işte özgüvenimin kırılma sebebi

evet arkadaşlarım herkese iyi geceler öncelikle şurdan bir şarkı verelim
http://fizy.com/#s//#s/1aic99

Sadece benim yazdıgım kısımlar için;
http://ccc.incisozluk.cc/...4%B1lma-sebebi/@im900hard

herkese selam olsun. öncelikle ben 1.77 boyunda esmer, 75 kılo civarında bir üniversite ögrencisiyim
sporcuyum, bir dövüş sporu ile 7 sene ugrastım onunda getirdiği bir hava bir özgüvenim tabikide oldu
2 yılı aşkın bir sürede de gitar caldım sonra baktım ki her melankolik ergenin eline düşmüş bende kenara koydum gitarımı
Lakin cok sevip saydıgım arkadaşım metin. klarnetiyle geldiği zaman... işte o zaman bende alırım gitarımı elime
2 muhabbetin belini kırar, azıcıkta şarkılarla mest oluruz klarnete bayılırım zaten gönderdiğim şarkıdanda anlamışsınızdır.

Cok uzatmadan önce lise yıllarımın üstünden cok kısa geçicem.

Tabikide sporcusun dier arkadaslarından daha dik daha vücutlu görünme çabaları,
Kendimi her alanda kanıtlama çabaları (masa tenisi futbol tavla nargile vs vs)
kime mi kanıtlama ? kızlara. evet kızların ilgi odagı olma çabaları ve nedense çoğuda başarılı olmuştur..

Tüm bunların getirdiği özgüven...
ulan arkadaslarla iddaya bindirip bile kıza açıldıgımı bilirim üstüne bir de cevabı olumlu olunca...
halen daha gülerim yazarken bile tebessüm ettim.

işte aklınızda bir liseli profili oluşmuştur illaki.

lakin herşey üniversiteye basladıgım zaman gerçekleşti...

Hiç bir zaman aklımdan cıkmayacak ve kendime olan özgüvenimin yerle bir olmasını saglayacak kişi,
tarifi olmayan ama içinde hem sindiremediğin hem sinirlendiğin hemde deli gibi özlem veren bir duygu...

işte o duygunun ismi aşk diye düşünen arkadaşlarıma burdan şimdiden söylüyorum.
Aşk değil. zaten yaklasık 2 bucuk senelik ilişkimin son noktasını koyduktan sonra aşk diye bir şeye inanmak...
zor geliyor be abi. ama insan tabikide hayatının başka döneminde karsısına cıkanı görünce bi an için
o minik beyninin içinde "acaba" sorusu yerleşiyor

tıpkı bana oldugu gibi.

Falan üniversitenin hatrı sayılır bir bölümünde okuyorum.

kaldıgım yurt özel yurt oda arkadaşlarım ve ben toplam 4 kişiyiz. kız erkek karısık ve kampüse servisi olan bir yurt
dıbına kodumun servisi... keşke hiç bir zaman binmeseydim

keşkelerin ruhumu delip geçmesine, acaba'ların kafamın içinde batak oynamasına, neden sorusununda sürekli gelen çay olmasına ilk defa bu kadar izin vermişimdir..

ve ilk hafta alışma süreciydi ekgiblerdi makarnaydı yumurtaydı biber domatesti derken bir düzene bagladıktan sonra
(tabi ilk hafta servis yoktu ve demek istediğim kampüse giden servislerinde açılmasıyla)

dersime giden havalı bin misali takılmaya baslamıstım sonunda. tabikide kız kesiyorum tabikide cok güzel kızlar var
ve tabikide 1 kez gördüğüm kızı bir defa görmem cok büyük bir şans oluyor.

işte bir gün saat 16:30'da servise binmiştim dersime gitmek üzere.. (ikinci ögretim okuyorum bu arada)
yanımda bizim bölümde okuyan arkadaslarım felan baya sacmasalak espri yapıyoruz sesli sesli ki böyle duyulsun amk

gelen geçen kızlara bakıyodum ki servise "o" bindi...

