sabahın 6 sında uyanmıştım, evde ne bir ses nede bir soluk vardı, tek başıma kalıyordum, evde ailem trafik kazasında ölmüştü, benimde tek tutar dalım futboldu, gençlerbirliğinde kaleciydim genç takımlarda vede genç milli takım tecrübem vardı, menejerim vasıtasıyla 2 3 kulüp ile görüşüyordum, yıllık 200 bin dolara , oynuyordum, maç başı ve diğer prim hakkım yoktu sadece , 10 maçta gol yemez isem 50 bin dolar gibi bir prim alıyordum, arabam vardı , birde evim son 1 aydır yaşadıklarımdan dolayı idmanlara bile gidemez olmuştum, pigibolojimi rahatlatmak için bir kaç kez terapi almıştım, buda bana çok rahat bir geleceğe sahip olmam konusunda , bir şeyler sağlıyordu, son 1 ayda yemediğim para ve , girmediğim ortam kalmamıştı, eski arkadaşlarımla takılmyordum , sadece yasemin ile takılıyordum , kendisi 25 yaşında boşanmış biriydi, birlikte takılıyor , ormana gidip mangal yapardık, oda satmıştı beni, bu gün önemli bir maçım vardı, bu maça göre ya sefalet yada zenginliğe gidecektim, kafam moralim yerimde sadece tek , ekgib birisi yanımda yoktu tek başıma yaşamaktan nefret ediyordum, kahvaltımı yapıp , arabama bindim tesislere gittim , biraz ısındım çocuklar la idman yaptım , maç 12 de ben tesislere 7.30 da girmiştim koşmaya başladım, ve idmanım bitince teknik olarak düşünmeye başladım, karşı takımdan birisi geldi bana eğer , ilk yarı 2 gol yersem 100 bin dolar vereceğini söyledi, onu düşünüyordum, 100 bin dolar kimine göre iyi kimine göre sıradan bir paraydı, benim için ise çok farklı bir anlama geliyordu, düşündüm biraz bu parayı alırsam takıma ayıp etmiş olurum almassam da zor günler beni bekliyordu , A takıma çıkacağım bile meçhuldü , düşündüm biraz daha sonra hoca geldi nasıl olduğumu sordu herşey yolunda dedim, düşüncem şuydu eğer adamlar gol atarsa sıkıntı olmaz , ben bilerek gol yemiyecektim her şey para değildi, menejerim geldi yanıma hadi bu şansını iyi değerlendir , herkes görsün senin nasıl biri olduğunu , hadi aslan diye beni motive etti, aklımdaki şeyler benim için en iyisi olacaktı , kaybedecek hiç bir şeyim yoktu bir evim bir arabam vardı, henüz 17 yaşında ve bunların hepsini alın terimle kazanmıştım, son zamanlarda aklımda bulunanları aklımdan atıp maç saatine kadar , motive ettim kendimi 187 boyunda 90 kiloydum her sporcu gibi benimde kaslarım vardı, artık ankaradan ayrılmak istiyordum, kendime daha iyi bir klüp bulmak istiyordum , maç başlamıştı karşı takım ataklarını savunmamız keserken korner olmuştu , ya para yada yada ankara dışı orta geldi 4 numara kafayı vurunca refleks ile gazeticeler fotoğraf verdim, resmen topu çıkardım kulübe ve menejerim ayaklandı topu degajladım , ilk yarının sonunda bir penaltıya sebep oldu bizim sol bek, 43. dk 1-0 öndeyiz penaltı kullanacak karşı taraf gol yersem hiç sıkıntı değildi, ama çıkarmam lazımdı, çizginin gerisine geçtim karşımdaki futbolcunun gözlerine nefret ile bakıyordum, futbolcu koşunca çizginin önüne geçtim ve sağ köşe zıpladım ayaklarıma çarpan top kornere çıkmıştı, solbek koşarak geldi helal kardeşim, dedi koşe vuruşunu kullanınca hava topuna çıkıp topu aldım, topu alıncada degajladım, ilk yarı bitmişti , koridorda herkes helal diyordu hoca geldi, yanıma aferim devam et dedi, su içtim biraz sonra tuvalete girdim, 2. yarı başladı, 75 de adamlar frikik kullanacaktı önümü gerçektende görmüyordum, adam şutu çekince ani bir refleks ile çıkardım ama top yükseklik kazanmıştı topu havada alıp , hızlıca oyunu kurmak , için elimle orta sahaya fırlattım , bir ara pası ile durum 2 -0 olmuştu, çılgınca zıpladım , havaya maçın sonunda herkes kucakladı beni sözleşmemin son maçıydı ve bonservis siz ayrılacaktım klüpten, duşumu aldım üstümü değiştirdim arabama bindim , hızla tesislerden çıktım, karnım acıkmıştı aspavaya girip et döner yiyecektim, kulübümden birisi beni aradı sözleşme uzatmak için ama menejerime yönlendirdim, ankarada yaşamak istemiyordum, menejerimde bunun bilincinde bana kulüp bulacaktı menejerim aradı yemekten sonra , buluştuk 4 klüpten teklif almıştı , trabzon izmir azerbaycan ve gençlerbirliğinden , en yüksek parayı karşıyaka vermişti , tercihim karşıyaka olacaktı, kahvemi bitirdim , bana teklif edilen şehirlere baktım trabzona gitsem kadroya dahi giremezdim, çok süper kalecileri vardı, karşıyakaya gitsem belki mutlu olamazdım, ankarada kalsam parası azdı, menejerim bana karşıyakaya gitmemi söyledi,

düşüncemde orasıydı , fakat aklımda trabzonda vardı, kendimi gösterirsem belkide orda oynardım ama , parayı seçmedim trabzonu seçtim genç file bekçisi olarak kulübüme hizmet verecektim.

