Şoförle birlikte geç olmadan hemen yola koydulduk. Yol boyunca ikimizde çok tedirgindik. Aramızda hiç konuşma geçmedi. Köye vardığımızda saat 3.30 olmuştu. Hava kararmadan bu köyden saati alıp çıkmalıydık.

Dolmuşu köyün girişine koyduktan sonra. Köy meydanına doğru ilerledik. Köyün kahvesinde sadece biri vardı. Kahveye doğru yürüdük.
+Selamın aleyküm
-Hoşgeldiniz buyrun
Selamımı almamıştı.
+Ben bu köyün öğretmeniyim. Muhtara bakmıştım evimin anahtarını alıcaktım ama muhtar nerede ?
-Tarlalarına gittiler hasat zamanı şimdi. Muhtar gelene kadar benim evimde bekleyin isterseniz.
Şoförle birbirimize baktık.
-Korkmayın muallim bey ben köyün koruyucusuyum benden size zarar gelmez.
Şoför o anda sesli bir şekilde besmele çekti. Kahvedeki adam ayağa kalkıp köyün çıkışına doğru ilerledi. Ben şaşkın bakışlarla adamı izlerken şöfor lafa girdi.
+Bu köyde ki koruyucular 2006 yılında şehit oldu. O zamandan beri kimse burada koruculuk yapmak istemedi.
Korkuyla titremeye başladım.
-Hemen eve gidelim.

Eve vardığımızda o an geri dönmek istedim fakat o saati almalıydım.
+Öğretmen anahtarımız yok nasıl giricez
-Bodrumun kapısı eski. Tahtası da çoktan çürümüştür. Kapıyı kıralım içeri gireriz.
+Öğretmen ben aşağıya inmem.
ikna etmek için zamanım yoktu. Bir şey söyleyemedim. Şoför benden daha yapılı olduğu için bi kaç omuz darbesi denedi. Kapı gittikçe çatırdayarak kırılıyordu. En son şoförün tekmesiyle kapı ortadan ikiye ayrıldı.
+Ben burada beklerim seni öğretmen bey çabuk ol.
Tamam anlamında kafa sallayarak aşağıya indim. O iğrenç koku hala buradaydı. Onlar burada. Telefonumun ekran ışığını açarak göz gezdirdim etrafa bir şey yoktu. Hemen sobayı aldığım köşeye gittim. Saatimi koyduğum yerde sakatatlar vardı. Büyü bunlarla yapılmıştı sanırım. Sakatatları karıştırdım elimle. Saatimi bulduğum anda merdiven altında ki dolaptan yumruk sesleri geldi. Sanki biri kapıyı zorlarcasına vuruyodu. Saatimi aldığım merdivenlerden yukarı çıkmaya başladım. Arkamdan bir şeylerin koşturup beni içeri çekiceğine dair kötü hisler vardı.
+Saatimi aldım hadi gid---
Şoför yoktu.

Bi müddet etrafa bakındım. Bi yanım kaçmak isterken bi yanım şoförü bulmam gerektiğini söylüyordu. Şoförün "Çoluğum çocuğum var benim başıma bir şey gelirse kim bakar onlara" cümlesi aklıma geldi. Benim için buraya gelmişti. Bahçeye göz gezdirirken evin kapısının açık olduğunu farkettim.

Eve girdiğimde vızlama sesinden başka bir ses yoktu. Bütün odaları kontrol ettim şoför yoktu. Burada olduğuna dair içimde güçlü bir his vardı. Bakmadığım tek yer arka bahçe kalmıştı. Evden çıkıp hemen arka bahçeye koştum. Şoför arka bahçede incir ağaçlarına odaklanmış şekilde bakıyodu.
-Hadi gitmemiz lazım hava kararıcak.
+Sus ve dinle öğretmen onları duyucaksın.
Vızlama sesinden başka bir şey yoktu.
-Hadi efendi hadi gitmemiz lazım.
+Ölmemişler öğretmen bak oradalar.
Eliyle işaret ettiği yere baktığımda incir ağacının altında yaşlı kadınla çocuk vardı. Besmele çekmeye çalıştım ama dilim düğümlenmiş gibiydi. Şoför öylece bakıyodu.
-Gitm--- laz---
Göğsüme bastıran bir şey vardı konuşamadım.
+Burası huzur verici öğretmen. Sende bizimle kal.
Başını döndürdüğü anda alnında ki siyah gözü gördüm. Buradan gitmem lazımdı. Bahçeden koşarak çıktım. Köy meydanına geldiğimde bi an duraksadım. Her sokakta bana bakan gözler vardı fakat bu sefer hepsini seçebiliyordum. Muhtar, bakkal efendi, şoför... Bütün köy buradaydı. Annemin sesini duydum o anda. 2 3 metre ileride ayakları ters bi şekilde bana doğru dönmüştü. Rüyamın aynısını yaşatıyolardı bana. Sesimi çıkartmak için çırpınsamda dilim kesilmişti sanki. Annem yavaşça bana yaklaştı.

