1. 76.
    +1
    Gözlerimi açtığımda güneş karşılamıştı beni, çimlerin üstünde sırılsıklamdım ve inanılmaz bir şekilde başım ağrıyordu.
    Kalktım ve eve baktım; kapı hala açıktı ama aydınlığın verdiği özgüvenle içeri girmeyi başardım.
    Kimse yoktu evde, bıraktığım gibiydi her şey.
    Bir süre daha uyumaya karar verdim, velet gitmiş olmalıydı, belki de hiç gelmemişti…
    Öğleden sonra üşüyerek uyandım ve tuvalete gidip bir parti kustum.
    Hasta olacağım her halimden belliydi..
    Titreme krizlerim geçmek bilmiyordu ve en iyisi annemlerin yanına gitmekti, belki sıcak bir çorba deva olabilirdi bu duruma..
    Saatlerce yattım o gün, tek yaptığım aktivite kalkıp arada bir çorba içmekti..
    Annem iyi bakıyor ve kızıyordu bana, ‘Çok matah bir şey sanki içki, al işte haline bir bak’
    Bilmiyordu tabi bahçede sızıp kaldığımı ve o küçük kız çocuğunu..
    Adı neydi acaba?
    Kimin ruhuydu?
    Neydi benden istediği?
    4 gün boyunca kustum ve baş ağrısı çektim, işten de izin aldım, iyileşmeye dair hiçbir emare yoktu vücudumda hatta daha da kötüye gidiyordum..
    Pederler hastaneye gitmeye ikna ettiler beni ve Kent Hastanesinin yolunu tuttuk..
    Kbb boğazımda iltihap görse de şiddetli başağrılarımdan ve ensemde oluşan sertlikten şüphelenip nörolojiye sevk etti..
    MR’lar ve tomografiler sonrası ‘menenjit’ tanısıyla hastaneye yatışım uygun görüldü..
    Durum vahim görünüyordu; bu yaşta yakalanacağım bir menenjit beni ölüme gayet rahat zütürebilirdi ve kimsenin o kızdan haberi olmadan gerçekleşecekti tüm bunlar..
    Fulya’nın bile…

    (bkz: http://fizy.com/#s/3hcdn9)
    ···
  2. 77.
    +1
    panpa çimento olayına çok güldüm geçmiş olsun
    ···
  3. 78.
    +1
    tüm okurlara selam olsun.. umarım hissettirebilmişimdir herşeyi.. teşekkürler..
    ···
  4. 79.
    +1
    Tanının tam olarak konulması için BOS (beyin omurilik sıvısı) alınması gerekiyordu.
    O güne dek bunun nasıl bir işlem olduğuyla ilgili bir fikrim yoktu.
    ’altı üstü iğne sokup omuriliğinden biraz sıvı alacağız’ demişlerdi.
    Yatağımda cenin pozisyonu alıp sırtımı onlara dönmemi istediler.
    Nörolog bizzat kendisi sıvıyı alacaktı; dizlerimi kendime çekip dedikleri pozisyonu aldım.
    Kalınca bir iğneyi omur aralarımda hissettim ve inanılmaz bir acı beraberinde geldi..
    ilk denemesinde başarısız olmuştu doktor ve benim neredeyse gözümden yaş gelecekti.
    ikinci denemede bayılacak gibi oldum, ayaklarım istemsizce tekme atar gibi hareketler yapıyorlardı.
    Sinir uçlarına temas ediyor olmalıydı iğne ve çatır çutur ses geliyordu omurlarımdan.
    ikincide de istedikleri sıvıya ulaşamadılar ve üçüncü denemede artık tamamen kendimnden geçecek gibi oldum, gözlerimden süzülen yaşlara engel olamadım..
    Neyse ki üçüncü de gerekli numuneyi elde etmişti doktor.
    Odadan herkesin çıkmasını istedim, ağlayacaktım çünkü , sinirlerim fena bozulmuştu.
    Televizyonu açtım ve rahatlayana kadar ağladım.
    Çok miktarda sıvı tüketmemi istemişlerdi bu ufak operasyondan sonra ve uzunca bir süre acımı yalnız yaşamak iyi gelmişti..
    Baş ağrılarım uzunca bir müddet devam etti ve çıkan sonuçlara göre menenjit olmadığım söylendi..
    Bir nebze rahatlamıştım bu sonuçtan sonra; ailem ve işyeri dışında da kimsenin haberi olmamıştı hastanede yattığımdan..
    ···
  5. 80.
    +1
    Paramparça olmuştum, kendimi topladım ve içeri girip bilgisayarı açtım..
    Bu kez hiç okumadım yazdıklarını; ben başladım yazmaya,

