-
1.
+6 -1bir nedeni yok yalnızca öptümTümünü Göster
dudaklarım gerisin geriye çekildi; ağdalı bir sıvının ağır ağır örttüğü, korkunun biçim kazanıp ayağa kalktığı ve ‘hey bana bir şeyler söylemenin vakti geldi’ dediği zamanlarda bekledim seni; gözlerimi kapadım. bekledim. beklerken, özlemenin hangi geçitleri geçilmez kıldığını, hangi duyguların insanı hayata kazandırdığını, basite indirgenmiş hüzünlerin geceleri dinlenmeye müsait şarkılarla şahlandığını anlatamadım. evet, bilmiyordum. bilmiyordum, kelimelerden arınmış bir cümle kurar gibi sevişmeyi. sevişirken sözlük kullanıyordum hala. ama, seni seviyordum. ve sevdiğimi, sevgimi anlatma telaşıyla hata üstüne hata yapıyordum sana. sana yaklaşamıyordum. yasaklanmıştın adeta. çiğnemeye çalıştığım yasak olsan da, uzak dursan da, o korkunç şeklini korusan da, farketmiyordu hiçbir şey. küçük bir ateş. küçücük bir ateştin sen. sönmekten ürken bir ateş. bir su damlasıyla bütün görkemini kaybedebilecek bir ateş. aşkın mecali kalmamıştı. sessizce sokuldum yanına. acıyla irkildin. gülümsedim. gülümsememe anlam veremedin elbette. kimdi bu? ne istiyordu? tanımadığın biri. hatıralarını darmadağın etmeyi planlamış bir yabancı. fuzuli bir beden, karşındaki. usulca uzandım,
bir nedeni yok. yalnızca öptüm.
kimi geceler penceremden uzayı seyrederim. uzayın adını ben koymadım. uzayın adını yıldızlar, gezegenler kendi aralarında kararlaştırmışlar. rahatlatır beni o. bütün yağmurlar, uzayın derinliklerinden gelip yağar diye düşünürüm. yağmurlar başka galaksilerden gelip yağar. romantizme uyum sağlamak için de değil. öyle. işin gerçeği budur. yağmurlar, bu dünyaya ait sanma. bembeyaz bir yalnızlığın olmalı senin de. lekesiz bir yalnızlık. lekelenmeye müsait bir yalnızlık. tedirginliğini buna bağlıyorum seni seyrederken. pişmansın. pişmansın kapıp koyveremediğin için sanki. elinde olsa, avaz avaz bağıracaksın sokaklarda. ‘neyim ben? ! ’ diye haykıracaksın. olmuyor tabii. olmuyor. sıyrılır gibi lüzumsuz bir yerden, sıyrılıp kendi affına sığınıyorsun. beni anlayacağın günler gelecek. beni de göreceksin. benimle tamamlanacak bir şeye benziyorsun çünkü. korkma lütfen,
bir nedeni yok. yalnızca öptüm.
çocukluğumdan söz etmek isterim sana, eğer sıkılmazsan. bir gün otururuz evde, ben sana hayatımı anlatırım dakika dakika. kaç yaşımdaysam, o kadar yıl sürer konuşmam. çay pişiririz. çaydanlığa su yerine votka koyarız sen dilersen. sonra da sen anlatırsın: sevdiğin filmleri, sevdiğin parçaları, sevdiğin canlıları, sevdiğin... hep sevdiğin şeylerden konu açarsın. ben sıkılmam. ben seninle sıkılmamayı seni ararken öğrendim. seni hayal ederken keşfettim sıkılmamanın azametini. bir insan, bir insanı sıkamaz. bir insan canı isterse sıkılır. hacimler açarım sana içimde, dolman için, oraya akman için. hacimler açarsın bana; çağlayarak gelirim. endişelenmen gereksiz, -
2.
+4AbiTümünü Göster
Abi, biz seninle bir şeydik.
Arkamda çıkan kılı bana ilk sen gösterdin.
Yani yalan söylemiyorum, inan seni çok sevdim.
Kartpostalımdın; bütün arkadaşlara seni anlattım.