Annesi aramalarına rağmen cevap vermeyen oğlu için endişelenmeye başlamıştı. Olayın tamdıbını kocasına anlattı. Ortamdaki sessizliği anne bozdu.
+Bey bu çocuğun başına bir şey geldi kurban olayım hocaya gidelim o bize yardım eder.
-Tamam hanım gidelim nerden buldu bu illet bizi.

Öğretmenin anne ve babası hocanın evine gittiler. Kapalı bir kadın onları karşıladı ve hocanın odasına yönlendirdi. Hoca lafa girdi.
-Dönmedi mi ?
Baba olaya hakim olmadığı için hocayla konuşan anne oldu.
+Dönmedi hocam yardım edin bize nolur
-Sakin ol kızım. işaretlenmişti zaten. Dönüceğine dair umudum yoktu. Yarın ilk iş köye yola çıkarız. Siz yarın abdestli namazınızı kılmış şekilde gelin. Sabah namazından sonra burda olun. Allah yardımcımız olsun.

Şimdi sigaraya içmeye gidicem. Olayın bu bölümünden sonra 3. Bakış açısı şeklinde yazıcam. Hata yaptıysam veya sizi sıktıysam bu zamana kadar affola.

Öğretmenin anne ve babası sabah ezanında abdestlerini alarak arabayla hocanın evine koyuldular. Hoca bu sırada çantasını hazırlayarak yanında ki kıza seslendi.
-Lietlin (dişi cin türü) sende hazırlan hadi.

Anne ve baba hocanın evine geldiklerinde hoca çoktan dışarıda elinde çantasıyla bekliyordu. Baba hocanın elinde ki çantayı alarak arabaya yerleştirdi. Anne lafa girdi.
-Hocam yanınızda ki kız gelmicek mi ?
+O bizi takip ediyor kızım hadi biz gidelim.

Yolda hoca ile baba arasında hiç diyalog geçmedi. Anne kendi kendine sureler okudu sürekli. Gaziantepe vardıklarında öğlen olmuştu. Baba arabayı durdurup yakındaki insanlara box box köyüne nasıl gidiceklerini sordu. insanlar bu soru karşısında ya hiç cevap vermiyor ya da bilmediklerini söyleyip gitmemeleri konusunda uyarıyorlardı. Baba tekrar birinin yanında durdu.
+Selamın aleyküm
-Aleyküm selam
+Bu box box köyüne nasıl gideriz acaba ?
-Bende o köyün imamıyım benide arabaya alırsanız size gösterebilirim.
+Tabikide hocam buyrun gelin.

imam tarif ederek köy yoluna kadar girişi gösterdi. Köy yoluna giricekleri sırada hoca arabayı durdurmasına istedi. Baba arabayı durdurduktan sonra şaşkın bi şekilde hocayı izledi. Hoca ezberinden nas suresini okumaya başladı. imam yerinde kıvranmaya başladı. Acı çeker gibi bi hali vardı. Hocanın en son besmele çekmesiyle imam arabadan inerek uzaklaştı. Baba şaşkın şekilde lafa girdi.
+Hocam o neydi ?
-Madrid cini ölmüş insanların kılıklarına bürünebilir. Lietlin o köydeki imamın deprem anında cami enkazı altında kalarak öldüğünü söyledi. Eğer devam etseydik yolda bize kaza yaptıracaktı. Allah korusun hepimizi. Devam edelim hadi.