    ‘Kıvılcım dudaklım,

    4 yıl geçti üstünden ve 4 yıl nefes almamışım aslında ben, yazdıklarını okuyunca düğüm düğüm oldu boğazım, yaşamıyormuşum meğer..
    Sensiz her şey rüya gibi bir şeymiş, veya seninle geçen her şey..
    Nerede yanlış yaptık? Niçin bu hale geldik biz?
    Bulamıyorum yanıtını…Aklıma dudakların geldiğinde ve gülen gözlerin ben zaten o anda ölüyorum hep..
    Karşına çıkmayı çok düşündüm, en azından gözlerine bakıp ‘merhaba’ demeyi; ama ben de cesaret edemedim buna ve evet o gece kuytudaki adam bendim..
    Görünen o ki ben hep karanlık bir noktada seni izliyor olacağım..
    Umarım mutlu olursun eşin ve kucağına alacağın çocuğunla..
    Ben de benzer bir ilişki içindeyim, teslim ettim kendimi hayatın akışına..
    Yaşattığın her şey için, her öpüşün , her bakışın, her dokunuşun için..
    verdiğin her acı, her gözyaşı için sonsuz teşekkürler..
    Uzaklarda olsa da vücutlarımız, ruhun yanıbaşımda sanki ve sanırım hep öyle kalacak..

    Sevgiler.. ‘
    ···
  6. 81.
    +1
    -Naber lan?
    -Kötü bilader, kavga çıktı geçenlerde, dayak yedim fena..
    -Hadi ya..Geçmiş olsun.. Sebep?
    -Fatima ile italyanların takıldığı bir bara gittik
    -Şu Faslı hatun..Eee?
    -Evet, eski arkadaşı denk geldi amk barda
    -italyan mıymış eski erkek arkadaşı?
    -Yok Mekgibalıymış, gerginlik oldu fena fiktiler beni
    -Tarık yanlış anladıysam düzelt kardeşim, Şimdi sen , yani çocukluk arkadaşım izmirli Tarık, Amerika’daki bir italyan Barında Faslı kız arkadaşı yüzünden Mekgibalılardan dayak mı yedi?
    -Oha lan öyle söyleyince çok garip oldu
    -Geçmiş olsun kardeşim
    -Sağol adamım, dıbını gibeyim ben bu karı milletinin
    -Kal sağlıcakla..
    -Kalırım, hadi bye
    -Bye
    ···
  7. 82.
    +1
    Arada saçlarından tutup ben gidip geliyordum ağzında, kafasını kaldırıp bir nefes alıyor tekrar yumuluyordu sonra.
    Eve varmamıza 5-6 km kalmıştı ve ben boşalmamak için kendimi zor tutuyordum.
    Hayatım boyunca geçirdiğim en güzel yolculuk olmalıydı bu.Bünyede alkol, kasıklarımda bir kadın, ellerimde direksiyon; bir erkek daha ne isteyebilirdi ki?

