+397
-22
Saat öğlen 15:00 arasıydı. Yaptığım iş unlu mamul işi ve mekan bizim. Yanlış anlaşılmasın söylediğim sakın, kendimi belirli bir yüksekte gördüğüm için söylemiyorum bunu, olaya netlik kazandırmak için dile getiriyorum. Mekan'da masalar mevcut.Çay meşrubat ince mal pasta çeşitleri gibi yani, bu tarz şeyleri servis ediyoruz.2 garsonumuz ve birde ben ilgileniyorum gelen müşteriler ile.6 kişilik bir grup, liseli genç geldi. Dediğim gibi daha ergenlik kanları kaynıyor, hali ile. Geldiler kasanın bulunduğu bölmeye, o ara kasada hesap alıyordum bende.4 kız 2 erkek gelmişler. Erkeklerden biri efendi diğeri fırlama idi. Yanındaki kızlara kendini gösterme çabası sanırım bilmiyorum.
"Şşş buraya bir baksana, kardeşim" dedi.
Sabırlı biriyimdir, kolay kolay sinirlenmem.
"Buyur paşam" dedim.
"Biz 6 kişi geldik, masa birleştirelim" dedi.
Bunu bu şekilde ve hemen pat diye dile getirdi. Birşey demedim, tabi efendim buyrun dedim. Masaları garsonlar boşları getiriyordu, ben ayarladım. Başta açılışı içecek ve pasta ile yaptılar. Başka da birşey yiyeceklerini düşünmüyordum ama herneyse. isteklerini bir garson ile getirdik ve masaya koyduk. Sanırım liseli kardeşimiz bana kafayı takmış olacak ki, devamlı yanına çağırıp,
"Profiterol ne kadar? Supangle ne kadar?" gibi gibi sorular soruyor devamlı.
Alttan alıyorum, müşteri hali ile.Bir daha çağırdı yanına ve bana bir su getir çabuk dedi. Tabi dedim gideceğim sıra, vazgeçtim sıkma portakal getir dedi, tabiki dedim ve tam gideceğim ara bu sefer de vazgeçtim getirme deyip gülmeye başladı. Yanındakiler de gülüyor, açıkçası bozmak istemedim çocuğu neyse dedim. Sonrasın da bir garson boştaydı bizim, yanıma çağırdım. Masalarin üstünde numaralar mevcut, masa numarasını söyledim ve bu masa ile sadece sen ilgileneceksin dedim. Tekrar beni çağırdı, garson'a işaret ettim ve gitti. Masaya bakıyorum şimdi çocuğun beni işaret ederek bir şeyler söylediğini farkettim.
Masaya gidip, buyrun bir sorun mu vardı? diye sorduğumda, pişkin bir şekilde sen bu garsonluk mesleğini yapma dedi bana neden diye sorduğum da ise beceremiyorsun dedi.
Mekanda 3 masada dolu şimdi masada ki insanlarda bize baktı bu veled böyle diyince.
Eleman bizim garsona yüzünü dönüp, "patronunuz nerede, şikayette bulunacağım" dedi.
Garson demeyeyim, adı Enes. Enes'te şuan tam karşınızda bey efendi mekanın sahibi dedi.Çocuğun suratı kıp kırmızı oldu o anda. Neyse kalkalım dedi, arkadaşlarına. Alçak bir ses tonu ile. Kasaya geçtiler, hesabı ödediler. Kusura bakma abi dedi çocuk banada.Bir şey diyemedim sorun değil ama insanlara bu şekilde davranma kardeşim, ayıptır dedim. Bana kardeşim diyen çocuk, mekan sahibi olduğumu öğrendiği zaman bana abi dedi.
Kısacası ; insanları zengin, fakir, diye ayırt etmeyin. Herkes eşittir, adaletli davranın..
EDiT : BAŞLIĞA - VERiN VEYA HiÇ BiRŞEY VERMEYiN. TREND ZIMBIRTISI iÇiN YAZMIYORUM. PRIM YAPACAK KADAR ÇOCUK DEĞiLiM.
EDiT 2 : Yine bu trend'e girdiniz, mesajı geldi. Nediyeyim sağolun, bu trend zımbırtısı için değil, okuduğunuz için sağolun diyorum.
Tümünü Göster