- 626.
-
627.
0Hahahahahahaahh
- 628.
-
629.
0@2 için geldim
-
630.
0Genel görelilik ya da göreliliğin genel kuramı, 1916 yılında Albert Einstein tarafından yayımlanan kütleçekimin geometrik kuramı, [1] ve bugün modern fizikte kütle çekimi tanımladığı düşünülen kuramdır. Genel görelilik, özel görelilik ve Newton'ın evrensel kütleçekim yasasını genelleştirerek kütleçekimin uzay ve zaman ya da uzayzamanda tanımlanmasını sağlar.Tümünü Göster
Uzayzamanın eğriliği, madde ve radyasyonun enerji ve momentumu ile doğrudan bağlantılıdır. Genel göreliliğin zamanın akışı, uzayın geometrisi, serbest düşme yapan cisimlerin hareketi, ışığın yayılımı gibi konulardaki öngörüleri, klagib fiziğin önermeleri ile belirgin farklılıklar gösterir. kütleçekimsel zaman genişlemesi, kütleçekimsel merceklenme, ışığın kütleçekimsel kızıla kayması, kütleçekimsel zaman gecikmesi bu farklılıkların örnekleridir. Genel göreliliğin bugüne kadarki tüm önermeleri deney ve gözlemler ile doğrulanmıştır. Her ne kadar genel görelilik kütleçekimin tek göreli kuramı olmasa da, deneysel veri ile uyum sağlayan en basit teoridir. Buna rağmen, teorinin hala cevaplayamadığı sorular varlığını sürdürmektedir. Bunlara örnek olarak pioneer uydusunun hareketi, galaksilerin dönüş eğrisi, genel görelilik ile kuantum mekaniğinin yasalarının hangi şekilde bağdaştırılarak, tamamlanmış kendi içinde tutarlı bir kuantum alan kuramı yaratılabileceğidir.
Einstein'in teorisinin astrofiziğe kayda değer etkileri vardır. Örneğin, büyük bir yıldızın ömrünün sonuna yaklaştığı bir zamanda içine çökerek karadelik oluşturduğuna işaret eder. Bazı astronomik cisimlerin yaydığı yoğun radyasyona karadeliklerin sebep olduğuna dair yeterli kanıt mevcuttur. Örneğin mikrokuasarlar, yıldızsal karadeliklerin ve aktif galaktik çekirdekler, süpermasif karadeliklerin varlıklarının bir sonucu olarak oluşurlar.
Işığın kütleçekim nedeniyle bükülmesi, uzaktaki bir astronomik cismin gökyüzünde aynı anda birden fazla yerde görüntüsünün belirmesine sebep olan, kütleçekimsel merceklenme olarak adlandırılan bir duruma neden olur. Genel görelilik aynı zamanda, bugüne kadar ancak dolaylı olarak gözlenmiş olan, kütle çekim dalgalarının da varlığını öngörmektedir. Buna dair doğrudan gözlemlerin yapılması LIGO ve NASA/ESA Laser Interferometer Space Antenna (Lazer girişimölçer uzay anteni) gibi projelerin amaçlarıdır. Tüm bunlara ek olarak genel görelilik, evrenin durmaksızın genişleyen modelinin bugünkü kozmolojik modelinin temelidir. - 631.
-
632.
0@2 quzi qeri
- 633.
-
634.
0CERN Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi anldıbına gelen Fransızca Conseil Européen pour la Recherche Nucléaire sözcüklerinin kısaltmasıdır. Bu kurum, isviçre ve Fransa sınırında yer alan dünyanın en büyük parçacık fiziği laboratuvarıdır. 1954 yılında 12 ülkenin katılımıyla kurulmuş olan CERN'in günümüzde 21 tam üyesi ve 2 tam üyelik adayına ilaveten Türkiye'nin de aralarında bulunduğu 3 ortak (asosiye) üyesi vardır. Türkiye'nin ortak üyelik kararı TBMM'den geçtikten sonra etkin hale gelecektir.
- 635.
-
636.
0Pozitron, elektronun karşı parçacığı olan artı yüklü leptondur.
Antiparçacık kavrdıbının ilk örneği "pozitrondur". Pozitronun varlığı deneysel olarak kanıtlanmadan önce bir hipotez olarak ortaya atılmıştı. 1928'de ingiliz fizikçisi Paul Dirac Schrödinger denklemini genişletti. Dirac'ın amacı Schrödinger denkleminin görelilik teorisiyle uyumlu hale getirmekti ama daha fazlasını elde etti. Dirac'ın denklemi spin kuantum sayısını s=1/2 olarak veriyordu ve böylece elektron spini öngörülmüş oluyordu.
Dirac denklemi elektrona uygulandığında, yükü +e olan ikinci bir parçacığın da aynı denklemi sağlayacağı görüldü. Yükü pozitif olarak bilinen tek parçacık proton olduğundan, Dirac önce yazdığı denklemin protonuda kapsadığını zannetti. Fakat kısa sürede,+e yüklü bu parçacığın elektronla aynı kütleli ve aynı spinli olması gerektiği anlaşıldı. Bugün bu parçacığın "pozitron" olduğunu biliyoruz. (pozitif elektron da denir), 1932 yılında ABD'li fizikçi Carl David Anderson tarafından kozmik ışınlarla gözlenmiş ve keşfedilmiştir.[1] Pozitron fiziğin, optik dalına da girer. - 637.
