1. 1.
    +1 -6
    bugün açığa çıkıyor beyler. yalnış duymadınız ! işten çıkarken ingilizce am günü yağ başlığının anldıbını bugün açıklayacağım. hayır beyler taşşak geçmiyorum.

    bilmeyen olduğunu sanmıyorum ama bilmeyenler için: işte o meşhur başlık

    (bkz: işten çıkarken adama ingilizce am günü yağ)

    işte o meşhur entry:

    tabi ebe gibmek şart olur.
    (simsirtarrak, 01.02.2010 20

    1 şubattan bugüne yaptığım araştırmalarımı en sonunda bir araya getirdim ve ibret verici sonuca ulaştım

    şimdi

    bu büyük sırrın aslını öğrenmek isteyenler,bu başlığı bi 3 sayfaya taşısınlar. ondan sonra açıklayacağım

    not:3.sayfaya ulaştığında açıklamayan veya "nbr" falan diyen insan en adi huur çocuğudur

    hikayeyi üçüncü sayfadan itibaren okuyabilirsiniz:
    ···
  2. 2.
    0
    up up up up
    ···
  3. 3.
    0
    uplayalım beyler

    dalga geçmiyorum
    ···
  4. 4.
    0
    @10 öyle bir iki cümlelik bişi değil
    ibretlik bir hikaye
    ancak incinin özet geç bin politikası yüzünden bölüm bölüm anlatacam
    ···
  5. 5.
    0
    @14 evet abi
    ···
  6. 6.
    0
    beyler 5 dk müsade sıçıp gelecem
    ···
  7. 7.
    0
    lan sıçıyorum dedim duymadınız mı amk

    neyse başlıyorum
    ···
  8. 8.
    0
    bi seferde anlatmayacam aq bölüm bölüm anlatacam.ilk bölümü yazıyorum amk:

    yıl 1948 akhisar -

    ikinci dünya savaşı yeni bitmiş. ülke fakir. akhisarın saruhanlı köyünde incir işiyle uğraşan ali simsirtarrak ve oğlu ihsan simsirtarrak körpe bir evde kıt kanaat geçiniyorlardı. ihsan birgün okul için çıktığında artık hiçbirşey eskisi gibi olmayacaktı.

    herzamanki gibi babasıyla kahvaltısını yaptılar. sonrasında ihsan okul için çıktı ve okula gitti. yolda hiç sevmediği aykut dene çocuğu ve onun kıl arkadaşlarını gördü. yolunu değiştirdi.ilk derse 10 dakika geç kaldı. muallim onun kulağını çekti ve cezalandırdı. ihsan muallim behçetten çok korkardı. çünkü okulda, onun cetveliyle bulduğu kişinin som altına dönüştüğü ve 50 yıl sonra ancak birisinin sihirli sözleri söylemesiyle kurtulacağını biliyordu.

    tenefüs vakti gelmişti. ihsan arkadışıyla bahçeye çıktı. ancak bin aykut, ihsan koşarken ona çelmeyi taktı. ihsan yere düştü
    ···
  9. 9.
    0
    başladım muallakler
    ···
  10. 10.
    0
    ihsan yere düştü. bunun üzerine aykut sanki hiç birşey olmamış gibi "ay afedersin" dedi. ihsan kalktı ve aykutun üzerine yürüdü. kısa sürede kavga çıktı. ancak ihsan,10 kişilik aykut ve çetesi tarafından dövülmeye başlandı. hıncahınc vuruyordu. ancak sonra ne varki, ihsan toparlandı ve 10 kişinin arasından aykutu bulup, sümsüğü burnuna indirdi ve aykut yere düştü.tam bu sırada muallim behçet, avluda belirmişti. ihsanın arkasındaydı. aykut hocayı görmüştü ve "cetvelinden" korktuğu hocayı gördüğü için hiçbirşey demeden susuyordu. ihsan ise:"ebeni giberler işte böyle.ne oldu taş kesildin" diye çıkıştı aykuta. ardından bir tahtanın, kılfıından ayrılışının o hazin sesini duydu. arkasını döndü, muallim behçet ahşam cetvelini kafasını indirene kadar ne olduğunu anlayamadı.

