1. 26.
    +1
    Ben dayak yemenin nasıl bir şey olduğunu ve insanın canını nasıl yaktığını çok iyi bildiğim için kimseye bunu yaşatmak istemedim.. hayatımda kimseye elimi kaldırmadım…sadece uslu uslu dayak yedim.. yüzlerce pgibopat tarafından dövüldüm hayatım boyunca…bir tanesinin bile canını yakmadım.
    ···
  2. 27.
    +1
    Hiç çocuğum olmasını istemedim şu hayatta.. çünkü onu koruyamayacak durumdaydım…kendimi bile koruyamazken çocuğumu nasıl sakınırdım?..hiç çocuk olmak istemedim şu hayatta , aciz ve sevgiden uzak.. keşke hiç doğmasaydım ben…ama biliyorum eğer insan olarak doğmasaydım kesin japon balık olarak doğardım…kaderlerimiz ne kadar benziyor seninle be japon…
    ···
  3. 28.
    +1
    12 Nisan 1998

    Koşa koşa okuldan eve geldim…koşunca beni yakalamaları daha zor oluyor. Yürüme hızım ve dayak yeme olasılığım arasında pozitif korelasyon olduğunu farketmem çok eskilere dayanıyor.
    Hemen japonun kavanozuna doğru ilerledim..o kadar çok alışmıştım ki bu rutine.. hemen balık yemi kutusunu açıp birkaç serpme mama bıraktım kavanoza..
    Farketmem çok ani oldu…japon yoktu…
    ···
  4. 29.
    +1
    Anlamsız anlamsız kavanoza bakıyor ve birden ortaya çıkmasını umuyordum…birkaç dakika sürdü bu bakış.. içerden gelen sesle birlikte bir daha asla değişmeyecek olan kaderime doğru ilk adımımı attım…
    Sarhoş babamın “ tavaya gelmedi bu balık , ne mal adamsın lan sen” cümlesi kulaklarıma saplandı..
    Keşke ben daha bebekken beni yere fırlattığında ölseydim.
    Keşke o kültablası burnum yerine kulağıma gelseydi ve bu sesi duymasaydım.
    Bugün yeniden yazdın kaderimi
    ···
  5. 30.
    0
    hemen evden çıktım... aklımda hiçbir şey yoktu. sadece yürüyordum...
    bir kırtasiye gördüm sokağın sonunda.. içeri girdim ve bir maket bıçağı biraz karton ve renkli kalemler aldım.
    kalemler ilkokuldaki sarı saçlı minik burunlu kızın kalemlerine çok benziyordu.
    kırtasiyeden çıktım , kartonları ve kalemleri çöpe attım.
    yürüyordum.. ağlamayı hatırladım.
    artık ağlayarak yürüyordum.
    ···
  6. 31.
    0
    "ne yürüyon lan buralarda mına koyduum" sesi ile duraksadım.
    ses yabancı değildi.. beni dövmeyi rutin haline getirmiş mahallenin serserisi baranın sesiydi.
    döndüm , yalnızdı..
    üzerime doğru yürüdü ,ilk defa kaçmaya başladım.
    topallaya topallaya bir inşaatın içine girdim..
    baran küfürler edip duruyordu.
    ···
  7. 32.
    -1
    yerde bulduğum balyozdan bozma bir çekici elime aldım ve baranın içeri girmesini bekledim.
    baran yavaş yavaş ağıma doğru ilerledi.
    içeri girdiği anda kafasının arkasına tüm gücümle vurdum.
    hiç filmlerdeki gibi olmamıştı.. çok acayip bir kemik kırılma sesiyle birlikte baranın gözleri dışarı fırladı.
    kafasının arka tarafı resmen patlamıştı.. beyin parçalarını görüyordum.
    bana huzur veriyordu.
    ···
  8. 33.
    -1
    garip bir hırıltı çıkartıyordu sadece.. aslında çoktan ölmüştü , bu çıkan hırıltı ciğerlerindeki son nefesin dışarı salınmasıydı sanırım... senfoni gibi geldi , bitene kadar dinledim.
    sonra cesedini ters çevirip patlayan gözlerine baktım.
    japon balık gibiydi.
    ···
  9. 34.
    -1
    herhangi bir damara denk gelmediğim için beklediğim kadar kanamadı baran.
    inşaattaki kireç kuyusuna attım cesedini ve biraz su taşıdım.
    baranın cesedi fokurdamaya başlamıştı ve kireç kuyusu bembeyaz renginden pembeye dönmüştü.
    çok iyi hissediyordum.
    ···
  10. 35.
    -1
    hava iyice karardığında inşaattan çıktım.. sahile doğru yürüdüm. kayalıklarda içki içen insanlar vardı.
    yanımda hiç para kalmamıştı.. kayaların en dibine kadar gidip çöktüm.
    az ilerde iki tane adamın konuşmasına kulak misafiri oldum.. birisi dün akşam karısını nasıl dövdüğünü anlatıyor.
    diğeri de çocuğunu disipline sokmak için dayağın şart olduğunu savunuyordu..
    tamam süper kahramanlık yapmak gibi bir amacım yok ama kendimden geçmeme şaşıran var mı?
    yanlarına yanaştım , maket bıçağını çıkartıp önce karısını dövenin şah damarını kestim , diğeri henüz olayı algılayamadan boğazına sürdüm maket bıçağının keskin jiletini.
    ···
  11. 36.
    -1
    çok çabuk öldüler , ses çıkartmaya zamanları bile olmamıştı.
    sadece standart hırıltı..o bitene kadar başından ayrılamadım.
    cüzdanlarından paralarını alıp orayı terk ettim
    ···
  12. 37.
    -1
    hemen yakındaki bir camiye gidip elime yüzüme bulaşan kanları yıkadım ve eve doğru yol aldım.
    eve yaklaşırken hiç olmadığım kadar huzurlu hissediyordum.
    bu mutluluk değildi , heyecanda değildi... ne olduğunu bilmiyorum ama iyi hissediyordum
    ···
  13. 38.
    -1
    eve geldiğimde babam uyuyordu.. annem evde yoktu , annanem hasta olduğu için memlekete onun yanına gitmişti.. koltukta sızan babamın elindeki sönmüş sigara dikkatimi çekti.. kafam çok hızlı çalışıyordu.
    ···
  14. 39.
    -1
    mutfaktan aldığım streç filmi önce açtım. 60-70cm kadar pay bıraktım , tüm kafasını baştan başa sarması gerekiyordu.. sessizce sarhoşun yanı başına geldim.. çok ani bir hareketle ağzını ve burnunu kaplayacak şekilde streçi başının etrafına dolamaya başladım.. sızmış olması bana zaman kazandırdı , neye uğradığını anlayamadan on tur sardım streçi.. kurtulması imkansızdı artık..
    debelenirken gözlerinin içine baktım..
    ···
  15. 40.
    -1
    kollarından tuttum streçi yırtamasın diye..
    artık hareketsizdi... ama bir şeyler ekgibti hala.. hırıltıyı duyamamıştım.
    hemen streçi çözdüm , ve çözmemle birlikte ciğerlerinin sönüşünü dinledim..
    hayatımın en mutlu günüydü.
    ···
  16. 41.
    -1
    elime aldığım çakmakla önce koltuğu kenarlarından tutuşturdum , sonra perdeleri..
    sarhoştan kalan rakıyı etrafa döküp ateşe verdim...
    bir evin içinde yanıcı o kadar çok şey var ki..
    saniyeler içinde yuvamızı yaktım..
    sessizce kapıyı çekip çıktım dışarı.. sanki eve yeni geliyormuşum gibi yaptım.
    bütün kapılara hızlı hızlı vurmaya başladım.
    "babam içerde , kurtarın onu" diye bağırıyordum...

