-
26.
0DevAM moruk
-
27.
+1johnny ile jenny'nin masalarındaki sessizliği, "ne almak isterdiniz" diyen garson bozar. ikramlarını söylerler ve johnny, bugünde hava biraz sıcak değil mi diye muhabbete başlamak ister. jenny güler ve öyle olmalı der, ardından seni bazen okuldan çıkarken görüyorum, ne tesadüf değil mi, der.
johnny kızarır ve gözlerini kaçırarak; "tesadüf" diyebilir sadece. ancak johnny'i yakan ateş aynı anda jenny'i de yakmaktadır ve jenny, peki her okul çıkışında aynı yerde misin acaba diye bakmam sence de biraz garip değil mi? der.
artık bastırılan hisler hücrelerini yıkmaya, konuşulmayanlar konuşulmaya başlamıştır. johnny kendinden hiç de beklemeyerek, jenny der ben oraya sadece ama sadece seni görmek için geliyordum, ve bunu söylediğim için şu an çok utanıyorum der.
jenny johnny'nin hiç beklemediği bir anda elini tutar ve gülümseyerek biliyordum der. -
28.
+3artık haftada en az iki kere jenny ile buluşmaktadırlar, onsuz geçirdiği süre sanki onu birkaç saniye daha görebilmek için katlanması gereken bir eziyettir. ışığın büyüsüne kapılan böcekler gibi jenny'nin etrafında kendini unutur. sevgileri o kadar yoğundur ki konuşmadan bile birbirlerini anlayabilmektelerdir. birgün penisilvanya parkında jenny ile gelecek hakkında konuşurlarken jenny'nin hayallerini hep büyük bir malikane ve lüks bir hayatın süslediğini öğrenir. içi burkulur johnny'nin çünkü ona bu hayatı verebilecek imkanı yoktur ve olmayacaktır da. bu gerçek bir mikrop gibi günden güne içini kemirirken acısını ve gerçekleri gizler gizler.
Boş bir adam değildir johnny, iş konusu açıldığında penisilvanya özel erkek kolejinde okuduğunu, ve nasada makina mühendisi bir astronot olmak istediğini söyler ki bunlar yalan değil ilkokul öğretmeninin yıktığı hayalleridir sadece. jenny'nin henüz bilmediği hayaller... -
29.
0Rezerved
-
30.
+1her güzel hikayenin bir sonu olduğu gibi, jenny'nin üniversite zamanı gelir ve jenny los angeles üniversitesini kazanır, johnny ise san fransisco yakınlarda bir üniversitede eğitimini sürdüreceğini söyler, birbirlerini en kısa sürede tekrar görebilme umuduyla vedalaşırlar.
jenny'den ayrı kaldığı her günün işkencesine daha fazla dayanamayan johnny sanayiden arkadaşı michael'ı varlarını yoklarını toplayıp los angeles sanayisinde tamirci ve yedek parça dükkanı açmaya ikna eder, michael'ın los angeles'taki akrabaları ve çevresi sayesinde müşteri sıkıntısı çekmeyeceklerini düşünür, evine ve ailesine veda ederek kısıtlı imkanlar ve büyük umutlarla los angeles'a giderler. -
31.
0aç kaldığı günlerde jenny'nin hayaliyle avunan johnny'nin dükkanı artık yavaş yavaş dönmeye başlamıştır. makina konusunda yetenekli olan johnny'nin ünü yavaş yavaş artmaktadır. işleri yoluna koymayı becerebildiği ilk gün jenny'i görmeye üniversiteye gider, hemde tamir ettikleri bir müşterinin 67 model mustang'iyle. jenny'i gördüğündeki hislerinin seli tıpkı bir barajı yıkan nehir misali johnny'i perişan etmiştir. jenny hiç konuşmadan johnny'nin boynuna atlar ve penisilvanya sinemasında ilk öpüşmeleri gibi dudakları birbirlerine kenetlenir.
-
32.
0jenny'nin güzel dudaklarından ab-ı hayatını içen johnnynin dudaklarından şükredermişçesine"seni seviyorum" sözleri dökülür. jenny ben de dercesine johnny'nin dudaklarına küçük bir buse daha kondurur ve gülümser. orta bahçe kantininde hasret giderirler, jenny johnny'i arkadaşları ile tanıştırır, herkes bu güzel çifte gıpta ile bakmaktadır. jenny'nin sürdüğü 67 model mustang ile üniversite içinde tur atarlar, o kadar güzeldir ki ona bakmak, johnny bütün gerçeğini unutmuştur. ve onu bu güzel rüyadan uyandıracak sesi duyarlar.
-
33.
0beyler devamı yarın ilginiz için teşekkürler
-
34.
0içim parçalandı .Okuyorum panpa. Rezerved
-
35.
0rezervatif
-
36.
0Rezerve
-
37.
0reserved
-
38.
0hadi panpa reserved
-
39.
0beyler kusura bakmayın bir gün rötar yaptım, başlıyorum kaldığımız yerden
-
40.
0hey jenny bizimle justinlere ders çalışmaya gelmiyor musun? Sesin sahibi johnny'nin yabancı olmadığı biriydi, jenny'nin liseden şımarık ve zengin kankası jayden. kuzeni justin ile birlikte jenny'nin burslu okuduğu üniversitede para ile okumaktadırlar. jayden de johnny'i unutmamıştır. johnny gibi yakışıklı ve ciksi bir delikanlının can dostu jenny ile ilişkilerini başından beri kıskanıp daha ilk günden jenny'i dürterek johnny'nin yoluna taş koymuştur ancak aşk galip gelmiştir, şimdilik...
-
41.
