+1
bu simdiye kadar tasarlanmis en büyük "akil kontrölü" projesi olabilirmi?
nasa nin mavi isin projesi, yeni dünya düzeni´nin en öncelikli görevidir. sizlere bu bilgileri es gecip kenara itmeden evvel dikkatlice okumanizi ve arastirmanizi tavsiye ediyorum. gösterilen raporlari dahada incelersek, akil kontrölü operasyonlari icin kullanilan ve pasenda/kaliforniyada yerlestirilmis olan insan sinir sistemi ile ayni frekansta yayin yapan bir sinyal sisteminin loral electro-optical isimli firma tarafindan dikilmis oldugunu buluyoruz. loral firmasi abd ordusunun savunma sistemleri icin anlastigi en önemli firmalarindan biridir. abd hava komutanligindan general leonard perez, loral firmasina düsman askerlirinin akillarina mesajlar yerlestirip kendi "super askerlerini" düsman hattina rahatca sokabilmek icin gelistirilmesini istedigi bir teknolojiyi arastirmalari icin bir siparis vermisti. gelistirilen cihaz elektromanyetik radyasyon yaratarak gigahertz frekansinda [microdalga] elf (extreme low frequency) dalgalari olusturuyordu. cihaz uzak mesafeden insanlara pgibolojik ve fiziksel iskence yapma amaci ile yapilmisti.
bu tarz silahlarin 1970lerde greenham common hava üssünden bir ingiliz bayana karsi uygulandigina dair dava acilmisti. silahin gönderdigi isinyaller dogrudan isitme sinirlerini etkiliyor ve kisinin kendi düsüncelerini dahi duyma yetisini yok ediyordu.
bu tip elf teknolojileri bircok amerikan savunma bölümü tarafindan kamuya sunulmustu. en önemlilerinden birkaci "the electromagnetic spectrum and low intensity conflict" yüzbasi paul e. tyler tarafindan yazilmis; albay david g. dean tarafindan yazilan "low intensity conflict and modern technology edict" koleksiyonuna eklenmisti. kagitlar 1984te iletilmis ve 1986 dada alabama hava üniversitesi tarafindan yayimlanmisti. baska bir microdalga cihazi ile ise sesli sinyaller dogrudan belirli kisileri hedefliyebiliryordu ve etraftaki diger insanlari etkilemiyordu. teknoloji oldukca basit ve hatta trafik polislerinin radar aletlerinin modifikasyonu ile yapilabilmesi mümkün. cihazin ürettigi microdalga ses sinyalleri dogrudan beyine ulasiyor. iste böylelikle mavi isin projesine geri dönüyoruz. bilinc altini etkileyen cift yönlü, sesli ve görüntülü uzay showunda kullanilacak olan teknolojide iste bu tarz bir teknoloji.
nobel ödüllü dr. robert o. becker "the body electric" isimli kitabinda 1960 larin baslarinda allen frie ve 1973 te walter reed ordu arastirma enstitüsünde dr. joseph c. sharp tarafindan yapilan bir dizi testler gerceklestirmislerdi. testler sirasinda kapali bir odada bulunan kisinin beynine kelimeler titresimlere dönüstürülüp microdalga sinyallerle isinlaniyordu ve alinan sonuclarda sesler cok net anlasilabiliyordu. dr. becker sonuc olarak böyle bir cihazin, teshis edilemeden gizli operasyonlari yönetme, hedef kisileri sadece kendisinin duyabildigi sesler yüzünden cilgina cevirme ve suikastcilari dogrudan programlamak gibi görevlerde kullanilabilecegini aciklamsiti.
simdi bir düsününkü bir anda herkes mesihinin sesini uzaydan konusurken icinde duyuyor ve dinci fanatiklere talimatlar aliyor. bu sayede tüm dünya üzerinde simdiye kadar görülmemis bir histeri ve panik yasanirdi. hicbir polis gücü, hepsi bir araya gelseler bile böyle bir düzensizlikle bas edemezler. 1978 te james c. lynn tarafindan yazilmis olan "microwave auditory effect and application" isimli kitap, microdalga ile nasil dogrudan beyine ses sinyalleri gönderilebilecegini aciklamisti. bu teknoloji aslinda körlerin görmesini ve sagirlarin duymasini saglayabilirdi. ancak bunun yerine bu teknoloji bir silah olarak dünya halkini kölelestirmek amaci ile kullanilmak üzere.
allen frie yazdigi bir raporda, kurbagalar üzerinde yapilan denemlerde, kalp atis frekanslarinin microdalga isinlarla sinkronize edilerek hizlandirilip yavaslatilabileceginin mümkün oldugunu bulmustu. bu aciklama ayni zamanda insanlar üzerinde kalp krizine yol acabilecek bir bulus oldugunuda gösteriyor.