menejerim trabzonspor ile konuştu , beni bir sezonluğuna kardeş kulüp olan karşıyakaya kiralayacaklardı, buda benim için olumlu bir şeydi , trabzona gittim sözleşmemi imzaladım 4 sezonluk bir sözleşmeydi yıllık 600 bin € para alacaktım, karşıyaka kiralama işlemi olumsuz olmuştu, bonservissiz gelmedim diye vaz geçmişlerdi bende artık yoluma bakıcaktım resmi imzalar atıldı, kulüpte kalacaktım veya kiralanacaktım , trabzonda bir ev tuttum , arabamda vardı sıkıntı olmazdı, benim için unuttuğum bir şey vardı bugün doğum günümdü ve 18. yaşıma girmiştim trabzonu yakından tanımak için gezmiştim şehirde evime girdim, ve duşumu aldım , kıyafetlerimi giyip tatile çıkmadan önce yarın bir idman vardı , ve liğin bitmesine 3 maç vardı , belki şans bulurum diye , çok ümitli bir şekilde gitmiştim, son 3 maça belki çıkmazdım ama tribünden atmosferi izleyecektim, doğumgünü kutlamadan , ertesi gün idmana gittim, herkes benimle ilgilendiler biraz daha mutlu olmuştum, menejerim dün gece gitmişti trabzondan bende tek başıma burda kalıcaktım, hafif tempolu koşular başlamıştı, ağırlık ve taktiksel bir idmandan sonra çift kale maç yapılacaktı, ben yedekteydim, belki as takıma karşı oynayabilirdim, belkide as takımda oynayacaktım, çok keyifli maç geçiyordu hoca hadi dedi, as takıma karşı oynayacaktım, efsane oyuncular vardı, özellikle alanzinho ve colmana karşı oynamak benim için zordu, alanzinho show yapıyordu, ortayı açtı teo nun kafa vuruşu üstüme gelmişti rahat almıştım, takım gayet keyifli idman yapıyordu, her şey çok güzeldi, ta ki yattarayı görene kadar bu adam, cambazdı hiç şansım yoktu, milleti çalım manyağı yaptı sonra şutunu çekti, zıpladım, ama topu sektirince teo tamamladı, herkes gülüyordu, eylenceli bir idmanı geride bırakmıştım,

alt yapı antrenörü yanıma geldi, tebrik etti efsane hocalarla çalıştığım için mutluydum , daha sonra soyunma odasına gittim, onur recep kıvrak ile tanıştım sarıldım ona ve fotoğraf çekilmiştik, tolga zenginle birlikte fotoğraf çekinip duş alıp tesislerden çıkmıştım, arabamla ilerlerken , alt yapı antrenörü aradı, şuan için kendini göstermen için pilot klübe kiralanacaksın dedi, güldüm geçtim onur kıvrağa karşı nasıl oynayacaktım zaten, adam fenomen biz daha yanında yeni yetmeydik, 1461 trabzona kiralanacaktım kırmızı grupta seneye oynayacaktım, trabzonda gezerken de soruyorlardı bana , öğrencimisin diye bende genç takımda oynadığımı söyledim güldüler bana , çok çalış şenol gibi ol dedi yaşlı amcalar.

eve girdim interneti açıp face ye girmiştim faceden bir arkadaşlık isteği vardı , ismi yabancıydı redettim. daha sonrada yemek yedim dışarda ve yarınki maça tribünden izlemeye gidecektim.

ertesi gün tribünde maçı izlemeye gitmiştim gerçektende güzel bir maç olmuştu eve gidince faceye girmiştim yine o kişi beni eklemişti vede mesaj atmıştı türkçe , resimleri yoktu yani ünlü birinin resmini koymuştu bende mesajına baktım, neden ret ettin yazmıştı , bende ona tanımıyorum cevabını vermiştim, evden dışarı çıktım , genç takımın idmanın tarih ve saatlerini öğrenecektim , tesislerden birisi yardımcı oldu genç takımda oynayacağım 2 maç vardı, kadroya alınırsam, genç takımın kupasıda vardı, bende bari kupa finalinde oynayım diyerekten eve geldim, bilgisayara oturunca , faceden yine aynı kişiden arkadaşlık isteğini gördüm,

