+4
-3
Sovyetler Birliği'nin dağılmasından kısa bir süre sonra Azerbaycan'a gtmiştim... Orada çok enteresan insanlarla tanıştım. Ama bir tanesi beni çok şaşırtmıştı. Çok güzel Türkçe konuşan bu kişiye ne olduğunu sorduğum zaman "Ben ERMENi KÜRDÜ'yüm," demişti!.. O dönemde cahildim, hayret içerisinde "Yahu, Ermeni Kürdü olur mu, ya Ermeni'sin, ya da Kürt," dediğimde, yine gülerek "Yok, ben ERMENi KÜRDÜ'yüm," diye tekrarladı. Öyle kala kalmıştım.
Bir süre sonra Erzincanlı bir genç kızla karşılaştım. O daha da enteresan bir şey söyledi. Dedi ki,
- "Bizim oralarda Kürt dendi mi, akla ERMENi gelir... Neden, diye merak ettim. Biraz araştırma yapınca ÜÇ grup tesbit ettim. Kürtler ya ERMENi, ya ARAP, ya da TÜRK soyundan... saf kürt diye bir şey yok."
Şaşırtıcı, değil mi?.. Pek aklın alacağı gibi görünmüyor... Ama geçenlerde (2005) iBRAHiM TATLISES, kalkıp ta,
- "Ben ARAP asıllı Kürd'üm," demez mi
Bir de TABERÎ'nin, bundan en az 1300 yıl öncesine, Hz. ÖMER'in oğlu Abdullah'a ait bir KÜRT tanımını hatırlayalım:
- "KÜRTLER, FARSLARIN GÖÇEBE ARAPLARIDIR... Onlardan biri Nemrud'a, iBRAHiM'i ateşte yakmasını tavsiye etmiştir."
Hem FARS, (Yani ACEM, yani iRANLI), hem ARAP, hem de KÜRT!.. Gel de çık işin içinden!..
Halbuki açıklaması basit... ve FiRDEVSÎ'nin tanımında gizli...
FiRDEVSi, zalimiran hükümdarı DEHHAK'ın beynindeki ura deva olsun diye, her gün çeşitli milletlerden seçtiği iki kişiyi öldürüp beyinlerini çıkartıp kafasına sürdüğünü anlatır... "iki iyi niyetli adam çıkar, DEHHAK'ın öldürmek üzere seçtiği gençlerden birini öldürüp, diğerini serbest bırakırlar, onun yerine bir koyunu kesip beynini kullanırlar...
işte bu "iki iyiniyetli adam"ın kurtarıp dağa kaçırdığını insanlarla ilgili şöyle bir tarif verir:
- "ZAMANLA KiMiN NESLi OLDUKLARI BELLi OLMIYAN BU GENÇLERiN SAYISI 200'Ü BULDU!.. iŞTE BUGÜNKÜ KÜRT KAVMiNiN ASLI BUNLARDAN TÜREMiŞTiR Ki, BUNLAR MAMUR ŞEHiR NEDiR BiLMEZLER!... BUNLARIN EVLERi ÇÖLLERDE KURULMUŞ ÇADIRLARDAN iBARETTiR. KALPLERiNDE HiÇ TANRI KORKUSU YOKTUR!"
KiMiN NESLi OLDUĞU BiLiNMEYEN insanlara zamanla Kürt denmiş!. Biraz bu ifadeyi yorumlarsak, kendi toplumundan bir şekilde kopmuş, dağlara, çöllere kaçmış, genelde aşiret halinde, göçebe olarak çadırda yaşayan kişiler, diyebiliriz.
ERZiNCANLI kız, "ÜÇ GRUP" demişti... ERMENi, ARAP, TÜRK... Hz. ÖMER'in oğlu ABDULLAH bir tane daha ekliyor: FARS... iSRAiL kaynaklarına dayanan AYTUNÇ ALTINDAL da YAHUDi KÜRTLER'i ekliyor... Etti BEŞ GRUP!..
Yani Kürtler bir MiLLET değildir!.. Kendi milletinden kopmuş insanlardır!.
işte onun içindir ki, onları birleştirip bir millet oluşturmak mümkün değildir. Çünkü Kürtler kendi aralarında birbirleriyle kaynaşamazlar!... Kaynaşmadıklarını, hatta Irak'ta birbirleriyle savaştıklarını gördük!... Aynı dili konuşmazlar!.. Konuşmadıklarını TÜRKiYE'de gördük... AVRUPA BiRLiĞi'nin baskısı ile "kürtçe" yayına başlayan TRT'i bir kısmı anladı, bir kısmı anlamadı... Aslında bazen birbirine komşu iki köy bile anlamaz!..
Tümünü Göster