-
26.
+1Arkadaşlar hikaye devam ediyor yarın bütünlemem olduğundan sınava çalışmam gerekiyor gece bir part daha atıcam ondan sonra bugünlük bu kadar olucak umarım beğenmişsinizdir uzun soluklu bir hikaye olucak bilimkurgu ve aksiyon dolu bir senaryo, şukularınızı ve yorumlarınızı ekgib etmeyin ki başlık daha üst sıralara çıksın daha çok insan okuyabilsin.
-
27.
+1Bölüm 5 : Eve GidişTümünü Göster
Sonunda Dünyaya inmeyi başarmıştık, Lydia ya baktım ve Morty nin arkasında ekipçe keşfe çıkmaya başlamıştık, gemi olduğu gibi ilerdeki suların arasına kamufle olmak için girmişti, suların içinde bir gemi saklamak bunu hayatım boyunca düşünemezdim herhalde.
Harabe bir binanın içine girmiştik hemen yanında Starbucks vardı, komik eskiden Starbucksa gidip kahve içerdim, arkadaşlarımla dertleşirdim, hepsi öldü, o iğrenç ahtapotlar teker teket öldürdüler, içim ürperdi, iyi ki Lydia var diye düşündüm o emniyette ve güvende ona hiçbirşey olmayacak, dişlerimi sıkıyordum, elimde sadece Lydia kalmıştı sadece o. Binayı dolaşmaya başladık işe yarar bir güç ünitesi, server ve kasetleri arıyorduk, büyük bir meyda holdinginin ana binasındaydık ve manyak gibi dosya arıyorduk nasıl yeneceğimize dair bir şey kırıntı bulabilirsek eğer bir şekilde zarar vermeyi arttırabilirsek belki de evimizi geri alabilirdik. Tabi birkaç nesil sonra. Elimizdeki belirli kasetleri çantaya atmıştık, serverları zütüremeyeceğimize kanat getirerek binadan çıktık bina yakınında nükleer sığınak vardı şansımızı orda deneyip ilaç depolayabilir böylece üstümüze yararlı olmuş olurduk, Abby bizi vizördeki kameradan takip ediyordu.
Morty:Abby lütfen şu sığınağın girişini hackleyebileceğini söyle bana.
Abby : denemeye başladım bile patron ama işe yarayıp yaramayacağını bilemiyorum eğer işe yaramazsa manuel olarak sen yapmak zorundasın.
Morty:lanet oladı zırh dan nasıl kabloları kısa devre yaptırmamı istiyorsun merak ediyorum.
Abby: Olumsuz, temas olmak zorunda, çantandaki ilk tardım kitinin içinde kare bi kutu olucak, onu vizöre bağla kabloların plastiklerini sıyır kutudaki kartı parmak uçlarını değdirdiğinde kapı açılacak.
Morty : iş başa düştü desene
Abbynin dediklerini yaptık. Kapı açılır açılmaz ahtapotlar mortynin ve bizim üstümüze atlaöaya başlamışlardı. Çığlıklar, heryerde çığlıklar vardı, o silahı ahtapotlara doğru tutup ateş eden bir tek ben vardım, yalnızca ben, mermim bittiğinde yerdeki iki silahı daha aldım ve rastgele ateş ede ede kaçmaya başladım.
Garip gerçekten de garipti nereye kaçıyordum ki, arkama baktım bu Lydia için huur çocukları o sapasağlam eve dönücek !
Ahtapotlar teker teker yere düştüler, kıvranan iğrenç bir ses çıkartan iğrenç yaratıklar, o metal iskeletleri silahlarımıza dayanamadı.
iğrenç sağır edici bir ses ve bir acı.
ALARM ZIRHTA iZiNSiZ HAVA GiRiŞi TESPiTi ALARM!
Heryerim yanıyordu, cayır cayır yandığımı hissediyordum, radyasyon derimi parçalıyordu telsizden son defa Lydiaya seslendim Seni seviyorum. -
28.
+1Rezimizi alalım
-
29.
+1Sevmedim ama suaREZ
-
30.
+1reklam alinir panpalar sevdim hikayeyi
-
31.
+1Bi ara okurum
-
32.
+1Rezerved
-
33.
+1Bölüm 4:Bağlanmak
Bulunduğumuz bölümden keşif amaçlı askerler alınıyordu artık borcumuzu ödeme zamanı gelmişti, Lydia bu şekilde düşünüyordu ve katılmak için gönüllülerden biri de oydu.