kabul ettim bu sefer, uyudum sabah erkenden kalkıp , idmana gittim hocanın gözüne girmem lazımdı, şutları çıkartıyordum kendimi göstermek için kıvrak hareketler yapıyordum, hoca alkışlıyor ismimi not ettiğini gördüm, kesin olarak kiralanacaktım ama, hangi takıma belirsizdi, takımın ilk maçı bu akşamdı bende oynayacaktım 11 e almıştı hoca , genç takımdaki ilk resmi maçım olacaktı, gerçektende beni çok mutlu etmişti o gün maçta 1 gol yemiştim 4 tane net poziyonu çıkartmıştım ligin liderini 2-1 yenmiştik ve lider biz olmuştuk, koşar adımlarla sahadan soyunma odasına gittim, hoca tebrik etti, kalan 2 maçı kazanıp şampiyon olursak a takımın kampına yollayacaktı başarılı olanları, benim de çok hoşuma gitmişti , koşarak çıktım arabama bindim evime gittim güzel bir duş aldım keyfim yerindeydi, faceye girdim o kişi ile konuşuyorduk, sabaha kadar konuştuk en sonunda, kız olduğunu öğrenmiştim, izmirli birisi cam açalım demiştim kabul etmedi başka bir zaman, yanıtını verdi. aradan 1 hafta geçti her gün idman yaptık ve maça çıktık ligin ortasındaki bir takımı 3-1 lik skorla geçtik , 5e1 kontra atakta gol yemiştim, son maçtan önce çarşamba günü izmirde kupa finali maçı vardı, a takıma çıkmak için kendimi göstermem için iyi bir fırsattı,

eve gidince faceyi açtım ve o kız yeniden açıktı ismini sordum isminin seda olduğunu söyledi, tanıştık ve nerde yaşadığını sordum bana izmir yanıtını verince çok şaşırmıştım, buluşmak istedim gülücük emolojisi attı, yaşımı sordu 18 yanıtını verdim cam açalım dedi camı açınca esmer güzeli bir kız gördüm kara kaşlı kara gözlü birisi sesini duyunca çok heyecanlandım, okulu sordu okumuyorum yanıtını verdim, bana 20 yaşında olduğunu söyledi, buluşmak istediğimi söyledim izmire gelirsen olur dedi, gerçekten de , çok ama çok heycanlı bir şekilde çarşamba günü izmirde maçım var gelirmisin sorusunu sordum, futbolcu olduğumu duyunca çok güzel bir gülümseme attı, gelirim yanıtını verdi, ailevi konulardan konuştuk, bana baş sağlığı diledi, çarşamba günü görüşürüz dedi. pazartesi günü akşam otobüs ile izmire doğru yola çıktık salı sabahı 10 .30 gibi otele girdik ve , dinlendik akşam 5 te idman yaptık, çarşamba sabahı ise erkenden uyandım , faceye girdim, açıktı geldin mi yazdı geldim yazdım, cameradan bana

biletini gösterdi, gülümsedi yine yarın görüşürüz yanıtını verdi, gece heyecanlı bir şekilde uyudum , yüzü çok güzeldi nasıl bir insan nasıl bir kişiliğe sahipti, sabah son idmanı yapıp maç saatinde stada , gittik maçtan önce son kez ısınmak için sahaya çıktık.

maçın son taktiklerini aldık, kupa finalinde oynayacaktım, maça çıktık , gerçek anlamda kora kor bir maç oldu ne gol attık ne gol yedik maç uzatmalara gitti ilk ciddi ataklarında adamın şutunu çıkardım, maç penaltılara gidince 5 dk su molası verildi gözüm tribünlerdeydi ama göremedim sedayı, belkide işi vardı gelemedi dedim, suyumu içince en kalabalık olan kale seçildi ve penaltı atışları başlıyacaktı, ilk penaltımızı gole çevirdik, kaleye ben geçtim , rahibimin gözüne baktım zaten sıska bir çocuktu, penaltıyı güçsüz bir şekilde kullandı, ve çıkardım

2. penaltımız kaleciden sekip gol oldu, kaleye tekrar geçmiştim bu sefer gerçekten kalıplı birisi geldi zıplardım ama zıplayamadım üstüme vurmuştu topu tuttum, bizim sol bek penaltıyı dışarı atmıştı, adam 3. penaltıyı kullanmaya gelirken acayip kasılıyordu, ben zıpladım fakat, top üstten auta gitti, son penaltımızı gole çevirince , allah dedim kupayı kazanmıştık, kupa töreninde madalyamı alınca direk kupaya yöneldim kaptanla birlikte kaldırdık kupayı, daha sonra tebrik kutlamalar derken otobüse binerken , bir bayan fırat diye seslendi 165 di max. boyu baktım yüzüne bu sedaydı
B: seda
S: fırat tebrik ederim
B: teşekkür ederim nasılsın
S: iyiyim sen nasılsın
B: çok mutluyum
S: vaktin varmı kahve içmek için
B: biraz bekleticem seni sen şurda bekle ben hocadan izin alıyım

B: hocam
H: söyle fırat
B: siz gidin ben dönerim bir şekilde trabzona
H: akşam gideceğiz bizde
B: hocam tamam otelde görüşürüz

gittim sedanın yanına taksiye binip kahve içmek için bir kafeye gittik,
S: gerçekten tebrik ederim
B: teşekkür ederim
S: nasıl buldun beni
B: sen beni nasıl buldun
S: boyun gerçekten uzunmuş
B: okul nasıl
S: gayet güzel
B: nerde okuyorsun
S: 9 eylül üniv.
B: ben çok isterdim seninle aynı şehirde yaşamayı
S: şimdi şöyle yapalım eğer beni istersen ben trabzona gelirim
B: ben seni her halinle kabulüm
S: hadi ya
B: seda gerçekten çok güzel ve iyi kalplisin
S: teşekkür ederim seni tanıdığıma çok sevindim
B: sorun yoksa bin otobüse gel
S: yok nasıl olsa okula gitmekten sıkıldım belki trabzona aldırırım kaydımı
B: hiç sorun değil benim evim müsait nasıl istersen gel yaşa
S: çok saol şimdi kalkmam lazım
B: numaramı kaydet
S: tamam çaldırdım
B: kaydettim
S: görüşmek üzere
B: seda bir sevdiğin varmı veya bekleyenin
S: yok ama birine aşık oldum
B: teh kaçtı güzelim kız
S: ben sana mesaj atarım , şanssız kişi
B: görüşürüz.