Şehre bir garip hal inse, camdan bakar, senden bilirdim.
Babam, 'Sarkma aşağı' derdi, 'Bakkal sepeti gibi... '
Güneşle batar giderdin abi, karşı apartmandaydın.
Karşı apartma her akşam batardı.
Bina ağır ağır toprağa gömülürdü; üzülürdüm.
Annem, nerden buluyorsa yaz kış karpuz keserdi.
Babam yaz kış kavun isterdi annemden.Ben üzüm severdim.
Ab,, camdan görürdüm; sen yaz kış üzüm yerdin.
Bir ağlardın, bir üzüm yerdin.
Bir ağlardın, bir üzüm yerdin.
Zümrüt yediği için karnı ağrıyan serçeydin abi.
Kanatları kesilmiş bir serçe.
O bodrum katında, o ifrit yuvasında taklidi zor bir
serçe. Kolların delikti. Kollarındaki deliklerden Coca
Cola akardı. Pepsi fışkırırdı. Hepsi zincirlemeydi.
Çok seyredemezdim seni abi.
Babam kızardı.
Babam milliyetçiydi, yüzü kızardı mı kendine de kızardı.
Annemi bütün stratejik noktalarından hırpalardı.
Abi, biz seninle bir şeydik.
Sen beni hiç tanımadın.
Sana geceleri gelen o kız da beni hiç tanımadı.
Onunla sevişmeleriniz beni tanımadı.
Perdeniz aralıktı.
Onunlar tartışmalarınız beni tanımadı.
Bizimkiler uyuyordu. Sokağa inmiştim.
Ona sapladığın bıçak beni tanımadı.
Perdeniz aralıktı.
içerisi loştu.
Onu sessizce dışarı taşıman beni tanımadı.
Kapıda karşılaştık bir anda... üçümüz... birimiz cansız...
Kızın bacaklarından tuttum yardım için.
Bagaja koyduk.
Araban vardı.
Araba güzeldir, plakasındaki harfler çağrışım yapıyorsa.
Örneğin
MT:Matriks, en sevdiğim film.
Örneğin
FK:Franz Kafka, en sevdiğim matematik işlemi.
Örneğin
KC:Kurt Cobain, en sevdiğim tabiat olayı.
Senin arabanın plakası yoktu abi.
Hiç konuşmadık yol boyunca.
Bir ömür boyu seninle konuşmamayı göze almıştım ben zaten.
Önde, yanında oturdum.
Gözlerini yoldan ayırmıyordun abi.
Trafik kurallarına uymak da güzeldir.
Sahile geldiğimizde sabah oluyordu.
Üç beş deniz kuşu havada durup bize baktı.
Cesedi çıkartıp suya attık.
Su, yuttu.
'Su her şeyi yutar.' dedin.
'Ben de karnemi suya atacağım.'dedim.
Gülümsedin.
Arabaya yaslanıp bir sigara yaktın.
Bana uzattın.
ikincisini dudaklarının arasına yerleştirirken,
'Kaça gidiyorsun? ! ' diye sordun.
'Lise bir.' dedim.'Ben hep lise bir okuyacağım.'
Yaktığın sigaradan derin bir nefes çektin.
Havadaki oksijenin yarısı ciğerlerine doldu dumanla.
'Yardımın için teşekkürler' dedin.
'Ben istedim' dedim.
Bönüp beni süzdün.
ilk kez.
'Artık herşeyi biliyorsun.' dedin.
'Ben hiçbir şey bilmiyorum, sadece gördüm.' dedim usulca.
'Doğru... ' diye mırıldandın.
'Şimdi ne yapacaksın? ' diye sordum.
'Seni geri zütüreceğim.' diye yanıtladın.'Varsay ki, bir zaman
önce seni ben bir yerlerden getirip o eve annenle babanın yanına
bırakmıştım.Ve artık seni alıp geri zütüreceğim.'
'Olur.' dedim.'Ben düşünmeden gelirim.'
'Aferin.' dedin.'Uslu çocukmuşsun.'
Cebinden birkaç ilaç kutusu çıkarttın.