    derin bir sessizlikten sonra ihsan yavaş yavaş kıpırdayamaya başladı. rivayet gerçekleşiyordu. ihsan altına dönüşmeye başlamıştı. aykut dahil herkesin beti benzi atmıştı. ihsan tamamen altına dönüştüğünde, muallim behçette şafak attı.bu olana inanamadı.
    ···
  11. 11.
    0
    arkadaşlar ben yazıyorum okuyan okur amk
    ···
  12. 12.
    0
    akşam vakti, ihsanın babası ali efendi, oğlunun altından bedenine bakıyor ve bir yandanda hüngür hüngür ağlıyordu. ancak tabiki, bunu,olayın sorumlusu muallim behçetin yanına bırakacak değildi. tüfeğini aldığı gibi çıktı ve behçetin evine vardı. köy ahallisi alinin yanında,25 kişi muallim behçetin kapısına vardı. çaldılar kapmayı,ses gelmedi.bir daha çaldılar,ses gelmedi.en sonunda ali efendi,bir tekmeyle kapıyı kırdı. ancak gördükleri karşısında şoke oldular. kanepenin üstünde muallim behçet, sağ elinde cetvel,24 ayar olmuş vücüduyla karşılarında duruyordu.

    bu olay saruhan köyünde bir efsane olarak kaldı. behçet ve ihsanın altından vücutları ise menteşe dağındaki bir mağarada saklandı
    ···
  13. 13.
    0
    lan açıklıyorum beyler nereye ?
    ···
  14. 14.
    0
    ben yazacam hikayenin tamdıbını ve @1 de koyacam. sonra bu başlığı uplayınca görürsünüz.o eksileyen vicdansız ellerinizin aq
    ···
  15. 15.
    0
    ikinci bölüm

    --spoiler--
    yıl 2010,izmir

    ismail altuner 27 yaşında bir iş adamıydı. konaktaki evinden çalıştığı citibank arası sadece 100 metre mesafedeydi. tabiki yürüyerek gidip geliyordu işinden evine. işini severek yapıyordu. özellikle amerikalı arkadaşı adam jonass,ona yeni olduğu zamanlar çok iyi davranmıştı. kısacası yabancılık çekmeden alışmıştı yeni işine

    günlerden bir gün, ismail ve adam çalışırken öğle tatiline çıktılar:

    adam:hey ismail, bugün boşmusun maaan ? çıkışta bir şeyler yapalım diyoruz arkadaşlarla. gelmek istermisin ?
    ismail:tabi gelirim lan. bende sıkılıyorum amk sürekli evde. naapcaz ?
    adam:karşıyakda çok güzel bir restaurant açılmış. bugün iş çıkışı oraya gideceğiz.
    ismail:tamam olur

    iş çıkışı geldi. ismail ve adam beraber çıktılar. ancak o sırada ismaile garip birşeyler oldu.bu,daha önce tatmadığı çok tuhaf bir histi. başı dönüyor, kendini kaybediyordu.en sonunda arkasını döndüğünde, siyah kapşonlu, kırçıl sakallı,25 yaşlarında birini gördü.bu,inci sözlük yazarı simsirtarrak tan başkası değildi. ismaile doğru yürümeye başladı. ismail kaçmak istiyor ancak kıpırdayamıyordu.en sonunda adam durdu. ismailini yüzüne baktı ve "bu gece... bu gece, seni burada bekliyor olacağım... beni bul" dedi.bu sırada adam bağırdı"ismail, what fuck are you doing man ? gelsene".ismailin hayatı asla eskisi gibi olmayacaktı
    --spoiler--
    ···
  16. 16.
    0
    üçüncü bölüm

    --spoiler--
    ismail ne yapacağını bilmiyordu. adam ve arkadaşları ile beraber yeni açılan restoranamı gitmeliydi, yoksa konaktaki iş yeri önünde,o garip adamımı bulmalıydı. tüm bunların kafa karışıklılığı içinde kıvranıp duruyordu.en sonunda merakına yenik düştü adamı arayarak "kusra bakma dostum, işim çıktı, gelemeyeceğim" dedi ve iş yerine doğru gitmeye başladı.15 dakika sonra işyerinin avlusundaydı.ilk başta bulamadı birşey ancak daha sonra arkasında buz gibi bir sesle "burdayım" diyen o garip adamı gördü. ismail korkmuştu ancak belli etmemeye çalışıyordu. kendini toparlayarak:"kimsin birader ? ne istiyosun benden" diye sordu. hiç bir şey söylemedi simsirtarrak. sonra ismail "lan cevap versene ?" diye diretti. gene birşey söylemedi. sonra ismail, artık korkudan eser kalmamış bir halde"lan ebeni gibiyim, cevap ver amk çocuğu" dedi. simsirtarrakin bir anda gözleri parladı.ve dedi "evet,ebe gibmek... ebe gibmek şart olur... "ismail afallamıştı. ancak daha sonra birşeyin ağzını kağadığını gördü.bu eterli beze sarılı bir mendildi. ismail,bayılmaya başlamıştı.en sonunda bayıldı ve tamamen düştü.
    --spoiler--
    ···
  17. 17.
    0
    dördüncü bölüm