Toprak köy yolunda ilerlerken annenin aklında ki tek düşünce oğluydu. Oğlunu düşünürken babanın ani freniyle anne ve hoca irkildi.
+Noldu bey ?
-Arabanın önüne bir hayvan atladı.
Baba arabanın kapısını açmak için yeltendiğinde hoca sertçe kolunu tuttu.
+Hayır açma kapıyı.
-Hocam bir şeye çarptık.
+Hayır yola devam et köye gelmememiz için direniyolar.
Yol boyunca arabanın önüne sürekli bir şeylerin atladığına şahit oldular. Ama ne çarpma sesi vardı ne de kopan bir parça. Köyün girişine ulaştıklarında hava kararmaya başlamıştı. Hoca söze girdi.
+Bu geceyi arabada geçiricez. Sakın ola ki kapıyı açmayın. Lietlin bizi koruyacaktır.

22.00
Hoca ve baba durum hakkında konuşurken anne etrafta hızlıca haraket eden bir şeyler görüyodu.

23.00
Etraftan net ve tiz bir şekilde vızlama sesleri geliyodu. Hoca kurandan bi kaç ayet okumasına rağmen sesler kesilmedi.

00.00
Köyün içinden kendilerine bakan kırmızı gözler vardı. Hoca sakinliğini korumaya devam ederek söze girdi.
+Hadi herkes yatsın. Bu arabanın içinde güvendeyiz. Lietlin bizi koruyor.

01.00
Gölgeler gittikçe arabaya yaklaşmaya başladı. Annenin gözüne uyku girmediği için sürekli sureler okuyarak dualar ediyodu.

02.00
Varlıklarla araba arasında 2 3 metre vardı. Arabanın içine kötü bi koku yayıldı.

03.00
Annenin bağırmasıyla baba ve hoca irkilerek uyandı.
+Oğlum orda.
Baba pencerenin dibinde ki onlarca varlığın kendisine baktığını gördü.
Anne tekrar bağırdı.
+Hoca efendi oğlum orada hadi alıp dönelim.

Öğretmen bey yerden yaklaşık olarak 2 metre hava da asılı bir şekilde duruyordu. Ayakları ters dönmüş gömleği ise kan içindeydi. Hoca konuşmaya başladı.
+Seni arabadan çıkmak için zorluyolar kızım. Kendini dizginlemen lazım. Ancak sabah arabadan çıkabiliriz. Gün ağarırken köye gireriz.
Baba hala daha penceresinin dibinde ki onlarca siyah göze bakıyodu.

Çok tepki geldiği için bunu yazmak zorunda kalıyorum. Sizi beklettiğim için özür dilerim ama sizden şu kadar şukuya başlarım veya şuku az geliyor asla demedim. Elimden geldiğince hızlı yazmaya çalışıyorum. Çalıntı olmadığı için anlık yazmam biraz zaman alıyor.

Sabaha doğru baba herkesi uyandırdı. Gece boyunca kendisine bakan o siyah gözlerden uyuyamamıştı. Herkes arabadan inince hoca efendi konuşmaya başladı.
+Bu köyde bir tane bile insan yaşadığını sanmıyorum. Kimseyle göz teması kurmayın. Ellerini sıkmayın. Gerekmedikçe konuşmayın.
Anne ve baba tamam anlamında başını sallamıştı. Köy meydanında ki kahveye doğru ilerlediler. Kahve kalabalıktı. Hoca yüksek sesle konuşmaya başladı.
+Ey ahali bu köyün muhtarı kimdir ?
-Buyrun efendi
+Muhtar bey bu köyde ki öğretmenin evini nerededir
-Bizim köyümüzde muallim yoktur efendi
Anne kendini tutamayarak bağırdı
+ifritler oğlum burada siz aldınız onu
Ortamda sessizlik oldu. Bi kaç kişi ayağa kalktı. Hoca içinden nas suresini tekrar etmeye başladı. Ayağa kalkanlar yerine oturdu. Hoca babayı ve anneyi kolunda zorla tutarak köyün meydanına zütürdü.
+Kızım bunun hatası yoktur. Sen onları kızdırdıkça onlar güçlenir. Buraya gelmemiz bile onların sabrını taşırmış durumda.
-Haklısınız hocam özür dilerim.
+Delikanlının alnında marid cinlerinin izi vardı. Büyü yapılan evin duvarında da bundan vardır. Benimle gelin onu gördüğümde o ev delikanlınındır.

