kırklareli

yıllardır akp hükümetinin en az oy oranlarına sahip olduğu birkaç şehirden biri olduğu için belediyesine yada valiliğine genel yönetimden mümkün olduğunca az para aktarılmaktadır. kırklareli maddi yönden sıkıştırılarak akp'ye mahkum bırakılmaya çalışılmaktadır. böyle olunca da şehrin sağı solu biraz bakımsız kalmıştır. ama tüm kırklarelililer, ülkenin yarısının farkında olmadığı birşeyin farkındadırlar; nasıl bundan yıllar önce atalarımız günde 2 dilim ekmek 3 tane zeytin ile beslenerek, ağızları açlıktan kokarken savaşarak bu ülkeyi kurtarıp bu cumhuriyeti kurdularsa, nasıl ki atalarımız için paradan puldan daha önemli değerler vardı ise, kırklareli'liler içinde durum böyledir. akp hükümeti ile şehre akacak trilyonlar yada yatırımlar halkın hiç umrumda değildir. onlar için önemli olan değerler, maldan mülkten lüksten önce gelir. geçmişlerine karşı her zaman vefalıdırlar, unutmazlar. bu yüzdendir ki kırklareli'de akp hiç bir zaman belediyeyi alamaz. (ha gelir seviyesinde ve refah düzeyinde türrkiye standartlarının gayet üstündedir burada insanlar, bunun başlıca sebebi eğitim düzeyi ve bulgaristan-yunanistan ile istanbul arasında yer almak olabilir)

geçtiğimiz yıl mardin katlidıbını yapanların aileleri kırklareli'ye getirildi. amaç neydi? akp'nin en büyük oy havuzu olan 'varoş'u kırklarelide de oluşturabilmek. lakin biliniyorki mübarekler hamster gibi çoğalıyor. 40 kişi geldilerse 5 yıl içinde 400 kişiler.. al sana varoş, al sana cehalet, al sana oy! ha buarada, bu insanlar taa mardinde kaldırılıp kırklareli'ye getirildi, peki nerede kalıyorlar, nasıl yaşıyorlar? bu insanlara kırklareli halkı için asla harcanmamış ve harcanmayacak bir 4 trilyon harcandı. hepsine şehir merkezine çok yakın bir yerden evler alındı. evlerin içleri düzüldü. önlerine 24 saat duran özel güvenlik koyuldu. kimin parasıyla peki? kırklarelilinin verdiği vergiler ile toplanan ama kırklareli için kullanılamayan parayla..

tüm trakya insanı gibi kırklarelili de az ile yetinebilir. bir müzik bile onu mutlu etmeye yeter. çoğu insan müziği hüzünlenmek efkarlanmak için dinlerken kırklarelili ise müzikten onu mutsuzluktan kurtarmasını ister. rakıyı da kullanır bu konuda icabında. sevdiği insan onu terketmişse, içip içip ağlamak değil, unutmak ve halen elinde olan güzelliklerin farkına varmak için içer kırklarelili. bu yüzdendir ki, içince sağı solu dağıtmaz, taşkınlık yapmaz. adabıyla içer.

kırklarelili üniversiteye büyük şehre geldiği zaman arkadaşları ona "ben dün şu kadar bira içtim" diye hava atmaya çalışır günün birinde. lakin o insan için çok bira içmek marifettir, övünülesidir. halbuki kırklarelili için bira zaten içki değildir. alkol alınmayan gecelerin soft içeceğidir bira trakya'da. kaldı ki alkol almak trakya'da ilk kez aile yanında denenir, medeni bir biçimde doğru kullanımı öğrenilir. hal böyle olunca çok kullanımının marifet olmadığı zaten biliniyordur.

türkiye'de bir çok 'medeni' şehir var ne olursa olsun. ama bir şehirde bu kadar yüksek bir oranda 'medeni' insan ben daha önce görmedim. milletin karısına kızına hayvani bakışlar atamazsınız bu şehirde. geçtiğimiz yıl ağrı'lı bir asker halk tarafından komalık edildi. çarşı izninde bir kıza laf atmış askıntılık etmiş. şehrin göbeğinde fena dövmüşler adamı kızı hiç tanımayan kırklarelililer. doğru mudur? hayır şiddet ne yönde olursa olsun yanlıştır. ama belki bazı konularda böyle katı tavırların olması sayesinde bu kadar bozulmadan kalabiliyor bu şehir, kim bilir?

halen gidip sokaklarında çeşmeden su içebilirsiniz. halen sokakta dolaşırken dut, kiraz, vişne toplayabilirsiniz. hele o ıhlamurlar, öyle güzel kokarlarki tüm şehirde.. orada halen çocuklar yağ satarım bal satarım oynar, halen misket kültürü vardır. halen tüm çocukların bigibletleri vardır orada.

kırklarelinin peynirini ve koyun yoğurdunu anlatmayacağım. hele koyun yoğurdu türkiye'de başka yerde yoktur. kırklarelinin ilçelerinde bile yoktur hatta öylesi. sadece nisan-ekim arasında bulunabilir fakat..

rakısı farklıdır, istanbulda yada ankarada yada izmirde içeceğiniz rakı ile trakya şehirlerindeki rakı farklıdır, hikaye değil, gerçekten. yeni rakı yada tekirdağ rakının trakyada dağıtım yapılanın tadı bölge dışına yollanandan farklıdır, inanmazsanız gelir tadarsınız.

bulgaristanda kırklareli lozengrad olarak bilinir. üzüm şehri demektir kendisi. kırklareli belediyesinin simgeside üzüm salkımıdır. şarap şehridir, en güzel merlot'ların yetiştiği bölgededir ama artık eskisi kadar şarapçılık yapılmamaktadır.

kırklareli sevilesi yerdir, kırklarelili insan sevilesi insandır, ondan zarar gelmez. eğitimlidir ama saftır. büyüdüğü yerde kötülük görmediği için cinlikleri kafasından geçirmeyi de öğrenememiştir. en büyük hatası karşısındakini kendi gibi bilmek olur ilerde.. alışana kadar çok kazık yer, merhametini kullanan çok olur.

olsun ama, açar müzeyyan senar'ı, koyar bir kırklareli dublesi rakısını, bir dilim peynir yeterlidir yanında, tüm dertlerini unutmak için..

---alıntıdır---