/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +25 -1
    Kışları çok soğuk geçerdi bizim köyde. Dağlardan hucum eden ağır zırhlıh suvariler gibi dolardı rüzgar boynumuzdan içeri. Soğuk havada, sığınırdık uzun kış gecelerinde köy odasına. Amcalar içerde hayvanlardan kasabadan bahseder. Büyükçe abiler sobaya odun getirme bahanesiyle sigaralarını içerlerdi. Biz küçüklerde sobanın başında oturmuş birbirimize babalarımızın işçi olarak gittiği Türkmenistandan, Arabistandan getirdiği oyuncakları gösterirdik. Elimdeki boz renk kırık uçlu kor çakımı arkadaşım Mustafaya gösterirken köyümüzün sempatik ve espirili amcası Hacı Hüseyin beyaz sakallarını güzelce burarak bir parça şeker kıtladı ve çayından bir yudum aldı. Gençliğinde Almanyada sürdüğü rahatlık ve zenginlik onun görünüşünü ve hareketlerini diğer yaşlılardan ayırıyordu.
    - Dün Fehime bacı kayasına gittim, hemide gece! Ne görüm toplanmışkar cinler aşşıh oynirlar. Dediler"Ola Hüseyin gada! gel sende oyna" dedim yoğ gardaş carpılmak istemirem...
    Bir ağacın çatırtısına benzeyen bi sesle ellerini dizine vurarak gülmeye başladı. Dedemin gözleri sonbaharda öle yapraklar gibi yaşlılığınde verdiği bir haslatılıksı sarılıkla birlikte kızardı. Derin bir töbe çekerek tabakasından bir sigara çıkardı. Bu sırada dışarıda birinci marka ağır filtresiz sigaralarının kokusunu sezdirmemek için yaşlılardan uzak duran abilerden aşağıki Nihat dedemden şu Fehime baci hikayesini anlatmasını istedi. Annem küçükken tandır başında yaramazlık yaptığım zaman korkuturdu beni kim bu Fehime ?
    Dedem sigarasını metal kül tablasında söndürdü ve başladı anlatmaya.
    ···
  1. 2.
    +1
    Çok uzun
    ···
  2. 3.
    +1
    Rezzers
    ···
  3. 4.
    +2
    Okuyacak varsa yazıcam yoksa bosuna zamanimi harcamiyim
    ···
  4. 5.
    0
    Yaz bakalım rez
    ···
  5. 6.
    +7
    (Burdan sonrasini dedemin agzindan sive katmadan anlatcam)

    ikinci cihan harbi yeni bitmişti. Asker ocağından köye dönen gençlerden ilki bendim. Köye gelir gelmez bi tuhaflık olduğunu fark ettim elmadan dalları yere sarkan ağaçlarımız kurumuş, berrak akan deremiz bulanmış adeta dağların rengi ağarmıştı. Patikadan yukarı çıkınca yavaş yavaş caminin minaresi gözüktü. Koyu yeşil renge boyanmış kerbin taştan küçükce binanın yanına şehirdeki camilere özenerek gençlerle kavak ağaçlarından bir minare dikmiştik. Şimdi o kavak kararmış ve gittike kararan gökyüzünde tanrıya ulaşmaya çalısan yanmış bi insanı andırıyordu.
    Caminin kapısına geldiğimde akşam namazını eda etmiş cemaat hızlı hızlı deriden çarıklarını giyip konuşmadan acele ile evlerine gitmeye çalışıyordu. Kimse ne hoşgeldin dedi nede yüzüme baktı. Bir an babamla karşılaştım. Sanki ben gittikten sonra beşer beşer yaş atlamıştı. Geniş dudağının üstündeki gür pos bıyığı beyazlamış gözleri kanlanmış ve saçının ön kısımları dökülmüştü. Acele ile bavulumu alıp kolumdan cekmeye başladı noluyor demeye kalmadan caminin sağ tarafini baktığı yokuştan çıkıp kendimizi eve atmıştık. Korkmuştum ve sinirkiydim. Tam noluyor demeye kalmadan beni bumbuz kesen borozan sesini andıran ve titrek bir şekilde yükselen aşırı kalın davudi bir sesle tiz bir kadın cığlığı duyulmaya başladı. Annem kulaklarını elleriyle kapamış ve kafasını yastığa basmış babamsa duvardan kırmızı eskimiş kapli musafi cikarip okumaya başlamıştı
    ···
  6. 7.
