kadar bile değerin yok. ama şunu iyi bil, incici kardeşlerime hiç birşey yapamayacaksın. yıkamayacaksın, dağıtamayacaksın, mağlup edemeyeceksin bizi.. eğer onların kılına zarar gelirse ben, ömründe bir karıncayı bile incitmemiş olan ben, aldoraine usta, hiç düşünmeden çeker vururum seni. Anlıyor musun? vururum ve dönüp arkama bakmam bile.

Melisa yı arabaya bindirirken felan kucakladım gözgöze geldik, yol boyu bu anı düşünmekten zor kullandım arabayı. Hastaneye geldik direk acilin önüne çektim neyse görevlilere seslendim 2 görevli sedyeyle beraber gelip melisayı aldılar selinde onlarla beraber gitti alev e siz okula dönün ders de başlayacak deyip bin gülüşü attı. Ben konuşmayı duymuştum ama alev yanıma gelip tekrar böyle böyle dedi bende tamam hadi gidelim biz bari dedim. Yolda dönerken Selin aradı haber verdi bişeyi yokmuş Melisanın. Bunu duyunca ben çok sevindim sevdiceğime bişey olmamıştı çünkü. Sevincimi belli etmeden her zamanki mağrur tavrımı suratıma takınarak yola devam ettim. Yola devam ederken alev
A: Ay bugünde talihsizliklerden bir türlü kurtulamıyoruz ya
B: aynen bişey var bugün
A:Evet evet, yaa , senin karnın nasıl oldu? diye elini etti karnıma bir an şok oldum aniden direksiyonu kırdım hafifçe alev iyice üstüme düştü ve kıkırdamaya başladı
A: hassas sanırım şuan. Diyerek bir bin gülüşü attı ardından elini karın kaslarımın üstünde gezdirerek adonislerin başlangıcına doğru indirdi...

Bu sefer Alev yine yanımda oturuyordu, dikiz aynadan arkaya bakış atarak ee şimdi ne yapıyoruz dedim.
F: Aga saat 7 olmuş bile Aylinle beni metrobüse atda kaçalım biz artık
B: (oh sonunda amk) tamam hocam...
ilk metrobüs durağında arkadaşları indirdikten sonra Alev le gene başbaşa kalmıştık
B: eveet Alev hanım herhangi bir planınız var mı yoksa sizi de eve bırakayım mı?
A:Yaa bilmem ki saatde erken aslında seninkiler evde seni beklemiyosa başbaşa takılabiliriz aslında
Bunun üstüne kısaca ailevi meselelerimi istanbulda tek başıma yaşadığımı vs. anlattım ardından da
B:Ne dersin bi kaç içecek alıp bize geçelim mi ( o an kızın kabul etmeyeceğini ve çok saçma bi teklif yapmış olduğumu düşünerek bir parça kızardım )
A: Olur bu çok iyi fikir, hadi gidelim. deyince nasıl sevindim anlatamam heyecandan benim ufaklığın hareketlendiğini hissediyordum. Evin ordaki bir tekelden bir kaç bira ve viski felan aldım ardından evin yolunu tuttuk...

Üstümü bir çırpıda değiştirdim ancak şimdiden 8-10 dakika kadar geç kalmıştım. Gene de sınıfa girme yürekliliğini gösterecektim kapıya gelince çalsam mı diye tereddütte kaldım. Haliyle üniversite ortdıbına ilk girişimdi ve geç kalmıştım ayrıca bundan 15-20 dakika önce üstüme kahve dökülmüştü, halâ ufak bir yanma hissi duyuyordum, kısaca harika bir başlangıç yapmıştım(!) Kapıyı çalıp cevap beklemeden sınıfa girince professör olduğunu tahmin ettiğim kadınla gözgöze geldik. Bana bir hışımla kısa bir nutuk çekti geç kalmayla alakalı sonra sınıfa dönüp 2. haftadan itibaren geç kalanların zahmet edip sınıfa gelmesine gerek olmadığını belirtti. Bende fırsattan istifade ederek sınıfa bir göz gezdirdim, Alev ve arkadaşının bana el ettiklerini görünce yanlarına doğru ilerledim alevin yanındaki sandalyeye kuruldum. Alev tam da hocasına çattın hehe diyerek ısıtmaya çalıştı sonradan öğrendiğim kadarıyla ilk derslerinde de tuhaf agresiflikler görmüşler bu professörden.