'Al bunu.Git, deniz suyuyla hepsini yut. Hadi! '
Haplar çok değildi.
Otuz civarındaydı
Kıyıdan yanına döndüm.
'Arabaya gir. Arkaya.Ve uzan! ' dedin.
Yaptım.
Sen direksiyona geçtin abi.
Arabanın içi lacivertti.
Anahtarı çevirdin.
Araba kalktı.
'Gideceğimiz yer hem uzak sayılır hem de yakın. Biraz uyumaya çalış.' dedin.
'Peki.' dedim.
Gözlerimi kapadım.
Ağzım kurudu.
Bedenim hafifledi.
Babam, 'Sarkma aşağı.' derdi, 'Bakkal sepeti gibi... '
ip koptu.
ip koptu.
Yere çarpan sepetteki üzümler, büyük bir gürültüyle infilak etti
K.i -
3.
+4ah! acı..
ah! acı. bir otel kâtibinin ilk kafatasıdır
kuş kanadında sinirdir, kasılır sessizliğim
söyleme, ne olur! denilmesin! bilinmesin!.
sevgilim! senin sesin
benim üvey koltukaltımdır. yağmur yağar
gıdıklanırım. ölüm ayağa kalktı, gülüyor,
geliyor, bağıracak sanırım. o zaman
özlediğimde seni bir kalça çıkarmışçasına
bir çocuk bıçaklar gibi öptüğümde seni
bir hüznü küçümser gibi öptüğümde seni
yürüyüş olur. alkışlarlar.
nasıl kör biri geceyi çoğaltır
nasıl kel biri tarak görür, üşür
nasıl bir şair artarak düşünür. öyle. -
4.
+3Alpha
Nehirlere karışan zehirli atıklar gibi
ağır ağır akarak kanıma karışmakta
yokluğun!
Hiç sormadım, neydi başka elbiseler içinde bulduğun
aynı askıyla dolaba kaldırılan iki güzel yelektik biz
güveye benzer bir şey oldu suskunluğun!.. anladım ki:
aşk naftalinlenmiyormuş meğer, eğer kanıtlanmıyorsa suçun!
k.i -
5.
+3Ayrılık Patileri
ay farzındayım
tırnaklarımın arasına dünya birikti
kimseye koyduğum ad da yok
ve bu gece
ilçeyken il oluveriyor yalnızlığım
elinden tutup yeğeni acıyı
parkta gezdiren bir dayı gibiyim
her yanımda jilet yaraları
annem ölmüş bunu babam yeni söylüyor
telefon kulübelerine yaslanıp ağlıyorum
neden aramadım ben hiç seni
ama neden ben seni,
kaçarken sise takılmış ellerim hep kopmuş.. -
6.
+3sana seyahat ve sex içeren bir şey söyliyeceğim: gibtir git diyen adam
-
7.
+3kuşumla fazla oynama sen!
seni becereceğime, ayol
büyük iskender'i beceririm!
ccc can baba giber ccc -
8.
+2bir nedeni yok. yalnızca öptüm.Tümünü Göster
olması gerektiği kadar fedakar biriyim aslında; daha fazlasını umma açıkçası. endişelerim, ideallerim, halletmeye çalıştığım meselelerim var. başkalaşmaya çalışıyorum. gözardı edilmiş tutumlar edinmek hoş. değişmek, hiç de zor değil. yalnızca özgür olabilsem, sorun kalmayacakmış gibi sanki. anlaşılmak istiyorum: sevdiğim bir şarkıyı herhangi biriyle paylaşırken aynı duyguları hissetmek arzusu bu. evet, tıpkı bu. sese, ahenge kapılırken, kendini müziğin ritmine verirken yanında bir diğerinin olabilmesi; görkemli bir anda birlikte sadeleşebilmek. birlikte dansedebilmek gibi. sen hastayken başucunda birinin sabaha kadar oturması gibi. arada bir alnındaki teri silmesi, üstünün açılmamasına dikkat etmesi gibi. bir başkası için hayatta kalma çabası gibi sanki. ölmek için değil, yaşamak için uğraşmak gibi. ummadan, hayal etmeden, sıradan, olduğu gibi. doğal. ve ciddi. ciddi ciddi hayatla mücadele edebilme gücü. bu gücü yanyanayken yaratabilme yeteneği. ben bu yeteneğin bir parçası olarak sokuluyorum sana. masallarla geliyorum. efsanelerle geliyorum. herhangi bir insanın birikimiyle geliyorum aslında. artniyetsizim. inan,
bir nedeni yok. yalnızca öptüm.
