1. 1.
    +1
    (bkz: bu başlıkta bodrilyard ın gibtiği inci)
    ···
  2. 2.
    +1
    simülasyonu bodriyar okuyarak anlamadım ama matriz izlerken anladım, acan simit oldum.
    ···
  3. 3.
    +1
    simülasyondan anladığım tek bir şey var o da the sims.
    ···
  4. 4.
    +1
    simülasyon kurdıbını bu oluşturmadı ki platon oluşturdu.
    ···
  5. 5.
    +1
    simülasyon simülark arası giberim seni üretimin aynasında tüketim toplumu züt olur soğuk anlar yaşar, o derece...
    ···
  6. 6.
    +1
    20.Yüzyılın son çeyreğine doğru postmodernize edilmiş batılı düşünce dünyasına, nereye yerleştirileceği bilinemeyen bir puzzle\'ın parçaları gibi düşen Baudrillard\'ın yapıtı aslında onun daha erken dönemlerinde aklına koyduğu kararlı bir kopuş düşüncesinin ürünleridir.

    Kopma düşüncesinin kopandan kaynaklandığı ve koparken duyulan sızının kopandan çok kopulan yerde hissedildiği, kopanın da bu kopma acısını eni konu pahalıya malolmuş bir özgürlükle değiş tokuş ederek fazlaca duyumsamadığı bir kopuş sürecidir bu…

    Nesneler Sistemi-Le Systeme de Objects\' ile başlayıp, \'…yeni bir metalaşma, yeni bir teknik düzen, yeni bir ortam, yeni bir gündelik hayat alanı ve yeni bir hipermedeniyet…\'(1) tasarımıyla gelişerek, Simgesel Mübadele ve Ölüm-La Miroir de La Morte\' le sonuçlanan bu sürecin ilk evresini kapatırken / koparken şöyle der Baudrillard : \'…Gerçekten direnebilecek tek şey ölümdür..\'

    ister Postmodern bir kahin, ister teklemiş bir sosyolog, isterse de içine itilmeye çalışıldığı \'Postmodern sahneyi teorik açıdan alevlendiren bir ayaklanma\' (10) olarak nitelendirilsin; Baudrillard\'ın bütün yaptığı, şehrin korunaklı duvarlarının ötesinde, uzaktan parlayan ateşleri, ütopyanın başarısını kutlamak için yapılan bir havai fişek gösterisi olarak sunanlara ve bu simülasyona uğratılmış gösterinin izleyicilerine Vezüv\'de ki patlamayı göstermiş olmasıdır.
    ···
  7. 7.
    +1
    matrix'de oynaması için yapımcılar zamanında eklif göürmüş; iyi ki de reddetmişler yanlş anlamşlar hacı adamı
    ···
  8. 8.
    0
    simülasyon = ferre ötesinin taa amk.
    ···
  9. 9.
    0
    seviye yükselsin lan azcık da bişeyler öğrenin lan binler

    up up up
    ···
  10. 10.
    0
    oha böyle bi başlık olması bile çölde bi vaha gibi amunum.
    ···
  11. 11.
    0
    uyan ey başlık!
    ···
  12. 12.
    0
    Simülasyon kurdıbını oluşturan ünlü Fransız düşünür Jean Baudrillard, 1929 yılında Reims'de dünyaya geldi. Baudrillard, meslek yaşamında ilk önce Almanca öğretmenliği yaptı ve 1966 yılında Nanterre Üniversitesi'nde Henri Lefebvre ile çalışmaya başladı. Bertolt Brecht'ten şiirler, Peter Weiss'den tiyatro oyunları ve Wilhelm E. Mühiman'ın "Üçüncü Dünya'nın Devrimci Cennetleri"ni çeviren yazar; ders ve konferanslar vermek üzere başta ABD ve Japonya olmak üzere dünyanın pek çok ülkesine gitti. Nanterre Üniversitesi'nde sosyoloji dersleri veren Baudrillard, "profesörlük" unvanını ancak 1990 yılında alabildi. Yirmi yıldan uzun bir süre başasistan olarak kaldı!

    Günümüz düşün dünyasının en "çarpıcı" isimlerinden olan Baudrillard; esas olarak, simülasyon, yığınların zihniyeti, "öteki", baştan çıkarma gibi konuları kitaplarında ele aldı. Üretimin, rasyonel bir etkinlik olmadığını ileri sürmüş; tüketicinin, reklam vb. yollarla aldatılmasını göz boyayıcı bir oyun ve hem üretimi hem de tüketicinin isteğini tehdit eden bir öğe olarak yorumlamıştır.

    severim keraneciyi, iyi cocuktur
    ···
  13. 13.
    0
    @11 gibtir git
    ···
  14. 14.
    0
    yarak kafalı sadece eleştirdi tespit yaptı, kafamızı karıştırdı... eee, çözüm!..insan bir tane de "şunu yapsak mı lan"diye cümle kurar dimi... negri ya da foucalt bile daha makbuldür bu arkadaş karşısında...
    ···
  15. 15.
    0
    ccc perfect crime giber ccc
    ···
  16. 16.
    0
    koooçumdur
    ···
  17. 17.
    0
    o yüzden körfez savaşı (? dı mı galiba şu an hatrlayamıyorum yanlşsa birileri düzeltsin) ile tuvalet kağıdı reklamı eşitlenmekteydi, çünkü algın simulakra kabul ediyor..
    ···
  18. 18.
    0
    en güzel örneği iktidar üstünden veriyordu sanırsam hacılar, yaşadığımız devirde iktidar tamamen yok ve de kalkmış durumda ama bir simulakra yarattmş iktidarın gerçek varlığından bile daha güçlü ve bu yüzden herşeyi devam ettriyor..
    ···
  19. 19.
    0
    bence, frankfurt okulun içinden olmasa da frankfurt okulunun gelebileciği son noktaydı.. adorno modernizmi eleştirirken; modern karşıtılığına dairde çekinceleri net koyabilmekteyken; baudrillard bnu pek yapmaz... fransızlar da sanırsam ondan uyuz çünkü uygarlığı reddeden biri onlardan olamaz hacı...
    ama baudillard'la yapılmış bir röportajda, baudrillarda amcam asla postmodern olmadığını söyler..
    ···
  20. 20.
    0
    diril başlık!
    ···