sedayı taksiye bindirip bende ayrı bir taksi ile otele gittim, menejerim aradı tebrik etti beni, gerçektende çok mutlu olmuştum, klüb başarımdan dolayı beni gap arenadaki türkiye kupası maçına zütürecekti, büyük maçtı fener trabzonspor maçı,

5 mayıs 2010 çarşamba günü urfadaydık arabmla gitmiştik seda yanımda el ele gidiyorduk, stada girdik , maçın başlamasına yarım saatten az vardı , sedaya hava atıyordum telefonumdan resimleri gösteriyordum, çok süperdi gerçekten maçın havası gayet yolundaydı, alexin golünde çok üzülmüştüm seda beni teselli etti sarıldım ona çok zor bir maçtı, yanımda bir kaç arkadaşım vardı ama, ben seda ile izliyordum maçı, maçta trabzonspor ataklarını gördükçe keyif alıyordum, 66. dakikada umut bulutun golünde , sarıldım sedaya çok aşırı mutlu olduyduk, gerçekten de 79 da çok süper di atağımız engin baytar 80 de vurunca gol diye zıpladım , 2-1 öndeydik sadece çok keyifli bir maçtı, sedaya sarıldım, 10 dakka ayakta bekledik bit artık diye bağırıyordum, son dakikada colman vurunca maç 3-1 bitmişti gerçektende çok sevinmiştim o maçtan sonra, sedaya sarılıp elindeki , çekirdek kesesini alıp kafasından aşşağı döktüm kupa törenini izledikten sonra şehre gidecektik, belkide kutlamalara katılmak için sedayı ikna ederim diye düşündüm, trabzona son sürat gitmiştim, takım akşam 11 de şehirde olacağını söylemişlerdi bizde yetişebilirsek katılırız dedik, 10.40 da trabzona girdim, taraftarlar meşale ile bekliyordu takımı, meydana gidelim dedik , ama konvoy olacağını duymuştum, konvoya katıldık saat 23 30 başladı gece 1 de bitmişti seda ile doyasıya eğleniyorduk, eve girdiğimizde ölü gibiydik , duş alıp uyuduk sadece sabah uyandığımda her taraf bayram yeri gibiydi , seda beni uyandırmıştı son günlerde çok mutlu günler geçirmiştim seda ile bu sene şampiyon olan takımda oynamıştım, gençler birliğinde boşuna oynadığımı fark ettim,

seda ile kahvaltı yaptıktan sonra hoca aradı beni tatile gidebilirsin demişti, bende istanbula son maça gidecektim kadıköyde fener trabzon maçı, sedayı ikna ettikten sonra istanbula , gittik maçtan 1 gün önce istanbulda bir otelde ayrı odalarda kaldık maç günü atmosfer maç başlamıştı güizanın golü vardı, çok moralim bozulmuştu ciddi anlamda çok üzülmüştüm, 11 gün sonra gerçektende rövanş niteliğindeki maçta , çok değişik bir maçtı aynı zamanda da bursa beşiktaş , maçı vardı bursada güizanın golü tüm moralimin içine sıçmıştı, herkes mutlu şekilde ayaklandı benim yüzüm çok asıktı seda sordu bana neyin var diye,

B: gol yedik
S: sıkma canını atarlar
B: inşallah
S: maç berabere bitecek
B: ya inşallah
S: aşkım sıkma canını gerçektende berabere biter şimdi atarlar

daum dahil herkes çıldırıyordu , inşallah böyle bitmez dedim, maç maçta engin baytar yerde kalmıştı herkes ne olduğunu çözemeden hızla serbest vuruş pas ile colmana gitti colman belkide 2 3 metre sürdü ortayı açtı arka tarafta, burak pas atar diye beklerken gol olmuştu, herkes selçuk şahine sövüyordu, gerçektende berabere gelmişti maç içten içe seviniyordum, lakin dışa vuramıyordum seda elimden tuttu ne demiştim dedi, kız yanımda olduğu günden beri şansım dönmüştü bile ,24 . dakika 1-1 olmuştu skor ilk yarı bitince tuvalete gidip gelmiştik, maçın son düdüğü gelince , fenerbahçe taraftarı stada girmişti , timsah yürüyüşü filan yapıyorlardı, lan nasıl bir sevinmektir çözemedim dedim, stadtan çıkıp artık tatile gidecektik, 2 ay tatilden sonra kampa katılacaktım, artık ne olurdu bilinmiyordu, gerçekten de çok değişik günler yaşıyordum, seda ile trabzona döndük eşyalarımızı aldık tatile antalyaya gidelim dedi, fakat ben kabul etmedim, antalya yerine daha sakin yerlere gidelim dedim, akçaya gittik tatile 1 ay gayet güzel maç yaptım, daha sonrada , her gün deniz akşamları koşu çalışıyordum, sedaya şut çektirip bende tutuyordum, eli ile fırlattığı topları çıkartıyordum kumsalda ikimizde iyi vakit geçiriyorduk 15 gün gayet güzel geçmişti , son 15 günü trabzonda geçirmek için eşyalarımızı topladık ve trabzona dönmek için yola çıktık seda özür diledi gerçekten tatilim güzel geçti fakat ben izmirde okumak istiyorum dedi, sinirlendim 4 ay birlikte vakit geçirdik benden, vazgeçmişti izmirde onu bırakıp bende tek başıma trabzona gidicektim, ankara üzerinden geçerken burda çok güzel anılarım var dedim,

