-
26.
0hey jenny bizimle justinlere ders çalışmaya gelmiyor musun? Sesin sahibi johnny'nin yabancı olmadığı biriydi, jenny'nin liseden şımarık ve zengin kankası jayden. kuzeni justin ile birlikte jenny'nin burslu okuduğu üniversitede para ile okumaktadırlar. jayden de johnny'i unutmamıştır. johnny gibi yakışıklı ve ciksi bir delikanlının can dostu jenny ile ilişkilerini başından beri kıskanıp daha ilk günden jenny'i dürterek johnny'nin yoluna taş koymuştur ancak aşk galip gelmiştir, şimdilik...
-
27.
0selam johnny burada ne arıyorsun der jayden. johnny ise, jenny'i görmeye geldim der. üniversite jaydeni kabak çiçeği gibi açmıştır, altında tayt üzerinde gap tişörtü ile baba parası ile bir mevkiye gelenlerin vucut bulmuş hali gibidir. görüşmedikleri zaman içinde duyguları tamamen körelmiş herkese bir değer biçip satın alabileceğini düşünen biri olmuştur.
oysaki jenny öyle miydi, ayrı kaldıkları zaman boyunca değişmeden kalabilmişti, johnny'nin aşık olduğu kadın olarak. johnny bir keresinde jenny'e tesadüf seni önüme çıkarmasaydı, gene aynı şekilde, fakat her şeyden habersiz, yaşayıp gidecektim. Sen bana dünyada başka bir hayatın da mevcut olduğunu, benim bir de ruhum bulunduğunu öğrettin demişti, jenny ise; Kimi tutkular rehberimiz olur yaşam boyunca. Kollarıyla bizi sarar. Sorgulamadan peşlerinden gideriz ve hiç pişman olmayacağımızı biliriz demişti, dün gibi aklındaydı, unutması mümkün müydü? -
28.
0jayden için; güzel, alımlı ve iyi huylu arkadaşı jenny üniversitede beraber okumaya başladıkları kuzeni justin için bulunmaz bir adaydı, justin, jenny'i gördüğü ilk günden beri kuzeninin kafasının etini yemiş, ancak delikanlı gibi gidip jenny'e açılamamıştır. jenny türlü yılışık hareketlerine ve züppeliklerine rağmen justin'i hoş görmektedir. jayden'in başlarda haftada birer kez justinlerde kendisinden ekgib kaldıkları dersleri anlatmasını istemesi ve bu isteğin git gide sıklaşmasına bile ses çıkarmamıştır. daha doğrusu bir tatsızlık olmadan johnny ortaya çıkmıştır, ve herşey artık düzene girecektir.
johnny'den haber beklediği süre jenny için anlatılması zor bir süreçtir, bir zamanlar johnny'nin okul köşesinde onu beklerken ne hissettiğine empati duyabilme imkanı yakalamıştır. sonunda beklediğine değmiştir. johnny, tıpkı onu beklediği gibi kendini beklemiştir. -
29.
0Johnny'nin los angeles'a gelmesinden beri geçen sürede jayden'in neredeyse bütün planlarını bozulmaya yüz tutmuştur. justin jenny'nin yanında tamamiyle bir yancı olmuştur ve artık kendisini daha da çok rahatsız etmeye başlamıştır. jayden ile sık takıldıkları lüks kafede yine bir hezimetin durum değerlendirmesini yaparlarken justin, kuzen, amcamın ikimiz hakkındaki düşüncesini biliyorsun, elinde sonunda bizi evlendirmeyi düşünüyorlar dedi. amerikalı olmasına rağmen mal gözlü ve şark zihniyetine sahip hatta bu uğurda aile içi evlilikleri bile hoş görebilecek mezhep sahibi bu kişi bob jr, jenny'nin babasıydı. dallastaki aile yadigarı 400 dönümlük buffalo çiftliğinin miras olarak bölünmemesini istemekteydi. şu an kardeşi, aynı anda justin'in babası salak harry'i oyalayıp tüm mirasın kaymağını yiyiyordu. kızı hafifmeşrep jayden'i harry'nin kendi gibi salak oğlu justin ile evlendirerek saltanatını daha da uzun sürdürmek gelecek planlarının en büyüğüydü.