Hani o kadar kızın içinde en güzeli miydi? hayır tabikide değildi be işte bu dıbına kodumun duygusu böyle bişey
aşk diyemiyorum cünkü hikayemin basında da belirttiğim gibi. deli gibi inkar ediyorum. inkar ettiğime de hak vericeksiniz hikayemi tamamladıgım zaman

Sacları simsiyah hani bazı kızların yine sacları siyah olur ama güneşe tutunca rengi açılır biraz (kızlar bilirler)
işte bu sacları güneşe tutsan rengi açılmayacak.. esmer tenli gözlerinin rengi kahve.. ama o gözlerinin içinde..
inanılmaz tarif edilemez bi parıltı. hani olurya filmlerde gördüğünüz ak sakallı dedenin gel diye cagırdı ışıga dogru giderkene... işte öylesine parlak ki o gözler.

beni "gel" diye içine ceken gözler. dişleri inci gibi ki gülücüğü hiç ekgib olmayan bir kız..

minicik de bir burun. allah'ım sogukta dışarı cıksa donmaktan düşüp kaybolacak bir burun..

ben bir duraksadım ve daha gözlerimiz bulusmadan gözümü kacırmıştım.
allah allah? neden kacırdım gözlerimi ? ulan bakmadıki dıbına koyum bu bana? süzsene işte baştan aşagı. o bakmadan azıcık daha incelesene derken en arkalara geldi geldide tam önüme oturmadı mı...

kim gibler kim giblemez bilmiyorum ama hiç biri umrumda değil.
ben hikayemi yazacagım cünkü herseyden önce yazdıkca, kelimelerimi satırlara döktükce kendimi biraz olsun arınmış hissediyorum.

Şarkı verelim;
http://fizy.com/#s/1aic9f

Evet kız önüme oturmuştu ve daha koltuguna tam yerleşmeden arkasına bakmıştı. bi an için gözgöze geldik ama o bir "an"
an dediğimiz kelimenin en kısa zaman dilimi oldugunu fizikcimiz söylemişti bize..

ama yanlıs söylemiş huur cocugu.. kısa mıydı lan.. bana saatler gibi gelmişti sanki. hani point blank oynayan arkadaslar bilir kafanıza head shot yediğiniz zaman boru sesi gibi inceden bi tiiiii sesi duyarsınız.. işte beynimden vurulmuşta o tiii sesini duyuyomuşum gibi geldi. daha sadece o bir bakısı anlatmaya devam etsem bu gider böyle.

Bizim yurdun giriş cıkıs saati yoktur. özellikle ikinci ögretimlere baya geniş anlayışta takılıyor personeller. bu yüzden servise araya kaynatılan yurttan olmayan ögrenciler biniyor haliyle.

ondan dolayı ki kızın bizim yurtta olup olmadıgı konusunda baya kafa yordum derken bu nasıl gülücük dagıtıyor.
herkes dursun dünya dursun kız haraket etsin ve bende onu izleyerek yaşlanıyım...

arkadaslar bulundugum yer biraz serin bu yüzden klavyedeyken elim üşüyünce yazmakta zorlanıyorum

evet Böyle bikac dakika geçti

ben cok gülerdim bir kızı böylesine tarif etmelerine.
ama arkadaslar inanın benim gibi vur patlasın cal oynasın takılan binin biri bile bu duyguları en derininde yaşayabiliyor

ne zaman büyük konustuysam zaten Yaradan bana tükürdüğümü cok güzel yalattı. Büyük konusmayın arkadaslar size ufak bir öneri.

kız önümde arkadasıyla konusup gülüşedursun ben ise arkada iyice koltugun dibine girip pısmış vaziyette bekliyim..
inanın nefes alıyorum, ya benim göğüs kafesim daralmıştı yada onca koşu antremanlarında actıgım kondüsyonuma ragmen
cigerlerim küçülmüştü. harbiden bi terslik vardı.

tabiki ben böyle susunca bizim bölümdeki cocuklar rahat durur mu anasını satıyım
"im900 nooldu lan? geçen halısahada koydugumuzun cınlamasını simdi mi duygun? zaaa puaa sustu şuna bak"

ulan halısahanı gibiyim bin kızın karsısında söylenecek laf mıydı sussana işte söyleriz amk sonra

her daim vur patlasın cal oynasın hesabı takılan ben, yanından geçerken kestiğim kızın taa göz bebegine kadar delip geçen ben, dik duran ve vücudumu hiç bir zaman sergilemekten cekinmeyen ben.. şimdi ne oluyordu lan? gibtir git ordan cık oradan cık su triplerden im900 diye bas bas bagırıyordum kendime ama tabikide kendi içimde

ve üniversitenin girişine geldik. tabikide servis haraket ettikten 10 dakka sürmedi girişe gelmemiz (bulundugum yurtlar sokagı üniversiteye yakın)

