-
1.
+8 -2Merhaba Millet. ilk öncelikle bu hikayedeki isimler ve olaylar tamamen hayal ürünüdür fakat kendim değiştirmeler yaptım. Gerçeklik artması için ise bazı hikayeler ve filmlerden alıntı yapılmıştır. Bu hikayeyi Küçük arkadaşlarımızın okumasını tavsiye etmiyoruz. Olan pgibolojik sorunlardan biz sorumlu değiliz.
Bölümler Part Part gelecek.
Örnek:Bölüm1-Part1
Bölüm 1-Part2
Bölüm 2-Part1
Rez Ve Şuku atarsanız Devamı gelir
Başlıyoruz.
1.Bölüm-Part1
Benim adım Caner. 9.sınıf öğrencisiyim. Eskiden benim de sizinki gibi normal bir hayatım vardı. Veya ben geçmişimle ilgili herhangi bir şey bilmediğim için öyle olduğunu sanıyordum.
Yaz tatili benim için oldukça iyi başlamıştı. Sınıfı 4. Olarak Teşekkür Belgesi ile bitirmiştim. Annem ve babam öğretmendi ve okullarındaki bir proje için 1 aylığına yurtdışına gitmeleri gerekmişti. Bu nedenle evde yalnız kalacaktım. Her türlü planı yapmıştım. PlayStation'da oynayacağım oyunların listesini bile çıkartmıştım. Bu 1 ay benim için oldukça eğlenceli ve kuralsız geçmeliydi. Sonunda annemler gittiğinde arkadaşım Bülent'i eve çağırdım. Normal olarak Ayça, Bülent ve ben birlikte takılırız. Çok sosyal insanlar olmadığımız için arkadaş grubumuz da 3 kişiden ibaret. Ayça oyun oynamaktan pek hoşlanmadığı için bu gibi durumlarda Bülent ve ben beraber takılırız. Sonunda uzun zamandır hayalini kurduğum oyunu almıştım. Bülent'le beraber televizyonun başına kurulup oyunu açtık. ilk olarak siyah bir ekran göründü. Hemen ardından da oyun açıldı. Orada oldukça uzun bir süre oyunu oynadık. Sonuç olarak akşam olmuştu. Önümüzdeki gün tüm grup gezmek için sözleştik, Bülent'i uğurladım. Oldukça yorulmuştum hemen gidip yattım. Kaç saat uyuduğumu bilmiyorum bir anda uyandım. Beni neyin uyandırdığını tam olarak bilmiyordum ve rüyamı hatırlamıyordum. Etrafıma bakındığımda bilgisayarımın açık olduğunu farkettim. Bilgisayarı açmış mıydım ben? diye söylenerek yanına gittim.
Rez Alın geliyorum -
2.
+3Bölüm1-Part2
Uğraşmak istemediğim için doğrudan fişini çekerek kapattım. Yatağıma döndüğümde ise bedenimin yatakta olduğunu farkettim. ''N'oluyo lan!?dediğimi hatırlıyorum. Hemen arkamı dönüp kaçmaya çalıştım. Bir anda siyah kedi gibi bir yaratık üstüme atladı. Bağırmaya çalıştım ancak ağzımdan sadece ince bir ses çıktı. Bir anda yatakta doğruldum. Kabus görmüştüm. Kabustan olup olmadığını bilmiyorum ağzım kurumuştu. Su içmek için kalktım. Uykum iyiden iyiye kaçtığı için telefonumu elime alarak internette gezinmeye başladım. Bir anda dışarıdan gelen bir gürültüyle irkildim. Balkona çıkarak dışarı baktım ancak herhangi bir şey göremedim. Muhtemelen sarhoşun biriydi'' diye kendimi rahatlatmaya çalıştım. O anın sadece bir gün sonra başlayacak olan kabuslarımın başlangıcı olacağı aklımın ucundan bile geçmemişti...
Sonraki sabah erkenden uyandım. Normalde alışık olduğum bir şey değildi ancak buluşmamız gerekiyordu. Oyun oynayalım, yemek yiyelim derken akşam olmuştu. Eve gelip televizyonu açtım. Birden derinden gelen bir ses ile irkildim. Biraz dikkat edince sesin ezan sesi olduğunu anladım. Ancak alışılmışın dışında bir ezan sesiydi. Odama geçerek bilgisayarı açıp araştırmaya başladım. Aradan 5 dakika geçip geçmediğini bilmiyorum. Hemen Bülent'i aradım. Neler olduğunu anlattığımda Ne içtiysen aynısından istiyorum diyerek telefonu kapattı. Ben de bilgisayarımın ekranındaki yazıya baktım. O an nasıl bir belanın içinde olduğumu anlamıştım. Ekranda aynen şu cümle yazıyordu: Cinler aleminde ezan tersten okunur. -
3.