trabzona gidince takımdan tanıdıklarım ile konuştum erken başlayalım dedim, menejerim aradı güzel bir sezon geride bıraktın , bu sene kiralanacaksın dedi, bende olur diye bildim trabzondan ayrılacaktım, ayrılmadan önce kaldığım evi satın aldım o gün bu şehirde güzel hatıralara sahiptim.

ayın 4 üne kadar hem seda ile vakit geçirip hemde idmanlarda çok , hırslı çalışıyordum ayın 5inde içerde gebze spor maçı vardı ilk maçın aksine içerdeydi, taraftar vardı, seda da tribünde olacaktı, son hazırlıklar yapıldı maç başladı maçta pek etki gösteremedim sadece 3 şut çıkardım rakip fazla güzel oynamıyordu, zaten maçıda 4-0 kazanmıştık, koşarak taraftarlara selam vermiştik, klübe federasyondan mektup gelmişti ben u 21 milli takımına seçilmiştim irlanda u 21 maçı aday kadrosuna sonradan dahil, olmuştum. maç ayın 7 sindeydi,

uçakla gitmiştim istanbula sedaya söylemiştim ayın 6 sında çok hızlı bir şekilde idmanlarda kendimi gösterme fırsatı bulmuştum, ertesi günü maç sabahında son antremanı yapıp ordan da, maçın oynanacağı olimpiyat stadına gitmiştik, raşit hoca bana şans vermişti ilk 11 de oynayacaktım, bundan da mutluydum, kendimi göstermem adına iyi bir fırsattı bu fırsatada erişecektim, maç saati 18 di bizde stat da ısınmaya başlamıştık bile, fazla bir seyirci yoktu zaten, ilk yarı bir penaltı olmuştu kaçırmıştık, 2 top çıkarmıştım ilk yarı 2. yarı ise daha çok pres daha çok atak yapmıştık,

88. dakikada gölü bulmuştuk tevfik köse atmıştı golü , gerçek anlamda sevinç yaşamıştık , maçtan sonra bir birimize sarıldık tebrik ettik ordan ben izmire uçakla dönmüştüm, milli takımda o maç için 15 bin dolar para almıştım, izmire gelince direk bornovaya gittim evime gidip duş almıştım , seda ile oturduk maçı anlatmıştım, o kadar seviyordum ki sedayı belkide ona çok değer veriyorumdur ,

S: aşkım
B: efendim
S: yoruldun gir yat
B: yatarım birazdan
S: ya istanbul nasıldı
B: çok güzeldi
S: stat kalabalık mıydı
B: evet mahşer alanı gibi
S: hadi ya sevindim
B: kızlarda vardı
S: o fırat bey ayıp ettin şimdi
B: vardı yalan mı söyleyim
S: bak bir süre okulda olmam gerek
B: keyfine bak
S: bu ne rahatlık
B: zütüm kalktı biraz
S: neden
B: eski günlerime dönüyorum
S: ne zaman tanışırsın ailem ile
B: erken daha
S: nasıl ya
B: ya daha 4 ay oldu
S: tamam ben anladım sana başarılar dilerim
B: ya gel buraya saçma sapan şeyleri bırak artık
S: yok bu sefer inceldiği yerden kopsun
B: sen bilirsin hiç farketmez

seda eşyalarını toplayıp gitmişti, fikstüre baktım, ayın 13 ünde ankara deplasmanına gidecektik turan spor ile ankara beypazarında karşılaşacaktık, hocayı aradım geldiğimi söyledim ayın 10 na kadar dinlenmem için izin verdi, yorulmuştum ama buna değmişti menejerim arayıp tebrik etti, yurt dışında bir klübün beni izlediğini söyledi, bende teşekkür ettim.

maçın sonucu 3-3 bitmişti ve çok üzülmüştüm 90. dakikada 2 gol birden yemiştik, moralinizi bozmayın dedi hoca kolum şişmişti lakin bir sonraki maçta oynamak istediğimi söyledim hocaya son gün karar veririm dedi, aynı gün istanbula geri döndük ayın 22 sinde kazakistan maçı vardı bu maçta bizi gerçekten yoracaktı , son maç izlanda ile oynanacaktı, otelde tedavim bitince maç günü son idmanda kendimi gösterdim hocadan forma istedim, iyi olduğumu söyledim ve kazakistan maçında gerçek anlamda hazır olarak sahaya çıkacaktım olimpiyat stadına gitmiştik maç saati yaklaştıkca heycanlanıyordum vede aklımda bu sefer sağlam duracağım kalemde dedim, 38. dakikaya kadar takım zor dayandı, köşe vuruşunda kafa vuran savunmacı 3 numara gölünü atmıştı kazakların, hoca toparlanın hemen diye bağırdı tribünde fazla kimse yoktu 44. dakikada beraberlik golünü bulduk , devre arasına moralli girdik ikinci yarı ise daha çok gol bulma arzusu ile çıktık, 2. yarıda net 2 tane pozisyon çıkardım köşe vuruşu dahil, maç 5-1 bitmişti ve kazanmıştık, hoca herkesi tebrik etti, maçtan sonra ise izlandaya uçmuştuk son maçtı kazanarak ülkemize dönmek istiyorduk, hoca herkesle tek tek konuşup kendinizi gösterin artık diyordu, izlanda zor bir takım değildi ama hava çok soğuktu , istanbul gibi değildi zor bir maça çıkıyorduk,