10 dakka sürmedi lakin bana cuma günü, son 2 saat dersi gibi gelmişti. bitmek bilmeyen bir acı.
acı diyorum cünkü yanımdaki binler yüzünden. konustularda konustular dıbına koyum o zaman anladım ki
dısardan hiçte cool gözükmüyormuşuz. öyle artist artist sesli sesli konusarak kendisine cem yılmaz imajı katmaya calısarak
neyin ispatını yapmaya calısıyomusuz ki amk.

işte dediğim gibi sadece yazdıgım 10 dakikanın bir karsılıgıydı ama arkadaslar inanın 10 dakikaya anlatsam daha neler sıgar...

üniversite ögrenci kartlarımız henüz cıkmamısken girişlerde kaydolurken bize verilen bir kagıt gösteriyoruz ama tabikide
illa cool olucam ya dıbına koyum millet kart cıkartırken ben kagıt cıkartıp sallamak istemiyordum o yüzden servisin en arkasına geçip mütemadiyen görünmemeye calısıyodum ki bir de ne görüyüm önümdeki kızda pısmış iyice onunda ögrenci kartı yok aha dedim tamam oda 1. sınıf o zaman. cok güzel oglum im900 böyle devam et aklını seveyim ben senin .

ve işte o servisten ineceğimiz dakikanın gelmiş olması...

şarkımızı verelim;
http://fizy.com/#s/3wkukg

işte o dakika gelmişti ben ilk defa, havalı görünmek için değil gözlerimi ondan kaçırabilmek için gözlüğümü takıp servisten inmek niyetiyle bir adım atmıstım ki..
beynimdeki keskelerden birisine sebep olacak o çarpışmayı yaşadım
çarpışma diyince gülmeyin binler dalgada geçmeyin ordan komik geliyo olabilir gerçi arkadaslarıma anlattıgımda da o carpıstımda asık oldum mevzusuna iyi taşak muhabbetine sokmuşlardı beni...

kalcamla carpmıstım kıza ki artık nasıl carptıysam 1 adım geri bile gitti yani.

içimden nasıl özür dilemek, gönlünü almak kendimi delicesine affettirmek geçti anlatamam hani olur ya kücükken sekerinizi anneniz veya babanız düşürdüğünde kendilerini affettirmek için içlerinde neler kopar ama sadece o sekeri geri alırlar.. ve buda yeterli olurdu zaten değilmi? .)

Sadece "pardon" diyebildim ve servisten indim. arkamdan aynen şu sesi duydum arkadaslar

"cok kibarsın yaaa" aman allahım bana konuşmuştu. gerekirse hakaret etsin ulan bana konusmustu ya inanabiliyo musunuz
bana "cok kibarsın yaaa" demişti kinayeli bir sekilde.

gözlüğümü cıkardım bu sefer. özgüven sahibiyiz ya hıadıbınaaaa... "senden cok özür diliyorum ben" dedim böyle caresizce mapustan cıkmak isteyen adamın dilediği özür gibi...

işte bu seferde o gülücük.. anlatmaya kalksam sayfalarca entry girmem gereken gülücük...

Ve bu sefer banaydı.. öylesine bulundugum yere cakılı kalmıstım ki. "beklemekten kök saldım" deyimini değiştirmek gerek

"bakışıyla kök saldım" haraketim zorlanmıştı. biz ikinci ögretimler için yemek verilen yemekhaneye dogru yola cıkarken kızda kendi fakültesine dogru yola cıkmıstı ve işte bana dönüp bakıyordu
arkadaslar salak yada saf yada egosunu tatmin etmeye calısan biri değilim (artık değilim)
bana baktıgından emindim. hani olurya "kanka kız bana baktı aha verecek" misali.
işte öyle bi üstüne alınma değil arkadaslar. bakmıstı. derinden bakmıstı..

iç güzelliğe önem veririm desemde inanmayın bana. "dıbına kodugum yarım saattir kızın dış güzelliğini tarif ettin daha ne içi?" diyen olacaktır illaki ve haklılarda

arkadaslar ben kızın dış güzelliğini de içine yorumlayarak hayalimdeki meleği yaratmıstım ne saf salakmışım..
o kendi fakültesine gidedursun bizde bizim cocuklara yemege. kafamda olusan soru işaretleri beynimde ankara misket havaları oynamaya baslamıstı bile...