Köydeki evlerden sürekli kendilerini izleyen gözler vardı. Baba konuşmaya başladı.
+Hoca efendi bunlar bize neden saldırmıyor.
-Abdestliyiz evladım ayrıca yanımdaki lietlin cini beni korumakla mükellef. Bana geldiğiniz gün hemen yola çıkmamamızın sebebi buydu. Lietlinden sizi de benimle birlikte bir süreliğine korumasını istedim. Abdestli insanlara cinler el süremez. Bu köyde ki caminin yıkılmasının asıl sebebi budur.

Uzunca bir yürüyüşten sonra hoca herkesi durdurdu.
+Ev burası ama burda sadece delikanlıya büyü yapılmamış. Çok fazla fısıltı duyuyorum. Bu ev onların ini.
Havanın kararmaya başladığınu farkeden hoca devam etti.
+Yarın sabahın ilk ışıklarında buraya geliriz. Arabaya gidelim. ihtiyaçlarınızı giderin. Abdestleriniz aldıktan sonra karanlık çökmeden arabanın içinde olalım.

22.00
Öğretmene yapılan ve her gece tekrarlayan işkenceler anne, baba ve hocaya da yapılıyordu.

23.00
Vızıltı sesleri yükselmeye başladı.

00.00
ifritler arabanın camlarına kafalarını dayamış şekilde içeri bakıyolardı.

01.00
Kahkaha sesleri. Homurtular. Çığlıklar birbirine karıştı.

02.00
Kimsenin gözüne uyku girmemişti hala. Hoca kurandan ayetler okurken baba ve anne şaşkınlıkla dışarıyı seyrediyolardı.

03.00
Öğretmen arabanın tam karşısındaydı. Cinler öğretmenin gözükmesi için ikiye ayrılmıştı resmen. Hoca da dahil herkes şaşkın gözlerle öğretmeni seyrederken annenin gözünden yaşlar süzülüyodu.

Öğretmen onların kuklası gibiydi. Acılar çekiyo yerde kıvranıyo bi süre sonra kahkahalar atarak boynunu döndürüyodu. En son havadan yere düştüğünde öğretmen bağırmaya başladı.
+Anne yardım et nolur
-Oğlum...
Hoca hemen müdahale etti.
+O senin oğlun değil kızım kendine hakim ol. Onların kölesi olmuş.
Öğretmen tekrar havalanıp kahkahalar atıyodu. Sabahı zor getirdiler. Hoca lafa girdi.
+O evde başımıza ne geliceğini bilmiyorum. Sakın ola ki onlara uymayın. Allahın yolundan sapmayın. O ifritler sizi cezbetmek için elinden geleni yapıcaklardır. Allah yanımızda olsun.
Hoca konuşmasını bitirdikten sonra arabanın ön cdıbına havadan bir şey uçarak çarptı. Gözleri çıkartılmış karga ölüsü ön camdan kanlar akarken yavaşça aşağıya süzüldü.

Gerçekten şu anda yoruldum. Mola verirken entrylerinizi cevaplamaya çalışıcam. Eleştiri veya ekgib gördüğünüz yerler varsa bu entry altına yazabilirsiniz.

Hocanın arkasından anne ve baba da arabadan çıkıp eve doğru ilerlemeye başladılar. Köy meydanından geçerken kahvede ki ifritler sert bakışlarla onları izlediler. Öğretmenin evine vardıklarına hoca çantasını açıp kuranı eline aldı. Baba orada söze girdi.
+Hocam tam olarak ne arıyoruz ?
-Delikanlı bana saatini sobayı taşırken bodrumda çıkardığını söylemişti. Bodruma girip o saati almamız lazım karanlık çökmeden büyüyü bu evde bozucaz.
Evin etrafına bakındıktan sonra bodrumu bulmuşlardı. Kapısı kırık haldeydi. Hoca elinde kuranla besmele ile içeri girdiğinde bodrumdan dışarı rüzgarla birlikte kötü kokulu bi hava dalgası çıktı. Hoca bağırır tarzda nas suresini okumaya başladı. Kurandan sayfalar karıştırırken yavaşça merdivenlerden inmeye başladılar.