+2Şukularinızı bekliyorum panpalar 2.bölüm 17:00'da gelcek
-
4.
0Şukularinızla kendinizi belli edin yoksa bos yere yazmiyim
-
5.
+22.Bölüm-1.part
Bilgisayarı kapattım. O an aklım tamamen durmuş gibiydi. Sanki bir robot gibi yerimden kalkarak koltuğa oturdum. ‘‘Allah’ım sen koru beni’’ diye dua etmeye başladım. Gözlerimden yaşlar akıyordu. Sonra kendimi toparlamaya çalıştım. ‘‘Belki de yalnızca benzetmeydi veya okuduklarım yalan yanlış bilgilerdi’’ dedim. Sonuçta henüz olağan üstü bir olay yaşamamıştım. Etrafıma bakındım. Her şey normal görünüyordu. Televizyon izlemeye devam ettim. Bir süre sonra uykum gelmişti. Salondan çıkıp ışığı kapattım. Işığı kapatır kapatmaz kanepenin arkasında bir beden gördüm. irkilerek ışığı yeniden açtım esrarengiz bir şey yoktu. Işığı tekrar kapattım. Gördüğüm beden yok olmuştu. ‘‘iyice saçmalamaya başladım’’ diyerek odama yöneldim. Her ne kadar olanlara tam olarak inanmasam da Başucu sehpamın üzerindeki lambayı yakarak uykuya daldım. Bir anda önceki gece ile hemen hemen aynı saatler arasında uyandım. Yine ağzım kurumuştu. Olanları hatırlayınca ister istemez tırsmıştım ancak su içmem gerekiyordu. Yataktan kalktığım ve mutfağa gittim. Su içtikten sonra odama geri dönerken yine salonda koltuğun arkasında aynı bedeni gördüm. Bu sefer hayal görmediğimden emindim. Hemen ışığı açtım ve beden kayboldu. Kafamdan plan yaptım. Hemen ışığı kapatıp odama koşacak kapıyı kilitleyip sabah olmasını bekleyecektim. Ne olursa olsun artık bu evde kalamazdım. Işığı tekrardan kapattım ve beden hemen önümde belirdi. O korkuyla küfrederek birkaç adım geriledim. O anda salonun diğer tarafından televizyonun arkasından kara kediler ve başka bedenler çıkmaya başladı. Bedenler normal insana benzese de göz bölümleri boşluktu, vücutları bembeyazdı. Kediler iste vahşi sesler çıkarıyorlardı. Arkamı dönüp odama doğru koşmaya başladım. Salondaki yaratıklar ağır ağır yürüyerek geliyorlardı. Ancak kediler koşarak bana doğru geliyorlardı. Odama vardım ancak kapıyı kapatamadan kedilerden biri üstüme atladı. Kediyi sert bir şekilde üzerimden çekip kapının dışına fırlattım. Ardından kapıyı kapatıp kilitledim. O an ezan okunmaya başladı. Bu sefer ters falan değildi, bildiğimiz ezandı. Kapının dışından gelen sesler kesildi -
6.
+12.Bölüm-Part2
O an karnımda bir acı hissettim. Kedi üstüme atladığında beni tırmalamıştı, karnımdan kan sızıyordu. Seslerin kesilmesine güvenerek dışarı çıktım. Gerçekten de her şey normale dönmüştü. Yarama pansuman yaptıktan sonra saatin ilerlemesini bekledim. Saat 12 civarlarında Bülent’in evine varmıştım. Olanları bir kez daha anlattım, ancak yine inanmadı. O an çok sinirlendim. ‘‘Bunu da açıkla!’’ diye bağırarak karnımdaki yarayı gösterdim. Bülent bir süre sabit bir şekilde yaraya baktı. O an durumun ciddiyetinin farkına varmıştı. Bağırdığım için özür diledim. Gözlerim dolmuştu. ‘‘Ne yapacağız?’’ diye sordum, ancak cevap vermedi. ‘‘Evde yalnız kalamam’’ dedim. Bülent’in ağzından ‘‘Burada kalabilirsin’’ cümlesini duyduğumda onun ne kadar iyi bir arkadaş olduğunu bir kez daha anladım. ‘‘Şimdilik Ayça’ya bahsetmeyelim onun panik olmasına gerek yok’’ dedi. Kabul ettim. O akşam herhangi bir olay yaşanmadı. Tabi bu her şeyin bittiği anldıbına gelmiyordu -
7.
+1Beyler pcye geçince yazacam az daha bekleyin telden yazamiyom
-
8.
0panpalarımm hastane işlerim oluğundan yazamadım şimdi geliyor
-
9.