    +3
    Okuyonuz mu panpalar yaziyim mi
    ···
  7. 8.
    +1
    Devam etmiyim ozaman
    ···
  8. 9.
    +1
    Devam et
    ···
    1. 1.
      0
      Edim mi cidden
      ···
    2. 2.
      +1
      Et hocam
      ···
  9. 10.
    0
    pREZervatif
    ···
  10. 11.
    0
    Rez qnq
    ···
  11. 12.
    0
    Rezervasyon
    ···
  12. 13.
    0
    Et panpa et
    ···
  13. 14.
    +4
    Dışarıdan gelen soğun rüzgarın ıslığıyla irkildim. Elimde küçük çakımla yonttuğum odun parçası insanvari bir şekil almıştı. Sobanın kenarındaki diğer ceviz odunlarının yanına koydum. Odada dikkatimi çeken tek şey ise iştilenin sadece dedemi sesi ile çakımı kapattığımda ışıldayan demirin balmumu tahta sapa değerken çıkardığı sesti. Birbiri ardına yakılan sigaraların dumanı ampulden yayılan ışıltıyı gölgelemiş fakat odadaki ciddiyeti etkisi altına alamamıştı.
    Soba susmuş dedemi dinlemekte ve arkadaşım mustafa ağzında yavaş yavaş açma çiğneyerek uyuklamakta. Hikayeyi dinlemedigimi fark edecek ki babam koltuk altlarımdan kaldırarak hadi eve git dedi. Yüzünde bir bıkkınlık oluştu.
    Mustafa ile soğukta çıktık dışarıya. Gocuklarımızı boğazımıza kadar çektiğimiz için robot gibi yuruyorduk. Gecenin geç saatleri olmuş ve köyün orta yaşlı kadınları dedikodunun tadına varmış olacak ki kıkırdayarak evlerine doğru gidiyorlardı.
    Caminin olduğu meydandan ben yukarı cikacaktım. Mustafa ise sola dönecekti. Yarın yapacağımız kuş tuzaklarını düşünerek birbirimize sırıttık. Karda cıkar katurtulu ayak seslerimizi geceye katarak yürüdük. Bir iki metre yürüdükten sonra sadece kendi ayak sesimi duyuyordum. Arkama dönüm Mustafaya bakınca olduğu yerde kaskatı kesilmiş bir noktaya bakıyordu. Nereye baktığını goremedim benim sağ tarafımda kom vardı sadece Mustafanin elinde radyoyu düşürüşünü gördüm.

    Sonra bir traktörün egsos sesi gibi bir bağırtı ve bir kadın çığlığı duydum.
    ···
  14. 15.
    +4
    Ses verin panpalae devam ettiriyim mi ?
    ···
    1. 1.
      0
      panpa yazsana be
      ···
  15. 16.
    0
    Devam panpa cin felan da kat nolur
    ···
  16. 17.
    +4
    Uyandığımda saat 5 gibiydi. Hava yeni aydinlaniyor. Üstündeki sok yavaş yavaş yavaş ortadan kalkıyordu. Yaşadıkları kaldıramamış zihnim. Belki bir kurban kesilmesini bekliyordum eğlenceler yemekler...
    Aylarca yoğun stress altında savaşı bekledik. Korktuk, sıkıldık, bunaldık içimiz dışımız rehavet oldu. Belki ben fark etmemiştim ama içim aslında bir hoşgeldin bekliyordu. Evet umduğum oldu sanırım annem namaz tülbentini düzelterek ağlamaktan gözleri morarmış yorgun bir halde yanıma geldi. Zorki bir gülümsemeyle hoşgeldin demeye çalıştı. Dedi demiyorum demeye calıştı cünkü gözyaşıyla ıslanıp kurumuş yanakları gülümsemeye calışınca buruştu ve kuru catlakları belirgin bir hal aldı.