bizim yurtta mı kalıyodu acaba ?
Acaba hangi fakültedendi ? (takip etmeye bile yemedi arkadaslar sapık pozisyonuna düşmeyek diye)
ismi neydi ki ya ?

gecenin son partı arkadaslar dediğim gibi serin koşullardan dolayı ellerim uyustu hızlı yazamıyorum yarın yine kaldıgımız yerden devam edicem...

herkese yeniden merhaba arkadaslar az önce cay suyu koymustum kaynamak üzeredir
o arada şarkımızı verelim;
http://fizy.com/#s/1lmtg5

kafamdaki soru işaretleriyle el ense yapadurayım bikac gün gecti bu olayın üstüne.
ama gerek oda arkadaslarım olsun gerekse kendi bölümümden arkadaşlarım olsun
kızı dilimden düşürmüyorum be. daha ismini bile bilmediğim. ikinci kez görme şansımın neredeyse olmayacagı kızı
dilimden düşürmüyorum. tabikide arkadaşlarımda hem kızı merak ediyor hemde bu işin gırgırına baya takılıyorlar.
"ulen adam aşık beyler dagılı"
hattta ve hatta sesi güzel bin arkadaşım emre bile "öyle uzaktan uzaktan hiç konuşmadaaaan... vs vs" diyerek baya taşak
geçmişti.

Neredeydi benim derin bakışlı cennet parçam?

gülmeyin beyler.. bu güne kadar "bi kızla herhangi şeyler yaşamadan ona bağlanılmaz" felsefesini en cok içinde barındıranlar arasında yerim vardı.. fakat o yerimi kaptırdım arkadaşlar... kaptırdım..
baglanmak.. sizce nedir ki? bence artık baglanmak cok geniş bir kavram.. vazgecememek. buna alışkanlık da denmez ki dıbına koyum daha ne kadar gördümde gözüm dilim herseyim ona alışmış olsun?...

kaldığım odadaki televizyonda en net çeken kanal ntv spor.
bir kahvaltı saatinde (kahvaltı saati dediğime bakmayın o saatler 13:30 civarı) ikinci ögretimiz aga parasını verip uykumuzu uyuyoz laan .) .)

evet aynen bir kahvaltı saatinde masada çay elimde idda bülteni karşımda ntv spor nasılda harıl harıl çalışıyorum arkadaşlar bilemezsiniz .) her neyse biz kuponlarımızı yapaduralım bi anda içimden en derin yerden işte o kızı gördüğümde cızz diye ses duydugum yerden bir ses geldi. "çık dışarı... çık dışarı... çık... "

çıkmalıydım arkadaşlar dışarı cıkmalıydım.. hemen üzerime tabikide dar bir tişört, sporcu oldugumu gösteren eşofman altı.
sabah yeni kalkmış edası veren bir saç stili kulagımda inceden beyaz bir küpe. ve tabikide gözlüğüm. kuponları yatırma bahanesiyle dısarı attım kendimi. ama ney için bu kadar telaslı ve sözümona süslenip çıkıyodum bilmiyorum.

yurttan çıkıp ilk köşeyi döndükten sonra sizinde tahmin edeceğiniz gibiiiii...

evet işte o derinden. tarifi çok zor olan. kalbimi bando ekibi gibi güm düm dom atmasını saglayan ince ses...
karşımda yanında bir arkadaşı ile beraber cennet parçam geliyodu...
rabbim hertürlü dertten sakınsın dedim onu. gülücüğünü minik burnunu gözlerini kaşlarını anlatamıyorum ki be arkadaş

kararlıydım ulan ona günaydın diyecektim.. beni görünce tanıdıgına eminim cünkü güldüğünü gördüm. az çokta bana güldüğünü
düşündüm be kamil ah be kamil. herşeyi, her haraketini ikimizin varlıgına yorumlamak zorunda mısın be dıbına koyayım he...

böylesine geçen saniyelerde adımlarımız iyice birbirine yaklaşırken diz kapaklarımın altında bir titreme geldi
ama öyle böyle değil sanki gün boyu idman yapmışım veya defalarca asılmışımda yeni yürümeye başlıyorum
ulan basit şeyler değil bunlar.

yaklaştık yaklaştık ve yaklaştık...

işte tam o birbirimize seslendiğimizde duyabileceğimiz mesafeye girdiğim an.