03.Bölüm-Part1
Bir sonraki sabah oldukça geç kalkmıştım. Bülent’in anne ve babası işe gitmişti. Yataktan kalkıp yatağı düzelterek salona doğru geçtim. Bülent eline telefonunu almış araştırmaya başlamıştı. Onun çok iyi bir oyuncu olduğunu itiraf etmeliyim. Karnımdaki yarayı görünce oldukça korkmuş, ancak ailesinin yanında oldukça normal davranmıştı. ‘‘Günaydın!’’ diye seslendim. Önceki gece herhangi bir olay olmaması ve uykumu iyice almış olmam beni sevindirmişti. Sonra telefonun ekranına eğildim. Bülent cinler ile ilgili bazı bilgilere bakıyordu. ‘‘Bir şey bulabildin mi?’’ diye sordum. ‘‘Sanırım buldum’’ dedi. ‘‘Ama cinler her türlü nedenden dolayı musallat olabiliyor’’ diye ekledi. ‘‘Yatağa besmele çekmeden girersen bir cinin üstüne yatabilirsin’’ Telefonu elime aldığımda gerçekten de pek çok neden olduğunu gördüm. Buradan sebebini öğrenmemiz mümkün değildi. Bülent, ‘‘Burada okuduğuma göre sana zarar vermek isteselermiş bunu zaten yaparlarmış sadece korkutmak istemişler’’ dedi. ‘‘Bu akşam bizde kalabilir misin?’’ diye sordum, olumlu cevap aldığımda oldukça rahatlamıştım. Akşam eve vardık. Her şey oldukça normaldi. Bülent’in yanımda olmasına güvenerek televizyonun arkasına ve diğer karanlık köşelere baktım. Olağandışı bir şey yoktu. Akşamı normal bir şekilde geçirdik. Playstation'da oyun oynadık. Çıkış kapısını kilitledikten sonra odaya geçtik. Gece yatarken her ihtimale karşılık çıkış kapısına en yakın olan odada yatma kararı almıştık. Ne kadar uyuduğumu bilmiyorum, birden Bülent omzuma dokundu. Kalk salondan sesler geliyor dedi. Yataktan doğrulup ışığı açtım. Aslında bir an önce evden çıkıp gitmek istiyordum. Odanın kapısını hafifçe aralayı dışarı süzüldüm. Bir anda yan taraftan üzerime bir sandalye fırladı. Hemen odaya dönüp kapıyı kilitledim. O umutsuzlukla ağlamaya başlamıştım. Bülent'de ağlamamak için kendini zor tutuyordu. Sakin ol önce burdan çıkmalıyız dedi, haklıydı. ''Ne yapacağız?" diye sordum. Bu sırada salondan gelen sesler iyice artmıştı. Bülent telefonuna uzanarak internetten araştırma yapmaya başladı, ancak bir sonuca ulaşamadı. -
10.
03.Bölüm-Part2
internet oldukça yavaş çalışıyordu. "Hemen kapıyı açacaksın ve dışarı koşacağız" dedi. Masanın üzerinde duran anahtarımı aldım. Her ne kadar tuhaf bir huy olsada anahtarlarımı hep yanımda taşırdım. Kapıyı açtım ve hemen karşıdaki çıkış kapısına koştum. Kapının kolunu çevirdim ancak kilitliydi. ilk önce kısa bir panik anı yaşadım, sonra kapıyı bizim kilitlediğimiz aklıma geldi. Kilidi çevirerek kapıyı açtım ve dışarı fırladık. Dairemiz 8.kattaydı her ihtimale karşı asansöre binmeyi göze alamadık, merdivenlerden koşarak inmeye başladık. Aniden ışıklar söndü. Bülent cep telefonunun fenerini açtı ve hız kesmeden bahçeye çıktık. Sabahın nasıl olduğunu bilmiyorum. Ancak ilk ışıklarla beraber Bülent'lere gittik. Anne babası henüz uyuyordu. Şüphelenmemeleri için alarmlarının çalmasına 5 dk kala dışarı çıktık. Onlar uyandıktan sonra sanki normal bir şekilde evden geliyormuşuz gibi zili çaldık. Kapıyı açtıklarında oldukça şaşırdılar ancak Bülent durumu toparladı. "Caner'i kahvaltı için bize davet ettim, beraber yaparız diye düşündüm" dedi. Bülent'in annesi bayağı uykulu olduğu için "iyi yapmışsın" diyerek geçiştirdi. Ancak babası ikimizi de süzdü. "Ne zamandan beri dışarı şort ve atletle çıkıyorsunuz" diyince ikimizde birbirimize baktık. Gerçekten de o anki panikle üstümüzü değiştirmeyi unutmuştuk. Neyseki babası o kadar üstünde durmadı ve kahvaltıyı yaptık. Ailesi işe gittikten sonra ikimizde birbirimize baktık. Ortada kesin olan bir tek şey vardı. Gerçekten çok ilginç olaylar oluyordu, ve bunu yardım almadan çözmemiz mümkün değildi.
başlık yok! burası bom boş!