-
26.
+7"Ne demek evde değilsin, az önce aradığımda evdeyim dedin ya" dedim. "Aradığında meşgule attım ya oğlum ne evdeyim demesi?" dedi.
Şok olmuştum, "tamam baba kafam karışmış kusura bakma" deyip kapattım. Telefonumun arama kayıtlarına baktım. Gerçekten de meşgule atmıştı. O zaman konuşan kimdi?
Ben böyle düşünürken bir anda odanın kapısı sertçe kapandı. Telefonumu elimden düşürdüm, almak için eğildim, başımı kaldırdığımda karşımda gördüğüm varlığı hala unutamıyorum.
130 santimetre boylarında, kırmızı gözlü, siyah saçlı ve yeşilimsi ten rengine sahip bir varlık bana bakarak kahkaha atıyordu. Ne yapacağımı bilemedim, çaresizce bacaklarımı karnıma çektim ve beklemeye başladım. Korkuyordum ancak merak da ediyordum. Kısık bir sesle "Sen kimsin?" diye sordum. Bana bakarak gülmeye devam etti. Cevap vermedi. "Neden buradasın?" diye sordum daha yüksek bir sesle. "Benden ne istiyorsun?"
Tiz sesiyle "Yakında öğreneceksin" deyip gözden kayboldu. Onun kaybolmasıyla birlikte odanın sıcaklığının da normale döndü. Adrenalinin geçmesi ve odanın sıcaklığının artmasıyla gelen ağırlığı engelleyemedim ve gözlerimin kapanmasına izin verdim. -
-
1.
+2Bu bin yeni the conjuring izlemis heralde oda sıcaklığı falan
-
2.
0Suraya yerleseyim
-
1.
-
27.
+6 -15 yeni mesaj 1 cevapsiz aramadan sonrasini okumadim neden mi? Bi yerde detaylica soylenmis bilgiler varsa o kurgu veya onceden planlanmis yalanlardir...
-
-
1.
0Panpa zaten kurgu yapıyorum gerçek demedim ki
-
2.
+1Okumadigimi soylemistim hehe he
-
1.
-
28.
+6 -1Eve geldik, benzin bidonunun yerini öğrenip aldım ve arabaya doğru yürümeye başladım. Tarlalarda hiçbir insan yoktu. Bu saatte aklı başında olan buralarda dolaşmazdı zaten. Hızlıca yürürken bir yandan da nas felak surelerini okuyordum. Biraz daha yürüdükten sonra önüme çıkan şey durmama sebep oldu. Bir kedi ölüsü yerde duruyordu. Arabayla ezilmiş olabileceğini düşündüm ama bu ezilmek değildi. Kedi parçalanmıştı, aklıma hocanın dedikleri geldi ve hızlıca kediden uzaklaşıp yoluma devam ettim.
10 dakikalık bir yolculuktan sonra arabama ulaştığımda ne yapacağımı bilemedim. Bir sürü kanlı el izi arabamın camında duruyordu. O sırada arkamdan gelen bir çığlıkla arkama döndüm ve 5-10 tane irili ufaklı varlığın bana baktığını gördüm. Sayıları gitgide artıyordu. En az 30 kişi olmuşlardı ve hepsi de bana bakıyordu. Hangi dinden olduklarını öğrenirsem onlarla konuşabilirdim. Onlara doğru bir adım atıp Ma hu dinuk?" dedim. içlerinden biri bir adım öne çıkıp Al'islam dedi. Gene Arapça olarak Arabama ne yaptınız? diye sordum. Bu kez başka birisi bir adım öne çıkıp Geceleri yabancıları sevmeyiz dedi. Bir daha geceleri gelmeyeceğim deyip arabamın kapısını açtım ve camı silmek için bir bez alıp silmeye başladım. ilk başta öne çıkan varlık, "Bizden korkmuyor musun?" diye sordu. "Ben yalnızca Allah'tan korkarım" dememle beraber gözden kayboldu.
