içtiğiniz en güzel biranın hikayesi

sevdiğin kızı başka bi erkekle öpüşürken görüp sarıyer sahiline gitmek, sağanak yağmur altında 3 bira ve 2 ay önce bırakmış olmana rağmen 1 paket winston box almak, montunu kendinden çok sigarayı korumak için kullanmak ve o yağmur altında delicesine ağlamak. işte o 3 bira en güzel 3 biradır

panpalar sene 2008... facebook dalgası çıktı çıkalı eski arkadaşlarla görüşür olmuşuz falan fıstık. ortaokul arkadaşları toplanıyor falan diye bi etkinlik düzenlemiş benim arkadaşlar. çağırdılar,gittim işte. ortaokuldaykende "gizem" diye bi hatun vardı gerçekten çok seviyorduk birbirimizi..ama annesi çakozlayınca durumu ayrılmak zorunda kaldık. hatta birbirimizi görmememiz için kızı anadolu lisesine falan yolladılar başka şehirde..her neyse tabi hatunda geldi toplantıya. ayrıldıktan sonraki ilk görüşmemizdi. gözgöze gelince baya bi kötü olduk. zaten sürekli birbirimize bakışırken yakalıyorduk. neyse ben telefom görüşmesi bahanesiyle dışarı çıktım ortamdan. biliyordum onun geleceğini ki geldide. hiç konuşamadık çünkü biliyorduk ilk kelimede ikimizde deli gibi ağlayacaktık. tuttum elinden sahile gittik mekanın önündeki. garsondan 2 tane bira istedik(yeşil cam şişe carlsbergdi).hiç konuşmadan yanyana denize karşı yudum yudum içtik biraları. hatıralar canlandı. onun kokusunu duydum deniz kokusuna karışan.

kaybolan dakikalara yana yana, geldiğimiz hale yana yana içtik bizi ayıran annesinin şerefine tokuşturduk şişeleri...

en güzel bira hikayem budur panpalar. kafa gibtiysem affola.

boğazınıza kadar borç batağında olduğunuzu öğrendiğiniz gün, bodrum' da sokakta yürürken, cepte kalan son parayla 10 liraya kayık kiralayıp, 3 liraya da bira alıp, tek başınıza, açık denizde ayaklarınızı denize sokup yudumladığınız biradır.

ciddi yazana şukela.
ciddi ve güzel yazana şuku + nikaltı

o an dinliyosanız şarkıyı da yazın müzik ruhun gıdasıdır beyler

4 yıl önce 7-8 kişi antalya da likya yolunu yürüyoruz. bilen bilir bu yolu yürürken en önemli ihtiyaç sudur. yürüyüşün son saatlerinde suyumuz iyice azalmıştı. artık sadece ağzımızı ıslatacak kadar kalmıştı ve kısa süre içinde boşalan şişelerimizi doldurmamız gerekiyordu. tahtalı dağı'nın (hani şu vatan sağolsun filminin çekildiği yer) yamacına geldiğimizde zirvede bina gibi bişey görüp orada su olabileceğini düşündük. baya dik bir tırmanıştan sonra zirveye güç bela ulaştık. meğerse bizim çıktığımız tarafın arka tarafında teleferik varmış amk. insanlar şezlongları koyup keyif yapıyorlar. vahşi gibi tırmanan bizi görünce baya bi şaşırmışlardı. 50'lik bira 8 liraydı fakat o susuzluğun üzerine 2000 küsür metrede içilen o bira harbi canıma değmişti amk.

bundan 3 sene öncesi bir yaz. eski yengenizle tatile gitmişiz. çıkıyor oluşumuzun ilk senesi. liseden sonra. henüz sevişmiyoruz ayrıca. mekan ören. çok da tatlı bir pansiyonda kalıyorduk. gündüz camışlar gibi deniz, akşam içmece. deniz kenarından üst yolda bir mekan vardı. artık alkollü değil orası. bir baktık. 2 bira bi patates 5 lira 6 lira mı ne. kaçar mı? oturduk içtik orda. güneşi batırdık. güneşin akşam kızılı rengi ışınları palmiye yapraklarının arsından kırılıyordu. burnumuzda güzel deniz esintisi ve o tatil kokusu; hani güneş kremi, şampuan böyle karışık bir kokusu vardır ya.. orda içtik güzel güzel. gece oldu. sahile indik kuma. gene bira aldık bu sefer marketten. onları içmeye başladık. telefondan müzik açtık. sarılıyorum yatıyoruz öyle içiyoruz. daha erken. insanlar dışarılarda deli gibi. biz ama nasıl huzurluysak nasıl mutluysak işte. ilk defa yalnız başıma tatile geliyorum. o da kız arkadaşım. telefonda shufle çalıyor playlistimi dance me end of the love çaldı. ayağa kalktık. insanların arasında sarıla sallana dans ettik. kaç tane içtiğimi bilmyiorum, tadı nasıldı bilmyiorum. belki dünyanın en soğuk birası bile değildi ama o birayı içmek bu güzelliği yaratan öğelerden sadece birisiydi. kum gibi, deniz gibi, o kız gibi en iyisi o biraydı işte.. o akşam zaten ilk blowjobunu esirgememişti benden. 4 sene çıktık totalde. ayrıldık sonra. o kadar kötü olaylara rağmen evet en iyisiydi..