    (bkz: http://fizy.com/#s/19uypj)

    Dağevine ulaştık, aracı parkettim ama Hande üzerimden kalkmıyor, emmeye devam ediyordu.
    Herhalde açılış paketinde beni arabada patlatmak vardı ve buna da çok yakın görünüyordu.
    Ben kendimi geriye çekmeye çalıştıkça o daha bir hevesli sarılıyordu aletime.
    Muhteşemdi gerçekten, daha fazla karşı koymadım ve sanatını icra etmesini izlemeye başladım.
    Aletimi bir uçtan bir uca yalıyordu diliyle, sonra ağzının içine alıp tüm ıslaklığını sunuyordu bana.
    ’Geliyorum’ dedim kafamı arkaya yaslayarak, dayanacak gücüm kalmamıştı; çıkardı ağzından beni ve eliyle asılmaya başladı.
    Araba ve üstümüz başımız batmıştı resmen ama değdi buna doğrusu.
    Pencereyi biraz aralayıp sigaramı yaktım, çocuklarıma kötü örnek oluyordum ama böyle bir keyfi kaçıramazdım.
    ···
  8. 83.
    +1
    Kıştan bahara geçişlerde uyanmakta zorluk çekmişimdir hep.Bir Nisan sabahı kankam Mehmet aradı;

    -Kardeşim acil durum
    -Ne oldu bilader?
    -Nette tanıştığım buket diye bir hatun vardı hatırlarsın, o buluşalım diyor bu akşam, ama bir durum var..
    -Ne gibi?
    -Bir kızarkadaşıyla beraber gelecekmiş ve boş ev olursa daha iyi vakit geçiririz dedi, senin de vardır herhalde bir erkek arkadaşın diye de ekledi.. aklıma sen geldin adamım
    -Ya kim gelecekti züt?
    -Olur mu bu iş? Bizimkiler evde , boş bir mekan da yok hiç..
    -Bizim yazlık da uzak kaçar..
    -Acil bir şeyler yap , Ramço’yu falan ara, o ipne bana vermez anahtar
    -Tamam
    ···
  9. 84.
    +1
    okuyoz la , yaz işte müptelası olduk
    ···
  10. 85.
    +1
    Mehmet ipnesi ilk önce Mirc’te karı düşürme üzerine eğitim almış, Icq’de uzmanlığını kazanmış, Msn ve Facebook ile de doktora yapmıştı.
    Hatta kendisi bir süreliğine burada da yazarlık yaptı ve sözlükten de karı düşürdüğüne eminim.
    Buket denen hatunu webcam de soyduğunu anlatmıştı ve bebek gibi bir hatundu anlattığına göre. Dokuz Eylül Üniversitesinde okuyordu Buket.
    Ramço diye bir arkadaşımız vardı, kuzeni Ege Üniversitesinde okuyordu.
    Bir süredir bu kuzen arkadaşlarıyla beraber bir eğitim için yurtdışındaydı ve evin anahtarı Ramço zütündeydi.
    Onu işkillendirmeden almalıydım anahtarı, yoksa yancı olmak isteyeceğinden emindim.
    ···
  11. 86.
    +1
    Bir köşe yazarı yolda yürürken Türkan saylan’la karşılaşır ve çok istemiştir o güne dek kendisiyle tanışmayı..

    -Merhaba Türkan hanım, ben Yeni Asır gazetesinde köşe yazarıyım, yaptığınız işlere, her şeyinize hayranım ama bugüne dek tanışma fırsatım olmadı hiç sizinle
    -Merhaba çok memnun oldum, istediğiniz zaman projelremizde yer alabilirsiniz, bir mailiniz veya mektubunuz yeter, hepsini cevaplamaya çalışıyorum

    Gibi bir diyalog eçer aralarında ve tokalaşıp ayrılırlar.. Adama 1 hafta sonra bir kutu gelir Türkan Saylan’dan ve içinde bir zarf..