maç günü ilk 11 e girdiğimi söyledi hoca herkesi uyardı gol yiyince bırakmayın kendinizi sadece toparlanıp golü arayın dedi, maç başladı ilk yarı kıran kırana bir maç oldu, çok yorulmuştum, soguktan, 1 tane penaltı çıkarmıştım, bir yandan kar bir yandan soğuk 2. yarının başında gol yedik, takım ama vaz geçmiyordu 57 de golümüzü bulduk ve rahatladık, biraz zor bir maçtı ama çeviririz dedik, tamamen benim hatamdan oluşan bir penaltıya sebep oldum sarı kart gördüm, golü atan adam geliyordu penaltıya, gözlerine baktım ve topla aynı köşeye zıpladım, hızlı bir şekilde degajımı attım ilk pozisyonda golü bulmuştuk, maç 2-1 bitti ve biz kazanmıştık, uçakta hoca herkesi tebrik etti başarılar diledi, yanıma geldi o penaltıyı çıkarmasaydın oyundan alırdım seni dedi, şakasını yapıp gitmişti, tüm takım hatıra fotoğrafı çekilip , istanbulda vedalaştık, izmire gelince direkt olarak bornovaya gittim. hocamı aradım geldiğimi söyledim, nasıl geçtiğinden filan bahsettim, beni ayın 31 deki akçabat maçının kadrosuna alıcağını söyledi

trabzona geri dönecektim belkide çok süper bir şekilde orda bir futbol oynayıp kendimi ifade edicektim, telefonum çaldı açtım ama numara tanıdık değildi,

B: alo
+: fırat
B: efendim
+: e ben şey
B: kimsiniz
+: fırat biliyorum zor ama
B: söylesene hanımefendi
+: fırat ben senin kuzeninin arkadaşıyım
B: kim kuzenim hangisi
+: ertan
B: e ne oldu
+: senden bahsetti bana aranız limoniymiş
B: sadete gel ablacığım
+: lütfen bir konuş onunla çok pişman
B: size kolay gelsin bir daha ararsanız savcılığa veririm sizi,

telefonu kapattım şerefsiz amcaoğlu barışacakmış gibime bile değildi menejerim aradı böyle devam et dedi, meğersem maçları izliyormuş çok güzel çıkardın filan diye beni övüyordu, ayın 31 inde trabzona gittik akçabat maçında ilk 11 de oynadım maçı 3-1 önde zütürürken forvet ile çarpıştım, burnum kırılmıştı ve sakatlandığım bileğim yeniden burkulmuştu, burnumun kırılması sonrasında hastaneye gittik, doktor çok yoruldu, dinleneceksin dedi, 12 ayın 19una kadar düzelirsen oynarsın yoksa yatarsın dedi burnumdan ameliyat olacaktım , izmirde gerçekten de verilmiş sadakam vardı, izmire gidince hastane ile anlaştım, estetik değil sadece nefes almam için düzeltin dedim, izler önemli değil dedim, yarın ameliyat olucaksın dediler evime gittim,

yıl başı gecesini izmirde gecesi kral bir yerde güzelce eğlendik daha sonra geri sayımı otelde yapalım dedik, otele gittik, odada birlikte eylenirken telefonu çaldı, annesi rahatsızlanmıştı , onu hastaneye bıraktım yılbaşı gecesi böyle zehir olmuştu , sabaha kadar oturdum bütün olanı biteni düşündüm eğer bu kızın ailesi ile tanışırsam , durum ciddiyete binecekti, en azından sezonun sonuna kadar 2. plana koymayı düşündüm sedayı şimdi artık sadece forma giyip oyunuma dönmem gerekti, ve 2. devre şimdi başlıyordu, bu sene ne olacaksa olacaktı, 2. devre başlamıştı ve artık istediğimiz sonuçları alıyorduk, mart ayına kadar seda ile hiç sohbet etmedik sadece mesajlaştık 3 ayda 10 maça çıkmıştım ve sadece 2 sinde malup olmuştuk, buda bizim açımızdan gayet güzeldi ve bandırma sporun önünde güzel keyifli bir lig geçiriyordu takım, 10 maçta 6 gol yemiştim , eski görüntümden uzak bir performanstı ama galip geliyorduk, sadece takımın dışarda kazanma alışkanlığı kazanmıştı dile kolay bankasya birinci ligine playoff oynamadan çıkmamız için 6 maç vardı en az 4 galibiyet bizi şampiyon yapardı takımda çok ekgib vardı ve artık, kalemde devleşip kendimi göstermek istiyordum 2011 yılı gayet güzel geçiyordu benim, için seda ise annesi ile birlikte yaşıyormuş bana bu sefer çok ciddi bir şekilde ailemle tanış demişti ama , ben kariyerim için ondan vazgeçmiştim burnum randımana binmiş form tutmuştum, kalede güven veriyordum, sadece bir sıkıntı , ekgiblerimizin olduğu maçta zor toparlanıyorduk takımın geneli tecrübeliydi ama herkes para için oynuyordu ben ise kendimi gerçek bir kaleci olarak göstermek istiyordum,