-
638.
0Parçacık fiziği, fiziğin atomaltı parçacıkları inceleyen dalıdır.
Atomaltı parçacıklar bağımsız olarak ömürleri çok kısa olduğu için normal şartlar altında gözlemlenemezler. Bu amaçla oluşturulan parçacık hızlandırıcısı denilen dev düzeneklerde, yüksek elektriksel alan etkisi ile hızlandırılmış parçacıkların manyetik alan etkisi ile odaklanarak çarpıştırılması ile ortaya çıkan farklı parçacıklar incelenebilir hale getirilmeye çalışılır. Bu işlemlerin yapılmasında ve yaratılan çarpışmalarda ortaya çıkan enerji miktarları çok büyük olduğundan parçacık fiziği yüksek enerji fiziği olarak da adlandırılır. - 639.
-
640.
0huur @2
-
641.
07 de tıkandı mı lan dıbını gibtiklerim
-
642.
0Parçacık hızlandırıcı elektron, proton gibi yüklü parçacıkları elektrik alan kullanarak yüksek hızlara çıkaran ve manyetik alan kullanarak demet halinde bir arada tutan aletlerin genel adıdır. Televizyonlardaki elektron tabancaları veya x-ışını makineleri gibi düşük enerjili olanları mevcut oldugu gibi yeraltında kurulmuş ve kilometrelerce uzunlukta olan yüksek enerjilileri de vardır.
Parçacık hızlandırıcılar inşaa edildikleri şekle göre ikiye ayrılırlar: Doğrusal ve çembersel. Amerika Birleşik Devletleri'ndeki SLAC laboratuvarı doğrusal, gene aynı ülkedeki Fermilab laboratuvarı ve Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi (CERN) çembersel hızlandırıcıların dünyadaki bazı önemli örneklerini barındırır. -
643.
0@2 geiliyoooooooooooooooooooooooooooo
-
644.
02x2=4
2x3=6
çarpım tablsou derslerim devam edecek -
645.
0Fizik (Eski Yunanca: φύσις fisis “doğa”) maddeyi, maddenin uzay-zamanda hareketini enerji ve kuvveti de kapsamak üzere bütün ilgili kavramlarla birlikte inceleyen doğa bilimidir. Daha genel olarak, evren ile ilgili nasılları cevaplamak için doğanın genel bir analizidir.
Fizik en eski akademik disiplinlerden biridir, astronomiyi kapsadığı için ilki de denebilir. 16. yüzyıldan bu yana kendi sınırlarını çizmiş modern bir bilim olmasına karşın, Bilimsel Devrim'den önce iki bin sene boyunca felsefe, kimya, matematik ve biyolojinin belli branşları ile eş anlamlı olarak kullanılmıştır. Buna karşın, matematiksel fizik ve kuantum kimyası gibi alanlardan dolayı fiziğin sınırlarını net olarak belirlemek güçtür.
Fizik, diğer disiplinleri etkilemesi bakımından da önemlidir. Bunun nedeni kısmi olarak ondaki gelişmelerin genellikle teknolojiye uygulanmasıyken, fizikteki yeni fikirlerin matematik ve felsefe gibi diğer disiplinleri etkilemesinin katkısı da büyüktür. Örneğin, elektromanyetik ve nükleer fizikteki yenilikler günümüz toplumunun gelişmesinde önemli yer tutan televizyon, bilgisayar, elektrikli ev eşyaları, nükleer silahlar gibi ürünlerin, termodinamikteki yenilikler motorlu taşımanın, mekanikteki yenilikler kalkülüsün gelişmesine neden olmuştur.
Kapsam ve amaçları
Bilimsel metot
Teori ve deney
Felsefi îmalar
Tarih
Temel teoriler
Araştırma alanları
Temel fizik
Uygulamaları ve etkileri
Güncel araştırmalar
Dış bağlantılar
Başka dilde oku
Vikipedi ™ MobilMasaüstü
Aksi belirtilmedikçe içerik CC BY-SA 3.0 lisansı altındadır.
Kullanım koşullarıGizlilik
-
zalinazurt sen fazla yaşamassın
-
ccc rammstein ccc günaydın diler 11 02 2025
-
şu moto kuryeye bak
-
kadınlar cinsellikten hoşlanmıyor
-
muro 35 vardı kendini yakıyodu
-
valilik açıklama yapmış
-
katil kadir şeker plak çıkarmış la
-
şayet fenerliyseniz
-
yarın kar geliyor
-
3 5 günde bir giriyorum hala
-
taharet musluğunun tazyiki
-
9 yaşındayım beyin olarak ama ehliyeti
-
makaras niye çaylak amk
-
herkes babasının hangi partiye oy verdiğini
-
osurunca yemyeşil buharın nedeni antep fıstığı
-
bali li eski sevgilim bana döner mi
-
benn size demiştim meltem cumbul 10 yıl
- / 1