bazı sorulara cevap bulamadım; kuşkusuz gerekli de değildi bu. soruyu soru halinde bırakıp sahici yanını korumaya çalışmam, cehalet mi sanıldı acaba? ! bedenlerin bedenlerden istedikleri, ruhların, ruhlardan çıkarttıkları, karşılıklı acıların birbirlerinin etkisini arttırdıkları vakitlerde düştün aklıma. aklıma yayıldın. ne kaybedebilir, ne kazanabilirdim ki artık: ortadaydım işte! bir başkasının mal varlığına dönüşmeden yaşayabilmenin yalnızlığıydı bu. hayır! melankoli diye adlandırma bu durumu; ortak bir açı yakalayamama sorunu galiba. her kadın gibi doğurmak hevesi, her erkek gibi dağların doruklarında biraz gözden ırak hüzünlenme denemeleri aslında. kusura bakma, kafam biraz incin,
bir nedeni yok. yalnızca öptüm.
insan inandığı şeyler uğruna muhteşem hatalar da yapabilir. kızmamalısın. darılmamalısın eğer bir kardeşlik varsa aranızda. sevgi, hoşgörü takıntıları da değil. bir elmanın kırmızı olması, bir gülün öyle kokması, bir derdin halledilmesinin ardından gelen ferahlık kadar sıradan ve güzeldir hata yapmak da. aşka çılgınlığın yakıştığı çağları neden unutalım? neden tarihin çuvalına tıkalım tatlı serseriliği, az biraz sergüzeşt olmayı? ! ilımlılık mı kurtaracak insanlığı? alttan alma mı örtecek bunca çirkefi, zorluğu, belayı? demokrasi, senin saçlarından güzel olamaz. senin yüzünden daha güzel olamaz krediler, faizler, repolar, tahviller. dünyanın en uzun gecesi 21 aralık değil, beni terkettiğin gecedir. beni üzdüğün, yorduğun, yıprattığın gecedir. bir kabahat mi gerçekten kendi dışında birine hayranlık beslemek? ! gerçekten kırıyorsun beni,
bir nedeni yok. yalnızca öptüm.
birinin peşindeyim ben; tanımsız bıraktığım birinin. sessizliğin doyurduğu, biçimli ve endişeli birinin. düşüncelerimi zapteden, kelimelerimi korkutan birinin. yanında huzurlu uyuduğum, mutlu uyandığım birinin. onunla olmakla, onunla birlikte yaşamakla gizli bir gurur duyduğum, asla kıskançlığa ya da sahiplenmeye dönüşmeyen bir tutkuyla bağlandığım birinin. onu arıyorum göğe her baktığımda; bir melek gibi uzanıp yüzüme dokunacağını tasarlıyorum. bütün aşkların payına düşen şiddetten arınmış, başkalarına aynı/ birbirimize farklı koktuğumuz bir sevginin yolu bu. cesaretimi ondan alıyorum pervasızca ve yine ona ben cesaret veriyorum mücadele ruhunda. bir sır gibi saklıyoruz misafirliğimizi. hüzün bitince geri döneceğiz çağımıza. insanlığa karışmaya hazır yapışık kalpler taşıyoruz aşkımızda. bizim aşkımız hakikaten beden gücü gerektiriyor akıl kadar. yapacak çok işimiz var. dövüşecek çok düşmanımız var. kucaklayacak çok arkadaşımız var. bizim sebebimiz bu. bizim fazlalığımız bu. belki de iksirimiz. kanayan yüzlerle çevrili bir gezegende, fırtınaya karışan bellek tozlarımızla, erdemlerimizle, ideallerimizle ayaktayız. yalan söylemiyorum
bir nedeni yok. yalnızca öptüm.