    - X bey, o gün karşılaştığımızda avuçlarınızdaki sertlik ve lekeler dikkatimi çekti, Dermatit olduğunuzu düşünüyorum.. Kutuda gönderdiğim ilaçları günde iki kez kullanırsanız iyileşeceğinizi tahmin ediyorum.. sevgiler…

    işte liderlik budur bence, ayrıntıdadır hisler..
    Bizim gördüğümüz tarafta, yani yüzünde, kıyafetinde, söylemlerinde korku vardır insanların.
    Korku, beklenti,çıkar, geçmişin izleri..
    bunların hepsini kamufle ederek sunar insanoğlu ama derinlerde hep ‘ilgilenilme, hislerine dokunulma ihtiyacı’ duyar..
    Liderlik ve yöneticilik bir ebeveyn – evlat ilişkisi gibidir ve öyle kalacaktır hep…
    Bir çalışanı geliştirmenin yegane yolu ona delegasyon vermektir, aynı annelerimizin bize bakkala ekmek almaya göndermesi gibi..
    ve güvenmektir ona..
    ···
  12. 87.
    +1
    Bir hafta Yasemin yoktu ve ben gidip iki tek atmayı özlemiştim tek başıma..
    Her zamanki bara gitmek geldi içimden ama en son Özge ile orada karşılaşmıştık ve tekrar bunu yaşamak istemedim.
    Küçükpark’a gittim, cafelerin olduğu sokakta yürümeye başladım.
    Sağlı sollu cafelerde gayet mutlu görünüyorlardı üniversite öğrencileri, entersandır ki onları böyle gördükçe ben de mutlu oluyordum..
    O günler geliyordu aklıma ve sonra Fulya..
    Arkamda bir koşma sesi hissettim ve sonra omzumda bir el..

    -Hey, nereye? – Özgeydi bu –
    -Birşeyler içmeye
    -eşlik edebilir miyim sana?
    -Hayır desem ne değişir ki?
    -Hiçbirşey..
    -Gidelim o zaman..

    Bir bara oturup iki bira söyledik; heyecanlı görünüyordu..
    Ben ise felaketler silsilesine hazırlıklı..
    ···
  13. 88.
    +1
    -Ramço müsait misin?
    -Buyur bilader
    -Adamım sana işim düştü, senin şu kuzen döndü mü yurtdışından?
    -Hayır dönmedi, hayrola?
    -Hatunla problemler var adamım, bugün bir şekil gönlünü almam lazım, şarap falan aldım oturup konuşmamız gerekiyor ama boş ev yok, verir misin anahtarı?
    -Olur olur, akşam gel al

    Öylesine bitkindim ki o gün, aklımdan ‘anahtarı alamadım’ diye telefon açmak geçiyordu Mehmet’e; adam resmen meçhule gib kaldırıyordu.
    internette karının göğüslerini gördü diye , bir arkadaşıyla gelip ikimize vermesini bekliyordu resmen.
    Yaptığı ‘meçhule gib kaldırmaktı’ ve ertesi gün mesai vardı.Ama kıramadım kankamı;
    ···
  14. 89.
    +1
    takipçiler ses versin...
    ···
  15. 90.
    +1
    Aslı hediyelerini açmaya başlamıştı; o tarafa doğru yöneldik Özge ile beraber.
    Bir sürü paketi büyük bir neşeyle açıyordu; elindeki hediyeyi havaya kaldırıyor; ‘eveet bunu kim aldı?’ diye kalabalığa sesleniyordu ve o kişi kimse elini kaldırıyordu.
    Benimkine sıra gelene kadar geceliğe veya iç çamaşırına benzer bir hediye sahne almamıştı.
    ’Pot mu kıracağız lan yoksa’ diye düşünürken Aslı benim paketi havaya kaldırdı, ben de elimi..
    Kırmızı saten geceliği üstünde dener gibi bir poz takındı; kalabalıktan ‘ouuuuv’ diye bir tribün sesi yükseldi ve bütün bakışlar bana çevrildi.
    Klagib gülüşümü takındım, oysa gerilmiştim paket açıldığında ve millet ‘ouuv’ diye bağırdığında.
    Aslı, ‘çoook ciksiii’ dedi ve gelip yanaklarımdan öptü.
    Daha önce bahsettiğim 3 tipin okeye dördüncü arar gibi bir halleri yoktu ve durumu pek de hoş karşılamamışlardı tabi..
    Bütün hediyeler tek tek açılmıştı ve benimki kadar iddialı bir hediye çıkmadı.
    Birden parti içindeki popüler karakterlerden biri haline gelmiştim ve böyle bir niyetim yoktu aslında.
    Özge ile başlangıç bölgemize geri döndük;

