0
bazen eski günler geliyor aklıma. hani şu çocukken sabahtan akşama kadar sokakta koşup sadece yemek yemek ve uyumak için eve geldiğimiz günler. top peşinde akşama kadar çakıl taşlı sokaklarda koşardık. birde yüz üstü düşerdik o çakıl taşları avuç içlerimize saplanırdı. tarif edilemez bir acısı vardı. yaşamayan yoktur herhalde ama yinede hiçbirşey olmamış gibi koşmaya devam ederdiko topun peşinden. gazoz veya kola olurdu çünkü genelde sonunda kazanan taraf için. işte o yorgunluğun ve acının üstüne kazanılan gazozdan alınan ilk yudum yok mu senin entrylerinde bana bu tarif edilemez hazları anımsattı. bana bu eski günleri hatırlattığın için teşekkür eder senin gelmişini geçmişi yedi sülaleni gibmeyi kendime bir borç bilirim. saygılar...