    Ne oluyor anne? dedim
    Gaz lambasını kısara kaşlarını kaldırdı. Hastamsı korkun bir gulumsemeyle bilmiyorum ,dedi. Cahil bir köylü kadın kim bilir neler gördü işitti?
    Köylerde insanlar açıklayamadıklarìşeyleri ruhani varlıklarla özleştirirler. Akıl sağlığı kaybedip kendi kendine konuşmaya başlayan bir kimse gördüler mi hemen cinli diye damgalarlar. Oysa dün ki yaşadıklarımızı göz önüne koyarsa. Bütün koy ayni anda delirmiş olmalı.
    Babamla biraz konuştum.
    Birşey bilmiyor. Annemde aynı sekilde çökmüsler stressten. Aklıma gönüldaşım geldi. Birşey bilmesine gerek yok onu görsem yeterdi. Çıktım evden dere tarafına doğru indim ve kücük iki katlı evin bahçe kapısına geldim. Oda ordaydı oda çökmüş yorgundu. Beni görmesi onu şaşırtmamıştı heralde acı acı gülümsedi. Yanına yaklaştım ve selam verdim

    -Günaydın Fehime...
    ···
  17. 18.
    0
    Okurum bi ara
    ···
  18. 19.
    +2
    Sabah ısıkları vurmadan kargalar ötmeye başladı. Köyün meydana giderek sesimin yettiğince ezan okumaya başladım. Bugün şehirden devlet memuriyetleri gelecek. Cihan harbi için orduya alınacak gençlerin isimlerini alacaklar. Ülke buhranlı günlerdeki vesselam. Sabah namazını kıldırmak için camiye geçtim. Içerde su sırasıı kullanan birkaç yaşlı muhtar Hamit ve oğlu Osman'da vardı.
    Namazı kıldırdıktan sonra üç cenderme ve iki kaymakamlık görevlisi köye varmıştı. Peteklerime bakmak için camiden dışarı cıkınca istemeden muhtar ile onları karşılamış oldum. Osmanda galiba benim gibi devlet erkanını sıkıcı buluyor olacakki benim arıların yanına gideceğimi duyunca benimle gelmek istedi.
    Osman kızım Fehime ile yaşıt genç yağız bir delikanlıdır. Köydeki diğe gençler gibi çoban sırasına çıkar. Köyde olduğu zamanlarda ise ya avlanır yada kurumuş dişbudakları baltayla keset ve neredeyse bütün halinde köye getirir.
    Sabah olduğu için arılar fazla uğraştırmamıştı. Tepelik bi bölgeye kurduğum için ayılar fazla ulaşamıyordu da. Dönüş yolunda yolu şaşırmış olacağız ki karşıma daha önce hiç görmediğim bir taş cıktı bir Mezara benziyordu. Üstünde Arapçayanın soldan ve ters yazılmış haline benzeyen bir yazı vardı. Osman ile birbirimize baktık. Osmanın aklına define gelmiş olacak ki hemen kurcalamaya başladı kollarından tutup çektim. Çünkü Ermeniler gömdükleri definlere çok ciddi büyü yaptırırlardı. Kücükken babam anlatırdı.
    Ama o sırada kayanın ustten kapak gibi birşeyi düştu. Içinde bir tutam saçtan başka birşey yoktu. Heralde köyün çocukları eğlenemeye felan çalışıyorlardı. Genede yazılar hayra alame değildi birçocuk öyle yazamaz. Korkmadım değil kayanın kapağını kapattım ve onden giden Osmanı yakalamak için hızlı adımlarla yürüdüm.
    Osmanın bir paçasına o saçtan dolanmıştı sanırım...
    ···
  19. 20.
    +3
    Yatıcam panpalar okuyan olursa yarın devam ederim. Biraz merak edin.
    ···