4. ayın üçünde sarıyer ile içerde çok çekişmeli bir maç oynadık 4-0 gibi rahat bir sonuç almıştık gol attıkça taraftar çoşuyordu aklım fikrim trabzondaydı , orda oynamak istiyordum, menejerimle görüşüp takıma dönmek istediğimi bildiriyordum, artık ya trabzon yada yurt dışında oynayacaktım, gerçektende zor bir süreç beni bekliyordu ayın dokuzunda ise ankara deplasmanına hacettepeye konuk olduk 19 mayıs bana her zaman uğursuz gelirdi, bu sefer ise uğurlu geldi ve 1-3 gibi skorla evimize dönmüştük aklımdaki tek şey liği bitirmekti bu şekilde şampiyonluk gelicekti,

hafta içleri çok ağır idmanlar hafta sonları ise tamamen hazır olmak için kondisyon ve kaleci antrenörü ile çalışıyordum, kendi sahamızda koca eli maçı seyircisiz ve zor geçicekti en zor şartlarda oynamıştım, koca elini son dakikalarda bulduğumuz gol ile 2-1 yenmiştik hoca haftayaki 2 maça almayacağını söyledi , saygısızlık yapmadım ama nedenini bilmiyordum , kafamda bitirmiştim göztepeyi yeni sezonda burda kal deseler bile kalmıyacaktım, 5. ayın 8 ine kadar sadece idmanlara çıktım son maçımızdı şampiyonluk için liğin 2. si konumunda olan bandırmaya gidecektik , aramızda 1 puan fark vardı 18 kişilik kadrodaydım, ilk yarı o kadar zor oldu ki kalemize şut isabet etse belkide 4-0 olurdu çok pozisyonlar kaçırdı vede harcanan gollerden sonra 2. yarı oyuna ben girdim, zor olan şey, o taraftarlarına şampiyonluk hediye etmek isteyen bir takıma karşı oynamaktı 90. dakika 2-0 öndeydik , rakip forvet bana sataşıyordu, kornerden topa yükseldim aldım ama sırtıma vurmuştu , forvet bilerek yere yattım, hakem satine baktı, kalk devam dedi, yavaş yavaş kalkıp topu degaj diktim maç bitti, herkes bana koşuyordu, gollerden önce net pozisyonu çıkardım, ve takım üst lige çıkmıştı bende buruk bir sevinç vardı, menejerim kafasını kaldırdı, alkışladı beni artık klüpten ayrılacaktım, seneye nerde olurdum bilmiyordum.

maçtan sonra yanıma menejerim geldi tebrik etti beni yurtdışından tekliflerin olduğunu akşama yemekte değerlendirmemizi istedi kabul ettim artık para için oynayacaktım, bu sezon beni çok yıpratmıştı, trabzonspordan alıcaklarımıda almıştım, hiç sıkıntım yoktu, şimdi ise yolum nereye düşerse oraya gidecektim, duştan sonra direk arabama binip , bir restorantta menejerim ile konuşmak ve akşam yemeği için gitmiştik,

Jeonju, Güney Kore şehrine gidecektim , korede bana belki iyi gelicekti 8. ayın 21 ne kadar izinliydim gittim jeonju şehrine menejerim ile sözleşme imzaladım jeonjuda bir ev kiraladım gerçekten de güzel bir şehirdi 3 ay tatilim vardı lisans ve diğer işleri halledeceklerdi trabzonspora bonservisim karşılığında 2.7 mn € para ödenecekti, 3 ay tatilim vardı bu tatili los angelasta geçirecektim , gerçekten istediklerim oluyordu
Jeonbuk Motors klübünde 2.1 mn € yıllık ücret kazanacaktım , hollanda takımı vardı 2. lig parası iyi değildi , hava GÜZELDi korede , uçak ile amerikaya gitmekten vaz geçip , kıbrısta tatil yapıcaktım,
Jeonbuk Motors ile 4 yıllık sözleşme imzalamıştım, gerçek anlamda da güzel bir ülkeydi , tek başıma gitmek istemiyordum o ayrı meseleydi, kıbrısa gidip bir yazlıkta tatil yapıcaktım , komşularım bile yabancıydı genelde yatarım diye düşündüm ama yatmak imkansızdı havuza girip yüzmeye başladım karşı taraftan sarışın bir kız gördüm, yanına gitmek istedim ama boş ver amk. hiç trip çekemezdim eve geçtim faceden mia ile konuşurken fark edememiştim, kuzenim ebru beni eklemişti kabul ettim 11 tane arkadaşım vardı zaten, fazla ego yapmıyordum, ebruya yazdım, arkasından hemen cevap verdi, eski ebru değildi bu gerçektende konuşmalarına göre , aklı başına gelmiş kafama taş atan ebru değildi, numaramı yolladım, aradı kapatıp ben aradım,