    normalde çok sessiz ve deli olduğumu düşünen apartman sakinleri şoka girmiş olduğumu düşündüler.
    bu benim için iyiydi...
    ···
  17. 42.
    -1
    memleketten dönen annem resmen yıkılmıştı.. saniyeler içinde tüm hayatını değişmiş olarak buldu.
    artık ne evi ne de bir kocası vardı..
    çocuğu mu?
    hiç olmadı ki...
    ···
  18. 43.
    -1
    şimdi ne yapacaz diye sordu bana 2 gün sonra komşuların evinde..
    "yapacak birşey yok anne" dedim.
    içip sızmış , elindeki sigara yangına sebep olmuş , aynı itfaiye ve polis tutanaklarında yazdığı gibi.. bunu önleyemezdik..

    sana bir kadeh viski getireyim , rahatlarsın , biraz uyumaya ihtiyacın var dedim.
    ···
  19. 44.
    -1
    bir önceki gün eczaneden dil altı hapı almam kimsenin dikkatini çekmemişti..
    bunları toz haline getirmek için çok uğraşmadım.
    annem viskiyi sever..dil altlarını neyin içine katacağımı çok düşünmedim.

    yavaş yavaş içme , bir anda fondip yap , git yat dedim anneme.
    öyle yaptı keriz.
    ···
  20. 45.
    -1
    dışarı çıktım.. amaçsızca yürüyordum.. geri döndüğümde annemin ölüm haberini alacağımdan emin bir şekilde sahile doğru indim.. güneş daha parlaktı sanki o gün.. hiç olmadığım kadar huzurluydum..
    aklımdaki tek şey "kan" dı.. bana bu kadar mutluluk vereceğini hiç düşünmemiştim.
    ···