yapilan gösterilerde uhf (ultra high frequency) elektromanyetik enerji isinlarinin kas hareketlerini önemli ölcüde etkiledigi gözlemlenmistir. microdalgalar ayni zamanda insan derisinde yaniklar olusturabilir! uyuturucu, bakteri ve zehirlenme etkilerinide iyilestirebilir veya insan beynini tümüyle etkileyebilir. tüm bu etkiler 21. eylül 1977 de cia tarafindan saglik ve bilimsel arastirmalar instütüsünün alt komitesine sunulmustu. o siralarda mk-ultra programini yöneten dr. sidney gottlieb cia nin insan organizmasinin uzaktan elektronik tekniklerle aktif hale getirilme arastirmalarini destekleyecek teknikler bulmasi icin zorlandi. bu, suan varolan bir teknoloji! bu teknoloji en üst safhalarina getirldi ve suan yeryüzünde uzaydan her kisiye heryerde ulasabilecek kapasitede.
eger bu akil kontrolü isleminde daha derinlere inersek, aletlerin ve teknolojilerin politikayi cok daha can alici bir sekilde etkilemis oldugunu görebiliriz. michael dukakis, 1988 de george bush a karsi demokratlar tarafinda mitinglerini veririken, halkin onun konusmalarini gereginden yüksek pozitif algilamasi ve bush un secimleri kazanma sansini azaltmasi nedeni ile ona karsi microdalga isinlari kullanilmisti. aciklamya göre kitty dukakis inde üzerinde kullanilmis olan bu isinlar onu neredeyse intiharin esigine getirmisti. amerikanin politik disneylandinda baskanliga dogru ilerliyen bir adayin böyle ailevi sorunlari olmasi onu kolayca yaristan alikoyabiliyordu. amerikan ordusunun "military review" isimli dergisinin 1980 aralik sayisinda, albay john b. alexander "the new mental battlefield: beam me up, spock" isimli yazisi ile ellerindeki tekniklerin kapasitelerini aciga vurmustu. yazdiklarinda:
"cesitli örnekler islevin görüldügü alanlari göstermektedir. enerjinin bir canlidan digerine aktarilmasi; iyilestirme veya hastaliklara neden olma yetisi belirli bir mesafeye kadar basarilabilir, ancak hastalik veya kaynagi belli olmayan bir ölümü sizdirabilme; telepatik davranis degisimi ve uzak hipnoz yetisi yaklagib 1000 kilometrelik uzakliklara kadar rapor edilmistir.
telepatik hipnoz kullanimi büyük potensiyallere sahiptir. bu özellikle ajanlar bilinclerinin derinlerinde programlanabilir ve bunun kesinlikle farkinda farkinda bile olamazlar. filmlerdeki "manchurian adayi" aslinda aramizda yasamaktadir ve telefon yoluyla aktivasyonada ihtiyaci yoktur. diger akildan-akila sizma teknikleride dikkate alinmaktadir. eger bu yeti mükemmelestirilebilirse, dogrudan düsünce transferi telepati yolu ile tek bir akildan veya bir akil grubundan, hedeflenmis kitleler üzerinde uygulanabilir. olayin kusursuzluk faktörü, alicinin aklina yerlestirilmis olan düsüncelerin baska bir kaynaktan gelmis olabileceginin farkina varamamasidir. hedef her kimse, düsüncelerin orjinal oldugunu düsünecektir.
iste bu tam olarak üzerinde konustugumuz sey.
mavi isin projesinin ücüncü ayagi "telepatik elektronik cift-yönlü iletisim". albay john alexanderin yazisinin devami:
egerki uydular yolu ile yapay düsünceler küresel bir sekilde iletilebilirse, tüm dünya üzerinde kesin bir akil kontrolü saglanabilir. kisinin tek karsi gelme yolu düsüncelerinin arka planini sürekli sorgulayip bagli oldugu ideoloji veya dinsel inanclarina olan aykiriliklarini incelemkten gecer.
sunu tekrar etmeliyim, günümüz televizyonu, reklamlar, modern egitim ve sayisiz sosyal baski sürekli olarak temel düsüncelerinize saldirmakta ve sizleri degisime zorlamakta olduklarini aklinizdan sakin cikarmayin. albay alexander in yazisindaki son sözleri söyle idi:
burada sunulan teknoloji türleri bir cok kisi icin "sacma" olarak nitelendirilecektir cünkü bu bilgiler bu tip kisilerin hayati görüslerine uymamaktadir. ancak bazi insanlar halen dünyanin bir tepsi gibi düz oldugunada inanmaktadirlar.
simdi, bunun buradaki anlami cok önemli, cünkü bu teknolojilere inanmayacak olan insanlarin oldukca cok sayida olmasi mümkün veya bunlari bilim kurgu olarak nitelendirmeleride. fakat bu kisiler nasil bir tehlike ile karsi karsiya olduklarinin farkinda bile degiller. mesihin tanitildigi gece bu olaya hazirlanmamis kisiler kendilerini kurtarmakta gec kalmis olacaklar. inanmadiklarindan dolayida hazirliksiz yakalanacaklar.
Tümünü Göster