evet, sen de isterdin sanırım huzurlu yaşayabileceğin bir hayatın planlarını yapabilmeyi; kolaya indirgenmiş, biraz fazlayı aşırılıkta aramayan, ölçülü bir heyecanla kritersiz bir maceraya aday kahraman olmayı. “rüzgara dur, yağmura yağma, mevsime değiş” demeyi; doğru, hepimizde biraz tanrıyı kıskanmak var galiba. bütün günahlar da buradan kaynaklanıyor adeta. hırslarımızın, çekincelerimizin odağı burası. kazanmaktan çok, kaybetmeyi göze alabiliyoruz. çikolata bile kurtlanabilir. dondurma erir. çiçek solar. galiba önemli olan, onları yerinde yaşamak, yerinde korumak! birer hatıraya dönüşseler bile! kaç ölüme kaç doğuma şahit olduğunu hatırlayabiliyor musun? sevmek, ifade edebilmek kadar, ifadeyi unutmamaktır da.
şimdi sessizce uzaklaşmalıyım. çünkü beni anlamadığını, anlamak için uğraşmadığını, hatta bunu önemsemediğini biliyorum. aynı otobandaydık ve birimiz birimizin yanından geçip gitti. hafızasızlığı, gurur saymanın adil yanı! . hangimiz süratliydik; önemi kalmadı. hangimiz daha özveriliydik; bunun da.. umarım mutlu olursun. bunu bir çöküntü anında da söylemiyorum. hiç kimse aldatmadı ötekini; yalnızca böyleydik işte! . yüzüme öyle bakma nefretle,
bir nedeni yok. yalnızca öptüm.
benden uzaklaştıkça, bana ait olandan yakanı sıyırdıkça rahatlayacağını, herşeye yeniden başlayabileceğini sanıyorsun. kimbilir, doğrudur belki de! . adımın yaşamadığı, adımın özlemle anılmadığı yerlerde kime umut verebilirim ki zaten? romantizmin tehlikesi büyük! romantizmin tehlikesi büyük! romantizmin esrarı büyüleyici! romantizmin kanına girdiği insanlar bencil ve hırslı!
ben seninle birlikte yaşlanabilecek kadar erken yola çıkmayı istemiştim; maceramız uzundu çünkü. maceramızın tahakküm altına alınamayacak kadar mükemmel olması, donanımımızla ilişkiliydi. ynni, sen ne kadar sevecensen, ben ne kadar yıpratıcıysam.. o da o kadar mükemmeldi. özveri denebilir buna. evet, buna özveri demek beni mutlu ediyor. insan, özverinin çocuklara ad olarak verilebileceği bir dünyada tanımını kaybediyor. bu kaybedişteki kaosun ritmiyle çekiliyorum sana. sen bir mıknatıssın şeffaf ve ben, çekilirken sana içimdeki alelade metal parçalarıyla, kan şekerim düşüyor, ağzım düşüyor, ellerim.. en çok da ellerim düşüyor! . sakın ha üstüne alınma,
bir nedeni yok. yalnızca öptüm.
ben seni kırmak için yaratılmadım. uzun zamandır seni planlıyorum haksızca; cezalandırılacak kadar mı yabancı, tanınmaz ve suç yüklüydüm? ! belki; seni çok yıprattığımın, bıraktığımın elbette farkına vardım, ama herşey mi benim aleyhte varoluşumla açıklanabilir? ! beni, başta sana olmak üzere kimliklere karşı saldırganlaştıran koşulları tek başıma ben mi oluşturdum? seni kaybettim. bunu biliyorum. seni kaybettiğimi sen çekip gitmeden önce de biliyordum. ortadaydı. bedel ve kefalet ortadaydı.. senin hakkında bir satır yazmamaya çalışmamın nedenini hiç düşündün mü? ! sana ait olanları içten içe koruma uğraşı mıydı sanki bu: kuşkusuz. hala da saygıyla ağlıyorum. büyük bir tesadüfe yenildim, büyük bir eksen kaymasıyla, sihirbazın şapkasında sıkışıp kalan tavşan gibi,
bir nedeni yok. yalnızca öptüm.