ancak jayden'in kuzeni olmasa yüzüne bile dönüp bakmayacağı yılışık, sünepe ve erkek müsveddesi justin ile evlenmek aklının ucundan bile geçmiyordu. bu sebeple kendini kurtarması için gerizekalı kuzenine amcasının reddedemeyeceği bir gelin bulmalıydı. ve bu iş için jenny biçilmiş kaftandı. ya da başka bir ifade ile jayden'in kaçış biletiydi. amcası üniversitenin bitmesiyle beraber hiçbir mazeret kabul etmeyecek ve işi bir an önce oldu bittiye getirmeye çalışacaktı, bu sebeple jayden'in zamanı daralmaktaydı. üstelik şimdi johnny bütün planları alt üst etmişti. -
30.
0günler sonra, tam da tüm umutların tükendiğini kabullendiği bir anda jayden'in pembe mini cooper'ı hiç beklenmedik bir biçimde arıza yaptı. los angeles çevre yolunun ortasında çaresiz bir biçimde mahsur duruma düşen jayden'in şansına yarım saat sonra tesadüfen bir çekici araç yoldan geçmekteydi. aracın içindeki yardımsever delikanlı jayden'a yardım etti ve ikisi sanayi sitesinine doğru yola koyuldular. jayden yolun yarısı boyunca kızıp küfrettikten ve trip attıktan sonra sinirli bir biçimde, lanet araba neden bozulacağı tuttu ki dedi. genç gülerek, olur böyle şeyler, kafanıza takmayın. tamirhanemde sorunu çözer ve sizi en kısa sürede arabanıza kavuşturmaya çalışırım, eğer tahmin ettiğim gibiyse tamir etmem fazla vaktimi almaz dedi.
jayden şaşırarak; aksanınız yabancı gelmiyor, acaba penisilanya ile bir alakanız var mıdır? diye sordu.
Michael; ortağım ve ben buraya penisilvanyadan geldik, neden sordunuz? dedi.
jayden gülerek, bende penisilvanyalıyım dedi, kilometrelerce ötece iki hemşerinin birbirini bulması ne kadar da garip değil mi dedi.
evet dedi michael. ve son virajdan, ortağı johnny'nin düzensiz hayatını yeniden alt üst etmek üzere döndüler. -
31.
0beyler dinleyen yok mu amk
-
32.
0yok ise devamı yarın
-
33.
0beyler var mı dinlemek isteyen
-
34.
0beyler başlıyorum var mı dinlemek isteyen
-
35.
0başlıyorum biraz toparlıyim amk baya uzak kaldık
-
36.
0garaja girdiklerinde jayden gördüklerine inanamamıştı. johnny'nin gizlediği yüzünü gördü ve aklından geçen binlerce fesatla birlikte yeşil gözleri ışıl ışıl parıldadı.
sessizliği michael bozdu; kolay gelsin kardeşim, bayanın arabası yolda arıza yapmış, bizim johnny onu eskisinden daha da iyi yapar dedim, bu arada... Jayden; johnny demek bizden gizlediğin o meşhur işin buymuş diyerek michael'in sözünü kesti.
michael, demek tanışıyorsunuz ne kadar güzel dedi, sanırım marş motorunda sorun var ben yedek parçacıya gidiyorum sormaya diyerek dükandan ayrıldı.
jayden hemen; burada çalıştığından jenny'nin haberi var mı? dedi. gayet ilgi çekici bir iş.
johnny, en kısa zamanda söylemeyi düşünüyordum diye konuyu geçiştirmeye çalıştı. ancak karşısındaki profesyonel kaşarın bu yemi yutmayacağını bilmiyordu. -
37.