Aslında korkuyordum ama korkumu belli edersem üstüme daha çok geleceklerini biliyordum bu yüzden soğukkanlı davranmaya çalıştım. Gitmeleriyle beraber hızlıca arabamın cdıbını sildim ve binip oradan uzaklaştım. -
-
1.
0Kardeş dabbeden çok alıntı var yanlız 😁😁
-
1.
-
29.
+6Panpalar otobüsü beklerken bi part daha atayım dedim
Kapıyı bahsettiğim hoca açtı. Beni içeri davet etti. Koltuklara geçip oturduk, hanım bize 2 kahve diye seslendi içeri doğru.
Sonra bana "Söyle bakalım evlat nedir derdin?" dedi.
Başımdan geçen olayları ve imamın tepkisini anlattıktan sonra bir de ben bakayım şu kağıda, deyip kağıdı istedi.
Kağıdı verdim, yaklaşık 10 dakika boyunca inceledikten sonra yüzünde bir acıma ifadesiyle bana baktı.
Bu bir antlaşma kağıdı dedi. Ne antlaşması diye sorduğumda y... cin kabilesi ile bir insanoğlu arasında yapılmış. insanoğlu para ve güç karşılığında bu kabileye bağlılık sözü vermiş. Bir nevi köleleri olmuş yani. Anlattıklarını biraz düşündüğüm zaman şöyle bir tahmin yürütüyorum:
O gördüğün şerli y... kabilesinden birisiydi. Bu varlıklar durup dururken bir insanı rahatsız etmezler. Amcan anlaşmayı bozduğu için sana bulaşmış olabilirler ya da gizli olan anlaşma kağıdını bulduğun için sinirli de olabilirler. Bunu öğrenmenin tek bir yolu var. Onlarla konuşman gerek. -
30.
+6Başka soracağım bir şey yoktu. Başka sormam gereken bir şey olursa da çağırırsam gelir misiniz diye sorduğumda geliriz ancak bizden pek bir yardım bekleme dedi. Teşekkür edip aşağı indim ve beni bekleyen dostlarımı gördüm.
Neler olduğunu sorduklarında hepsini anlattım. içlerinden birisi amcanın oğlu olduğunu tahmin etmiştim ama emin olmadığım için söylemedim dedi. Bu konudan bahsetmeyin lütfen dediğimde özür diledi. Önemli değil dedim ve gene aynı şekilde eve döndük. Bedenimi gördüğümde içine gir artık demeleriyle beraber bedenime girdim. -
31.
+5 -1Öğrendiğim bilgiler beni çok etkilemişti ama sormam gereken şeyler vardı. Kafamı toparlayıp sordum:
Bu anlaşmayı düzeltmemin bir yolu yok mu? Anlaşma yüzünden beni cezalandıracaklarını söylüyorlar.
Anlaşmayı düzeltemezsin. Kurtulmanın iki yolu var:
Ya tüm kabileyi öldürürsün ya da seni koruması için onlardan daha güçlü bir kabile bulursun. Ancak şunu unutma ki cinler karşılıksız yardım etmezler. Eğer koruma istiyorsan bazı fedakarlıklar yapmalısın. -
-
1.
+1Helal olsun panpa iyi gidiyorsun
-
2.
0Helal olsun panpa iyi gidiyorsun
-
3.
0Bidahaki partı nezaman atarsın
diğerleri 1 -
1.
-
32.
+6işte bu kadar dedi yengem.
Anlaşmanın şartlarını sorduğumda "Bana hiçbir zaman söylemedi." dedi.
Bahsettiğin kadının yerini biliyor musun dediğimde gene olumsuz cevap aldım ancak babası biliyor olabilir dedi.
Yapılacak şey belliydi, sıradaki durak Rize.
Yengeme verdiği bilgiler için çok teşekkür edip oradan ayrıldık ve yürümeye başladık. Ben dedeme buraya kadar gelmişken biraz gezelim dedim o da kabul etti.
Biletleri alıp otobüse bindiğimizde saat 9'a geliyordu.
Koltuklarımıza geçtik ve yolculuk başladı... -
-
1.
+1Panpa keşke hep böyle hızlı yazsan
-
1.