    -Hediye güzeldi, yanlış hatırlıyor olmayasın şu Aslı ile yatma meselesini?
    -Altı üstü transparan kırmızı saten kaliteli bir gecelik aldım , abartma
    -Evet doğru söylüyorsun, işin ilginci tam vücut ölçülerine göre almışsın
    -O vücutda nasıl duracağını hayal ettim hep
    ···
  16. 91.
    +1
    Jokey bir kez olsun bakmamıştı arkasına, tek derdi hedefi olan birincilikti ama düştüğü durum bir hayli komikti.
    Arada dönüp bakmalısın geçmişine, nerede canının yandığına , nerede aldatıldığına, nerede aldattığına ve nerede yakalandığına…
    Tüm bunlar iş hayatı içinde fazlasıyla geçerliydi.
    Hande’nin telefonlarını açmıyor, mesajlarına da cevap vermiyordum.
    Gece boyunca dokunmamıştım ona ve hiçbir ısrarım olmamıştı.
    Dediğini yaptım; sarıldım ve uyumasını bekledim; sonra yanından ayrıldım; aşağı inip şaraptan arda kalanı verandada içecektim.
    Hava soğuk sayılırdı, yukarıda bakire olduğunu iddia eden güzel bir kadın uyuyor ve ben Ege Denizini karşıma almış, otobiyografimi izliyordum.
    Lanetliydi bu ayışığı, dalgalardaki köpüklere sinmişti kokusu tüm ölümlerimin ve Fulya’nın silüetini yansıtıyordu yakamoz..Üst balkondaki ağaçtan aşağıya sarkıtırdı kendini ve ben her defasında korkardım düşüp başına bir şey gelmesinden; iyi biriydim o zamanlar ve şimdi başkaları korkuyordu düşmesinden.Ben bu çıkmazda gözlerini düşlerken...

    (bkz: http://fizy.com/#s/1aj2h9)
    ···
  17. 92.
    +1
    -Sizin için sakıncası yoksa, burada dördümüz beraber olalım..

    Mehmet, Ergenekon destanında adı geçen Börteçine’ye dönüştü ve ulumaya başladı; ‘UuuUuu’ .Benim ise aklımdan biraz sonra yapmamız gereken 24 pozisyon geçmeye başlamıştı.
    Ayakta öpüşmeye başladık, ben Aylin’i öpüyor, fermuarımı açıp Buket’in elini oraya yerleştiriyordum.
    Mehmet ise gözlerini kapamış Buket’i öpüyordu.O sırada Evanscence devam ediyordu.

    (bkz: http://fizy.com/#s/18xekk)
    ···
  18. 93.
    +1
    bu arada ne yağıyo lan
    ···
  19. 94.
    +1
    Benim Buket’e tekrar salça olduğumu gören Mehmet ipnesi, karıyı bu sefer altına aldı, moralim bozuldu o an; Aylin’i Buket’i bırakıp Mehmet’i gibesim geldi.
    Ben de Aylin’i doggystyle için gerekli pozisyona çevirdim ve hemen kuyruk sokumundaki ejderha dövmesiyle tanıştım.
    ikisi birden inliyordu altımızda ve Aylin’in dövmesi iyice coşturdu beni. Yukarıdan bakınca, her şeyi gibebilecek kudrette görüyordum kendimi.
    Mehmet ilk postasını tamamlamıştı, ben ise Aylin’in arkasında bir rodeo binicisi gibi şovumu yapmaya devam ediyordum.
    Kankam olacak ipne Buket’e ‘hadi duşa gidelim’dedi.
    Bunu duyunca ağzımdan istemdışı ‘Buket sen kal’ lafı çıktı ve Buket ikilemde kaldı ama Mehmet zütü aldı karıyı duşa zütürdü.
    ···
  20. 95.
    +1
    sıradaki hedef: hande

    roket kitlendi, vuruşa hazır
    ···