"günaydın" dedi içimdeki ses. dudaklarımı araladım. ama sadece cıkan boş nefes..
ne oluyordu lan.. neden diyemedim günaydın diye. neden diyemedim

haydaaa arkadaşlar bir bu ekgibti ulan.. kızı görünce ahraza bagladım lan iyimi.
bu durumu sindiremiyordum işte kendime. ben ve bu tarz duygular..

bunun şaşkınlığını yaşayarak avel avel yavaş adımlarla kuponları yatırmaya gittim
diceniz ki lan amcık ikinci kere kızı görebilmişsin takip edip yerini yurdunu ögrensene
ben dedim cünkü bunu kendime..
O an aklınıza gelmiyor beyler. kızı gördüğüm o an yaptıgım her şeyde attığım adımda bile küçük beynimin içinde büyükce bir yer kaplıyor ve beyin komutları verirken vücudumun onu uygulaması arasındaki zaman aralığı genişliyor...

ve yine karavana.. kızı ikinci kez kaçırdım. ama artık bu bir tesadüf olamazdı. mutlaka 3. kere görücektim onu

bu durumuda yine kendimce "kader ağlarını ördü" olarak yorumlamakla yetinmiştim.

o da bana gülüyor o da benden etkilendi ve o da konuşmak istiyordu.. (istiyormuydu)

cok kısa bölümümdeki arkadaşlardan bahsedicem şarkımızı verelim;
http://fizy.com/#s/3wkleh

okudugum bölümde kız sayısı azınlıktadır birazcık. lakin şanslı olmalıyız ki olan kızların cogu güzel..
genelde benim oturdugum sıranın bi üstünde (yani arkamda) iki kız oturur.

biri hilal diğeri ise merve. ders içindeki espriler yada silgi yardımlaşmasından dolayı bunlarlada muhabbet kurmuştum.
kısaca hilal ve merveyi anlatıyım;
hilal mavi gözlü siyah sac beyaz ten zayıfca bir kız

merve kısa boylu kilosu yerinde uzun saçlı güldüğü zaman hafif elmacık kemikleri cıkan bir kız.

merveyi biraz uzun tasfir ettim cünkü olayların sarpasarmasında büyük payı vardır..

bikac part önce bahsettiğim arkadaşım emre, hilalden hoşlandıgını bana söyledi
"abi şunlarla senin muhabbetin var hazır daha onların dier erkeklerle muhabbeti olmadan bi çay içmeye oyun oynamaya davet etsene"

"tamam kardeşim olurda fazla kaptırma kendini aman diyim"

"cok saol kanka ya"

ve arkamı dönüp takınacagım en cool sesimle bu aksam dersten sonra 101 oynamaya gelir misiniz ?
(bu arada oha hayvan kızı okey oynamaya cagırıyor demeyin beyler onlar daha önce söylemişlerdi 101 oynadıklarını)

ve bu kızlarla beraber 101 oynamaya çıktık.

yine pişman olacagım şeylerden birisini yapıyordum be arkadaslar

her neyse kızlar apartta ayrı odalarda kalıyolarmış yani oda arkadaşları var fakat
aynı odada değiller.

bunları hafif bir muhabbetin ardından apartlarına bıraktık..

emre bana nasıl teşekkür ediyor . dedim "kanka dur az celallenme bu kadar"

"kanka sen daha adını bile bilmediğin kız için öldün bittin ulan en azından ben senden 2 adım öndeyim zaa"

haklıydı bin gerçekten doğru söylemişti ama mutluydu lan.. onun mutluluguna ortak olmak benide mutlu ediyordu.

böyle 2 gün kızlarla 101 e cıkmamızın ardından gece telefonuma bir mesaj...

mesaj merveden gelmişti bu olaylar yakın bir zamanda yaşandıgı için telefonumdan mesajları acıp direkt olarak buraya kazıyacagım arkadaslar

merve :"im900"
im900 : efendim
merve : nabıyosun nasılsın
im900 : teknik resim ödeviyle ugrasıyorum sen nasılsın ? (bu arada okudugum bölüm hakkında size ufak bir tiyo verdm)
merve : iyi. sana bi soru sorucam yanlış anlamazsan?