-
33.
+6Yazıyorum şu an gelir 10-15 dakikaya yeni part
-
34.
+6ilçeye geldiğimizde hocaya uğrayıp olanları anlattık.
Kadın doğru söylemiş ancak bunu yapabilir misin bilmiyorum. Son görüşmende seni korkutup unutturmuşlardı, eğer bunlarla görüşmek istersen çok daha güçlüleri gelecek. Aynısını yapabilirler dedi.
Bu sefer unutmayacağım daha dikkatli olurum ve korktuğumu belli etmem dediğimde o zaman görüşmeyi bu gece gerçekleştir ve hata yapma, eğer hata yaparsan geri dönüşü olmaz dedi.
Hocayla vedalaşıp köye doğru yola çıktık. Köye vardığımızda akşam olmuştu. Yemek yiyip biraz televizyon izledik. Annemler olayı unutmuş gibiydi belki de hatırlamak istemiyorlardı. -
35.
+3 -3Aha geldi primci köylü bin
Edit:Tutmuş. Feres gel aq.Özentilerin her tarafımızı sardı. -
-
1.
+1Yav huur çocuğu ne feres özentiliği sen zuzumbilesini quantumu biliyo musun amk?
-
1.
-
36.
+6Odaya girdiğimizde 4 tanesi oradaydı. Diğer âleme geçeceğimizi söylediğimde içlerinden bir tanesi bekleyin deyip kayboldu. 1-2 dakika sonrasında yanında 10 tane daha varlıkla gelip oraya 14 kişi geçeceğiz, kabilenin kalanı zaten orada olacak yani herhangi bir durumda seni savunabiliriz dedi. Hoca diğerleri de gelince artık başlayalım dedi ve beni orada bir koltuğa oturttu. Ben oturduğumda hoca gözlerini kapat dedi ve dediğini yaptım. Şimdi bir okyanustasın, tüpündeki oksijen bitti. Çıkmazsan öleceksin. Hızlı olman gerek denizin üstüne çıkmalısın. Dediklerine konsantre olmuştum, denizin yüzeyine çıkmak için hareket ettim. Aşağı baktığımda bedenimi gördüm. Bedenimden çıkmıştım. Odaya baktığımda varlıkları farklı görüyordum. Artık çıktığına göre hazırız dedi içlerinden birisi.
-
37.
+5 -1okuyupta şukulamayanın gibi kökünden kopsun
-
38.
+5 -1Anlatmayı bitirdiğimde haklılar dedi. Ancak o kabileye karşı seni savunabilirler mi bilmiyorum.
içlerinden birisi o senin dostun, senin dostun bizim dostumuzdur ve biz ne pahasına olursa olsun dostlarımızı savunuruz dedi.
Hoca biliyorum fakat bu kabileler arası bir savaşa kadar gidebilir dediğinde gene aynı varlık onlardan korkmuyoruz cevabını verdi. Bu söyledikleri onlara olan saygımı ve güvenimi arttırmıştı. Hoca başıyla onaylayıp peki o zaman dedi. Yarın diğer âleme geçersiniz.
Konuşma bittiğinde hoca bana aşağı inelim dedi ve aşağıda işlerine yardım edip akşamı beklemeye başladım. -
39.
+6Önce akşam peşinden de gece geldi ve bir haftalık süre boyunca yattığım 2. kattaki odaya yatıp uykuya daldım.
Gözlerimi tiz bir sesle açtım. Karşımda gene ilk defa gördüğüm varlık vardı. Uyandığımı görünce bizden kurtulmak mı istiyorsun dedi. Evet dedim, ben istediğimi yaparım. Bu kez yapamayacaksın deyip gülmeye başladı ancak gülmesi uzun sürmedi. Arkama bakıyordu, gözleri fal taşı gibi açılmıştı. Ne olduğunu görmek için arkama döndüğümde 2 tane varlığın dişlerini göstererek arkamda durduğunu gördüm. Yeşil varlık onlara bakarken arkasından 2 tane çarşaflı varlık geldi ve onu tuttu. Kurtulmaya çalışıyordu ancak başarısız oluyordu. Varlıklardan birisi boğuk sesiyle "Ona ne yapmamızı istersin?" diye sorduğunda bir daha beni rahatsız etmemesini söyleyin ama zarar vermeyin dedim. Emredersiniz dedi ve varlığın karşısına geçip bir şeyler söylemeye başladı. Ne dediğini anlamıyordum ancak oldukça hiddetli söylüyordu. Sözleri bittiğinde yeşilli varlığı bıraktılar. Yeşil varlık bana doğru yöneldiğinde yatakta yavaşça doğruldum. iyice yaklaşıp ayaklarıma kapandı ve benden özür dilemeye başladı.
