+2
-1
bilen bilir eskiden genclik kamplari vardi. biraz tuzluydu belki ama degerdi. yazin, uludagin mis kokulu havasinda yapilan 21 gunluk bir kamp. 12,5 falandim gittigimde, hala hatirlarim gozu yasli ana babamin beni ugurlamasini onlari otobus camindan selamlarken.
neyse, kampin ilk gunleri belirli bir rutin icerisinde gecse de sabahlari gosterdigim sportif basarilar, uzun boyum ve duzgun fizigimle aksamlari duzenenlen eglencelerin aranan erkegi haline gelmistim. grup kararlarinda son sozu ben soyluyor, tabiri caizse yeri geldi mi insanlari kirip geciriyordum. inancliydim, kendime guvenim azimsanmayacak kadar fazlaydi. henuz ikinci gunden bilumum yazilma islerine girmistim. deyim yerindeyse ben bir stardim...
sosyal yasamda gosterdigim basariyi malesef oda duzeni konusunda gosteremiyor, hatta oda arkadasima yaptigim birbirinden rencide edici sakalarimla tam bir huur cocugu portresi sergiliyordum. aslinda ben coktan ilahi tokati haketmistim. pardon telefon caldi, neyse devam ediyorum. o gece cilginlar gibi eglenmistik, kiyafet balosu icin suratima surdugum dis macunu sabah cildimi yannan gibi yapmis belirli belirsiz kizariklar yeryer kasinmalar hissediyordum. aldiris etmedim. gunes yanigi bahanesiyle gecistirdim. fakat bi gariplik vardi koskoca lojmanda bir tek ben vardim. bir de artik kapiyi iyice zorlayan, kafasini duburumden cikaran cabbar. biraz sonra aklima geldi ki gun bugundu. 21 gunluk kamp suresi zarfi icerisinde bizi ormanin icindeki cadirda yatirdiklari tek gun. panikleyip disari firladim, herkes otobustedi ve beni bekliyordu. "yaa cok cilginim, uykuyu cok seviyorum" modunda otobuse bindim, tabii olarak en arkadaki yerimi aldim. fakat kakam tahamul edilemeyecek kadar gelmisti. dedim ki kendi kendime, noolcak amk ormanda bir yere covdururum gider. ama aslinda cok yaniliyordum...
otobus yolculugu sirasinda turlu sancilar, tarif edilemez acilar yasadim. hani olur ya gotunuze bir bicak saplanir osuruk mu tak mu oldugunu bilemezsiniz. salmaya korkar olursunuz. hani piyangolarin en buyugu. o riski alamadim. salmadim. cunku bir otobus altiniza sicmaniz icin secilebilecek en kotu yerlerden biriydi. kamp alanina vardigimizda temiz orman havasini icime cektim. insanlar daha da kaynasiyor her sey imece usulu insa ediliyordu. ben de aksam yakilacak ates icin cer cop toplayan grubun arasindaydim. takdir edersiniz ki butun o domalma hareketleri, oturmalar kalkmalar, kizlara yapilan karizmatik sakalar beni epey zorlamisti. hic bir seyden zevk alamaz olmustum. neyse. butun o cer cop kosusturmacasinin icinde tuvalet molasi verildi. tanrim, ne kadar da mesuttum. artik sicacaktim, hatta nefis genis yuzeyli, yumusacik yapraklarla da gotumu silecektim, her seyi planlamistim. ormanin icine dogru 8 kisilik bir tim yapip ilerlemeye basladik. basimizda bir hoca, bize direktifler veriyor, salmaya en uygun yeri ariyordu. burasi dedi, hadi beyler buraya salin dedi. ne? tabii ki de sican yoktu. herkes cikarmis isiyordu. ben lan boyle de sicilmaz ki diyerekten, gotum gotum uzaklasmaya basladim. fakat agzina sictimin hocasinin sesi ensemde hissetmem hic de gecikmedi. "ne o yavrum yoksa sicacak misin? hahaha hihihi" hay babaan kemugune, "yok hocam nealakesi var?" isemeye basladim. iserken got kaslarimin gevsedigini hissediyor. allahim lutfen simdi olmasin diyordum. velhasilkelam orda da sicamadim. mola bitti, biz irgatlik yapmaya devam ettik...
hava artik iyice kararmis ve soguk etkisini hissettirmeye baslamisti. sogukta sicmak baskadir diye ic gecirdim. aksam olunca ates yandi, ustune sucuklar yendi, ben yari koma halindeydim. yemekten sonra sarkilar turkuler. 80 kisilik gruptan herkesin sarki soyledigini dusunun. o zamana kadar en firlama, en karizmatik olan ben depresif hareketler sergileyerek o aksam keyfimin olmadigini, sarki soylemek istemedigimi yineliyordum. dogustan gelen karizmatikligimin verdigi gucle kalkip grup vitaminden turlu komik sarkilar soylerek insanlari bir kere daha mest ettim. fakat icimde kopan firtinalari kimse bilmiyordu. sic artik altina lan yeter seslerinizi duyar gibiyim. durun durun sicacam. oyle bir sicacam ki mitolojik hikaye olarak anlatacak sonraki nesiller. neyse, kakara kikiri saat gec oldu herkes cadirlara, uyumaya girdi. neyse dedim, neyse aminakoyayim, uyursam unuturum, neyse. zaten bir sure sonra bebeler gibi uykuma dalmistim.
gecenin korunde paldir kuldur bir ses, bir el fenerleri bizi uyandirdilar. haydin kalkin cocuklar, ormanin icine yuruyuse gidiyoruz... nasil lan? demeye kalmadan elimde fenerle yuruyebuldum kendimi. gozumde yaslar, salya sumuk agliyordum icin icin. bir sure sonra aciklik, cimlik bir araziye geldik. tabii ki de lavugun biri gitar cikardi ve calmaya basladi. ne? evet, akdeniz aksamlarini da caldi. biri sagdan biri soldan olmak uzere iki kisi ustume yatmis sarkilara eslik ediyordu. artik biraktim takunu sinir krizi gecirmek uzereydim, boyle ust uste gelemezdi her sey. altik altima sicmamak icin, oturdugum arazinin ustunde bulunan taslara anusumu denk getiriyor, adeta cikmak isteyen taklara hayir diyordum. isin icinde bir is olmaliydi. susuydu busuydu derken sabah oldu, otobusle geldigimiz yolu yayan olarak geri donduk. efendiler, bir adam dusunun ki bunca aciyi cekmis, iskenceyi yasamis, sucugu yemis. iste o adam olarak lojmanin girisinde artik yorgunluktan olen kapmcilarin arasindan siyrilarak odaya kostum. once giristeki buyuk avluyu, sonra lobi kilikli yeri, koridoru gectim. son sansimi kosarak kullanmakta hata mi etmistim acaba? cunku odanin anahtarini kapiya tek seferde sokamamam sonum olmustu, altima sicmistim. evet, altima sictim. tualete tam 23 santim kala altima sictim. donumu siyirmama 4 saniye kala altima sictim. donici bildigin takla dolarken gelen sicaklik tatli bir huzur veriyordu. annemin saclarimi oksamasi gibi, babamla karsilikli raki icmek gibi bir huzur bu. tarif edilemez...
neyse profosyonelce taku donun icinde hapsettim ki tasmasin. sonra bir guzel cope attiktan sonra dusumu aldim. o gun boyunca yaptigim ve milletin anlam veremedigi garip hareketlerden dolayi belki kampin en karizmatigi olamamistim ama anlatacak iki cift anim olmustu. okuyanlara tesekkur ederim.
Tümünü Göster