elbette kızıyorsun bana; belki en çok da bu zayıflığıma kızıyorsun: tedirginliğime, seni kaybetme endişeme, telaşıma, şaşkınlığıma, titreyişime, ürpermem, anlamlarını anlamamış kelimelerle yetinmeme, müzakerelerde bulunmama, buhranların yorduğu bir gençlik yaşamama, bilincimi sana yönlendirmeme, sürekli sürekli içmeme, kelimlerin kifayetsiz olma durumuna, vesaireye vesaireye.. inadıma öfkeleniyorsun. seni bırakmama, seni özgürlüğüne salmama hiddetleniyorsun. bu da aşk işte! bu da entrika! bu da soysuzlaşmanın, aşkın getirdiği dalaveralarla kendine kilitlenmenin başka bir çeşidi! peki anahtar nerede sevgilim? ! peki anahtarın üzerindeki yivler kimin eseri? ! dur, dur, bağırma,
bir nedeni yok. yalnızca öptüm.
bunlar da geçecek şüphesiz. seni unutmama kaç yüzyıl kaldı ki.. bir küsme, bir burulma biçimiyle gidişinin ardından şehrin gri cephelerine fevkalade ağır bir el bombası gibi düşen bunaltının bıraktığı korkunç acının unutulmasına kaç yüzyıl kaldı ki.. yaralandım. bütün noktalarımdaki nöbetçiler de yaralandı. çığrından çıkmış bir ayaklanma gibi ağlamakta yalnızlığım. bir gerçek aramıyorum felakete. bir bahne göremiyorum arkadaşlarımın beni teselli etmek için söyledikleri kelimelerin hanesinde. ama yokluğunu doldurmuyor sevda siyasetinin hançerleri. ama bilemiyorum yağmurun ardından artık hangimiz suçlanacak.. eğer hissediyorsan,
bir nedeni yok. yalnızca öptüm.
ben sende ardı arkası kesilmeyen bir korku sevdim. ben bir cüce çocuk sevdim sende sıska. şiddetli ve hayret uyandıran manevralarla kendi kanına olan saplantılı aşkını sevdim. o rutubet kokan loş yüzündeki kanalizasyonları, az kelimeyle kurduğun cümlelerdeki gizli soru işaretlerini, barlardan çatlak bardak gibi atılmayı beklemeni, serserice patlamalarını, yuttuğun toplu iğneleri ve bir film hilesi hissi uyandıran utangaç hasret pozlarını sevdim. dokunamadım sana. parmakuçlarım neşterdi çünkü. kırılan bir kemiğin sesiyle veda ederken,
bir nedeni yok. yalnızca öptüm. -
9.
+2Mesut yarın aşkla ilgili bir sorusuna kuş ağaca konar ama ağacın kalkıp kuşa gitme ihtimali yok ki diyerek beynimi giben cümleyi söyleyen şahsiyet
-
10.
+2Tam bir hüzün cambazıdır
Son ödeme tarihini unuttuğumuz fatura gibiydi aşk! Senin gözlerini
kesmişlerdi, her yer karanlıktı.. Benim gözyaşlarımı kesmişlerdi, artık
akmıyorlardı! Borçluyken yakaladı aşk bizi.. Bizim suçumuz yok! Ayrılık
çok erken icraya geldi..
Sigarayı bıraksam diyorum.
tamamen sana başlasam.
sen daha çabuk bitirirsin işimi.
böyle çok yavaş ölüyorum.. -
11.
+2çok iyi bir ipnemsi ökaryot hücreli mahlukat.
-
12.
+2ben bu yazilanlari itina ile okudum. boyle nezih bi baslik altina yakismayacak tartismalar bunlar. ha ayrica de baglacini bitigib yazan huurnun onde bayrakla kosanidir.
-
13.
+2en delikanlı muallak.
-
14.
+2bir martıyı ağlattın işte ..
garanti bir çocuk intihar eder şimdi . -
15.
+2Beni bir öküz sanma sakın!