Tüm hayatım bitti dedikten sonra beni yeniden hayata döndüren bu kızı kaybedemezdim bir daha olmazdı. Başkan David in kapısını çalıp askerlik için bavuru yaptığımı bildirdim.
David: Başvuru tarihleri dün öğlen 2 ye kadardı evlat bu sıska halinle seni askere zaten alamayız.
Ben : Bana bedava yemek verdiniz, bana yeniden yaşama nedeni verdiniz, benim için elinizden geleni yaptınız, bırakında bende sizin için birşey yapayım.
David: Düşündüğün şeyi taktir ediyorum fakat bunhn pgibiyatristimiz Lydia ile alakası yok değil mi?
Duraksamıştım birden tüm kanım çekilmişti, kendimi ele vermiştim birşeyler düşünmeliydim ama ne.
David : James sana diyorum beni dinliyor musun.
Hasgibtir dalmışım.
David : Tamam öyleyse seni Lydia ile göndericem yanlız ne kadar tehlikeli bir iş olduğunu sakın unutma sizi tekrar Dünyaya yollayacağız işler her an ters gidebilir 6 aylık bir eğitim sonunda sizi evinize yollayacağım. Ve James dikkatli ol!
Odadan kendimi attım, kendi bölümüme doğru gitmeye başlamıştım, Lydiayı özlemiştim yeşil gözlerinin her tonunu dalgalı kızıl saçlarının her telini, hala hiçbirşeyi resmileştirmemiştik ama ikimizde birbirimize aşıktık bu her anımızda belli oluyordu. Çok konuşmamıza gerek yoktu yanyana olmamız yeterliydi bizim için. -
34.
+1Lydiaya benimde eğitime katılıp Dünyaya gideceğimi söyledim, gözlerime baktı biraz korku vardı görebiliyordum kendisi için değil benim için korkuyordu, sarıldım sıkı sıkı sarıldım içim titriyordu, ağızımdan iki kelime çıktı seni seviyorum.
6 ay çok çabuk geçmişti kullandığımız simülasyonlarda gayet iyi başarı gösteriyordum timimizin adı Betaydı, Alfa timi adında çeşitli efsaneler oluşmuştu bile, biz bu kadar sağlam çalışıyorsak onları düşünemiyorum diyorduk, Ma öyle bir timin varlığı bile kesin değildi sayede bir söylenti.
Lydia ile artık sevgiliydik hayatımın tek amacı diyebilirdim, tek moral kaynağım, tek sevincim, beni hayata bağlayan tek kişiydi, hiçkimseye bu kadar değer vermemiştim, yeşil gibiydik hayat gibi. Ne çabuk geçmişti 6 ay -
35.
+1Rez sonra okucam
-
36.
+1Cekinme direk benim adim prophet de kardesim
-
-
1.
0Panpa esinlendim crysis ten tabi ki ama konu tam düşündüğün gibi değil daha komplike bi halde, umarım beğenirsin
-
1.
-
37.
+1Sen seçilmiş binsin
-
38.
+1Lydia ile gemiye doğru yürüyorduk, askeri salonun ana odasından sağ taraftaki a bölümünden geçtik soyunma odalarının önündeydik, dudağına bi buse kondurup ikimizde kabinlere girdik. Kıyafetlerimizi ve zırhlarımızı giydikten sonra gemimiz olan Nebukadnezar a bindik. Artık tamamen hazırdık. Coğrafi konum olarak gemi radyasyon yoğunluğuna göre bize konum belirleyecekti. Bizim amacımız keşif yapıp yaptığımız keşfi alfa takımına vermek olacaktı, eğer gerekirse de sonuna kadar savaşacaktık hepimiz biliyorduk ki orada kesinlikle savaşacaktık.
Morty:
Beta timi ben lideriniz Morty taktiğimizi sakın unutmayın şu an kaskınızı taktığınızda vizörde yapmanız gereken herşey belirtilecek ama öncesinden sözlü olarak anlatmak istedim James, Alex, Anthony, ve Olivia ağır ekipten olucak olası bi durumda gerekirse canınızı feda edeceksiniz zaten buraya bunun için geldiniz, geri kalanlar Carl, Lydia, Abby siz takımın beynisiniz vizördeki taktiksel verileri siz belirleyeceksiniz burada Nebukadnezarda güvende olucaksınız her ihtimale karşı o zırhları asla çıkartmak yok olası bir durumda silahlarınızı kullanmaktan çekinmeyin. O ahtapotları kızarmış olarak görmek istiyorum. -
39.