    --spoiler--
    ismail uyandığında kendini loş bir odada buldu. önce ne olduğunu anlamaya çalıştı. hava karanlıktı. duvardaki saat, gece 2 yi gösteriyordu. ismail önce hareket etmek istedi ancak ayakları ve elleri,bir iskemleye bağlanmıştı. sonra konuşmak istedi, ancak ağzındaki bant buna engel oluyordu. sadece çıkarabildiği "mmmh mmmmmmh" gibi sesleri duyabiliyordu. kısacası ismail tuzağa düşürülüp kaçırılmıştı. solunda ise simsirtarraki gördü. kapşonu çıkarmıştı. kahverengi saçlarıyla ismaili süzüyor,bir yandanda "ebe gibmek şart olur" diyordu.en sonunda ismailin yanına gidip:"bağarmayacaksan, bandı çıkaracağım.yok eğer bağırırsın, ebeni giberim" dedi. ismail bağırmayacağına işaret olarak kafasını salladı. bantı çıkardı. ismail:"kardeşim manyak mısın ? ben sana ne yaptım ? napıyon amk ? dedi. simsirtarrak yüzündeki o ifadeyi bozmadan :"ismail altuner... 27 yaşında... izmir doğumlu... ana adı gülşah, baba adı orhan... tc kimlik no:1202985734" ismail şaşırmıştı çünkü simsirtarrak hakkındaki herşeyi biliyordu.en sonunda simsirtarrak"hakkında herşeyi biliyorum ismail. çünkü sen, seçilmiş kişisin. ailem 50 yıldır bu anı bekledi. dedemin kardeşini canlandırmayı... bunu sen yapacaksın dedi. ismail ise "nasıl olacak o iş ?" diye sordu. simsirtarrak birşey demedi. çekmeceyi açtı ve içinden bir desert eagle çıkardı. ismaile doğrulttu ve :"şimdi seni çözeceğim ve beraber menteşe dağına gideceğiz. eğer yanlış bir şey yaparsan acımam, titreterek boşalırım"
    --spoiler--
    ···
  18. 18.
    0
    sahiden okuyan arkadaşlara teşekkür ediyorum bu arada
    ···
  19. 19.
    0
    beşinci bölüm

    --spoiler--
    ismail ve simsirtarrak, menteşe dağına doğru yola çıkmıştı. araba ise koskocaman bir renault kangroo idi. direksiyonun başında simsirtarrak vardı.ne olur ne olmaz diye ismail elleri (arkadan),ayakları ve ağzı bağlı arkada duruyordu. izmir muğla arası 4 saatti. hava karanlıktı, saatler 4ü gösteriyordu. yolu yarılamışlardı. simsirtarrak aydın - çinede bir benzilikte durdu. marketten su aldı. sonra arabayı ormanlık bir araziye çıkardı ve durdu. arka kapıyı açtı. ismaile:"su istermisin ?" diye sordu. ağzı bağlı olduğu için cevap veremeyen ismail, başını sallamakla yetindi. sonra simsirttarrak bir kamış ve bir bıçak çıkardı. bıçakla ismailin ağzındaki bantı ortasından hafif bir delik açtı ve kamışı oradan soktu. kamışın diğer ucununuda su şişesine sokan simsirtarrak:

    "şimdi çok iyi dinle. buradan menteşe dağının doruğuna çıkacağız. büyük dedem, orada,karacalı denen bir mağarada olacak.onu bulacağız. sihirli sözleri söyleyeceksin. bilmediğini biliyorum, bende bilmiyorum. bunu orada keşfedeceğiz. bunu ancak sen yapabilirsin. eğer sana sözlü şekilde anlatsam, kabul etmezdin biliyorum.o yüzden kaçırmak durumunda kaldım. heralde ciddiyetimi anlamışsındır. şimdi ağzındaki bantı çıkaracam ve ayaklarını çözüp öne bindiricem. daha 2 saatlik yolumuz var"

    dedi
    --spoiler--
    ···
  20. 20.
    0
    buradamısınız beyler ?
    ···