aha dıbına koyum kızların böyle bir soru sorcam dedikleri zaman tüylerim her zaman diken diken olurdu. ya cevabını bilmediğim bişey sorarlardı yada ezici bir cümle kurarlardı. lakin merveye kötü bir şey yapmadıgım için eziciden ziyade harbiden merak ettiği bişeyi soracagını düşünmüştüm fakat oradaki o "yanlış anlamazsan" neydi ulan neydi ?

im900 : sor bakalım
merve : hilalden hanginiz hoşlanıyor? cok patavatsız oldu biraz ama .)

haydaaa ulan hangimiz mi? oha hangimiz ne amk.

im900 : bu sorunun cevabını veririm ama aramızda kalmasını istiyorum ve kalacagına da inanmıyorum?
(tabi amacım burda biraz gerilim yaratmak)
merve : emin olabilirsin benim bu soruyu sordugumda aramızda kalsın..

vee şimdi o lanet cevabımı istemeyerek yapıştırmıştım..

im900: öncelikle evet çok patavatsızsın.. emre hoşlanıyor. birde hanginiz diyosun benimde hoslanma ihtimalim varmıs gibi.

işte buydu be altın vuruş mu yapmıstım. neden ses vermedi zaa puaa derkene mesaj geldi

merve : saol ya hakaretin için ! kırıldım. ama ne biliyim sende olabilirsin emrede yani sonucta neden bizimle ilgilenesiniz ki

Çüüüş diye haykırdım mesajı görünce ne demek lan bu hemen bir cevabı yapıstırdım bunun üstüne 90 a gol atmak isteyen hevesli sabri gibi.

im900 : yanı bu benimde senden hoşlandıgım anldıbına mı denk geliyor merve?

evet arkadaşlar galatasaraydaki ilk zamanlarında sabrininde 90 a attıgı gol vardır isterseniz youtube dan bakabilirsiniz *

ve ardına cevap

+ oha im900 o kadarda patavatsız değilim ya
+ cok yanlıs anlasıldım ne olur bi cvp ver
+ heey ordamısın ya özür diliyorum
+ ya bak tamam sen haklısın cok patavatsızlık ettim ama özr dilerim yanls anlaşıldım ne olur

kıza cevap vermedim arkadaşlar neden mi,? ne diyeceğimi düşündüm amk. ama o sırada cevap vermeyerek cokta havalı pozisyonuna coktan girmiştim kızın gözünde...

evet evet olayları baglayacagım halen daha aklınız o ismini bile bilmediğim "o" kızda...

merak etmeyin beyler herşey sırayla.

bu zaman zarfında merve, bana mesaj atacak yüzü kendinde bulamayıp. hilale emreye mesaj atmaya başlamıstı.

hilal bana mesaj atıyor hadi 101 oynamaya gidelim nabıyosun yarın sabah idmanın kacta ıvır zıvır.

emre ise gelip bana
"kanka kız bana mesaj attı (merve). cok yanlıs anlasıldım im900 beni cok yanlış anladı ya rezil oldum of puf"

yahu tamam kız rezil oldugunu düşünüyorda abi ne yapabilirim diyecek cevap bulamadım.

her neyse o sırada gece saat 1:30 gibiydi. yurdun lobisinde emreyle bunları tartısıp odama gitmiştim

birde ne göreyim bizim binler ellerine 2 bira almış gel kanka batak seni bekler demezler mi?

lan damardan girmişlerdi bu sefer..

batak baya sardı tabi üzerini azıcıkta alkolle süslediğimizde tadından yenmedi.. ve sabah kalktıgım zaman
sabah dediğimde öglen dıbına koyum saat 14:30. her neyse agzım ekşimiş. alkolden dolayı hiç bir şey yememe isteği.

mervenin tribi. "o" kızı bir daha göremeyişim. gün gercekten kötü başlamıştı.

aynaya baktım. bu sefer saclarım gercekten darmadagındı öyle ıncın süsü verip hos görünmesini sagladıgım saç değildi
bildiğin incin bir saçım vardı. gözlerim şiş altı morarmış. boynumda tutulmuş sag tarafıma da dönemiyorum dıbına koyayım

seslenseler vücudumla beraber dönecem o derece.

ben tabi sabahtan kalma bi sekilde yine yataga geçip az gözlerimi kapatıyım derken bi açtım ki gözlerimi 16:25 servis kalkmak üzere. apar topar oda arkadaşlarımla dısarı atıverdik kendimizi servise bindik yine o lanet servise...