+1Değişikli .rezerved
-
40.
0Ne diyon lan sen değişik
-
41.
0Arkadaşlar hikayeye kaldığım yerden devam ediyorum.
-
42.
0Bölüm 8 : Yeniden DoğuşTümünü Göster
Odamdaydım. Hiçbir şeye bakmadan sadece yaşadıklarımı düşünüyordum. Öfke, büyük bir öfke vardı içimde ve hiçbirşey geçmeyecek gibiydi. Sanki birşey için yoksunluk çekiyordum. Beni hayatta tutan o kız beni unutmuş başkasıyla olmuştu, herşey değişmiş sadece bomboş bir öfke krizi geçirmek üzete ahtapotlarına üstüne salınacak bir adam.
David odama ayrı bir gardırop yaptırmıştı, içinde 1 makineli tüfek, tabanca, bir zırh ve orada bulunduğum sürece uzaylıların beni kapadıkları o garip kıyafet.
Kıyafette farklı şeyler vardı sanırım gerçekten kıyafet görüntüsü vermişlerdi, incelemeye başladım.
O sırada David içeri girdi.
David: Kıyafetini beğendin mi?
Şaşırmıştım.
-Bu dünyada o ahtapotların vücudumu kapladıkları şey mi?
David: Evet ama biraz değişiklik yaptık, yaptığın mücadeleyi hatırlamanı sağlar diye düşündüm. Kıyafetlerini giy silahlarını al ve eğitim odasında takımın ile tanış.
Giyindiğim gibi eğitim odasına yürümeye başladım, her adımımda insanlar korkarak bana bakıyorlardı.
Eğitim odasına girdiğimde iki ayrı grupla karşılaştım.
Yanımda birisi koşarak geldi.
-Carl Federic hizmetinizdeyim efendim!
_bu iki grup ne asker
Carl : alfa ve delta takımı efendim dalta takımı da bizimle gelmek istedi.
Göz ucuyla baktığımda o Lydianın eşini görüyordum, buraya gelmekle çok büyük yanlış yapmıştı.
Kendime engel olamıyordum, öfke beni sanki ele geçiriyor fakat ilginç bir şekilde de rahattım.
Vizörü aktif hale getirdim, Carl ve diğerleri çok korkmuşa benziyorlardı delta takımındaki o adamı görebiliyordum.
Adam öne çıkıp oda bana bakmaya başlamıştı, zırhı yoktu.
Kaskımı çıkartım yere attım kaç kilo olduğunu bilmediğim o ağır metal parçasının çıkarttıpı ses herkesi tekrar ürkütmüştü, adam bana doğru yürümeye başladı, bir uçtan bir uca. Zırhımın diper parçalarını da söküp attım, bende yürümeye başladım, hızşanmaya başladık öfkem arttıkça koşuyordum.
Adam benden hızlı çıkmıştı ilk yumruğu o atıcaktı ki yumruğunu yakaladım, bu kadar çelimsiz miydi yoksa bu ürettiğim adrenalinin etkisi miydi, karnıma diğer eliyle yumruk atmıştı, acımamıştı fakat eli hala bendeydi ve kurtulmaya çalışıyordu, canı acıyor gibiydi, diğer elimle boğazından kavrayarak havaya kaldırdım, lanet olsun aylarca hastanede yattım neredeyse hiç hareket etmedim nasıl bu kadar güçlenmiştim, bana ne olmuştu.
Bunları düşünürken insanlar bizi ayrımaya çabalıyorlardı fakat kaya gibiydim. Sesler duyuyordum, çığlık gibilerdi, beynimde yankılanıyorlardı. Yere attım. Boğazını tutuyordu, sanırım az kalsın ölecekti. Arkamı döndüğümde alfa takımı sadece hazırolda bana bakarken delta takımı ise az önce boğduğum elemanla ilgileniyor bir kişi ise bana bağırıp askerlerime böyle davranamazsın diyordu.
Bana bağıran adamı iki elimle tutup Lydianın kocasına doğru fırlattım.
Ben :Delta takımının burada işi yok, adamlarıma bakın, hepsi hazır olda tek bir emrimi bekleyen özel askerler, sizin gibi çelimsiz, karışık, darmadağın kişiler değiller! Delta takımı korkuyla bana bakıyordu, artık tüm kontrol bendeydi. -
43.