E: alo fırat
B: oo ebru naber
E: iyiyim
B: dayımlar nasıl
E: bildiğin gibi aynı
B: nerelerdesin sen
E: istanbuldayım sen ne yaptın kaleci filan olacaktın
B: aynen oldum ben kaleciyim
E: gayet güzel hangi şehirdesin
B: Jeonju, Güney Kore
E: ne diyorsun sen
B: aynen
E: bak çocukluk aşkına veriyorum
B: aha lan yoksa merve ablamı
E: aynen
M: alo fırat naber
B: aşkım çok özledim seni
M: bende seni ya
B: ablam naber
M: iyiyim
B: ben küçükken seninle evlenecektim
M: ah keşke
B: sorun mu var ablam
M: yok be özledim seni sadece belki 6 sene olmuştur
B: aynen abla
M: nasıl manita işleri filan
B: yok abla bulsam bir tane seneye düğün yaparım
M: niye seneye
B: param yok
M: lan güldürdün beni ben sana bulurum birisini
B: kimi bulacan
M: halamın kızını alacam sana
B: hangisini
M: remziyeyi
B: aha remziye vardı bide
M: evet teyzenin kızı işte
B: yok abla benden büyüktü o
M: lan aranızda 6 ay var
B: olurmu
M: istanbula gelde görelim yüzünü
B: olur abla yarın uçakla gelirim,

eşylarımı toparlardım, daha sonra havuzda biraz daha yüzdükten sonra uçak biletimi aldım, gece istanbulda olacaktım ,

istanbula gelince kuzenlerimle bir araya geldim, remziyeyi gerçekten merak ediyordum, küçükken çok samimi olarak büyümüştük, ama merve ablaya çocukken aşıktım resmen , evlerine gittim dayımla biraz sohbet ettik, yarın öğlene dayımlar teyzemleri filan çağıracaktı, remziyeyi görecektim, olursa olucaktı merve abla evli değildi ama benden çok büyüktü, sabaha kadar sohbet ettik, sabaha karşı ben uyumaya gitmiştim öğleden sonra uyandığımda herkes evdeydi eski sıcak günler gibiydi , yüzümü yıkadım hiç alışık değildim uzun sakala ama 4.5 aydır sakallarımı kesmemiştim üstüme tişört ve kot pantolon giyip bahçeye çıktım, milletle sarıldım teyzemi özlemiştim ana yarısı derler ya bolca sarıldım büyük kuzen alide gelmişti eşi ile sevimli bir çocukları vardı, remziye girdi içeri esmer güzeliydi , sarıldık birbirimize ebru ben remziye 3müz büyümüştük ankarada ebru 2 3 kere kafamı yarmıştı , remziye sakin ve ağırbaşlı bir çocuktu, remziye ile sohbet ederken , teyzem nerdesin filan diye sordu bende, koredeyim 8. aydan sonra dedim, güldüler bana başka memleket yokmuş gibi , filan bana yüzüğü sordular bende rahmetli annemin yüzüğü dedim, herkes nişanlı filan sanmış ama yadigardı ,

remziye ile bahçenin kenarında konuşmaya başladık benimle konuşurken içim pır pır ediyordu, gözlerime baktığı zaman çekiniyor bir yandan da çok özlediğimin farkına varmıştım, remziye bana karşı ne hissediyorsun diye sorduğumda , çocukluktan beri aynı dedi, çocukken düğünlerde dans ederdim remziye ile sarıldım ona tekrar birlikte gidelim koreye sen bana yemek yap filan diyince güldü , kahvaltı yapmadın sen gel hazırlaryım dedi, teyzemde mutfaktaydı, ben kahvaltı yaparken teyzeme , baktım güldüm

T: ne oldu fırat yine
B: anne yarısı naber
T: sıpa kocaman olmuşun
B: aynen be teyzem
T: ne yiyeceksin orda böcek filan yedirirler sana
B: çözdüm o işi
T: aşçımı tuttun
B: aynen remziye gelicek benimle
T: olur kızımı yollamam ben
B: kaçırırım
T: sen yaparsın delisin sen
B: aynen ne zaman geliyim
T: neye
B: istemeye
T: fırat oğlum gibisin abisi ile konuşmam lazım
B: ya bırak onu taş kafa o anlamaz aşktan
T: siz ciddimisiniz
R: anne
T: bak kızım
B: utandırma karagözlümü
R: fıratla koreye gitsem ne olur anne sanki
T: e kızım ne diyim
R: ben kaçarım ona düğün filan istemem siz kafanıza göre yaşayın
T: edepsize bak
B: şişş tamam gel remziyem kahvaltı yap anan sana hiç bakmamış
T: deliye bak yollamam kızımı bir yere
B: sıkıntı değil bizde kaçaruk
R: aynen anne çocukluktan beri benimkisi
T: allah islah etsin sizi ne yaparsanız yapın
R: verdi
B: sen biraz kilo al tatlı kız
R: neden
B: kemiklerini sayıyorum
R: ya senin boyun bu kadar nasıl uzadı
B: kaleciyim belki ondandır
R: cidden sen kaleci oldun mu
B: evet
R: allah allah bilmiyordum istanbuldaki maçına gelmiştim geçen sene
B: harbimi
R: ne sandın milli takım maçıydı
B: ya harbiden aşık oldum ben sana
R: kore nasıl
B: çok güzel
R: hangi şehir
B: Jeonju
R: denizi varmı
B: yok
R: gayet güzel gelirim seninle

aradan 2 ay geçti ben tatilimi remziye ile yaptım, koreye gelmesi içinde izin vermişti teyzem sıkıntı yoktu, artık korede remziye ile birlikte yeni maceralara atılacaktık,