Beni bir daha rahatsız edecek misin dediğimde arkasına döndü ve ona gözlerinden ateş saçan dostlarımı görünce tekrar bana dönüp etmeyeceğim dedi. Kalk o zaman, kalk ve bir daha buraya gelme dediğimde gözden kayboldu. -
40.
+5Amcam dedim, bir anda zengin oldu de mi? Ne garip...
O kadar da garip değil dedi yengem, hırslı biriydi.
Evet hırslıydı başka bir alemden varlıklarla anlaşma yapacak kadar hırslı.
Böyle dememle beraber yengemin yüz ifadesi değişti. Siz nereden biliyorsunuz? dedi.
Kağıdı gösterdim ve:
Bu kağıdı buldum ve sonrasında bahsettiğim varlıklarla tanıştım. Amcamın anlaşmayı bozduğunu söylediler, o öldüğü için cezasını ben çekecekmişim.
Yengem öyle dediğimde anlaşılan size anlatmamın vakti geldi dedi ve başladı anlatmaya... -
41.
+4 -1Seri bi şekilde 10 part daha attım. Bu kadar yeter diye düşünüyorum 2-3 saate gelip tekrar atmaya başlıycam, şimdilik görüşürüz
-
-
1.
0Kardes hadi at su partlarida okulaim a4tik
-
1.
-
42.
+4 -1Güneşin ilk ışıklarıyla birlikte gözlerimi yeni bir güne açtım. Bu kez beni uyandıran şey sabah ezanıydı. imamla görüşmek ve olanları anlatmak için bundan daha iyi bir fırsat olamazdı. Hemen üstüme bir şeyler giyip aşağı indim. Annemlere namaza gittiğime dair bir not bırakıp yola çıktım. Cami, eve 10 dakikalık mesafedeydi. Koşar adımlarla cami avlusuna girdim ve abdestimi alıp içeri girdim. Namazı kıldıktan sonra herkes yavaş yavaş camiden çıkarken ben imamın yanına gittim ve biraz konuşmak istediğimi söyledim.
“Konuşalım evladım, anlat bakalım bir derdin mi var? Yoksa havadan sudan mı konuşmak istiyorsun?”
imam tahminimce 55 yaşlarında, sakalları ağarmış olmasına rağmen vücudu oldukça zinde görünen biriydi. Yere bağdaş kurdum ve tüm olanları anlattım.
Anlattıklarımı ilgiyle dinledi ve sözlerim bittiğinde benden bulduğum kağıdı istedi. Çıkmadan önce pantolonumun cebine koymuştum, kağıdı çıkartıp ona verdim. 10-15 dakika boyunca dikkatle inceledikten sonra bana “Git burdan!” diye bağırdı. “Hocam ne oldu bir şey mi yaptım?” dediğimde yapmadın ama yapmak üzereydin. Beni bu şerlilere bulaştıracaktın, git başka birinde bul dermanını benden sana fayda gelmez! Bir daha da bu camiye sakın gelme diye bağırıp beni camiden kovdu. -
43.
+5Annemler yattığında dedem de şüphe çekmemek için anneannemle yatak odasına gitti. Ben de boş odaya çıktım ve 10 dakika sonra yatak odasına sessizce girip dedeme başlıyorum diye haber verdim. Dedem gelmeyecekti, tek başıma olmalıydım.