0David içeri girmişti. Olanları anlamış delta takımının da bize eşlik edeceğini söylemişti, delta takımı bize sadece ayak bağı olacaktı Davidr bu görüşümü söylediğimde, onlar sadece toplayıcı size mühimmat konusunda ve ayak işlerinde yardımcı olacaklar dediyse de gelmemeleri için ısrar ettim. David sakinliğini koruyarak onlar da seninle asker dedi. Yeniden sinirlenmiş fakat ilginç bir şekilde sakinliğimi korkmuştum, bana ne oluyordu böyle.Tümünü Göster
David ben ve takımımı eğitim odasının sonundaki toplantı salonuna kadar gelmemizi istedi.
David:taktiksel stratejinizi James.. Pardon Krios planlayacak, önden ufak bir bilgi vermem gerek, bu zırhlar sizin için özel olarak üretildi, geçen sene getirdiğiniz madenlerden yapıldı, amacınız alfa takımı olarak deltaların toplayıcılık yapıp çeşitli madenleri getirmesini sağlayacak, zırhlarınızda ağır zırh modu bulunmakta, buda ahtapotlara karşı sizi daha korunaklı hale getiriyor, hepinizi birer tank haline getirecek bir teknoloji ile yaptık.
Haritayı açtı.
David: vizör aktif hale geldiğinde, gece görüş modu ve zoom yapabilme özelliğine sahip olacaksınız, mevcut savaş stratejinizi vizör ayarlayacaktır fakat yine de Krios un dediklerini yapıcaksınız bu sadece daha bilinçli bir şekilde hareket etmenizi sağlayacak.
Bir önceki bulgularımıza göre bu noktada çeşitli metaller göreceksiniz, yalnız bölgede hareketlilik saptamadığımız halde yine de sessiz ve temiz bir iş çıkartmanızı bekliyorum. Taktiksel stratejinizi Krios size belirleyip anlatacaktır.
içerden çıktığımızda Delta takımı içerisindeki uğultu kesilmiş tüm gözler bizim üstümüzdeydi. Zırhı tekrar giymeye başladım, sadecd bir zırh değil birçok ağır şeyi de kaldırmamızı sağlayan birşeydi bu, bir benzeri ise Delta takımına verilecekti.
2 gün sonra;
Oradaya ayak bastığımız andan son ana kadar yapılacak herşeyi belli senaryolar üstünden anlattım. Herkes anlamış gibiydi. Senaryoların çoğu atağı üstüme çekip takımımı ve Deltaları korumak üzereydi.
Büyük bir gemiye bindirildik ismi Tomorrow du, Nebukadnezar sanırım fazlasıyla eskimiş ve küçük olduğundan bunu David bize özel olarak vermişti.
Yeryüzüne yaklaştığımızda lanet gemi arıza yaptı sanki kontrolü başkası ele almış da yere doğru son sürat sürüyormuş gibi çakılıyorduk, herkesi gemiden paraşütleriyle aşağıya atlamasını sağlamaya çalışırken Lydia nın eşini gördüm, gerizekalının kemeri sıkışmıştı ve zırhını kullanamayacak kadar aptaldı, oturduğu koştuğu yerinden söküp havada kemerini kopardıktan sonra tuttuğum gibi düşen gemiden aşağıya attım, telsizden paraşütünü kullan gerizekalı dedikten sonra bende aşağıya atlamıştım bile. Herkes sağ sağlim aşağıya doğru iniş yaparken benimse paraşütüm açılmıyordu, lanet olsun neden böyle şeyler beniim başıma gelirdi ki.
Ağır zıeh modunu aktifleştirdikten sonra kendimi yere çakılı buldum. ilginç bir şekilde zırh sandığımdan dayanıklı çıkmıştı, çizik bile almamıştım, yerde ufak bi çukur oluşturmuştum.
Herkes inince seneryoya ilerlemeye devam edeceğiz demiştim. Parçalanan gemi görevimizi yapmaktan bizi alıkoyuyordu, madenleri toplamak önemli değildi artık, üs ile iletişim halindeydik senaryo 9 u uygulayacaktık. Yakınlarda sütunları ve katları ayakta kalabilmiş bir binaya doğru geçmeye başladık. O iğrenç hissi tekrar yaşamıştım, sanki ahtapotlar yine beynimi ele geçirmek istiyor gibiydiler. Bir yolu daha olmalı, başka bir yolu daha. -
44.
-2sen bu hikayeyi uydururken bana anan o tatlı amcuğunu şapır şupur yalıyorum xd
başlık yok! burası bom boş!