0johnny'nin hesaba katmadığı tek şey jenny'nin, üniversitenin değiştirdiği her saf genç kız gibi özentilik ve tikilik vasıfları kazanmasıydı. jayden bunu gayet güzel biliyordu. herşey onun için sona ermişken artık johnny'nin iplerini ellerinde tutuyordu.
jenny ve johnny ile arkadaş ortamında her buluşmalarında sürekli imalarda bulunuyor, johnny'i gizliden zor durumda bırakıyordu. johnny, durumu elinden geldiğince kotarmaya çalışıyor ancak gidişatın kötü olduğunu sezebiliyordu. jenny'i kaybetmek şu hayatta en son isteyeceği şeydi artık, hemde her ne pahasına olursa olsun.
jenny'nin onu her haliyle kabul edeceğine inanıyordu, çünkü onu seviyordu. bu dünyada aşktan daha önemli bir bahane olabilir miydi onlar için? aksini düşünemiyordu.
jayden'in kendini sıkıştırmasından bıktığında onunla özel olarak konuşması gerektiğini düşündü johnny, ve jaydeni kenara çekti. -
38.
0artık yeter dedi, johnny. senin derdin ne? ne istiyorsun benden, biliyorsun. Niye beni zor durumda bırakıyorsun.
jayden yıllanmış kaşarların geleneksel taktiğini kullandı ve anlayamadım? diye cevapladı, yapmacık ve yalan bir ifadeyle.
johnny; nasıl anlayamazsın jayden? jenny ile ikimizi kastediyorum. niye bizi zor durumda bırakmaya çalışıyorsun. görmüyor musun ben onun için her şeyi göze aldım. dişimle tırnağımla geleceğimiz için çalışıyorum. anlamıyorum mu sanıyorsun laf arasında soktuğun tamirci imalarını dedi.
jayden; madem gizlin saklın yok niye ona gerçeği söyleyemiyorsun johnny dedi?
johnny; araba tamircisi olmamın onun için sorun olmayacağını biliyorum, zamanı gelince bunu ona da anlatacağım dedi.
jayden dalga geçerek güldü, sence günümüzde jenny gibi güzel bir kızın bir tamirci ile ilişkisinin sürebilmesi mümkün mü dedi.
johnny sesini yükselterek yeter dedi. bu senin anlayamayacağın bir şey, paradan, hayattan, aldığımız nefesten daha da öte, ve jenny ile aramızda.
jayden'in yeşil gözleri sinsice parıldadı ve gülerek ve aşk karın doyurmuyor bebeğim dedi.
Johnny; aç kalırım, susuz kalırım, fakir kalırım, hasta olurum ama ölmem çünkü bana jenny'nin aşkı yeter, dedi.
jayden; sen yokken kuzenim justin ile beraber buluşmalarımızda jenny'nin aklına hiç gelmiyordun dedi.
johnny beyninden vurulmuşa döndü. çünkü henüz bu ucuz yalana inanacak kadar saf ve temiz duyguların insanıydı. -
39.
+1johnny, yalan dedi inanmam.
jayden; o zaman yarın seninle buluşmaya gelirken jenny'nin elindeki lüks çantaya iyi bak çünkü o justin'in hediyesi dedi.
johnny içten içe kızmaya başladı, bu şüphe onu içten içe kemiriyordu. bir yanı jenny bunu kesinlikle yapmaz derken diğer yanı aksini idda ediyordu. tam da bu kaosun pençesindeyken jayden bedenini johnny'e yaklaştırdı. göğüslerini ona sürttü elini bacaklarından kasıklarına doğru gezdirirken kulağına şehvetle; herkesin bir sırrı vardır johnny, dert etme dedi.
johnny birden kendine geldi ve jaydeni iterek ardına bile bakmadan hızla ortamı terk etti.
jayden, onun arkasından tebessümle; sanırım değerli arkadaşım jenny'e artık küçük bir sürpriz yapmanın vakti geldi diye düşündü. En sevdiği çantayı ona hediye edersem ne kadar sevinir kimbilir, diyerek mağazanın yoluna koyuldu. -
40.
0var mı okuyan beyler?
-
41.
0ufak bir mola
-
42.
0okuyan yoksa yazmıyorum amk
-
-
1.
0Yaz sana amequu
-
1.
-
43.
+1uzun bir aradan sonra devam etmeye hazır mısınız amk
başlık yok! burası bom boş!