Çünkü sen o kadar hülyalı bir tren değilsin..
K.i. -
16.
+2Melankolinin çektiği röntgen filmleri gibisin; ince, narin, sıradan insanın bakıp bakıp bir tak anlamadığı.."
-
17.
+1ulan adam muallaknin hasosu. bunu okuyan tiplerde entelim dantelim ayağına karılara yavşayan uyanık liseliler. gibtirin gidin lan ekşiye.
* -
18.
+1uzaktan bakınca olm adam ister muallak olur ister olmaz dersiniz, tanışınca görüceksiniz eğer boyunuz uzunsa size yavşıyo bin bide gençseniz ve sizi kandırmaya çalışır ben sevdiğim erkekle ölüme kadar giderim cart curt diye, anlicanız ipnedir yavşar anında ama şiirleri de beni benden alır,bu arada bana anlattı adam pasif beyler gibemiyo sadece veriyo zütü bana sordu ya bi gibtir git iskender dedim iyi adam ama yaa, çok çelişkili bi entry girdim hakkımda kötü düşünmeyin muallakler
-
19.
+1Erkek Olanlarınız Bilirler
erkek olanlarınız bilirler: Sarıdır
pikabındaki plak takılı kendisi balkon
da da durabilen kadının öldürdüğü erkekler:
şüphesiz büyük saraları vardır ve bir
teknenin açıldığı ama dönüşte bulamayacağı
iskeleler;
erkek olanlarınız bilirler: Yeşile geçmiştir
uzaktan çığlıkları işitilen kendisi yan
mış bir tekerlekli iskemleden sallanan
sandalyeye doğru atlayan kedinin içindekiler:
şüphesiz büyük yaraları vardır ve bir
insanın ettiği ama aslında tutamayacağı
son yeminler;
erkek olanlarınız bilirler: Siyaha susamış
ceylanın avcısıdır bir gece boyunca din
lediğiniz o hiç bilmediğiniz hoş melodiler:
şüphesiz büyük göndermeleri vardır ve bir
şarkının istenmeden hatırlattığı amaunutulmuş
amahepdüşünülen ah o eskiyememiş
sevgililer;
erkek olanlarınız bilirler: Griyi seçmiştir
kayıp ülke çocuğu elleri kadifeden
içi dökülü akşamlarda okuduğunuz küçük iskender:
şüphesiz büyük yanlışları vardır ve bir
gün bakarsınız o da bir yanlışa kurban
gider;
erkek olanlarınız bilirler
k.i -
20.
+1başka şeyler
"bendim gülüşünüzün yedek parçası
ateşböcekleri sıçrardı kahkahanızdan.
boyamışsınız yüzünüzü kınalı bir akşamüstüyle
işte vaktiniz olsa flu resmimi de çekerdiniz
kıçınız giblamen vazo ve dahi filbahri penisler
buralarda her şey biraz da tene koşuyor."
-
helix mod oluyor
-
yav amg sirtlancanlar yoksa
-
yav bu nasi bişi amg
-
yav amg 35 yaşında adama
-
mekanda karilara descartesten camusdan bahsedersin
-
piyo kimin anasina sovdun laga luga yapma
-
mikropcann alfalığı
-
rabbim kimseyi mahkemelik etmesin
-
helix emmim benim
-
caylak aciklamasina ne yazdin
-
işten geldikten sonra yemek yapmak
-
psipsi pgibopat
-
dunden beri aklima geldikce
-
bana dava acagını soylıyenlerın lıstesı
-
islak kopek yavrusu gibi
-
uçan kedi aylık masraf
-
bruce willis rick harrison a ne kadar çok benziyor
-
ucan kedi laik huu
-
kaptan sirk sus la
-
nabıyonuz lan gerrrizekalılar
-
babam denen oeavladını bıçaklıcam
-
agayi kayrayi gavat est u yi mader u uruspi
-
nist
-
dortharfli
-
güldürmeyen
-
batuhan abiniz geri geldi
-
bir türkün öğrenmesi gereken diller
-
şu adamda ki karizmaya bakar mısınız
- / 1