evet arkadaşlar önemli şeyler var bu partta;
tabikide şarkımız;
http://fizy.com/#s/1271xl

servise binmiştim yanımda oda arkadasım serhan. arkadasım diyorumda neredeyse abi diyeceğim son sınıf ama 1 sene kaldıgı için 3. sınıfı yeniden okuyor oda benim okudugum bölümde.
serhana dedim ki "hadi gelse bu servise benim cennet parçam" ...
ulan keşke o an idda da oynadıgım sistem kuponumun tutmasını isteseydim. hiç yoktan vosvosumu alırdım.. (vosvos hastasıyım arkadaşlar bu arada)

cok geçmedi üzerinden servise binen 1 değil 2 değil üçüncü kız veeee iştee "o".

artık emindim. aynı yurtta kalıyorduk. tamamdır şimdi bunu yakaladıgıma göre şansım artmıştı

allahım sana sükürler olsun 3. kez görebilmiştim onu. lakin lakin tamam oldu oldu ama üstüm başım?
ulan nerdeyse dişlerimin arası zonklayacak. deli gibi sinirli ıncın geceden kalmayım dıbına koyayım böyle şansın ya

kıza bu sekilde mi açılacam abi? bu sekilde mi karsısına cıkıp bir günaydın dicem. yada nasılsın?

"o", servisin arka taraflarına dogru yola koyulurken serhana ufaktan ufaktan sesleniyorum
"serhan işte şu işte şu işte şu"

"tamam gördüm olm sakin ol cok güzel kızmış ama im900" tüm bunları fısıldaştık birbirimize

diğer oda arkadaşım olan muhafazid soruyor bana. "abi noldu birden böyle"

"olm gösterdim kızı görmedin mi?" muhafazid de elektrik elektronik müh. birinci sınıf ögrencisi.

servis üniversiteden girdi. bizi indireceği zaman servisten hızlıca indim muhafazid de arkamdan geldi
"abi göster bakalım şu kızı"

"o" inmişti servisten ve işte yine o bando takımı yine o ince tiz ses...

"işte şu kız muhafazid"


ve muhammeetten işte o gün içinde şaşıracagım tek cevap...

"ulan oluuum o kız bizim sınıfta laan"

eger knight online oyuununu hayatının bir döneminde oynamış olan varsa. oyunda bir karakterin kitlenme durumu vardır.
hiç bişey yapamazsınız kilitlenirsiniz.

işte kilitlenmiştim ve zar zor agzımdan cıkan şu kelimeler;
"ciddi misin lan"

inanılmaz sevinmiştim ulan. "o" bizim fakültedeydi (artık iyice okudugum bölümü ifşa ettik ama neyse)
cok uzatmadan hemen;
"muhafazid kızın ismi ney cabuk söyle!!!".

"bilmiyorum abi ya ama kızın cevresinde bicok erkek var herkesle cok iyi anlaşıyor"

bu cümleyi duymazdan gelerek. "bana onun ismini ögrenmen lazım muhafazid" dedim yorgun bitkin ve bi o kadarda mutlu bir tavırla.. insan bu derece etkilendikten sonra herşeyi görmezden gelebiliyor arkadaşlar. kızın erkeklerle samimi olmasını sadece arkadaş olarak takılması anlamında yorumluyor, üstelik kimseninda ona yazmaya cesaret edemediğini düşünüyodum ki tam o sırada muhafazid beni onaylayan cümlesini kurdu.

"olm o kıza yazabilecek cıkmaz ama cok samimi arkadaşları var yani coguda erkek"

bunuda duymazdan gelerek yoluma koyuldum.

muhafazid'in kızın ismini ögrenmesi cok basitti. yoklama fişimizde isimlerimiz yazar ve hepimiz ona imza atarız sınıfta o dolanır öylece. taktiği hemen vermiştim
"bak kanka şimdi sen kızın arkasına oturcaksın o imzalayacak sonrasında hemen sen atılacaksın kagıda ve imzaladıgı yerde yazan ismi okuyup bana mesaj atıcaksın."

mesaj gelmemişti ama akşamı iple cekmiştim. sms yapmamıştı ki bizim salak dolayısıyla mesaj yollayamıyor bize.
derslerin bitmesini yeni bebek bekleyen aile heyecanı gibi bekliyordum ve sonunda bittiğinde hemen yurda ışınlanmıştım..