işler güçler

beyler bakın leyla ile mecnunu ilk bölümünden itibaren izleyen, gerek ekşide gerek incide gerek twitterda yazılan neredeyse tüm yorumları takip eden biri olarak konuşuyorum.10 kişiden 8i överken mutlaka 2 kişi çıkar ve "tak gibi" "güldürmüyor bunun neresine gülüyorsunuz amk ergenleri" vs yazardı.ve haliyle sinir olurduk pek kale almaz giblenmezdi zaten öyleleri çüküye boğulurdu hemen. şimdi ben o sinir olduğum insanlar konumunda olmak istemiyorum açıkçası ama bu durum biraz daha farklı.

zamanında kaygısızlar ile büyümüş yedi numara ile pekişmiş leyla ile mecnun ile kıvama gelmiş behzat ç yi de benimsemiş tarzda mizah anlayışına sahip biri olarak söyleyebilirim ki bu dizi gerçekten komik değil. zorlama unsurlar var gülmek için ve bir önceki entrymde de söylemiştim millet kadrosundan ötürü gülmeye şartlandığı için böyle.

ben de gayet iyimser bir şekilde, kadronun kaliteli olmasından ötürü önyargılarımı kırarak oturdum kıçımla gülmeye hazırlayarak kendimi izledim ilk 2 bölümü internetten ama toplamda güldüğüm sahne sayısı bir elin parmaklarını geçmez.

bu dizi bana daha çok sadi celil cengizin murat cemcirin ve ahmet kuralın tamamen kendilerine ve yakın çevrelerine hitap eden bir iş yaptıklarını düşündürüyor. çünkü dizi içinde geçen karşılıklı atışmaları şakaları vs hep onların gerçek hayatlarıyla ilgili şeyler. örneğin, sadi, muhteşem yüzyılda kanuninin kapısını açan bir figürandı, bunun üzerinden çok taşşak geçildi. leyla ile mecnunun teletabisiydi - ki oradaki performansı on numaradır - 2. bölümde sanırım murat cemcir aşağılar biçimde " sus lan teletabi" diyordu. aynı zamanda sadi kpss ye girip sanırım kısa bir süre memurluk da yapmıştı.ve bununla ilgili de bir kaç defa muhabbet oldu, amaan bırakıp kpss ye girerim tarzında.
aynı şekilde ahmet kural gazi diye taktan bir dizide başrol oynadı, sürekli bunun üzerinden geyik yapıldı, güneşin oğlu filminde haluk bilginer ile oynadı, ve yalnızca 2 bölümde haluk bilginerin ismi en az 35 defa anılmıştır aynı taşşak konusunda. murat cemcir de gene aynı durumda.

şimdi bu saydığım hayatlarına dair olan şeylerin büyük çoğunu biliyordum ve ona rağmen komik gelmedi bana gülemedim hiç, ki bir de bilmeyenleri düşünün bir tak ifade etmeyen saçma cümleler bütünü oluşturmuş oluyor onlar için yalnızca.

öküz gibi yazdım ve anında çüküleneceğimi de biliyorum fakat özetle şunu söyleyebilirim ki, dizi artık oyuncuların kendi dünyalarının eksenlerinden çıkıp biraz daha tabiri caizse evrensel boyut kazanmalı, mizah anlayışları "çoğunluğa hitap eden tarzda" değişmeli diye düşünüyorum; ancak o zaman güldürebilir. böylesine kaliteli bir kadronun harcanması "üsküdara giderken"de olduğu gibi yok olup gitmesi gerçekten iyi olmaz.