+3
-1
Kürşad ve 40 Çerisi’nin Destansı Hikayesi
“Madem ki unuttunuz Kürşad adlı çeriyi hatırlatırız yağmur kokan o geceyi”
Bir uyanış bir diriliştir Kürşad ve 40 Çerisi’nin yapmış olduğu baskın. Büyük Türk ulusunun yeniden şahlanışıdır… Üstadın dediği gibi “kim var diye bakmadan ben varım diyebilmektir” Kürşad baskını.
öktürk halkı Çin esaretindeki 10.yılını doldurmak üzere ve toplum olarak asimile olmaya başlamış, Çin esaretine boyun eğmiş bir durumdaydı. 5000 yıllık tarihinde esarete hiç alışık olmayan ve bozkır göçebesi olan Türkler özgürlüklerine uluslarına çok bağlıydılar. Bu esaret dolu yıllara bir son vermeli ve yeniden bağımsız Türk devletini kurma aşkı heyecanı ve davasıyla yaşıyorlardı. Her şey bir başkaldırmayla başladı…
Delinse yer; çökse gök, yansa, kül olsa dört yan
Yüce dileğe doğru yine yürürüz yayan.
Yıldırımdan, tipiden, kasırgadan yılmayan;
Ölümlerle eğlenen tunç yürekli Türkleriz!
Bir yiğit ülkesinin milletinin bağımsızlığı için kendini feda etmeye hazırdı yanında 40 çerisi ile birlikte. Çin ordusunda subay ve Bozkurt soyunun en büyüğü konumunda bulunan Kürşad, duruma el koymanın vaktinin geldiğini düşünmektedir. Bunun üzerine Kürşad ve 40 Türk soylusu ihtilal yapma kararı alırlar. Kürşad ve 40 Çerisi’nin planına göre; Çin hükümdarı Tay T-sung( li-Şih-min) esir edilip Ötügen’e kaçırılacak ve karşılığında, Çin himayesinde bulunan Türk toprakları ve esirleri istenecekti. Esirler arasında bulunan Urku Tigin de yeni kurulacak olan devletin hükümdarı ilan edilecekti. Kürşad bunu bizzat kendisi istemiş, kendisini geri plana alarak yapılan eylemin milli olduğunu vurgulamıştır.
Bu türkü hala göklerde çınlıyor. Kür Şad ve kırk arkadaşı, aylı kızıl bayrağı bekleyerek hala ufukları gözlüyor…
Kürşad ve 40 Çerisi Baskına Hazırlanıyor... isterseniz Devam Ederim Pampalar Alıntıdır Yazarken Elim Ağrıdı.