Yatak odasının kapısını yavaşça kapattım ve kilere girdim. Tablaya yaprak ve mumları yerleştirdim. Önce yaprakları ardından mumları yaktım ve ışığı kapatıp duayı okumaya başladım. Sesimi önceki seferde olduğu gibi giderek arttırıyordum ancak mumların ışıkları artmıyordu. Belki bunlar farklıdır deyip duaya devam ettim.
Sözlerim bittiğinde mumda ufacık bir hareket bile yoktu, odanın havası değişmemişti, görünürde de kimse yoktu. Gelmemişlerdi... -
44.
+5Hoca döndüğümü anlayınca hemen ne oldu öğrendin mi diye sormaya başladı. Öğrendiğim her şeyi anlattım. Anlaşmayı düzeltemeyeceğim yani onlardan kurtulmanın yolu yok dediğimde başını öne eğdi ve gel benimle deyip beni aşağı çağırdı. Acıkmışsındır deyip mutfağa geçtiğinde ona yardım etmek için peşinden gittim. Bir anda neden konuyu değiştirdiğini merak ediyordum ama sormadım. Konuşmak istemiyorsa üstüne gitmenin anlamı yoktu. Yemeği yerken normal şeyler konuştuk ve sonrasında bana artık git annenleri evde yalnız bırakma dedi. Benim o evde olmam daha büyük bir sorun değil mi dediğimde sert bir şekilde dediğimi yap dedi. Tamam deyip kalktığımda o da kalktı ve bana sarıldı. Uzunca bir sarılmanın ardından elini öptüm ve hoşçakal hocam deyip evden ayrıldım. Arabama binip üç saatlik bir yolculuğun ardından eve ulaştım. Hava kararıyordu, içeri girip yemeğimi yedim ve dedeme olanları anlattım. Eve geldiğimden beri annemin yüzüne bakmıyor sorduğu sorulara kısa cevaplar veriyordum.
-
45.
+5Akşam olduğunda yemeği yiyip biraz televizyon izledikten sonra anneannem ve dedem yatmaya yukarı çıktı. Annem ve babam da çekyatı açıp orada yattılar. Yukarı çıkmaya korkuyordum ancak koltukta yatarsam annemlerin şüphesini çekebilirdim. Bunu istemiyordum, onlara fark ettirmeden bu meseleyi halledecektim. imam bile korktuğuna göre onları bulaştırmam hiç iyi olmazdı.
Merdivenleri çıktım ve odama doğru yürümeye başladım. Odama girdim ve yatağa yatıp üzerime battaniyemi çektim. Gözlerim yavaş yavaş kapanırken huzurlu hissediyordum.
Göğsümde bir ağırlık hissediyordum, yüzümde de bir nefes. Gözlerimi açmaya korktum, çaresizce hareket etmeden bekliyordum. Yapabilecek bir şeyim yoktu. Alnımda tarifsiz bir acı hissettim, daha fazla dayanamazdım. Gözlerimi açtığımda gördüğüm iğrenç yüzü nasıl tarif edebileceğimi bilmiyorum. Kıpkırmızı gözler, yok denebilecek kadar küçük bir burun ve uzun dişlerle dolu, berbat kokan bir ağız.
Ben korkudan çığlık atacakken ağzımı o iğrenç eliyle kapadı ve üzerimden kalkıp koşarak kaçtı. Bu evde daha fazla kalamazdım, alnıma elimi zütürdüğümde elim kana bulandı. Hızlı adımlarla ışıkları aça aça aşağı inip banyoya girdim. Aynaya baktığımda alnımda kanla yazılmış bir yazı gördüm. Ne anlama geldiğini bilmiyordum. Musluğu açıp yüzümü yıkadım. Kanlar gitmişti ancak hala fazla belirgin olmasa da bir iz duruyordu. Mutfağa girip dolaptan bir krem aldım ve yüzüme sürdüm. Annemlere belli etmemek umrumda değildi artık yukarıda kalamazdım. Koltuğa uzanıp göz kapaklarımı kapatıp uyumaya çalıştım ve başarılı oldum.
başlık yok! burası bom boş!