Hoca kurandan ayetler okurken ara ara nefesi kesiliyordu. Onlar buradalar. Baba ve anne hemen etrafı aramaya başladılar. Etrafta saat falan yoktu. Hocanın konuşması gittikçe çatallaşmaya ve nefesi kesilmeye başladı. Hocanın son nefesiyle bodrumdan dışarı çıktılar.
+Hocam saat yok.
-Delikanlı almış olmalı kızım.
O sırada baba donup kalmıştı. Bütün köy ahalisi toplanmış bahçenin dışından onları izliyolardı. Kimseden ses çıkmadı. Baba ve anne hoca ile birlikte bahçeyi dolaşmaya başladılar. Anne bi anda bağırdı.
+Arka bahçede hocam saat ağaçların altında.
Hoca ile baba hemen arka bahçeye gittiler. Hoca arka bahçeye geldiği gibi yüksek sesle konuşmaya başladı.
-Haşa. Allahım sen bizi ifritlerin gazabından koru. imansız varlıklar terkedin burayı. Allah size katiyen cenneti yasakladı.
Anne ve baba öylece hocaya bakıyolardı. Hoca çok korkmuş bi halde ikisinide kolundan tutarak ön bahçeye çekti. Baba konuşmaya başladı
+Hocam noldu ?
-Kızım arka tarafta kabileleri var oraya giremeyiz.
+Hocam oğlumun saati orada ve oğlumun hayatı da buna bağlı.
-Lietlin bizi koruyabiliceğini fısıldasa da bana çok güçlüler kızım.
Annenin gözünden yaşlar süzüldüğünü gören hoca eline kuranı alarak.
-Sürekli nas surelerini okuyun ani bi haraket yapmadan yavaşça saati alın. Kızım sen kendini dizginleyemezsin. Kocan alsın saati. Çok dikkatli ol evladım sende sakın onlara inanma

Hoca kurandan bağırarak ayetler okurken baba yavaşça saate doğru yaklaştı. Ani haraketler yapmadan çok yavaş bir şekilde saate doğru uzandı. Saati eline aldığında her yer karardı ve sessizleşti. Boşlukta öylece etrafına bakındı. Karısı karşısındaydı. Gelinlik giymiş halde öylece kendisine bakıyodu. Baba bi an uzanmak istedi karısına fakat haraket edemedi. Anne bi anda kıvranmaya başladı. Yerler de sürünüyo kafası bir şeyler tarafından baskıyla eziliyordu. Anne konuşmaya başladı.
+Bey bize katıl. Acı çekmek istemiyorum artık. Sende gel bizimle ol. Sen geldiğinde tüm acılarımız sona ericek. Tek yaratıcı biziz bunun farkında değil misin ?

Hoca yüksek sesle kuran okumaya devam ederken anne yaşlı gözlerle öylece kocasını seyrediyodu. Baba eline saati alıp doğrulmuştu fakat incir ağacına öylece odaklanmıştı. Hoca anneyi dürttüğünde kendine geldi. Ne söylemek istediğini başta anlamamıştı. Sonradan hocanın söylediklerini hatırlayıp nas suresini sesli şekilde okumaya başladı.

Baba boşlukta karısının sürekli farklı şekilde öldürülmesini izliyordu. Kuran sesinden ayrı nas suresi duymaya başladı. Sanki hafızasını bi anda kazanmış gibi hissetti. Burda ne işi vardı ? En son saati almaya çalışıyodu. O anda besmele çekmesiyle kendine geldi.

Baba ağır adımlarla hocanın yanına gelip saati teslim etti. Ön bahçeye gittiler. Hocanın sözleri herkesi ürkütmüştü.
+Lietlin karının nas suresi okurken sesini duymanı sağlamak için öldü. Büyüyü çözerken bizi koruyan biri olmayacak.