0selam johnny burada ne arıyorsun der jayden. johnny ise, jenny'i görmeye geldim der. üniversite jaydeni kabak çiçeği gibi açmıştır, altında tayt üzerinde gap tişörtü ile baba parası ile bir mevkiye gelenlerin vucut bulmuş hali gibidir. görüşmedikleri zaman içinde duyguları tamamen körelmiş herkese bir değer biçip satın alabileceğini düşünen biri olmuştur.
oysaki jenny öyle miydi, ayrı kaldıkları zaman boyunca değişmeden kalabilmişti, johnny'nin aşık olduğu kadın olarak. johnny bir keresinde jenny'e tesadüf seni önüme çıkarmasaydı, gene aynı şekilde, fakat her şeyden habersiz, yaşayıp gidecektim. Sen bana dünyada başka bir hayatın da mevcut olduğunu, benim bir de ruhum bulunduğunu öğrettin demişti, jenny ise; Kimi tutkular rehberimiz olur yaşam boyunca. Kollarıyla bizi sarar. Sorgulamadan peşlerinden gideriz ve hiç pişman olmayacağımızı biliriz demişti, dün gibi aklındaydı, unutması mümkün müydü? -
42.
0jayden için; güzel, alımlı ve iyi huylu arkadaşı jenny üniversitede beraber okumaya başladıkları kuzeni justin için bulunmaz bir adaydı, justin, jenny'i gördüğü ilk günden beri kuzeninin kafasının etini yemiş, ancak delikanlı gibi gidip jenny'e açılamamıştır. jenny türlü yılışık hareketlerine ve züppeliklerine rağmen justin'i hoş görmektedir. jayden'in başlarda haftada birer kez justinlerde kendisinden ekgib kaldıkları dersleri anlatmasını istemesi ve bu isteğin git gide sıklaşmasına bile ses çıkarmamıştır. daha doğrusu bir tatsızlık olmadan johnny ortaya çıkmıştır, ve herşey artık düzene girecektir.
johnny'den haber beklediği süre jenny için anlatılması zor bir süreçtir, bir zamanlar johnny'nin okul köşesinde onu beklerken ne hissettiğine empati duyabilme imkanı yakalamıştır. sonunda beklediğine değmiştir. johnny, tıpkı onu beklediği gibi kendini beklemiştir. -
43.
0Johnny'nin los angeles'a gelmesinden beri geçen sürede jayden'in neredeyse bütün planlarını bozulmaya yüz tutmuştur. justin jenny'nin yanında tamamiyle bir yancı olmuştur ve artık kendisini daha da çok rahatsız etmeye başlamıştır. jayden ile sık takıldıkları lüks kafede yine bir hezimetin durum değerlendirmesini yaparlarken justin, kuzen, amcamın ikimiz hakkındaki düşüncesini biliyorsun, elinde sonunda bizi evlendirmeyi düşünüyorlar dedi. amerikalı olmasına rağmen mal gözlü ve şark zihniyetine sahip hatta bu uğurda aile içi evlilikleri bile hoş görebilecek mezhep sahibi bu kişi bob jr, jenny'nin babasıydı. dallastaki aile yadigarı 400 dönümlük buffalo çiftliğinin miras olarak bölünmemesini istemekteydi. şu an kardeşi, aynı anda justin'in babası salak harry'i oyalayıp tüm mirasın kaymağını yiyiyordu. kızı hafifmeşrep jayden'i harry'nin kendi gibi salak oğlu justin ile evlendirerek saltanatını daha da uzun sürdürmek gelecek planlarının en büyüğüydü.
ancak jayden'in kuzeni olmasa yüzüne bile dönüp bakmayacağı yılışık, sünepe ve erkek müsveddesi justin ile evlenmek aklının ucundan bile geçmiyordu. bu sebeple kendini kurtarması için gerizekalı kuzenine amcasının reddedemeyeceği bir gelin bulmalıydı. ve bu iş için jenny biçilmiş kaftandı. ya da başka bir ifade ile jayden'in kaçış biletiydi. amcası üniversitenin bitmesiyle beraber hiçbir mazeret kabul etmeyecek ve işi bir an önce oldu bittiye getirmeye çalışacaktı, bu sebeple jayden'in zamanı daralmaktaydı. üstelik şimdi johnny bütün planları alt üst etmişti. -
44.
0günler sonra, tam da tüm umutların tükendiğini kabullendiği bir anda jayden'in pembe mini cooper'ı hiç beklenmedik bir biçimde arıza yaptı. los angeles çevre yolunun ortasında çaresiz bir biçimde mahsur duruma düşen jayden'in şansına yarım saat sonra tesadüfen bir çekici araç yoldan geçmekteydi. aracın içindeki yardımsever delikanlı jayden'a yardım etti ve ikisi sanayi sitesinine doğru yola koyuldular. jayden yolun yarısı boyunca kızıp küfrettikten ve trip attıktan sonra sinirli bir biçimde, lanet araba neden bozulacağı tuttu ki dedi. genç gülerek, olur böyle şeyler, kafanıza takmayın. tamirhanemde sorunu çözer ve sizi en kısa sürede arabanıza kavuşturmaya çalışırım, eğer tahmin ettiğim gibiyse tamir etmem fazla vaktimi almaz dedi.
jayden şaşırarak; aksanınız yabancı gelmiyor, acaba penisilanya ile bir alakanız var mıdır? diye sordu.
Michael; ortağım ve ben buraya penisilvanyadan geldik, neden sordunuz? dedi.
jayden gülerek, bende penisilvanyalıyım dedi, kilometrelerce ötece iki hemşerinin birbirini bulması ne kadar da garip değil mi dedi.
evet dedi michael. ve son virajdan, ortağı johnny'nin düzensiz hayatını yeniden alt üst etmek üzere döndüler. -
45.
0beyler dinleyen yok mu amk
başlık yok! burası bom boş!