1 bira hiç bi zaman güzel olamaz

geçen hafta içtim panpa. Arkadaşlarla bakkalın önünde duruyorduk abim gitti aldı, hepimiz 1 yudum içtik.

Sevdiğin Kızı Görmek için Gittiğin Konserde Başkasiyla Yiyişmesini Gördüğün Anda içtiğin Bira Ohh Miss Gibi

panpa günlerden 14 şubat. hatunla uzun zamandır kavgalıyız falan filan. o gün arayıp 14 şubatını kutlamamışım sinirden. arkadaş dedi ki olm bi msj at öküzlük yapma. eşeklik bizde ya amk ben de bi msj attım. iki dk sonra telefon çaldı dedi ki ben ayrılıyorum görüşürüz. balkona çıktım oturdum. bi bira açtım. bi de sigara yaktım. o bira güzeldi işte amk.

bütün gün yaz sıcağının kavurucu etkisi kafamda ve tüm vucüdumdayken eğitim yaptıktan sonra komutanların eğlencesinden çalınan 1 tek soğuk şişe birayı kana kana içmek.

geçen yaz, doğduğum şehirde (üniversite için başka bi şehirdeyim) arkadaşlarla sürekli gittiğimiz bara gidip 5-6 biraver devirmiştik. o gecenin muhabbeti de birası da sigarası da süperdi amk. garsonlarla da muhabbetimiz vardı paso tuzlu fıstık geliyodu. gittiğimiz yer de böyle pub tadında bi yer zaten sessiz sakin, bangır bangır müzik yok, sürekli muhabbet ettik. özledim lan.

@34 olacaği varmiş panpa. allah rahmet eylesin ama yapcak bişey yok

@60 ben de parkta içicem bugün para bulursam. parktaki adamlarla çok koyu muhabbet oluyo.

sıcacık vajinada gel git yaparken bi yandan öpüşüp bi yandan bira yudumlamak paha biçilemez , hergün yaptığım bir eylem olduğu için artık sıkmaya başladı bi dahaki sefere @1 in gotunu giberken içicem

en çok keyif aldıım bira bir gün dışlarda deli gibi kar yağarken ve heryer bembeyazken içmiştim amk sğuktan teneke elime yapışmıştı

panpa madem damara bağladık o zaman en acısınıda anlatayım.

bundan 4 ay önceydi. halı sahadan gelmişiz arkadaşlarla bizim toplandığımız bi bakkal var mahallede.. orda oturup maç muhabbeti yapıyoruz o sıradada ufaktan demleniyoruz birayla. işte takılırken bir arkadaşım geldi bakkalın önüne arabayla. bağırdı bana arabadan " gel kanka bi gezdireyim seni" dedi.ben "yok saol hacım terliyim falan şimdi zaten demleniyoruz eve kaçıcam" dedim. arkadaşımda peki dedi gitti. sabah 6 da telefonum çaldı. istanbuldan ortak bir arkadaşım aradı. beni çağıran arkadaşım meğer o gece kız arkadaşıyla kavga etmiş. canı çok sıkkındı galiba.tek başına içip bir tane üst geçidin yol kenarındaki beton ayağına girmiş sabaha karşı. vefat etti malesef. allah kimseye böyle durumlarda keşke dedirtmesin panpalar. benim içimde, kursağımda hep bir "keşke" kalıcak. huzur içinde yat dostum.ve beni affet...

bodrumda çalıştığım zamanlarda işten çıkıp denize karşı içtiğim biradır hacı. işten çıkmıssın. yorgunsun. gidiyosun bara oturuyosun. açıyosun tuborgunu.. ohh miss

@1 "sınav süreniz 90 dk. başarılar" da yazmalıydın bence

neyse rizörvd, yazıcam aha buraya

olum başlık çok iyi ama kim okucak o kadar yazıyı özet geçin lan binler.

yaptığın herhangi bi yorucu iş sonunda arkadaşının içtiği biradan bi yudum alırsın ya bence o